Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/863 – 2022/870
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-a-6 Maddesi Uyarınca Kararın
Kaldırılarak Mahkemesine Gönderilmesi)
ESAS NO : 2021/863
KARAR NO : 2022/870
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/06/2021
NUMARASI : 2018/981 Esas – 2021/588 Karar
DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
KARAR TARİHİ : 06/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/10/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacılar vekili; … Göleti Ve Sulaması İnşaatı İşi” nin yapımına ilişkin olarak müvekkili şirketler …Tic. A.Ş. ve … Tic. A.Ş.’nin oluşturduğu iş ortaklığı ile Devlet Su işleri Genel Müdürlüğü (DSİ) 18. Bölge Müdürlüğü (İş sahibi idare) arasında, 19/11/2013 tarihli yüklenici sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında yapılacak işlerden biri rezervuar alanı/gölalanı ve gölet tabanına “teknik şartnamede belirtilen özelliklerde malzemeler ile sızdırmazlık yapılması” işi olduğunu, bu iş kısmının yapımı için davalı … Tic. Ltd. Şti. ile 26/08/2016 tarihli “malzeme satış ve uygulama sözleşmesi” imzalandığını, bu alt yüklenici sözleşmesi ile davalı …’ın, hem teknik şartnamesine uygun malzemeleri temin etmeyi hemde yine teknik şartnamesine uygun olarak temin edeceği malzemenin rezervuar alanı/gölalanı ve gölet tabanına serilmesi işini taahhüt ettiğini, …’ın, teknik şartnamesi gereği, sızdırmazlık için temin edeceği HDPE Geomembranların, ve Geosentetiklerin ‘CE” kalite belgesine sahip olduğuna dair teknik belgeleri ile Geomembranların, DSÎ 2014 Geosentetik Bariyerler Şartnamesindeki mekanik ve kimyasal özellikleri sağladığı ve 25 yıllık hizmet ömrünün olduğuna dair “Garanti” taahhüdünü ile iş sahibi DSİ 18. Bölge Müdürlüğü’ne verdiğini, davalının sızdırmazlık işinde kullanılacak malzemeleri getirip kendi işçileri ile sahaya uyguladığını, sonrasında gölette su tutulduğunu ve göletin su ile dolduğunu, iş sahibi idare DSİ 18. Bölge Müdürlüğünün 06/03/2018 tarihli yazısı ile, müvekkillerinden oluşan iş ortaklığına, “Yüklenimleri altındaki … Göleti ve Sulama İnşaatı işinde gölet ve diğer imalatların tamamlandığını, ancak gölet rezervuarının yağışlarla beraber dolmaya başladığı ve kısa bir süre sonra gövde ön yüzünden suyun çıktığının ve gölet rezervuarının hızla boşalmaya başladığının görüldüğünü, müvekkillerinin, Ankara 54. Noterliğinin 09/03/2018 tarih ve … yevmiyeli ihtarı ile sızdırmazlık malzemelerini temin eden ve uygulayan alt yüklenici …’a, “DSİ’ nin yazısını ihtarını ekleyerek gönderdiklerini, davalı …’ın Sincan 1 .Noterliğinin 15/03/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı ile, “Sadece uygulaması yapılan malzemenin kalitesini ve işçiliğini garanti ettiklerini, uygulama yapılan alanın zemin dolgusunun ve saha düzenlemesinin uygulamaya hazır hale getirilmesinden, uygulama yapıldıktan sonra gereken bakım ve muhafazasından, dış kaynaklı veya üçüncü kişilerden gelebilecek zararlardan sorumlu olmadıklarını, bu nedenle aradan uzun zaman geçmiş olması nedeniyle göl alanına serilen membrandan numune alınmasını kabul etmediklerini” belirterek, numune alıma katılmadıklarını, davacı müvekkillerinin, Ankara 54. Noterliğinin 02/08/2018 tarih ve … yevmiyesi ile davalıya gönderdikleri ihtar ile özetle “Davalının malzeme ve uygulamasına 25 yıl garanti verdiği, sızdırmazlık malzemelerinin su sızdırdığı, DSİ’ nin yırtılmaların ve delinmelerin sebebini araştırmak için iş sahasından numune aldığı, ihbar edilmesine rağmen davalının numune alımı sırasında hazır bulunmadığını neticede DSİ’ nin iş sahasından aldığı numunelerin deneylerinde, malzemelerin teknik şartnameye, fen ve sanat kurallarına uygun olmadığının anlaşıldığını, bu nedenle DSİ’ nin uygun olmayan malzemelerin sökülüp/kaldırılıp yeniden yapılmasını istediğini, bu nedenle 5 (beş) gün içinde göl alanındaki yırtılan ve delinen ve dahi teknik şartname ile fen ve sanat kurallarına aykırı olan geomembran, geosentetik ve diğer malzemelerinizi sökerek, teknik şartname ile fen ve sanat kurallarına uygun bir şekilde temin edilecek malzeme ile yeniden yapmaya (ayıplarını gidermeye) başlamalarını ve en geç 15/09/2018 tarihine kadar sökme ve yeniden yapma çalışmalarını bitirmesini” istediğini ve DSÎ’nin deney raporlarını da ihtarı ekinde gönderdiğini, davalı …’ın ise, verilen sürede çalışmalara başlamadığını, iş sahibi DSİ’in, 06/08/2018 tarihli yazısı ile özetle “gölet revzervuar alanından alınan geomembran ve geosentetiklerden alınan numunelerin, yapılan deneyler sonucunda, teknik şartnamede istenen özellikleri sağlamadığının tespit edildiğini, bu nedenle de göl alanına serilen uygun olmayan geomembranların ve geosentetik imalatların kaldırılarak (sökülerek), standartlarına, teknik şartnamesine, fen ve sanat kurallarına uygun olarak yeniden yapılması ve 21/09/2018 tarihine kadar geçici kabule hazır hale getirilmesi, aksi taktirde 18/05/2018 tarihli yazılarında belirtilen deney sonucuna istinaden belirlenen eksik ve bozuklukların nam ve hesabımıza yaptırılacağı” bildirildiğini, davacı müvekkillerinin, söz konusu sulama göletinin bulunduğu Sütçüler Sulh Hukuk Mahkemesi’nde 2018/6 D. İş. Dosyasından delil tespiti talep ettiğini, bunun üzerine mahkemece, “kimyager, inşaat mühendisi, haritacı ve fotoğrafçı” olmak üzere 4(dört) kişilik bilirkişi heyeti ile birlikte 17/08/2018 günü mahallinde keşif yapıldığını, keşif sırasında uygulanan malzemelerden numuneler alındığını, keşif sırasında, gölet tabanı ve keşif süreci sürekli fotoğraflandığını ve kameraya çekildiğini, alınan numunelerin laboratuvarda gerekli testlere tabi tutulduğunu ve neticede malzemelerin teknik şartnameye uygun olmadığının anlaşıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin ve başkaca hakları saklı kalmak üzere, sızdırmazlık için malzeme ve uygulaması için davalıya ödemiş olduğumuz bedelin şimdilik 50.000 TL nin, ödedikleri tarihlerden itibaren işleyecek avans faizleriyle birlikte taraflarına iadesine, davalının, sızdırmazlık malzemelerinin göletten sökülmesi masrafları olarak, davalının şimdilik 50.000,00 TL yi dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte taraflarına ödemesine, yeniden alınacak malzemenin ücret/fiyat farkı ile yeni alınacak malzemenin uygulaması ücret/fıyat farkı olarak şimdilik 50.000,00 TL yi, dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte taraflarına ödemesine, Sütçüler Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/6 D. İş dosyasında delil tespiti için yapılan 7.500,00 TL. masrafın, davalının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte taraflarına ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; davacı yanın Sütçüler Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/6 D.İş sayılı delil tespiti dosyasına delil olarak dayanamayacağını, raporun bilimsel olmadığını, bilirkişi heyetinin işin uzmanı olmadığını, davacı yanca süresinde yaptırılan delil tespiti olmadığı gibi çekilen bir ihtar da bulunmadığını, dava konusu olayın malzeme ve işçilik kalitesi ile bir ilgisi olmadığı gibi olayla müvekkili arasında bir illiyet bağı olmadığını. müvekkilinin dava konusu zarar için 25 yıl garanti süresi vermediğini, davacı tarafın malzemede kusur olduğuna dair müvekkili şirkete süresinde hiçbir bir yazılı bildirimde bulunmadığını, dava konusu olayın, hem gölet yeri seçiminde hem de zemin ve dolgu işlerinde idarenin ve davacının yaptığı kusurlu işlerden kaynaklandığını, olayda müvekkilinin hiç bir kusur ve sorumluluğu olmadığını, taraflar arasındaki anlaşma gereğince, müvekkili şirketin tespit konusu yerin sadece yalıtım işi için gerekli malzeme teminini ve serilmesi (uygulama) işini üstlenmiş bulunduğunu, yalıtım malzemesi dışında kalan, gölet yapılacak yerin seçilmesi, göletin temelinin ve zemin dolgusunun standartlara uygun yapılarak göletin yalıtım yapılmaya uygun hale getirilmesi işlerinin davacı ve idarenin sorumluluğunda olduğunu, ancak gölet yeri