Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/120 E. 2022/83 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ

….. (İnceleme aşamasında/Duruşmasız)
(Başvurunun esastan reddi /HMK m.353/1-b.1)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

……

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2021
NUMARASI ……
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali
İSTEM : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 08/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/02/2022

Davacı vekili tarafından davalı şirket aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasında davacı vekili tarafından ihtiyati haciz talep edilmesi üzerine mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin verilen 13/12/2021 tarihli ara karara karşı davacı vekilince 03/01/2022 havale tarihli dilekçe ile istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilen dosyanın yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM;
Davacı vekili tarafından verilen 12/12/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen ve konusu ….. sınırları içerisindeki 219 ada 5 parsel sayılı taşınmaz içerisinde biyokütle yakıtlı 13,6 MWe …. santrali alanı için gerekli olan soğutma kulesi ile soğutma kulesine ait çevresel ekipmanların projelendirme, imalat, tedarik, nakliye ve süpervizörlük işlerinin yapılması olan 22/07/2020 tarihli soğutma kulesi ve çevresel ekipmanlar tedarik/imalat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme bedelinin KDV hariç 231.200 Euro olarak belirlendiğini, bu sözleşme çerçevesinde hak ediş bedelleri karşılığı olarak düzenlenen faturalardan kaynaklı ödenmeyen bakiye iş bedeli alacağı ile davalının kusuru nedeniyle gerçekleştirilemeyen montaj işine ilişkin fatura bedeli ve nakit teminat kesintilerinin karşılığı olan ve müvekkiline ödenmeyen bedellerin tahsili için davalı hakkında iki ayrı dosya ile yapılan icra takiplerine davalının yaptığı itirazların iptaline, takiplerin devamına ve icra takipleri ile eldeki davaya konu bu alacaklarının tahsilinin güvence altına alınması amacıyla davalının her türlü mal varlığı üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT:
İlk derece mahkemesinin ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin 13/12/2021 tarihli ara kararından önce dosyaya davalı tarafından sunulan bir yanıt dilekçesi bulunmamaktadır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/12/2021 tarihli, 2021/1070 Esas numaralı ara kararında özetle; ihtiyati haciz istemi İİK’un 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için en önemli koşullardan biri, alacağın varlığının ortaya konulması gerekliliğidir. Bunun haricinde, alacağın muaccel olması ve rehinle de temin edilmemiş olması da zorunludur. Muaccel (vadeli) alacaklar da ise; İİK’un 257/2 maddesindeki koşulların varlığı iddia ve (yaklaşık olarak) ispat edilebilmesi halinde ihtiyati haciz kararı verilebilir.
Davanın niteliği itirazın iptali olduğundan, dosyada şimdilik var olan bilgi ve belgelere göre yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı dikkate alınarak davacının davalı taraf olan iş sahibi ….. sözleşme konusu alacakları, proje konusu su soğutma kuleleri üzerinde müvekkili şirketin alacaklarını karşılayacak şekilde davalı tarafın her türlü malvarlığı üzerine ihtiyati haciz konulması talebinin reddine dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili 03/01/2022 havale tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinde yazılı hususları aynen tekrar ettiklerini, müvekkili şirketin davaya konu alacağının varlığının taraflar arasında imzalanan sözleşme ile bu sözleşmeye istinaden kesilen faturaların içeriğinden anlaşıldığını, davalı tarafın faturalara itiraz etmediğini ve müvekkili tarafından düzenlenen hak edişleri imzaladığını, bu sebeple ihtiyati haciz istemindeki haklılığın yaklaşık olarak ispatlanmışken ihtiyati haciz talebinin hukuka aykırı olarak reddedildiğini, taraflar arasındaki ilişkilerin ve düzenlenen faturalar, hak edişler ve yapılan ödemelere ilişkin ayrıntıların istinaf başvuru dilekçesinde ayrıntılı olarak belirtildiğini, müvekkili şirketin alacağının varlığı ve muaccel olduğu konusunda herhangi bir şüphe olmaması nedeniyle ihtiyati haciz talep ettiklerini, ihtiyati haczin diğer tüm şartlarının da mevcut olduğunu, alacağın vadesinin geldiğini ve teminat altına alınmadığını, İİK’nın 257.maddesinde düzenlenen şartların eksiksiz şekilde sağlanmış olduğunu, sözleşmeye konu su soğutma kuleleri üzerinde gerek davalı tarafça, gerek dava dışı iş sahibi…… tarafından yetkisiz işlemler gerçekleştirildiğini, bu hususun iş sahibi tarafından yapılan görüşmeler sırasında açıkça ortaya konulduğunu, dava konusu su soğutma kuleleri üzerinde müvekkili şirket haricinde bir başka kişinin montaj ve devreye alma işlemlerini gerçekleştirmesi durumunda telafisi imkansız zararların ortaya çıkacağını ve su soğutma kulesinin kullanılamaz hale gelebileceğini,
Tüm bu sebeplerle davalı tarafın iş sahibinden olan alacakları ile müvekkili şirketin davaya konu sözleşmeye istinaden kurulumunu yapmış olduğu santral için montajı yapılmış olan demonte edilebilen taşınır mal niteliğindeki su soğutma kulesinin ve davalı tarafın her türlü mal varlığı üzerinde müvekkilinin alacağını karşılayacak şekilde öncelikle teminatsız olarak ya da takdir olunacak teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesini ve istinaf başvurularının kabulünü talep etmiştir.
Davalı vekili 21/01/2022 havale tarihli, davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru dilekçesine karşı dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin sektöründe ve uluslararası alanda tanınmış saygın bir firma olduğunu ve şu an itibariyle dilekçede belirtmiş oldukları genel merkezlerinde faaliyetlerine devam etmekte olduklarını, bu güne dek herhangi bir şekilde mal kaçırma ya da şirketin içini boşaltma gibi işlemleri ve girişimleri olmadığını, bu yöndeki davacı iddialarını kabul etmediklerini,
İhtiyati haciz koşullarının İİK’nın 257.vd maddelerinde düzenlenmiş olduğunu, bu şartların gerçekleşmediğini, davaya konu alacakların muaccel hale gelmediğini, işin tamamlanmasına yönelik olarak davacı tarafından taahhüt verildiğini, bu taahhüde rağmen davacı tarafından sözleşmeye uygun olarak işler tamamlanmadığından dava dışı iş sahibi … A.Ş tarafından müvekkili şirket adına yapılacağı söylenen ödemelerin bu sebeple davacı yana ödenmediğini ve davacının takibe konu alacaklara hak kazanamadığını, yine süpervizörlük hizmetinin davacı yanca yerine getirilmediğini, soğutma kulesinin montajının tamamlanmasından sonra elektrik ve otomasyon işlerinin süpervizör nezaretinde yapılmasının gerekli olduğunu, yapılmaması halinde garanti koşullarının devre dışı kalmasının söz konusu olduğunu, oysa ki davacı yanca sözleşmeye aykırı olarak süpervizörlük hizmeti verilmediğini ve davacının sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini ihlal ettiğini, bu sebeple alacak talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, yine dava dışı iş sahibinin müvekkili şirketin hak ettiği ödemeleri kendisine yapmayarak ve haksız ve kötü niyetli olarak müvekkili şirketi proje sahasından çıkardığını, tüm ekipmanlarına el koyduğunu, bu sebeple de davacının izin ve onayı olmaksızın soğutma kulesi üzerinde müvekkili davalının herhangi bir işlemi olduğuna dair beyanlarının gerçeği yansıtmadığını ve müvekkili şirket tarafından dava dışı … Şirketi’ne karşı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/651 Esas sayılı dosyasına kayıtlı olarak dava açılmış olup bu dosyanın celbini talep ettiklerini, müvekkili şirketin, davacının da haksız ve kötü niyetli olarak iş sahibi … firması tarafından sahadan çıkarılmasında herhangi bir kusuru bulunmadığını, dolayısıyla alacak taleplerini kusuru bulunmayan müvekkiline yöneltmesinde isabet bulunmadığını,
Yine davacının sözleşmenin 8/2.4 ve 8/2.5 maddelerine göre performans teminat mektubunu sunmadığını, yine kesin teminat mektubunun sunulmadığını, bu sebeple davaya konu ettiği geçici kabul kesintilerini talebe hak kazanmadığını, davacının davaya konu takipleri başlatmasında haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu sebeple davanın ve ihtiyati haciz talebinin reddi gerektiğini, ilk derece mahkemesince davacının ihtiyati haciz talebinin isabetli şekilde reddine karar verilmiş olduğunu,
Bu sebeplerle davacı vekilinin haksız ve hukuka aykırı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355.maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Dava, taraflar arasında düzenlenen 22/07/2020 tarihli, dava dışı iş sahibi … ……. sınırları içerisinde bulunan 219 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kurulu bulunan santral alanı için gerekli olan soğutma kulesi ve bu kuleye ait çevresel ekipmanların projelendirme, imalat, tedarik, nakliye ve süpervizörlük işlerini konu alan ”……” sözleşmesi uyarınca, davacı yüklenicinin ödenmeyen hak ediş bedelleri karşılığı düzenlemiş olduğu faturalar ile davalının kusuru nedeniyle gerçekleştirilemeyen montaj işlerine ilişkin olarak düzenlenen faturaların ve nakit teminat kesintileri karşılığı olan alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında girişilen Ankara 7. İcra Müdürlüğü’nün 2021/2301 Esas ile Ankara 14. İcra Müdürlüğü’nün 2021/10140 Esas sayılı icra dosyalarına davalının yaptığı itirazların iptali, takibin devamı ve davaya konu alacakların tahsilinin güvence altına alınması amacıyla yargılama sonuçlanıncaya kadar davaya konu alacak miktarını karşılayacak oranda davalının tüm malvarlığı üzerine öncelikle teminatsız, kabul edilmemesi halinde uygun bir teminat karşılığı olarak ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı vekilinin ihtiyati haciz isteğinin, alacağın yaklaşık olarak ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf yoluna başvurulmuştur.
Her ne kadar davacı vekili tarafından verilen ve içeriği yukarıda açıklanan istinaf başvuru dilekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının yerinde olmadığı nedeniyle kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verilmesi isteğinde bulunulmuş ise de;
İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haciz şartları gösterilmiştir.
İİK’nın 257. maddesi uyarınca; alacağının vadesi gelmiş (alacak muaccel) ve alacak rehin ile güvence altına alınmamış ise, alacaklı mahkemeye başvurarak ihtiyati haciz kararı verilmesini isteyebilir (İİK m. 257/1). Bu halde alacaklı, mahkemede yalnız alacağın varlığını, vadesinin geldiğini ve alacak için bir rehin bulunmadığını ispat etmekle yetinecektir, alacaklının başka bir hususu ispat etmesine gerek yoktur.
Alacağının vadesi henüz gelmemişse (alacak müeccel ise), alacaklı kural olarak borçlunun mallarına ihtiyati haciz konulmasını isteyemez. Ancak alacaklı borçlunun belli bir ikametgahının bulunmadığını, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlandığını ya da kaçtığını ve yahut da alacaklanın haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunduğunu ispat ederse, ihtiyati haciz kararı verilebilir.
Bu bilgiler ışığnda somut olay değerlendirildiğinde, taraflar arasında, eser sözleşmesi niteliğindeki ve yukarıda belirtilen işlerin yapılmasını konu alan 22/07/2020 tarihli sözleşme uyarınca davacı yüklenicinin edimini yerine getirdiğini, yine montaja ilişkin edimin davalının kusuru sebebiyle yapılamadığını belirterek ödenmeyen hak ediş bedeli alacakları karşılığı düzenlenen faturalar ile montaj işlerine ilişkin olarak düzenlenen fatura bedellerinin ve geçici teminat kesintilerinden kaynaklı alacağının ödenmesi için davalı iş sahibi yüklenici hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının hakkında başlatılan iki ayrı takip dosyasına haksız olarak itiraz ettiğini belirterek harca esas değeri 152.150,77 Euro olan davada, davalının takiplere yaptığı itirazların iptaline, takiplerin devamına ve davaya konu bu alacakların tahsilinin güvence altına alınması amacıyla davaya konu bu alacaklarını karşılayacak oranda davalı şirketin mal varlığı üzerine teminatsız veya takdiren teminat mukabili ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır.
İİK’nın 257. ve 258. maddeleri uyarınca, davacının, davalıdan var olduğu iddia ettiği alacağın varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamaktadır. Bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterlidir.
Somut olayda, taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği ve düzenlenen hak edişler ve faturalar uyarınca davacı yüklenicinin davalı iş sahibinden dava tarihi itibariyle alacağının olup olmadığı, yine davacının takiplerin tarihi itibariyle nakit teminat kesintilerinden dolayı alacağa hak kazanıp kazanmadığı ve alacaklarının miktarı davalı taraf alacağa ve davaya karşı koyduğundan yargılamaya muhtaç olup, dosyada bu aşamada bulunan deliller, ihtiyati haciz kararı verilmesi için gerekli olan yaklaşık ispat ölçüsünü sağlayacak nitelikte değildir.
Bu nedenle, mahkemece de, aynı gerekçelerle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş olmasında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, istemde bulunan davacı vekilinin, ihtiyati haciz talebinin reddine dair 13/12/2021 tarihli ara kararına karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun, HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca, esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1 – Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/1070 Esas sayılı dosyasından verilen 13/12/2021 tarihli davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararı, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan istemde bulunan davacı vekilinin bu ara karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2 – İstinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3 – İstemde bulunan davacı tarafça yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4 – Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 2004 sayılı İİK’nın 258/(3) ve 6100 sayılı HMK’nın 362/(1)-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 08/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..