Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/816 E. 2023/459 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/816 – Karar No:2023/459
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)
ESAS NO : 2021/816
KARAR NO : 2023/459
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2020
NUMARASI : 2017/327 E-2020/576 K

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …-E TEBLİGAT
Av. …-E TEBLİGAT
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …-E TEBLİGAT
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 06/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/04/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında 23/06/2016 tarihinde … okulları şantiyesinde alüminyum merdiven korkuluğu işinin yapımı ile ilgili anlaşma sağlandığını, müvekkili şirketin yapılan sözleşme gereği üstlenmiş olduğu işi tam ve eksiksiz bir şekilde zamanında bitirdiğini ve davalı firmaya teslim ettiğini, davalı şirket tarafından yapılan iş karşılığı çek verilmek suretiyle bir kısım ödemenin yapıldığını ancak bakiye ücretin ödenmediğini, müvekkili şirket tarafından ödeme için Kartal 1. Noterliği’nin 03/11/2016 tarih, …yevmiye no’lu ihtarname çekildiğini, ihtara rağmen davalı tarafça ödeme yapılmaması üzerine Ankara 4.İcra Müdürlüğü’nün 2017/5753 E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle; borçlunun takibe vaki itirazının iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın, müvekkili şirketin … Kampüsüne ait alüminyum korkuluk imalatı işini anahtar teslim götürü bedel sözleşmesi ile üstlendiğini, davacı tarafından işin en geç 04/07/2016 tarihine kadar tamamlanacağı taahhüt edilmiş ise de, müvekkili şirket tarafından yerinde yapılan incelemelerde herhangi bir çalışmanın yapılmadığı, işin tamamlanmadığı, tamamlanan işlerde ise bir kısım eksik ve hatalı imalatların bulunduğu, ayrıca yapılan işler sırasında müvekkiline ait başkaca imalatlara zarar verildiğinin tespit edildiğini, bu durum üzerine davacı tarafa Ankara 17.Noterliği’nin 07/10/2016 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile eksik ve ayıplı işlerin tamamlanması ve işin 5 gün içerisinde teslim edilmesi, aksi halde bakiye ödemenin yapılmayacağı, işin davacı nam ve hesabına üçüncü bir kişiye tamamlattırılarak kendilerine rücu edileceğinin ihtar edildiğini, davacı tarafın üstlenmiş olduğu anahtar teslim götürü bedel işi ayıpsız ve kusursuz olarak tesli ettiğini ispat edemediğini, açıklanan nedenlerle, davanın reddine, kötüniyetli olan davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, “…Dosya kapsamına alınan 27/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraf şirketlerin ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde; davacı şirket tarafından davalı şirkete 2 adet fatura karşılığında toplam 65.147,80 TL tutarında fatura düzenlediği, karşılığında 30/11/2016 vade tarihli, 50.000,00 TL tutarında çek aldığı, buna göre davacı şirketin davalıdan 15.147,80 TL tutarında alacaklı olduğu, taraf ticari defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğu bildirilmiştir.
Mahallinde 08/02/2019 tarihinde keşfin icra edildiği, refakate alınan inşaat mühendisi bilirkişiye ait 25/02/2019 tarihli rapor ile, yapılan imalata ait sözleşme ve onaylı 1/20 ölçekli sistem detay projesinin bulunmadığı, alüminyum merdiven korkuluğu imalatının dosyaya sunulan Alüminyum Korkuluk İmalatı İmalat ve Uygulama fiyat teklifinde belirtilen bitmiş yüksekliğinin 100 cm, 19’luk 2 emniyet, 16’lık parmaklıklar şeklinde yapılmış olduğu, halihazırda yapılan imalatın ankrajlarının emniyetinin sağlanması, parmaklık üst kapak aksesuarlarından eksik olanlarının tamamlanması gerektiği, davalının işin yapımı sırasında başkaca imalatlara da zarar verildiğinin tespiti hususunda, imalat yapıldıktan sonra durum tespiti yapılmadığından keşif gününde aradan geçen zamanda dikkate alındığında oluşan hasarlarla ilgili bir değerlendirme yapılamadığı, bildirilmiştir.
24/10/2019 tarihli inşaat bilirkişisi ek raporunda özetle; kök raporda herhangi bir değişikliğe gidilmediği bildirilmiştir.
İnşaat bilirkişisi …’e ait kök ve ek raporun hükme esas alınmaya elverişli olmadığı kanaatine varıldığından dosya, yerinde inceleme yapılmak suretiyle rapor tanzimi için yeni bir inşaat yüksek mühendisine tevdi edilmiş olup, dosya kapsamına alınan 17/02/2020 tarihli bilirkişi raporu ile, işin teklif fiyatta belirtildiği şekilde ifa edildiği görülmüş olmakla, davacının edimini yerine getirdiği ancak bazı imalatlarda gerekli özenin gösterilmemesi nedeniyle toplam alacaktan 6.514,80 TL nefaset kesilmesi gerektiği, davacı alacağının 8.633,00 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Ankara 4.İcra Müdürlüğü’nün 2017/5753 E.sayılı takip dosyası incelendiğinde, davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine “01/10/2016 tarih, 15.140,00 TL tutarında fatura” dayanak gösterilerek, 15.140,00 TL asıl alacak, 248,25 TL işlemiş faiz olmak üzere 15.388,25 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 20/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalının yasal süre içerisinde takibe konu borca ve ferilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu, davacı alacaklının yasal bir yıllık süre içerisinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı görülmüştür.
Dava, 23/06/2016 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, eser sözleşmesi gereğince davacı tarafından üstlenilen edimin sözleşmeye uygun olarak ayıpsız ve eksiksiz olarak yerine getirilip getirilmediği konusundan kaynaklanmaktadır. Zira, takibe konu edilen fatura her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olup, ödenmeyen miktara yönelik bir itiraz bulunmamaktadır.
TBK’nın 474. Maddesine göre, iş sahibi eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir şekilde yükleniciye bildirmek zorundadır.
Aynı kanunun 475/1-2 maddesine göre, eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde iş sahibi eseri alıkoyup bedelden indirim isteme hakkına sahiptir. Davalı tarafça da eser kabul edilip, fatura bedelinin büyük bir kısmı ödenmiş olmakla; davalının ancak bedelden indirim isteyebileceği kabul edilmiştir. Nitekim, davalı taraf cevap dilekçesinde ayıp ve eksiklik nedeniyle bakiye alacağın ödenmediğini beyan etmiştir.
Hükme esas alınan 17/02/2020 tarihli bilirkişi raporu ile, davacı yüklenicinin bazı imalatlarda gerekli özeni göstermeden işi ifa ettiği, işin kapsamı ve kusurlu imalatlar gözönüne alındığında %10 oranında nefaset kesintisi yapılmasının uygun olacağı tespit edilmiş olmakla; davalı yanın Ankara 17.Noterliği aracılığıyla ayıp ihbarında bulunduğu, iş bu ihbarın 11/10/2016 tarihinde davacı yükleniciye tebliğ edildiği, davacı tarafça işin teslim edildiği ve davalının iş bedelinin 50.000 TL’sini çek ile ödediği gözetilerek, TBK’unun 475.maddesi uyarınca, 17/02/2020 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda %10 oranında bedelden indirim isteyebileceği kanaatine varıldığından, nefaset indirimi ve yapılan ödeme mahsup edildiğinde davacının bakiye 8.633,00 TL alacağı bulunduğu sonucuna varılmış olup, davacı tarafça bakiye alacak için çekilen ihtarnamenin(Kartal 1.Noterliği, 03/11/2016 tarih, …yevmiye no’lu) tebliği tarihi olan 07/11/2016 tarihinden, takip tarihi olan 03/01/2017 tarihine kadar işleyen avans faizi re’sen 141,03 TL olarak hesaplanmış olup, bu suretle Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2017/5753 esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın 8.633,00 TL asıl alacak, 141,03 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.774,03 TL alacak yönünden iptaline, takibin toplam 8.774,03 TL üzerinden devamına karar verilmiştir.
Yine davacı tarafça hükmolunan alacağının %20 oranında davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesi talep edilmiş ise de; davanın türü eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup alacak likit ve belirlenebilir nitelikte olmadığından , iş bu talebin reddine karar verildiği gibi, davacı yanın kötüniyetli olarak takip başlattığına dair delil sunulmadığından, davalı yanın kötüniyet tazminatı isteminin reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin işi tam ve eksiksiz yaptığını ve teslim ettiğini, bu hususta tutanak bulunduğunu, teslimden itibaren 4-5 sene geçtiğini, kullanımdan kaynaklı hatalar olduğunu, bilirkişi raporunda subjektif değerlendirme yapıldığını, hatanın imalattan mı kullanımdan mı kaynaklı olduğunun tespit edilmediğini, alacağın likit olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 111,26 TL harcın mahsubu ile eksik yatırılan 68,64 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına.
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 06/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır