Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/1156 E. 2022/1233 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-2 Kararın Kaldırılarak
Yeniden Hüküm Kurulmasına)

ESAS NO : 2022/1156
KARAR NO : 2022/1233

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/06/2022
NUMARASI : 2020/546 Esas – 2022/415 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/12/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesine dayalı menfi tespit istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı …. Şti. vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; müvekkillerinin, 26/09/2017 tarihinde … yetkilileri olan … ve … ile 40.000,00 TL karşılığı saç çatı paneli, kapı ve kepenk sistemi yapımı için anlaştıklarını, 5.000,00 TL iş başlangıcında ve 5.000,00 TL 7 adet senet verilmesi suretiyle ödeme yapılması hususunun kararlaştırıldığını, işin başlangıcında yapılan işler ile ilgili müvekkillerinin ödeme yaptığını, senet asıllarını da teslim ettiklerini, ancak çatının tamamlanmaması ve kapıların yapılmaması üzerine, davacıların … ve …’a 26/03/2018 tarihinde ihtarname çekerek işi tamamlamaları aksi takdirde hukuki yollara başvuracağı ihtarını yaptıklarını, son iki senedin davalılarda kaldığını, daha sonra davalıların komşusu olan …. Şti ile müvekkilinin anlaştığını, çatının bu firmaca tamamlandığını , kapıları da bu firmanın yaptığını, müvekkillerinin bu firmaya 13.000,00 TL ödeme yaptığını, daha sonra iş bedeline karşılık …’a verilen senetlerin … şirketine ciro edildiğini öğrendiklerini, bu şirketin senetleri Ankara 27. İcra Dairesi’nin 2018/9850 E, sayılı dosyası üzerinden icra takibine koyduğunu belirterek; davacıların davalılara borçlu olmadığının tespitine, icra dosyası ile takibe konulan senetlerin iptaline, davalıların kötüniyetli olması nedeniyle %40’tan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … Ltd.Şti vekili; müvekkili firmanın, davacılara 31/07/2018 tarihli … nolu, 13.000,00 TL meblağlı faturada belirtilen endüstriyel kapıyı yapıp teslim ettiğini, davacıların iş bu faturaya konu borcu ödemek amacıyla 30/05/2018 vade tarihli, 3.250,00 TL; 30/06/2018 vade tarihli ve 3.250,00 TL; 30/07/2018 vade tarihli, 3.250,00 TL; 30/08/2018 vade tarihli, 3.250,00 TL meblağlı senetleri keşide ederek müvekkili firmaya teslim ettiklerini, davacıların bu dört adet senedi müvekkiline ödediğini, müvekkili firma ile davacılar arasında başkaca alım satım olmadığını, müvekkili firmanın … …, …’a emtia verdiğini ve karşılığında davacıların keşide ettiği ve …’ın ciro ettiği 01/08/2018 vade tarihli, 5.000,00 TL, 01/02/2018 vade tarihli,5.000,00 TL; 01/03/2018 vade tarihli, 5.000,00 TL; 01/04/2018 vade tarihli, 5.000,00 TL; 01/05/2018 vade tarihli, 5.000,00 TL meblağları senetleri teslim aldığını, bu senetlerden ilk üçünün ödendiğini, ancak 01/04/2018 vadeli ve 01/05/2018 vadeli olan iki senedin ödenmediğini, bu senetlerin tahsili için icra takibi başlatıldığını belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a usulüne uygun şekilde meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş, bu davalı bir savunma yapmamıştır..
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, davaya konu senet örnekleri ve tüm dosya içeriğine göre; davacıların 26/09/2017 tarihinde … yetkilileri olan … ve … ile 40.000,00 TL karşılığı saç çatı paneli ve kapı, kepenk sistemi yapımı için anlaştıkları, iş başlangıcında 5.000,00 TL ve sonrasında 7 adet 5.000,00 TL bedelli senet suretiyle ödeme yapılacağı hususunda anlaşıldığı, çatının tamamlanmaması ve kapıların yapılmaması üzerine davacıların … ve …’a 26/03/2018 tarihinde ihtarname ile işi tamamlamaları aksi takdirde hukuki yollara başvuracağını ihtar ettikleri, buna rağmen işin tamamlanmadığı anlaşılmıştır.
Davalı …’ın uzun araştırmalara rağmen adresi tespit edilemediğinden, 17/03/2022 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararı ile tahkikat duruşma günü ve ticari defterlerini ibraz etmesi veya inceleme yapılacak adres ile irtibat kurulacak şahıs ve telefon numarasının iki haftalık kesin süre içerisinde bildirilmesi için ilanen tebligat yapıldığı ancak, davalı … tarafından defterlerin ibraz edilmediği ve inceleme yapılacak adres bilgilerinin bildirilmediği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalı …’a verilen senetlerin diğer davalı …. Şti ciro edildiği, eksik kalan işlerin davalı … tarafından tamamlandığı, bu hususun dosyaya sunulan 03.12.2018 tarihli belgeden anlaşıldığı gibi 26.12.2019 tarihli celsede davalı şirket temsilcisi tarafından da beyan edildiği, bu kapsamda 26.09.2017 tarihli sözleşme gereğince davalı …’a verilen tahsile konu iki adet senetlerin karşılığı işin yapılmadığı, bu işin … tarafından tamamlanarak davacılar tarafından ücretin ödendiği anlaşılmakla davacı …’ın takibe konu senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir. Davalıların kötüniyetli olduğu ispatlanamadığı anlaşılmakla davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı … yönünden 04/04/2019 tarihli duruşmada dosyanın işlemden kaldırıldığı, yasal 3 aylık sürede yenilenmediği anlaşıldığından, 26/12/2019 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, bu davacı yönünden kararın, istinaf kanun yoluna başvurulmaması üzerine kesinleştiği gerekçesi ile, davacı … yönünden açılan dava yönünden verilen karar kesinleştiğinden, yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacı … davasının kısmen kabulü ile; davacı …’ın Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2018/9850 E, sayılı takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, senet iptal talebi ve kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … …. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalı şirketin üstlendiği edimlerin gereğini yerine getirdiğini, diğer davalı …’ın işi eksik bıraktığını bu davalının eylemi nedeni ile kendilerinin sorumlu tutulamayacağını, … ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle olan alacakları nedeniyle söz konusu çekin kendilerine ciro edildiğini, davalı şirket yetkilisi …’un 26/12/2019 tarihli celsedeki beyanı ve 03/12/2018 tarihli belgenin davalının sorumlu tutulması sonucunu doğuramayacağını, bu belge ile davalı şirketin işi yapıp teslim ettiğini bildirdiğini, belgede başkaca bir hususun bulunmadığını ileri sürerek, yerel mahkeme kararının istinaf incelesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davacılar iş sahibi, davalı … yüklenici, diğer davalı ise …’ın davaya konu senetleri ciro ettiği ve aynı zamanda davacıların, …’ın eksik bıraktığı işleri tamamlattığı kişidir. Mahkemece …’ın açtığı davanın açılmamış sayılmasına; …’ın davasının kabulüne, tazminat talebinin reddine karar verilmiş olup, hüküm davalılardan …. Şti. vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı … 26/09/2017 tarihinde … firması yetkilisi … ile 40.000,00 TL iş bedeli üzerinden sac çatı paneli, kapı ve kepenk sistemi yapımı için anlaştıklarını, işin başlangıcında 5.000,00 TL verdiğini, bakiye iş bedelinin 7 adet 5.000,00’er TL bedelli toplamı 35.000,00 TL olan bonolar verilmek suretiyle ödenmesinin kararlaştırıldığını, davacının çatıyı tamamlanmadığını, kapıları da yapmadığını, …’a 26/03/2018 tarihinde ihtarname keşide ederek, işi tamamlamasını aksi takdirde hukuki yollara başvuracağını ihtar ettiğini, bu davalının işi tamamlamaması üzerine, eksik işlerin diğer davalı şirkete tamamlatıldığını ve bu davalıya 13.000,00 TL ödeme yaptığını, ancak davalı şirketin icra takibi başlattığını belirterek, keşidecisi …, lehdarı … vade tarihleri 01/04/2018 ve 01/05/2018 olan 5.000,00 er TL toplam bedelleri 10.000,00 TL olan bonolar sebebiyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, bonoların iptaline ve tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı şirket davacı ile olan anlaşmaları gereği 13.000,00 TL bedel karşılığı üstlendikleri endüstriyel kapıları üretip teslim ettiklerini, davayı konu bonoların diğer davalı … ile olan ticari ilişkileri çerçevesinde, sattıkları malzemelerin karşılığı olarak kendilerine ciro edildiğini, …’ın eksik bıraktığı işlerin tamamlanması karşılığı olarak ciro edilmediğini savunmuştur. Davalı … yargılamaya katılmamış bir savunma da yapmamıştır.
Dosya arasına alınan 26/09/2017 tarihli sözleşme başlıklı bir imza içermeyen belgede … unvanlı firmanın … firmasına panel kaplama, otomatik kepenk yapımı için 40.000,00 TL bedel üzerinden teklif verdiği hususu yazılıdır. … firmasının davalı …’a, … firmasının davacı …’a ait olduğu, söz konusu teklif üzerinden tarafların panel kaplama ve otomatik kepenk yapımı konusunda mutabık kaldıkları anlaşılmaktadır.
1-Mahkemece 26/12/2019 tarihinde …’ın açtığı dava yönünden davanın HMK 150 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup, karar davalı … …. Şti. Tarafından diğer davacı lehine verilen kabul kararı nedeniyle istinaf edilmiştir. Dairemizin 15/102020 tarihli HMK 353/1-a-4-6 maddeleri uyarınca verdiği kaldırma kararı sonrasında, Mahkemece …’ın açtığı davanın kesinleştiği gerekçesiyle yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
2- Dava ve takip dayanağı bonoların keşidecisi davacı …, lehdarı davalı …, 1. cirantası ise davalı şirkettir. Davalı …’ın sözleşme ile üstlendiği işlerin gereğini tam olarak yerine getirmediği, eksik bırakılan işlerin davalı şirkete 13.000,00 TL iş bedeli karşılığı tamamlatıldığı dosya kapsamı ile sabit olup, davalı …’ın eksik ve kusurlu eşlerin giderim bedelinin 13.000,00 TL olamayacağı yönünde bir itirazı bulunmamaktadır. Bu itibarla davacı …, iş bedeline yönelik olarak verdiği dava ve takip konusu toplam bedelleri 10.000,00 TL olan söz konusu iki adet bono nedeniyle davalı …’a borçlu olmayacaktır. Dairemizce …’ın … aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir.
3- …’ın … …. Şti. aleyhine açtığı dava incelendiğinde; dava ve takip dayanağı bonoların keşidecisi …, lehdarı …, cirantası ise … ….Şti’dir. Mahkemece, davalı …’ın eksik bıraktığı işlerin davalı şirket tarafından tamamlandığı, …’ın söz konusu bonoları kendisinin tamamlamayıp, davalı şirketin kendisi yerine tamamladığı işlere karşılık olmak üzere davalı şirkete ciro ettiği, oysa davalı şirketin yaptığı işlerin bedeli olan 13.000,00 TL’nin zaten ödendiği, bu nedenle dava ve takip konusu bonolar nedeniyle davacının davalı şirkete borçlu olamayacağı gerekçesiyle davalı şirket aleyhine açılan davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalı şirket diğer davalıya sattıkları malzemelerin karşılığı olarak söz konusu bonoların kendilerine ciro edildiğini savunmaktadır. Kambiyo senetleri sebepten mücerret olup, soyut borç ikrarından kaynaklanır. Bu çerçevede davacının, dava konusu bonoların … tarafından kendisinin eksik bıraktığı işlerin davalı şirket tarafından tamamlanması karşılığında iş bedeline yönelik olarak davalı şirkete ciro edildiği yönündeki savunmasını kesin delilleri ile ispat etmesi gerekir. Davalı şirket tarafından düzenlenen 03/10/2018 tarihli belgede … tarafından eksik bırakılan işlerin tamamlanıp teslim edildiği belirtilmiş olup, belgede dava konusu bonolarla ilgili bir ifadeye yer verilmemiştir. Bu belge ile davacının iddiasını ispatladığının kabulü mümkün değildir. Diğer yandan davalı şirket yetkilisi …, 26/12/2019 tarihli celsede, cevap dilekçesinde belirttikleri hususları tekrar mahiyette beyanda bulunmuş olup, davacı iddiasını kabul veya ikrar mahiyetine gelecek bir beyanda bulunmamıştır. Bu nedenle söz konusu celsedeki beyan ile davacı iddiasının ispatlandığı da kabul edilemez. Davacı, davalı şirketin kambiyo senedine dayanan iddiasının aksini yazılı deliller ile ispat edebilmiş değildir. Davacı taraf yemin deliline de dayanmamış olup, her türlü delil ifadesi HMK 119/1/f maddesindeki “iddia edilen her bir vakıanın hangi delil ile ispat edileceği” hususun dava dilekçesinde açıkça belirtilmesi gerektiği yönündeki düzenleme karşısında yemin deliline dayanıldığı anlamını içermemektedir. Yargıtayın yerleşik içtihatlarında da sair delil, her türlü delil gibi ifadelerin yemin delilini kapsamadığı belirtilmektedir. Bu nedenle davacının yemin delili ile de söz konusu iddiasını kanıtlaması mümkün değildir. Dairemizce yerel mahkemenin yemin delilini davacıya hatırlatmamasında bu nedenle bir yanlışlık görülmemiştir. Neticeten davacı … davalı şirkete karşı açtığı davayı ispat edememiş olup, Dairemizce davalı şirkete karşı açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiş, yerel mahkemenin aksi yönde verdiği kabul kararı hatalı bulunmuştur.
HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, diğer bir ifade ile kanun koyucu, temyiz kanun yolunda Yargıtay tarafından verilebilen, yerel mahkeme hükmünün gerekçesinin değiştirilerek düzelterek onanması kararını, istinaf mahkemeleri için öngörmeyip, bu halde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiğini düzenlediğinden, Dairemizce …. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılardan …. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/546 Esas, 2022/415 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-… tarafından açılan dava yönünden ilk derece mahkemesince, HMK. 150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar kesinleştiğinden, bu hususta yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-…’ın … T…. Tic. …. Şti. aleyhine açtığı davanın REDDİNE,
5- … Taşkın’ın … aleyhine açtığı davanın KABULÜ ile, Ankara 27. İcra Dairesi’nin 2018/9850 esas sayılı takip dosyası ve takip dayanağı keşidecisi …, lehdarı … vade tarihleri 01/04/2018 ve 01/05/2018 olan 5.000,00 er TL toplam bedelleri 10.000,00 TL olan bonolar sebebiyle davacının davalı …’a borçlu olmadığının tespitine, senet iptali ve tazminat taleplerinin REDDİNE,
6-Davacı …’ın açtığı dava yönünden 44,40 TL maktu başvuru harcı ile, 121,30 TL maktu karar harcının bu davacıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
7-Harçlar kanunu uyarınca …’ın … aleyhine açtığı dava yönünden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 683,10 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL’nin mahsubu ile bakiye, 512,32 TL harcın davalı …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Dava açılışında peşin alınan 170,78 TL harcın davalı …’dan alınarak, yatıran davacıya verilmesine,
9-Yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak, davacı …’a verilmesine,
11-Yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak, davalı … …. …. Şti’ne verilmesine,
12-Davacılar tarafından yapılan 4.949,06 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranı doğrultusunda 2.474,53 TL’sinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
13-Artan gider avansı bulunması halinde HMK. 333. maddesi uyarınca yatıran tarafa iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
14-Davalılardan … …. …. Şti. tarafından yatırılan 170,18 TL istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde bu davalıya iadesine,
15-Davalılardan … …. …. Şti. tarafından yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 66,00 TL dosya gönderme masrafı olmak üzere toplam 287,30 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, bu davalıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 22/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Katip …
E-imzalıdır