Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/1186 E. 2023/19 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvuru Kabul/Gönderme/HMK m. 353/1-a.6)
DOSYA NO : 2022/1186 Esas
KARAR NO : 2023/19

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2022
NUMARASI : 2022/363 Esas-2022/525 Karar

DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/01/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; Davalı ile aralarında varılan anlaşmalar uyarınca davacıya ait aynı otelde iki ayrı iş yaptıklarını, işlerin eksiksiz olarak teslim edilmesine rağmen iş bedelinin bir kısmının ödenmediğini, bu alacaklarının tahsili için başlattıkları icra takibinin itiraz üzerine durdurulduğunu belirtip, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; Davacının teklifi üzerine örnek odaların yapımı konusunda anlaşıldığını, yapılan işlerde işçilik düzgün olmadığı gibi hataları başka firmaya tamir ettirdiklerini, yapılan iş bedeli 74.000,00 TL olup, bu miktar kadar ödeme yaptıkları için davacıya borçları olmadığını belirtip, davanın reddine ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; BAM nin iade kararındaki bu nedeninin yerinde olduğu, fakat yapılan iş bedeli, nefaset kesintisi oranın ne olması gerektiği konularındaki raporların daha önce alınmış olması nedeni ile yeniden rapor alınmasına gerek olmadığı, mahkemenin ilk kararında hükme esas alınan 23/07/2020 tarihli bilirkişi raporunun esas alınıp iade kararı doğrultusunda alacak hesaplamasının mahkeme tarafından yapılması gerektiğinin kabul edildiği, ilk hükme esas alınan bu raporda da belirtildiği gibi, davacının imalat alacağı KDV dahil 137.688,45 TL olup, iade kararında da belirtildiği gibi, piyasa fiyatlarına göre belirlenen imalat bedeli içerisinde KDV de yer aldığı için, KDV siz imalat bedelinin raporda da belirtildiği gibi 116.685,13 TL olduğu, aynı bilirkişi raporu ve iade kararı içeriğine göre davacının kabulünde olan % 10 oranındaki imalat eksikliği ve ayıp nedeni ile bedelden indirilmesi gereken miktarın ( 116.685,13 TL x10/100= 11.668,51 TL) 11.668,51 TL olduğu, bu hali ile imalattan kaynaklanan davacı alacağının ( 116.685,13 TL – 11.668,51 TL = 105.016,62 TL) 105.016,62 TL olduğu, tarafların kabulünde olan 74.000,00 TL davalı ödemesi alacaktan mahsup edildiğinde bu dava nedeni ile davacının davalıdan talep edebileceği iş bedeli alacağının ( 105.016,62 TL – 74.000,00 TL = 31,016,62 TL) 31.016,62 TL olduğunun kabul edildiği, Davacının işlemiş faiz isteği de mevcut olup, ihtar 26.07.2015 tarihinde tebliğ edilip verilen ödeme süresinin tamamlanması üzerine 29/07/2013 tarihinde temerrütün gerçekleştiği, icra takibinin başlatıldığı 13/08/2015 tarihine kadar ( 31.016,52 TL X 10.50 X 12/365/100 = 107,07 TL) 107,07 TL işlemiş faiz talep edilmesinin mümkün olduğu, alacağın eser sözleşmesinden kaynaklanması ve miktarın ancak bilirkişi incelemesi sonucu belirlenmesinin mümkün olduğu için davacının inkar tazminatı ile, fazla miktar yönünden icra takibinin kötü niyetli olarak yapıldığı kanıtlanamadığı için davalının kötü niyet tazminatı istemenin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki yazışmalarda hakediş ve metraj tablosunun düzenlendiğini, davalının bunlara itiraz etmediğini, yine davalı tarafın keşif sırasında kabul ederek bilirkişiye sunduğu … fiyatları olduğunu, bu hususların dikkate alınmadığını, 14/05/2019 tarihli raporda rayiç hesabı yapıldığını, BAM Dairesi tarafından işaret edilen Yargıtay kararının araç tamirinden kaynaklı olduğunu, inşaat yapım işinde uygulanamayacağını, rayiç fiyata yüklenicinin karı ve KDV eklenemeyeceğine dair hüküm bulunmadığını, eksik ve ayıplı işlerin %10 oranında olduğuna dair kabullerinin olmadığını, birinci kısım işi eksiksiz yaptıklarını, ikinci kısım işi ufak tefek tadilat ve düzeltmeler ile bitecek hale getirdiklerini, bilirkişiden rapor alınmadan itiraza uğrayan 23/07/2020 tarihli rapor ile karar verildiğini, davalının 01/08/2015 tarihinde temerrüde düşürüldüğünü belirterek kısmi ret kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yapılan işlerde eksiklik ve noksanlık bulunduğunu, tarafların sözlü olarak maliyetine örnek odalar yapılması konusunda anlaştıklarını, bilirkişi raporunda eksik ve ayıplı iş oranının %15 olarak bulunduğunu, BAM kararında %10’u aşan ayıp giderim bedelinin dikkate alınmasına karar verildiğini, mahkemenin kararının BAM ilamına aykırı olduğunu, davacının ayıplı işleri kabul ettiğini, kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, ilk bilirkişi raporunun heyet tarafından düzenlenmiş iken sonraki raporları inşaat mühendisleri tarafından düzenlendiğini, hükme esas alınamayacağını, hesaplamanın fahiş olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Eser Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk derece Mahkemesinin 2016/864 Esas, 2020/579 Karar sayılı kararının Dairemizin 10/05/2022 tarih, 2021/46 Esas, 2022/444 Karar sayılı ilamı ile kaldırılması üzerine Mahkemece değerlendirme yapılarak yeniden karar verilmiştir.
TBK’nın 481. Maddesinde Eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirleneceği düzenlenmiştir.
Dosya kapsamına göre, taraflar arasında iş bedeli kesin olarak belirlenmemiştir. 10/05/2022 tarihli ilamımızda da işaret edildiği üzere iş bedelinin yapıldığı yıl ve varsa ayıp giderim bedelinin ortaya çıktığı tarihe giderilmesi için makul süre eklenerek bulunacak tarihteki mahalli piyasa rayiç fiyatlarına göre belirlenmesi gerekmektedir. Rayiç fiyatın içinde işçilik ve malzeme gideri, yüklenici kârı, işin niteliğine göre zorunlu diğer masraflar ve KDV dahil olduğundan ayrıca eklenmez.
HMK’nın 266/1 maddesinde Mahkemenin, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlenmiştir.
Somut olayda Dairemizin kaldırma kararından önce alınan bilirkişi raporlarında hesaplanan bedellere ayrıca KDV eklenmiş ise de KDV eklenmesi öncesinde rayiç fiyatın içerisinde yüklenici kârı ve KDV dikkate alınarak hesap yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktadır. Dolayısıyla Mahkemece, Dairemizin kararı sonrası sadece KDV’yi indirerek basit bir şekilde hesap yapılması ve ayıp giderim bedelinin % 10’u aşıp aşmadığı değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
O halde Mahkemece yapılacak işlem; Dairemizin 10/05/2022 tarihli kaldırma kararı da dikkate alınarak iş bedelinin ve ayıp giderim bedelinin belirtilen esaslar doğrultusunda denetime elverişli şekilde belirlenmesi için son bilirkişi heyetinden ek rapor alınması, bu şekilde ulaşılacak sonuca göre karar verilmesinden ibaret olacaktır.
Açıklanan nedenlerle; sair hususlar incelenmeksizin taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde sonuçlandırılması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 19/09/2022 tarih ve 2022/363 Esas-2022/525 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
6-Taraflarca ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
7-İnceleme konusu kararın icrasının geri bırakılması için İİK’nın 36/1 maddesi gereğince varsa taraflarca yatırılan nakit teminatların veya sunulan banka teminat mektuplarının dosya kapsamı ve kararın niteliğine göre aynı maddenin 5. Fıkrası gereğince yatıran/sunan tarafa İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 10/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
✍e-imzalıdır

Üye …
✍e-imzalıdır

Üye …
✍e-imzalıdır

Katip …
✍e-imzalıdır