Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/889 E. 2023/647 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/889 – 2023/647
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/889 Esas
KARAR NO : 2023/647
(İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(Başvurunun esastan reddi /HMK m.353/1-b-1)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2020
NUMARASI : 2015/512 Esas-2020/491 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
KARAR TARİHİ : 16/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/05/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dairemize gönderilen dosyanın yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM;
Davacı vekili tarafından verilen 25/03/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 30.12.2009 tarihinde imzalanan “Türkiye Elektrik Dağıtım Şebekesi İyileştirme Projesi DB 2. Safha 2. Grup Kapsamındaki Paket-5 … III) AG+YG (OG) Elektrik Tesis İşi Sözleşmesi”nin müvekkili şirketin yönetim kurulunun 06.03.2013 tarihli kararı ile feshedildiğini, konuyla ilgili işlemlerin yerine getirilmesinin ilgili dağıtım şirketlerine ve yüklenici firmaya bildirildiğini, yapılan yazışmalar ve işlemler sonucu ilgili dağıtım şirketleri tarafından hazırlanarak onaylanan 26 nolu kesin hakediş raporunun 03.12.2014 tarihli yazı ekinde şirkete ulaştığını, söz konusu hakediş işlemlerinin yapıldığı süreçte, yüklenici firmanın davete rağmen işlemlere katılmadığını, 06.03.2013 tarihi esas alınarak düzenlenen 26 nolu hakediş raporuna göre, yüklenici firmanın 276.810,03 Euro, 127.351,79 USD ve 8.807,40 TL tutarında borçlu çıktığını, 16.01.2015 tarihli yazı ile söz konusu borcun 10 gün içinde ödenmesinin davalı yükleniciye bildirildiğini, kesin hakediş işlemlerine katılmayan yüklenicinin 26.01.2015 tarihli yazısı ile hakediş yapılırken bazı iş kalemlerinin atlandığı, metrajların eksik ödendiği ve alacaklarının hakedişe geçmediğini iddia ederek kesin hakedişi ve ortaya çıkan borcu kabul etmediğini bildirdiğini belirterek ödeme yapmaya yanaşmadığını bu sebeplerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 76.810,03 Euro ve 127.351,79 USD’nin 26.01.2015 tarihinden itibaren devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte, 8.807,40 TL’nin ise 26.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalı vekili tarafından verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; Sözleşmenin 10/2. maddesi gereği, davacının gerekli kamulaştırmaları yapmayıp sözleşmeye aykırı hareket ederek işin uzamasına sebep olduğunu, gerekli kamulaştırmalar yapılmadığı için Dünya Bankası’nın, davacı … ile aralarında akdedilen sözleşmeyi 31.12.2012 tarihinde sona erdirdiğini, bu durumun dahi davacının haksızlığını ispat ettiğini, davacının işin yapılması için belirlemiş olduğu yerlerde sürekli sorunlar çıkararak müvekkili şirketin çalışmasını engellediğini, sorunların çözümü için yazılan yazılara cevap ve süre uzatımı vermediğini, uygulama projesinde değişiklikler yaptığını, bu değişikliklere binaen ek süre taleplerine de cevap verilmediğini, tek taraflı ve haksız olarak sözleşmenin feshedildiğini, hakedişlerle metrajların örtüşmediğini, 26.01.2015 tarihli dilekçe ile tek taraflı tanzim edilmiş hakedişlere itiraz edildiğini, davacının sözleşmeye ve hukuka aykırı olarak teminat mektuplarını nakde çevirerek müvekkili şirketi mağdur ettiğini, teminatlar nakde çevrilmesine rağmen ayrıca alacak talep edilmesinin iyi niyete aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/11/2020 tarih 2015/512 Esas 2020/491 Karar sayılı kararında özetle; Dava, eser sözleşmesinin feshi nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Diyarbakır Ticaret Sicil Müdürlüğünün 18.11.2015 tarihli yazısında, davalı şirketin 16.10.2014 tarihinde tasfiyeye girdiği ve …’ın tasfiye memuru olarak atandığı bildirilmesine rağmen, davalı şirket vekili olduğunu beyan eden Av. … tarafından 29.12.2015 tarihli süre uzatım dilekçesi ekinde şirket tasfiyeye girmeden önce Midyat Noterliği tarafından düzenlenen 25.02.2011 tarihli vekaletnamenin sunulduğu sehven gözden kaçırılarak cevap süresi uzatılmış, Av. … tarafından bilahare … adına düzenlenmiş Diyarbakır 4. Noterliğinin 06.02.2014 tarihli ve … yevmiye numaralı vekaletnamesi sunulmuştur.
Dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen … Limited Şirketi’nin 16.10.2014 tarihinde tasfiyeye girdiği anlaşılmakla, Av. … tarafından sunulan tasfiye başlangıç tarihinden önce düzenlenen vekaletnameler Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’ni temsil için yeterli kabul edilmemiştir.
Davalı vekili olarak cevap dilekçesi sunan Av. …’a ön inceleme duruşması için usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen mahkememizin 23.06.2016 tarihli ön inceleme duruşmasına katılmamış, anılan duruşmada, davalı şirketin 16.10.2014 tarihinde tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak şirket ortağı …’ın yetkilendirildiği görülmekle, tasfiye memuru adına düzenlenmiş vekaletname sunması hususunda iki hafta süre tanınmasına ve cevaba cevap dilekçesi kendisine tebliğ edilmesine rağmen Tasfiye Halinde … Limited Şirketi tasfiye memuru olarak … tarafından düzenlenmiş vekaletname ibraz edilmemiştir.
Cevap dilekçesi sunan Av. … tarafından, Tasfiye Halinde … Limited Şirketi Tasfiye Memuru … tarafından verilmiş bir vekaletname sunulmadığından, dava dilekçesi ve ön inceleme duruşma günü, Tasfiye Halinde … Limited Şirketi Tasfiye Memuru …’a tebliğ edilmiş, süresi içerisinde cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler tarafından düzenlenen 20.06.2017 tarihli raporda; taraflar arasında imzalanan Sözleşme Genel Şartları’nın 5.1. maddesindeki “Sözleşme, işverenin ülkesinin yasalarına göre yorumlanacaktır.” hükmü gereği, yüklenicinin sözleşmeye konu yapım işini, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, Yapım İşleri Genel Şartnamesi, sözleşme ve eklerine uygun ifa etmek ile yükümlü olduğu, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, yükleniciden kaynaklanmayan gecikmeler nedeniyle (189+169+32) gün olmak üzere süre uzatımı verilmesine rağmen, yüklenici firmanın malzeme teslimini geç yapması, gecikmeye sebep olan tedarikçisini değiştirmemesi, yeni tedarikçi belirleyememesi, işin ana kalem malzemeleri olan kablo ve köşklerin temin edilememesi, yapılan denetimler sırasında eksik ve kusurlu işlere rastlanması, 2012 yılı iş programında belirtilen işlerden bina tadilatları ve kablo temini dışındaki işlerin yapılmaması, yeterli düzeyde eleman çalıştırılmaması, gerekli tadilat projeleri ile keşiflerin idareye teslim edilmemesi, ihzarat bedeli ödendiği halde bir kısım malzemenin haczedilmesi, şantiyeden çıkarılmış olması, şantiye faaliyetlerinin olmaması, ihzarat malzemesi için teminat mektubu verilmemesi, muhtelif tarihlerde yapılan uyarılara rağmen durumun düzelmemesi, bu şartlar altında işin bitirilmesinin mümkün olmayacağı, yüklenicinin mali acz içinde olması, ihale aşamasında beyan ettiği mali durum bilgisinin beyan ettiği seviyede olmadığının anlaşılması sebepleriyle fesih kararının haklı fesih olarak değerlendirildiği, sözleşmenin feshi halinde 4735 sayılı Kanun, mevcut sözleşme hükümleri ve Yapım İşleri Genel Şartnamesinin ilgili hükümlerine göre işlem yapılmasının gerektiği, fesih kararı ekindeki 28.08.2014 tarihli … yazısında belirtildiği üzere, yüklenici firmaya çağrı yapılarak kesin hesap çalışmalarına katılması için 5 günlük süre verildiği, yüklenicinin 19.08.2014 tarihli yazısında, çalışmalara katılabilmesi için makul bir süre talebine istinaden 7 günlük ek süre daha verildiği, yüklenici firma tarafından 27.08.2014 tarihli yazı ile net bir tarih verilmeden makul süre talebinin tekrarlandığı, 18.09.2014 tarihli … yazısı ile daha önce tanınan 5 ve 7 günlük süreler haricinde süre verilemeyeceği, 22.09.2014 tarihinde yetkili elemanların hazır bulundurulması aksi taktirde kesin hesabın gıyabında düzenleneceği bildirilmiş olmasına rağmen yüklenici firmanın kesin hesap çalışmalarına katılmadığı, bu nedenlerle YİGŞ’nin 47. madde hükmü gereği davalı yüklenicinin kesin hesap metrajlarına itirazlarının yerinde olmadığının değerlendirildiği, davacı şirket tarafından yapılan kesin hesap sonucu davalı yüklenicinin 276.810,03 Euro + 127.351,79 USD ve 8.807,40 TL borçlu olduğunun görüldüğü, yapılan kesin hesap arka kapağı ve hakediş raporunun incelendiği, yapılan hakediş hesabında hata bulunmamakla birlikte, “İnşaat sorumlusu için ceza bedeli” adı altında kesilen 8.807,40 TL’nin taraflar arasındaki sözleşmede dayanağının olmadığı ve genel müdürlük oluru ile kesildiğinin anlaşıldığı, 4735 sayılı Kanun’un 22. maddesi ve YİGŞ’nin 47. maddesi 5-7-10/b hükümleri gereğince, 19, 20 ve 21. maddelere göre, sözleşmenin feshedilmesi halinde kesin teminat ve ek kesin teminatların alındığı tarihten itibaren gelir kaydedileceği, gelir kaydedilen teminatların yüklenici borcuna mahsup edilemeyeceği, davalı yüklenicinin sözleşme kapsamında 4 adet kesin teminat mektubundan 2 adetinin avans teminatı olduğunun anlaşıldığı, yapılan kesin hesapta, avans teminatına dair mahsup hesabı yapıldığından avans teminat mektuplarının davalı yükleniciye iadesinin gerektiği, 29.12.2009 tarihli … ve 31.03.2010 tarihli …’na ait kesin teminatların gelir kaydedilmesinin ise YİGŞ’nin 47. maddesine uygun olduğunun değerlendirildiği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilinin itirazı üzerine düzenlenen 30.03.2018 tarihli ek raporda; 26 nolu kesin hesap kapak sayfasında, mahsubu yapılan avans miktarlarının 0 (sıfır) olarak görülmesinin, dosya kapsamında kesin hesaptan bir önceki hakediş suretinin ve bakiye avansın teminat mektupları vasıtasıyla karşılanacağına dair taraflar arasındaki yazışmaların dosya kapsamına dahil edilmemiş olması sebebiyle avans teminatlarına dair mahsuplaşmanın daha önceki hakedişlerde yapılmış olmasına rağmen teminat mektuplarının iade edilmediği değerlendirilerek hatalı değerlendirme yapıldığının anlaşıldığı, avans teminat mektupları ile teminat altına alınanın, yüklenicinin edimini yerine getirmesi için İdarenin ön ödeme yapması halinde, yüklenicinin taahhütlerini yerine getirmemesi durumunda, ön ödemenin iadesi olup, yüklenici edimlerini yerine getirdikçe hakedişleri tutarında avans teminat mektuplarının da iade edilmesi gerektiği, avans teminat mektuplarının yüklenicinin idareye karşı diğer borçlarını teminat altına almadığı, yüklenicinin avans teminat mektubunda belirtilen tutarda hakedişi bulunması halinde sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmemesinin İdareye avans mektubunun nakde çevirmesi hakkını vermeyeceği, sözleşmenin feshedilmesi sonucu kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların gelir kaydedileceği, davalı yüklenicinin sözleşme kapsamında 4 adet kesin teminat mektubundan 2 adetinin avans teminatı olduğu, kesin hesaptan bir önceki hakediş olan 31.07.2012 tarihli ve 25 nolu hakediş itibariyle avans mahsuplaşmasından dolayı kalan 248.898,73 Euro ve 117.100,17 USD tutarındaki bakiye avansın mahsup edilememesinden dolayı yalnızca bakiye tutarları için avans teminat mektuplarının davacı şirket tarafından nakde çevrilmesinin uygun olduğu, 25. hakedişe kadar mahsup edilen tutarlar için uygun olmadığı, kesin hesaplar ile ilgili işlemlerde işlem hatasının bulunmadığı ve davacı alacağının 276.810,03 Euro + 127.351,79 USD olduğu, taraflar arasındaki sözleşmede inşaat mühendisi bulundurulmadığı taktirde ceza uygulanacağına dair bir hüküm bulunmadığı açıklanmıştır.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilinin itirazı üzerine düzenlenen 03.12.2018 tarihli ikinci ek raporda; sözleşmenin feshinin haklı fesih olarak değerlendirildiği, kesin teminatların gelir kaydedilmesinin YİGŞ’nin 47. maddesine uygun olduğu, fesih sonrası avans teminat mektupları ile ilgili olarak hakedişlerle yapılması gereken avans mahsubunun tam olarak yapılamadığı, 248.898,73 Euro ve 117.100,17 USD tutarındaki avansın davalı şirket üzerinde kaldığı ve bu tutarlar için avans teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin uygun olduğu, davacı İdare tarafından davalı yüklenici kesin hesabında, son süre uzatımına göre işin bitim tarihi olan 30.11.2012 tarihi ile yönetim kurulunun fesih kararının tarihi olan 06.03.2013 tarihleri arasındaki 96 gün için gecikme cezasının hesaplandığı, davacı İdare talebinin 276.810,03 Euro + 127.351,79 USD ve 8.807,40 TL inşaat mühendisi cezası olduğu, sözleşmenin 42/2. maddesi hükmüne göre, 16.01.2013 tarihli bildirimden sonra en fazla 14 gün süreli gecikme cezası hesaplandığı taktirde davalı İdare asıl alacağının 131.743,82 Euro ve gecikme faizinin 1.465,42 Euro olmak üzere toplam 133.209,24 Euro olacağı, davalı yüklenicinin kesin hesap alacağının ise 14.367,65 USD olacağı, Yapım İşlerine Ait Tip Sözleşme’nin 25.1. maddesine istinaden 16.01.2013 tarihinde yapılan bildirimden sonra en az 10 gün süreli gecikme cezası hesaplandığı taktirde davacı İdare asıl alacağının 115.164,82 Euro ve gecikme faizi 1.281,01 Euro olmak üzere toplam 116.445,83 Euro olacağı, davalı yüklenici kesin hesap alacağı ise 30.564,11 USD olacağı belirtilmiştir.
Toplanan deliller ve dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından sözleşmenin haklı olarak feshedildiği, YİGŞ’nin 47. maddesine göre, davalı yüklenicinin kesin hesap metrajlarına itirazlarının yerinde olmadığı, davalı yüklenicinin hakedişlerinin ödenen avansların tamamının mahsup edilememesi nedeniyle avans teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin uygun olduğu, SGŞ 26.2. madde de, gecikme halinde sözleşme bedelinin yüzde yarımı (%0,5) oranında gecikme cezası uygulanacağının kararlaştırıldığı, Sözleşme Genel Şartları’nın 42.2.2/d maddesine göre, davacı iş sahibinin, yükleniciye sözleşmede sahip bulunduğu başka haklardan hiçbirine halel getirmeksizin bildirim verebileceği, yüklenici 14 gün içerisinde kusuru gideremez veya kusuru gidermek için girişimde bulunmaz ise iş sahibinin sözleşmeyi derhal feshedebileceği, kural olarak sözleşmenin feshi halinde ifaya ekli olarak kararlaştırılan gecikme cezası talep edilemeyecek ise de sözleşmede, davacı iş sahibinin sözleşmeyi, sözleşmede yer alan haklardan hiçbirine halel gelmeksizin feshedebileceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin bu hükmü nedeniyle sözleşmenin feshi halinde dahi sözleşmede yer alan gecikme cezasının talep edilebileceği ve kesin hakedişte gecikme cezasının alacak kalemi olarak değerlendirilmesinin yerinde bulunduğu, inşaat sorumlusu için ceza bedeli adı altında yapılan kesintinin sözleşmede bir dayanağının bulunmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, 276.810,03 Euro ve 127.351,79 Usd7nin 26/01/2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek devlet bankalarının Euro ve Usd cinsi para ile açılmış bir yıl vadeli mevduata ödediği en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen 05/03/2021 tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde özetle; Şirketleri ile davalı ….Şti firması arasındaki Türkiye Elektrik Dağıtım Şebekeleri Rehabilitasyon Projesi DB 2. Safha 2. Grup kapsamındaki Paket-5… III) AG+YG (OG) elektrik tesis işine dair imzalanmış olan 30.12.2009 tarihli sözleşmenin Yönetim Kurullarının 06.03.2013 tarih ve 4-68 sayılı kararı ile haklı olarak feshedildiğini, kesin hakediş hesaplaması sonucu ortaya çıkan haklı taleplerinin bilirkişi incelemeleri neticesinde de sübut bulduğunu, bununla birliktte talep ve davalarının inşaat sorumlusu bulundurmamaktan kaynaklı olarak kesilmiş olan 8.807,40 TL bedelli ceza bedelinin sözleşmede dayanağı olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, yüklenicinin sözleşme ve iş süresince bünyesinde bulunduracağı teknik personelin liste halinde ihale sözleşmesinde sayıldığını, dosyada mübrez İhale Dökümanları (WB) Mayıs-2009 Bölüm VI Teknik Şartnameler ve çizimler 12. Teknik Personel Taahhütnamesi başlığı altında yüklenicinin sözleşme ve iş süresince bünyesinde bulunduracağı teknik personel bilgilerinin tablo ile listelendiğini, bulundurulması istenen bu personellerin işin gereği gibi yürütülmesi için istenen, yüklenicinin sorumluluklarından olan, işin niteliğine ve ihalenin bedeline yansıyan yönüyle kontrol ve denetime tabi bir durumda olduğunu, taahhüt ettiği teknik personeli bulundurmamaktan kaynaklı olarak kesilen ceza bedelinin Teftiş Kurulu Başkanlığının ve Genel Müdürlük Makamının değerlendirmesi sonucu ve KİK mevzuatı gereği yasal olarak uygulandığını, her ne kadar mahkemece “inşaat sorumlusu için ceza bedeli adı altında yapılan kesintinin sözleşmede bir dayanağının bulunmadığı” ifade edilerek bu taleplerinin reddine karar verilmişse de taahhüt edilen personelin varlığının hem işin ifası için hem de kanuni gereklerden dolayı zaruri olduğunu, …’ın ihale konusu işin denetlenmesi ve kontrolü noktasında sorumluluğu bulunduğunu, söz konusu ceza bedelinin Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 30.04.2013 tarih ve 181 sayılı yazısı ve Genel Müdürlük Makamının 03.05.2013 tarih ve 188 sayılı oluru ile KİK mevzuatı gereği uygulandığını, … Teftiş Kurulu raporuna göre 4737 sayılı Kamu İhale Kanununun İstisnalar başlıklı 3/c “Uluslararası anlaşmalar gereğince sağlanan dış finansman ile yaptırılacak olan ve finansman anlaşmasında farklı ihale usul ve esaslarının uygulanacağı belirtilen mal veya hizmet alımları ile yapım işleri ..ceza ve ihalelerden yasaklanma hariç bu kanuna tabi değildir.” hükmü dikkate alınarak KİK mevzuatı uyarınca hazırlanan ve halen uygulanmakta olan … Elektrik Dağıtım Şebekeleri YG (OG) Dağıtım Hatları ve Kilometrik Bedelli YG (0G) Dağıtım Hatları Yapım Sözleşmesinin 23.2 maddesindeki “Yüklenici yukarıda adet ve mesleki ünvanları belirtilen teknik personeli iş programına göre başında bulundurmadığı takdirde İnşaat Sorumlusu (İnş.Müh.) için ceza kesim gününde yürürlükte olan aylık brüt asgari ücretin 1/5’ine tekabül eden bedel TL/Gün ceza müteakiben düzenlenecek ilk hakedişten kesilir.” hükmüne göre uygulandığını, bu sebeplerle istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırıldırılarak davanın tamamının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Dava, taraflar arasındaki 30/12/2009 tarihinde imzalanan “Türkiye Elektrik Dağıtım Şebekesi İyileştirme Projesi DB 2. Safha 2. Grup Kapsamındaki Paket-5 … III) AG+YG (OG) Elektrik Tesis İşi Sözleşmesi”nin idarece haklı nedenlerle 06/03/2013 tarihinde fesih sebebiyle ve davalı yüklenicinin davete rağmen katılmamasından dolayı idare tarafından tek taraflı olarak düzenlenen kesin hakediş raporlarına göre davalı yüklenicinin fazla ödemeden ve ceza bedellerinden kaynaklanan 276.810,03 Euro, 127.351,79 Usd ve 8.807,40 TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren yabancı para alacakları için devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte tahsiline, Türk Lirası alacağın ise temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece de dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/11/2020 tarihli 2015/512 Esas 2020/491 Karar sayılı kararı usul ve yasa hükümlerine uygun olduğundan davacı vekilinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- İstinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olduğundan davacıdan alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL’nin mahsubu ile kalan 120,60 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından, taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5- Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 16/05/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır