Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/852 E. 2021/1170 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2021
NUMARASI :…

TALEP KONUSU : Yargılanmanın Yenilenmesi
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/12/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada, mahkemece davalı vekilinin yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Yargılamanın yenilenmesini talep eden vekili; Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. sayılı dosyasında davanın reddine dair verilen kararın istinaf incelemesi sonucunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlığı 31. Hukuk Dairesinin …. sayılı ilamı ile kaldırılarak davanın kısmen kabulüne dair yeniden karar verildiğini, ancak istinaf dilekçesine karşı sundukları cevap dilekçesinin istinaf incelemesinden önce Uyap ortamında mevcut olmasına rağmen dosyaya fiziken alınmadığını ve cevap dilekçeleri incelenmeden istinaf talebinin hukuka aykırı şekilde karara bağlandığını, bu nedenle istinaf incelemesinin eksik yapıldığını, istinaf incelemesi sırasında dosyaya sunulan en önemli deliller arasındaki silikon test raporunun adeta görülmediğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 4.m. gereğince davacının montaj malzemesinin kalitesinden sorumlu olduğunun açıkça belirtilmesine rağmen bu hususun istinaf incelemesinde dikkate alınmadığını, müvekkili Şirketten emekli olan Şirket personeli … tarafından davacı … Şirketine 04/01/2012 tarihinde e-mail gönderilerek montaj silikonu konusunda gerekli uyarıların yapıldığını ve ayrıca onaylı ısıcam malzeme listesinin de kendilerine iletildiğini, müvekkili şirketi server arızası nedeni ile daha önce temin edemedikleri sözkonusu e-mail yazışmalarını yeni temin edebildikleri için talep dilekçeleri ekinde sunduklarını, yine HMK 375/1-ç.m. kapsamında davalı şirketin sahip olduğu… yeni delil olarak dosyaya sunduklarını, yargılama sürecinde bilirkişi raporu alınmasına rağmen dava konusu … numunelerinin …’ye gönderilerek analiz raporu alınmadığını, … şantiyesinde imal edilen camların u çıtalı camlar olup sözkonusu camların ısıcam markalı ürünler olmadığı ve garanti kapsamı dışında olduğuna ilişkin … … firmasının 10/04/2015 tarihli yazısını ekte sunduklarını, … numuneleri üzerinde kimyasal analiz yaptırılmadan kanaat bildiren bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu savunarak, icranın durdurulmasına ve akabinde yargılamanın yenilenmesi taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Karşı taraf vekili; talepte bulunan vekili tarafından daha önce dosyaya sunulmayan iddia ve delillerin ileri sürüldüğü, somut olayda yasada belirtilen sınırlı nitelikteki yargılamanın iadesi şartlarından hiçbirisinin bulunmadığını savunarak, yargılamanın iadesi talebinin reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “6100 sayılı HMK’nın 375/1-ç.maddesine göre; “Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir. Yargılama sırasında aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilmeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması ” yargılamanın iadesi sebebi olarak kabul edilmiştir. Aynı kanunun “Süre” başlıklı 377. maddesinde ise; “(1) Yargılamanın iadesi süresi; c)Yeni belgenin elde edildiği veya hilenin farkına varıldığı, tarihten itibaren üç ay ve her hâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır.” d”(1) Yargılamanın iadesi süresi; c)Yeni belgenin elde edildiği veya hilenin farkına varıldığı, tarihten itibaren üç ay ve her hâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır.” düzenlemesine yer verildiği anlaşılmaktadır.
Dosyamızda her ne kadar talepte bulunan Şirket vekili tarafından talep dilekçesinde yeni belge ve deliller sunulmuş ise de; sözkonusu belge ve delillerin hangi nedenlerle yargılama sürecinde talep eden Şirketin elinde olmayan nedenlerle kararın kesinleşmesinden sonra elde edildiğine ve yeni sunulabildiğine yönelik olarak somut, ikna edici ve objektif nitelikte hiçbir delil sunulmamıştır. Kaldı ki, sözkonusu yeni delilin hangi tarihte elde edildiği ve yukarıda değinilen hak düşürücü süre içerisinde talepte bulunulup bulunulmadığı dahi belirsizdir. Bu durumda, talep dilekçesinde server arızasından bahisle yeni sunulan e-mail yazışmalarının daha önce temin edilemediği için daha önce sunulamadığı ileri sürülmekte ise de; server arızasının tespitine ve server arızasının oluşmasında talep eden Şirketinin kusurunun bulunmadığını tespit eden teknik rapor da bulunmadığına göre; sunulan yeni delil niteliğindeki e-mail yazışmalarının yargılamanın iadesi istemi yönünden yeni delil olarak kabulü hukuken olanaklı değildir. Yine, talep dilekçesinde bahse konu … … ve ….. denetim raporlarının da yargılama sürecinde hangi nedenle dosyaya sunulamadığı konusunda somut ve objektif bir delil sunulmadığı gibi ısıcam markası sahibi olan ve kesinleşen dosyamızda ihbar edilen konumundaki … … firmasından temin edilen 10/04/2015 tarihli yazının da hangi nedenle ancak karar kesinleştikten sonra temin edilerek sunulduğu konusunda somut ,kabul edilebilir ve hayatın olağan akışına da uygun bir iddia ve delil sunulmamıştır. Bu nedenle, sözkonusu sebeplere dayalı yargılamanın iadesi isteminin de hukuki dayanaktan yoksun olduğu ortadadır.
Davacı … firmasından montaj sırasında kullandığı silikon kartüşlerinin boşlarını, kalite belgesini ve faturasını dosyaya sunmasının talep edilmesine rağmen davacı Şirketin bunları dosyaya sunmayarak hileli davrandığı ileri sürülmüş ise de; HMK 375/1-hm. gereğince bu hususun yargılamanın iadesi sebebi teşkil edebilmesi için lehine karar verilen tarafın karara tesir eden hileli bir davranışı olması gerekmektedir . Ne var ki, istinaf ilamı içeriğindeki gerekçe ve kabul birlikte dikkate alındığında; bu nitelikteki bir hilenin varlığının kabulü mümkün değildir. Zira, istinaf Mahkemesi tarafından dosyada mevcut ve denetime uygun olduğu değerlendirilen 05/12/2016 tarihli teknik bilirkişi raporu esas alınarak Mahkememizin davanın reddine ilişkin kararının kaldırılmış olup bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuştur. Bahse konu kartuş ve belgeler sunulmadığı için sunmayan davacı lehine ve talepte bulunan Şirket lehine karar verildiği yönünde gerek Mahkememiz kararı içeriğinde gerekse de istinaf ilamında hiçbir ifade ve değerlendirme de gerekçe kısmında bulunmamaktadır.Bu durumda, hile ile sunulmadığı ileri sürülen kartuş ve belgelerin istinaf ilamına ve Mahkememiz kararına tesir eden boyutta ve nitelikte hileli bir davranış olduğu da kanıtlanamadığından, yargılamanın iadesi nedeni olarak kabulü mümkün değildir. Öte yandan, her ne kadar dosyamızda silikon … numuneleri yönünden alınan kimyasal analiz içeren test raporu alınmadığı ve bu durumda hatalı karar verilerek yargılamanın iadesi talep edilmiş ise de, tahdidi nitelikte HMK 375/1-a-i bentleri arasında sayılan iade sebepleri arasında bu husus yer almadığı tartışmasızdır. Aksi kabulde dahi istinaf Mahkemesi tarafından benimsenerek istinaf ilamına esas alınan 05/12/2016 tarihli bilirkişi raporunda açıkça dava konusu camların gizli ayıplı olduğu ancak camların üretilmesinden ve tesliminden bu yana yaklaşık 6 sene geçmesi nedeniyle butili akmış camlardan alınan silikon ile butili akmamış camlardan alınan silikonların aynı silikon olup olmadığının kimyasal analizinin yapılarak doğru bir sonuca varılmasının teknik yönden mümkün olmadığı tespitine rapor içeriğinde açıkça yer verilmiş ve kimyasal analiz raporu alınmama gerekçesi de ortaya konulmuştur. Bilirkişi raporundaki bu tespit ve değerlendirme istinaf Mahkemesin’ce de benimsenerek hüküm kurulmuştur. Hal böyle iken,kimyasal analiz raporu alınmamasının yargılamanın iadesi sebebi olarak ileri sürülmesi hukuki dayanaktan yoksun olup kabulü hukuken olanaklı değildir. Yargılamanın yenilenmesi talepli dilekçede isteme dayanak ileri sürülen diğer iddialar da ayrı ayrı ve bir bütün olarak değerlendirildiğinde; HMK 375/1-a-i m. kapsamında yargılamanın iadesi sebebi olarak kabul edilemez niteliktedir. Bu durumda, açıklanan gerekçelerle talepte bulunan davacı vekilinin yasada belirtilen tahdidi niteliteki yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin varlığını usulen kanıtlayamadığı” gerekçesi ile 6100 sayılı HMK’nın 379/1-c ve 379/2 m. gereğince talebin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunan davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesinin dosyadaki 10/10/2014, 21/01/2015, 10/06/2015 ve 05/12/2016 tarihli bilirkişi raporlarına dikkate almadığını, davacının montaj esnasında kullandığı silikonun analiz edildiği …… silikon test raporunu da görmediğini, müvekkili firmanın montajda dikkat edilecek hususlar konusunda karşı tarafaı uyardığını, sözleşmenin 4. Maddesinde de bu hususa yer verildiğini, montaj silikonu hususunda müvekkilinin gönderdiği 04/01/2012 tarihli e – mail’in server arızası nedeni ile daha önce dosyaya sunulamadığını, HMK. 375/1-ç maddesi kapsamında bu belgeyi sunduklarını, karşı tarafın montaj silikon kartuşlarının boşlarını, kalite belgesini ve faturasını dosyaya sunamadığını, … … ve … denetim raporlarını da HMK. 375/1-ç maddesi kapsamında dosyaya sunduklarını, karşı tarafın dava konusu camların analiz ve test paronunu alınmasını istediğini ancak, mahkemece … numunelerinin … labaratuvarına teste gönderilmediğini, dava konusu camlardaki butil akması sebebinin üretimden kaynaklanan bir ayıp olmadığını, camların montajını yapan davacı firmanın montaj esnasında kullandığı silikonun asetik özellikli olması nedeni ile butil maddesi ile tepkimeye girerek, butil malzemesinin erimesine neden olması hususu olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne ve açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yargılamanın yenilenmesini talep eden yüklenici, karşı taraf ise taşerondur. Mahkemece davalı vekilinin yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmiş olup, hüküm yargılamanın yenilenmesini talep eden vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, mahkeme kararının gerekçesi incelendiğinde vekalet ücretinin yargılamanın yenilenmesini talep eden tarafa yüklendiğinin anlaşılmasına, hükümdeki vekalet ücretinden sorumlu tutulan tarafla ilgili düzeltmenin HMK 304 kapsamında mümkün olduğu anlaşılmakla yargılanın yenilenmesini isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yargılamanın yenilenmesini isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı peşin yatırıldığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle yargılanın yenilenmesini isteyen tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 09/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….