seçimindeki hatası nedeniyle idarenin zemin dolgusu yapması nedeni idarenin hemde davacının birlikte kusurlu olduğunu, geomembran altında kalacak gölet şevlerinin ilerleyen süreçte nasıl bir davranış sergileyeceğinin belirlenmesinin idarenin sorumluluğunda olduğunu, idarece uygun görülen göletlerdeki inşaat çalışmalarının ise ihaleyi alan yüklenici firmanın uhdesinde olduğunu, bu nedenle alt yüklenici firmaların görünen toprak yüzeyin altında jeolojik olarak başka hangi gerçeklerin yattığını bilmesi ve bu konularda yorum yapabilmesinin mümkün bulunmadığını, dava konusu bu iş kapsamında ürünlerin sahaya sevk edilmeye başlanmasından sonra malzemelerin serimi gerçekleşmeden önce idareden gelip numune alması ve Devlet Su işlerine bağlı laboratuvarlara gönderilerek malzemenin şartnamelere uygun olup olmadığının belirlenmesinin istendiğini, İdare tarafından sahaya sevk edilen ürünlerden numuneler alınarak Devlet Su İşleri TAKK Dairesine yollandığını ve malzemelerin testlere tabi tutulduğunu, test sonuçlarının olumlu çıkması üzerine işe başlandığını, sahadaki malzeme seriminin teknik şartnamede istenen şekilde idarenin kontrolü ve denetiminde gerçekleştirildiğini, bu projede gelinen noktada bölge seçimi, tasarım ve projelendirme kısımlarında idarenin çok ciddi hatalar yaptığının ortaya çıktığını, davacının doğru koşulları sağlamadığını, yalıtım malzemesi kalitesi ve uygulama işçiliği dışındaki hususların garanti kapsamında olmadığını, olayın idarenin hatalı yer seçiminden ve davacının dolgu işini hatalı yapmış olmasından ayrıca davacının işin tesliminden önce ve sonra izolasyonun korunması için gerekli önlemleri almayışından ve izalasyona kendi kusuru ile zarar vermiş olmasından kaynaklandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “Davacı tarafça taraflar arasındaki 19/11/2013 tarihli ” rezervuar alanı/gölalanı ve gölet tabanına teknik şartnamede belirtilen özelliklerde malzemeler ile sızdırmazlık yapılması” na ilişkin alt yüklenici sözleşmesi nedeniyle davalı tarafça kullanılan malzemelerin teknik şartnameye uygun olmadığı, bu nedenle yapılan gölette kaçak oluştuğu, oluşan kaçağın giderilmesi amacı ile çalışma yapılacağı belirtilerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile sızdırmazlık malzeme uygulaması için davalıya ödenen bedelin, sızdırmazlık malzemelerinin göletten sökülmesi için yapılacak masrafın , yeniden alınacak malzemelere ve döşeme giderlerinin ve yaptırılan tespit giderinin davalıdan tahsili , davalı tarafça kullanılan malzemenin teknik şartnamelere uygun olduğu, davacıların ve idarenin kusuru nedeniyle hasar oluştuğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş olup;
Davacılar ile … arasındaki “… Göleti Ve Sulaması İnşaatı İşi” nin yapımına ilişkin sözleşme gereği davacı adi ortaklar ile davalı arasında 19/11/2013 tarihli ” rezervuar alanı/gölalanı ve gölet tabanına teknik şartnamede belirtilen özelliklerde malzemeler ile sızdırmazlık yapılması”alt yüklenici sözleşmesinin imzalandığı, Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 18.Bölge Müdürlüğünün 19.02.2020 tarih ve 116822 sayılı yazısı ekinde sunulan … Göleti ve Sulaması Mühendislik Jeolojisi Raporu doğrultusunda (“… Göl Alanının Geçirimliliği Temel sondaj kuyularında yapılan deneyler sonuçlarına göre geçirimlilik saptanmış olup, göl alanında da aynı geçirimliliğin olacağı, YAS seviyelerinin bulunmaması ve tabaka eğimlerinin membadan mansaba doğru olmasından dolayı geçirimsizliğin sağlanabilmesi için göl alanının normal su seviyesine (NSS) kadar kaplanması gerekmektedir. Göl alanında kaplamada kullanılması düşünülen kil malzemenin yörede ve/veya yakın civarlarda ve yeterli miktarda bulunmaması, bulunan kil gerecinin de sadece gövdeye yeteceğinden dolayı göl alanının kaplanması için jeomebran türü malzeme ile kaplanması …. “) ayrışmış alüvyon ve yamaç birikimi birimlerinin kaldırılması gerektiği ve göletin masif konglomeraya oturtulacağı şevlerdede sağ sahilde 3.30 – 12.00 m, sol sahilde 1.30 – 3.30 m arasında değişen sıyırma kazısı ile kaldırılması gerektiğinin önerildiği ,Kesme Göleti Önyüzü Membran Kaplı Kaya Dolgu Rezervuar Geomembran Kaplama Plan, Boy Kesiti ve Detayları ile de ( Bİ-10/1 paftası Notlar 19. …) Rezervuar kaplaması işleminden önce nebati toprak kazılacak ve depoya koyulacaktır. Rezervuar sahasında Geomembran altında kalacak organik malzeme temizlenecektir. Rezervuar sahasının 1042,00 kotunun altında Geomembran malzemenin altına iri, sivri ve organik maddelerden arındırılmış yerli malzeme serilecektir. Yatak malzemesi ile geomembran arasına delinmez geotekstil bulunacaktır.” notunun yer aldığı ,buna rağmen dosya muhtevasına sunulan sıyırma kazısı sonrasına ait resimler doğrultusunda yapılan önermeye ve proje üzerinde yer alan nota rağmen ayrışmış alüvyon ve yamaç birikimi birimlerinin tamamen kaldırılmadığı, yer yer kümelenmelerin görüldüğü, masif konglomeraya oturtulamadığı ve Geomembran malzemenin altına iri, sivri ve organik maddelerden arındırılmış yeterli malzeme serilmediği, 02.11.2019 tarihinde gerçekleştirilen keşif sırasında yerinde yapılan incelemede de geomembran altında zeminde yer yer çökmelerin ve oturmaların oluştuğu, göletin şevlerinde akma ve boşalmalar olduğu ( bilirkişi heyetince gözlemlendiği) bu durumun zeminin kayaç yapısından kaynaklandığı, gelinen noktada zeminde şevin doğru açı ve stabilitelerinin sağlanamadığı bu nedenle çökmelerin olduğu geomembranda da öngörülenden fazla gerilmelerden dolayı yırtılmaların ve delinmelerin oluştuğu, alt zeminde yer alan sivri kaya malzemelerin ve dik şevlerinde yırtılmalarda etkisinin olduğu, Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 18.Bölge Müdürlüğünün 19.02.2020 tarih ve 116822 sayılı yazısı ekinde sunulan İsparta Sütçüler Kesme Göleti ve Sulaması Mühendislik Jeolojisi Raporu ve (ODTÜ-MERLAB) test sonuçları birlikte değerlendirildiğinde davalı tarafça kullanılan malzemenin teknik şartnameye uygun olduğu, geomembran kaplama işinde yapım sonrası meydana gelen yırtılma ve delinmelerde belirlenen duruma göre davalının sorumluluğunun bulunmadığı” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; … Genel Müdürleri görevlerinin gözlemleri ile zeminin bozuk olmadığının tespit edildiğini, zeminin malzeme sermeye uygun hale getirildiğinin belirlendiğini, davalı Geoplast şirketinin sızdırmazlık malzemeleri konusunda uzman olduğunu, zeminin uygun olup olmadığını da bilebilecek kapasitesinin bulunduğunu, davalının yüklenici ve dava dışı idareye zeminin uygun olmadığı yönünde bir uyarısının olmadığını, davada davalı Geoplast’ın kendisine ait membranların sözleşme eki olan teknik şartnamesine sözleşmeye uygun olup olmadığı hususunun incelenmesi gerektiğini, bu konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığını, karara dayanak alınan raporda, numunelerin çekme mukavemeti, kopma uzaması, kopma büzülmesi, tokluk ve süneklik gibi mekanik özelliklerinin tespit edilemediğini ve malzeme üzerindeki etkisinin araştırılmadığını, geosentetik bariyerler teknik şartnamesinde belirtilen deneylerin yapılmadığını, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacılar yüklenici, davalı ise alt yüklenicidir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacılar tarafından istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 22/10/2018 tarihli ve 2018/4339 Esas- 2018/ 3962 Karar sayılı bir kararında “Dosya kapsamına göre davanın açılmasından önce davacı tarafından İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/30 Değişik iş nolu dosyasında yaptırılan tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda eksik ve kusurların sözleşmeye göre düzeltilmesi için 24.950,00 TL gerektiği açıklanmış, mahkemece alınan bilirkişi raporunda ise 12.700,00 TL gerektiği açıklanmış olmakla dava açılmadan alınan tespit raporu ile yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu arasında açık çelişki bulunmaktadır. 6100 sayılı HMK hükümlerine göre; mahkeme çözümü hukuk dışında, teknik veya özel bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine veya kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verebilir (266/1). Taraflar bilirkişi raporunun kendilerine tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi raporu alınmasını isteyebilirler (281/1). Mahkeme bilirkişi raporundaki eksiklik ya da belirsizliğin tamamlanması veya açıklığı kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir (281/2). Mahkeme gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabilir (281/3). Bilirkişi raporları arasında çelişki olduğu ve bu çelişkinin giderilmesi teknik bilgiyi gerektirdiği takdirde hakim bu çelişkiyi giderecek yeni bir bilirkişiden rapor almalıdır. Bu şekilde çelişkiyi gideren rapor almaksızın raporlardan birini esas alarak karar verilmesi halinde hakimin özel ve teknik bilgiyi gerektiren bir durumda şahsi bilgisi ile karar verdiği gibi bir sonuç ortaya çıkacaktır. Bu durumda mahkemece 6100 sayılı HMK’nın 281/3. maddesi uyarınca maddi gerçeğin ortaya çıkması için, önceki bilirkişilerden farklı konusunda uzman bir bilirkişiden, çelişkiyi giderecek, taraf itirazlarını karşılayacak bir rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken çelişki giderilmeksizin alınan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru olmamıştır” İçtihatında bulunulmuştur.
Somut uyuşmazlık yukarıda yazılı Yargıtay içtihatı çerçevesinde irdelendiğinde; Sütçüler Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/6 D. İş sayılı dosyası üzerinden alınan kimya mühendisi bilirkişi raporunda, laboratuvarda deneysel incelemeler de yapılmak suretiyle, davalının kullandığı malzemelerde ve ürettiği işlerde hatalar bulunduğu belirtilmesine rağmen, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunda, ODTÜ laboratuvarında yaptırılan deneysel incelemelerden de hareketle, davalının kullandığı malzemelerde problem olmadığı, davacının zemini tam olarak söz konusu işin yapılmasına uygun hale getirmediği, davalının bir kusurunun ve sorumluluğunun olmadığı belirtilmiştir. Bilirkişi raporları arasında teknik incelemeler ve varılan sonuçlar bakımından farklılıklar bulunmasına rağmen bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu itibarla mahkemece jeoloji mühendisi, inşaat mühendisi ve kimya mühendisi bilirkişilerden yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak, davalı şirketin temin ettiği membranların DSİ Genel Müdürlüğü’nün Geosentetik bariyerler için öngördüğü teknik şartnamesine uygun olup olmadığı hususu, bu şartnamede belirtilen tüm teknik incelemeler yapılarak fiziksel, hidrolik ve mekanik tüm deneyler de yapılmak sureti ile belirlenmeli, malzemenin ısıl özellikleri, dayanıklılık ve kimyasal dirençleri saptanmalı, davacının gölet yeri seçiminde bir hatası olup olmadığı, var ise bu durumun mevcut problemlerdeki etkisi irdelenmeli, böylelikle gölet alanındaki mevcut sorunların davalının kullandığı malzemeler yahut işçilik hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususu açık ve net bir şekilde ortaya çıkarılmalı, önceki bilirkişi raporları irdelenmeli, bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeli, davacının tüm talepleri bu çerçeve içerisinde değerlendirilmelidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmadığından, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip karara bağlanması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/981 Esas, 2021/588 nolu kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip, karara bağlanmak üzere mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacıların yatırdığı istinaf karar harcının talep halinde kendilerine iadesine,
5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf başvuru harcının ilk derece mahkemesince verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
6- Duruşmasız inceleme yapıldığından vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 06/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip