Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2022/1002 E. 2023/697 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1002 – 2023/697
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-2 Kararın Kaldırılarak
Yeniden Hüküm Kurulmasına)

ESAS NO : 2022/1002
KARAR NO : 2023/697

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2022
NUMARASI : 2021/320 Esas – 2022/165 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/05/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı ve feri müdahil vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; davacının davalı şirketten … marka bir araç satın aldığını, aracın satıştan itibaren sürekli arıza yaptığını, aracın tamir için bir çok kez davalı servis … A.Ş.’ye götürüldüğünü, ancak bir sonuç alamadığını, araçta üretim hatası bulunduğu hususunun Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/ 225 D. İş sayılı dosyası üzerinden alınan rapor ile, belirlendiğini, aracın tamiri için davalıya toplamda 20.529,03 TL ödeme yaptığını, ödemelerin iadesi amacıyla, davalı aleyhine icra takibi başlattığını gönderilen ödeme emrinin 22/08/2019 tarihinde çalışan …’e tebliğ edildiğini, karşı tarafça 22/08/2019 tarihinde ödeme emrinde belirtilen asıl alacağa, fer’ilerine, işletilen ve işleyecek olan faiz miktarına ve türüne ayrı ve açıkça itiraz edildiğini, Ankara 12.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/225 D.İş sayılı dosyası kapsamında bulunan 02/11/2018 tarihli bilirkişi ek raporu ve 08/01/2018 tarihli bilirkişi raporunun müvekkilinin davalı borçludan alacaklı olduğunu destekler nitelikte olduğunu, davalı borçlu vekilinin takibe konu olan borca karşı yapmış olduğu itirazı destekler nitelikte bir belge sunmadığını, kusurun davalı şirketten kaynaklı olduğunu ileri sürerek, davalı borçlunun Ankara 14.İcra Müdürlüğü’nün 2019/10980 Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 27.475,37 TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa da takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamına, davalı borçlunun hükmolunan meblağın %20’den aşağı olmamak üzere uygun bir icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … Anonim Şirketi vekili; Ankara 14. İcra Müdürlüğü’nün 2019/10980 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine 22/08/2019 tarihinde itiraz edildiğini, itirazın iptali istemiyle davanın açıldığını, davanın mesnetsiz iddialardan oluştuğunu, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının dava konusu araçla ilgili tüm talep haklarının zaman aşımına uğradığını ayıba karşı davacının ihbar yükümlülüğünün bulunduğunu, Ankara 12 sulh hukuk mahkemesi 2017/225 Değişik iş sayılı dosyası kapsamında bulunan bilirkişi kök ve ek raporlarının usulüne uygun alınmadığını, dava konusu aracın ithalatının … A.ş tarafından yapılmakta olduğunu, davacı tarafın uyuşmazlık konusu aracın … A.ş nin diğer yetkili servislerinden olan …A.ş’den satın aldığını, dava neticesinde dava dışı şirketlere rücu durumu açığa çıkabileceğinden davanın ihbarını talep etme zaruretinin hasıl olduğunu savunarak, davanın usulden reddine karar verilmesini, mahkemenin aksi kanaate olması halinde davanın tümden reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini istemiştir.
İhbar olunan … AŞ vekilince sunulan 08/11/2019 havale tarihli beyan dilekçesinde özetle; dava konusu 06 J 1712 plakalı aracın ticari olarak kayıtlı olduğunu, görevli mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, davacının taleplerinin zamanaşımına ve hak düşürücü süreye uğradığını, müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkil şirket tarafından davacıya herhangi bir servis hizmeti sağlanmadığını, dava konusu aracın davacının kendi kusuru sebebiyle arızlandığından tamirat fatura bedelinin iadesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Fer’i müdahil vekilince sunulan 17/01/2020 havale tarihli beyan dilekçesinde özetle; dava konusu aracın ticari bir araç olduğunu, tüketici mahkemesinin görevli olmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını, dava konusu araçta imalattan kaynaklanan bir ayıp bulunmadığını, araçta meydana gelen arızaların birbirinden bağımsız farklı iki zamanda gerçekleştiğini, araçta meydana gelen arızanın oluşma sebebinin kalitesiz yakıt kaynaklı ve enjektörün sıkışmasından dolayı püskürtme miktarını ayarlayamayarak zamansız yanmaya yol açtığını bundan dolayı sıcaklık artarak pistonun erimesine sebep olduğunu, dava konusu aracın davacının talebi üzerine onarılarak kendisine teslim edildiğini savunarak, davalı yanında fer’i müdahil olarak kabulüne, davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “Huzurdaki dava, yetkili servis tarafından kullanıcı hatası gerekçesiyle garanti kapsamındaki araç nedeniyle tahsil edilen tutardan dolayı uğranılan zararın tazmini talebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, ihtilafın Davacı tarafın arcında meydana gelen arızanın davalı şirketin sorumluluğunda olup olmadığı, davacı tarafından uğranıldığı iddia edilen zararın davalı tarafından tazmini gerekip gerekmediği hususunda mahkememizce hüküm kurmaya ve denetime elverişli kabul edilen bilirkişi heyet raporunda da belirtildiği üzere dava konusu aracın tüm periyodik bakım ve kontrollerinin yetkili servis tarafından yapıldığı, buna göre aracın enjektör ve motor revizyonun kullanıcı hatası olduğu, kullanılan yakıttan kaynaklandığının; enjektör sisteminin kirli yakıttan koruyan yakıt filtresinin çalışma prensibini aykırı olduğuna, ayrıca ilgili yakıt filtresinin tıkanması ve hasarlı olması halinde ECU kontrol sisteminin devreye girmesi ve yakıt motorlarını devre dışı bırakarak motoru koruması gerektiğinden yakıt filtresi ile ateşleme sisteminin kontrol ve sensörlerinin çalışmaması veya bulunmaması sonucunda olabileceği bu sistemin söz konusu araçta var olduğu görülmekle kabul edilemeyeceği, bu nedenle davaya konu zararın kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı” gerekçesi ile, davalı şirketin zarardan sorumlu olacağı buna göre Davanın Kısmen Kabulü ile 20.529,03-TL tahsilat makbuz bedeli, 521,90 TL keşif harç ve gider avansı olmak üzere 21.050,83-TL asıl alacak 5.790,87-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.841,70-TL üzerinden takibin aynı koşullarda devamına, alacağın likit alacak olması nedeni ile İİK 67. Maddesi gereğince %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının tacir olduğunu, dava konusu uyuşmazlığa TTK hükümlerinin hükme esas alınması gerektiğini, davacının dava konusu araç ile ilgili tüm talep ve haklarının zamanaşımına uğradığını, yerel mahkemece aldırılan bilirkişi raporlarının eksik ve hatalı olduğunu, hüküm kurmaya elverişli olmadığını, dava konusu araçta imalattan ya da hizmetten kaynaklanan bir ayıp bulunmadığını, aracın arızalanmadan önce 4 yılın üzerinde bir zamandır kullanıldığını, aracın arıza yaptığı tarihe kadar yaklaşık 300.000 km yol yaptığını, arıza sebebinin kalitesiz yakıt veya enjektörün sıkışmasından dolayı püskürtme miktarını ayarlamayarak zamansız yanmaya yol açmasından dolayı sıcaklık artışının pistonun erimesine sebep olduğunu, müvekkili tarafından verilen servis hizmetinden kaynaklı bir hasarın meydana gelmediğini, araçta oluşan hasarın tamamı ile, kullanıcı hatasından kaynaklandığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Feri Müdahil … A.Ş. Vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dava konusu aracın trafiğe çıkış tarihinin 2015 yılı olduğunu, davanın ise 2019 tarihinde açıldığını, aracın satıldığı tarih ile, dava açılışı arasında 4 yıldan fazla bir süre geçtiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, yerel mahkemece aldırılan bilirkişi raporunun teknik açıdan yeterli olmadığını, raporun eksik ve hatalı olduğunu, hüküm kurmaya elverişli olmadığını, ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalı … A.Ş yüklenici, feri müdahil … A.Ş üretici firma, ihbar olunan …. A.Ş satıcıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı ve feri müdahil tarafından istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı davaya konu aracı ihbar olunan …. A.Ş’den satın aldığını, araçta garanti süresi içerisinde bir çok kez arıza meydana geldiğini, arızanın davalı servis … A.Ş. tarafından tamir edilmeye çalışıldığını ancak, bir sonuç alınamadığını, aracın tamiri için davalı servise 20.529,03 TL ödeme yaptıklarını belirterek, toplamda 26.841,70 TL üzerinden icra takibi başlatmış, davalının takibe itiraz etmesi üzerine 27.475,37 TL üzerinden iş bu itirazın iptali davasını açmıştır. Davalı … A.Ş. Talebin zamanaşımına uğradığını, ayıp ihbar sürelerine de uyulmadığını, ayıplı bir iş de yapmadıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece 20.529,03 TL tamirat bedeli, 521,90 TL tespit gideri ve 5.790,87 TL işlemiş faiz olmak üzere, toplamda 26.841,70 TL üzerinden itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, kararı davalı yüklenici ile, feri müdahil üretici firma tarafından istinaf edilmiştir.
Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/225 D. İş sayılı dosyası üzerinden alınan makine mühendisi bilirkişi raporunda; davaya konu araçtaki enjektör arızasının kullanım sonucu oluşacak bir hata olmadığını, davacının bir kusurunun bulunmadığını, araçta oluşan hasardan yüklenici … A.Ş’nin sorumlu olduğu bildirilmiştir. Mahkemece alınan makine mühendisi bilirkişi raporunda; araçta garanti süresi içerisinde ayıplar oluştuğu, yakıt filtresinin tıkanması veya hasarlı olması halinde ECO kontrol sisteminin devreye girerek, yakıt motorlarını devre dışı bırakması gerektiği, söz konusu araçta bunun gerçekleşmediği, enjektör hatasının kullanılan yakıttan kaynaklandığını söylemenin mümkün olmadığını, davacının bir kullanım hatası olmadığını, davacının aracın tamiri için ödediği 21.050,83 TL tamirat bedelini talep edebileceği bildirilmiştir.
Tespit dosyası üzerinden alınan uzman bilirkişi raporu ve mahkemenin aldığı uzman bilirkişi raporundan; davaya konu aracın satın alınmasından itibaren enjektör arızası verdiği, arızanın kullanım ile oluşacak türden olmadığı, araçta üretim hatası bulunduğu, davalı şirketin tamirat işlemlerinin de bir sonuç vermediği ve yine araçtaki kusur ve ayıpların kullanım hatasından kaynaklanmadığı da anlaşılmaktadır. Garanti süresi içerisinde söz konusu ayıp ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı yönündeki davalı savunması yersizdir. Davacının araçtaki arızanın giderilmesi amacıyla 20.529,03 TL tamirat bedeli ödediği de dosya kapsamı ile sabittir. Yine dosya kapsamından davacının 521,90 TL tespit gideri yaptığı da görülmektedir. Davacı 21.050,93 TL üzerinden itirazın iptalini istemekte haklıdır. Takip öncesi davalı temerrüde düşürülmemiştir, bu nedenle mahkemece takip öncesi faize hükmedilmesi hatalı olmuştur. Diğer yandan alacak belirlenebilir ve hesaplanabilir mahiyette olmayıp, bilirkişi raporu ile alacağın kapsam ve mahiyeti belirlenmiştir. Bu nedenle, mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesi de doğru olmamıştır. Dairemizce bu hususlar gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve yeniden hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, diğer bir ifade ile kanun koyucu, temyiz kanun yolunda Yargıtay tarafından verilebilen, yerel mahkeme hükmünün gerekçesinin değiştirilerek düzelterek onanması kararını, istinaf mahkemeleri için öngörmeyip, bu halde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiğini düzenlediğinden, Dairemizce davalı ve feri müdahil vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekili ve feri müdahil vekilinin istinaf başvurularının KABULÜNE,
2-Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/320 Esas, 2022/165 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Ankara 14. İcra Müdürlüğü’nün 2019/10980 Esas sayılı dosyası ile yapılan takipte, 20.529,03 TL araç tamir bedeli, 521,90 TL tespit gideri olmak üzere toplam 21.050,93 TL’lik miktara davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile, takibin bu miktar alacak üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin itirazın iptali talebinin reddine,
4-Davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
5-Davalı tarafın kötüniyeti tazminatı talebinin REDDİNE,
6-Alınması gerekli 1.833,56 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 469,21 TL’nin mahsubu ile, bakiye 1.364,35 TL harcın davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafça peşin yatırılan 469,21 TL peşin harç ile, 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 549,91 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan ile, 1.895,50 TL (posta, tebligat, bilirkişi ücreti) yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.422,00 TL’sinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yatırılan 100,00 TL (posta, tebligat) ücretinin, kabul ret oranına göre hesaplanan 25,28 TL’sinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 6.946,34 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
10-HMK. 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
11-Davalı tarafından yatırılan 458,39 TL istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
12-Feri Müdahil tarafından yatırılan 459,00 TL istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
13-Davalı tarafından yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 54,00 TL dosya gönderme masrafı olmak üzere toplam 274,70 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
14-Feri Müdahil tarafından yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, (yargılama giderinin) davacıdan alınarak, feri müdahil’e verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 25/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
E-imzalıdır

Üye
E-imzalıdır

Üye
E-imzalıdır

Katip
E-imzalıdır