Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/810 E. 2023/1039 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/810 – 2023/1039
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/810 Esas
KARAR NO : 2023/1039
(İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(Başvurunun esastan reddi /HMK m.353/1-b-1)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/07/2021
NUMARASI : 2020/215 Esas-2021/461 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak

KARAR TARİHİ : 03/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/10/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dairemize gönderilen dosyanın yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM;
Davacı vekili tarafından verilen 01/07/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlu şirket hakkında Kahramanmaraş İcra Müdürlüğü’nün 2019/835 Esas sayılı dosyasıyla 01/06/2018 tarih ve 10904 nolu faturaya dayalı olarak 230.000,00.-TL alacağın işleyecek ticari temerrüt faiziyle tahsili amacıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalı/borçlu şirket tarafından alacağın tamamına, borcun bulunmadığı öne sürülerek borca ve işleyecek faiz oranına itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, davalı şirketin itirazının yersiz olduğunu, davalı şirket ile alt yüklenici… arasında 27/03/2018 tarihli Muş Havalanı Yeni Terminal Binası terminal binası ısı güç merkezi, tesis, galerisi, arpron, taxi yolu, bağlantı ve otopark alanları tüm AG ve OG elektrik-elektronik işleri şantiye mobilazyon elektrik işleri kapsamında anılmayan elektrik kapsamıdaki tüm elektrik işlerinin yapılması ve 02/05/2018 tarihli Kahramanmaraş Havaalanı Yeni Terminal Binası, terminal binası ısı güç merkezi, tesisat, galeri, arpron, taxi yolu, bağlantı ve otopark alanları tüm AG ve OG elektrik-elektronik işleri şantiye mabilazyon elektrik işleri kapsamında tüm elektrik işlerinin yapılması hususunda alt yüklenici olarak eser sözleşmesi imzalandığını, alt yüklenici olan müvekkili davacının üzerie düşen edimleri layıkıyla eksiksiz olarak yaptığını, muhtelif tarih ve miktarlar toplamı olarak 1.272.104,56.-TL’lik faturanın kesilerek davalı yüklenici firmaya teslim edildiğini, her iki tarafın da cari hesaplarında bunun muhasebeleştirildiğini, fatura alacağına istinaden icra takibinin başlatıldığını, ancak davalının icra takibine itiraz ettiğini, Kahramanmaraş Arabuluculuk Bürosuna müracaat edildiğini, ancak davalı şirket ile anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle davalının icra takibine yaptığı borca itirazının iptaline, icra takibinin takip tarihi ile işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte devamına, takip konusu alacak üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.

YANIT:
Davalı vekili tarafından verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, ayrıca davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davalı şirketin adresinin … olduğunu, taraflar arasında akdedilen 27/03/2018 tarihli alt yüklenici sözleşme gereği uyuşmazlık halinde yetkili mahkemenin, “Ankara Mahkemeleri” olarak belirlendiğini, Kahramanmaraş Arabuluculuk Bürosunun yetkisine itiraz edildiğini, Kahramanmaraş 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/562 Esas 2019/495 Karar sayılı kararı ile Ankara Arabuluculuk Bürosunun yetkili olduğuna karar verildiğini, bu nedenle dava şartı yokluğu ve sair gerekçelerle HMK’da öngürülen dava şartı yokluğu nedenyle davanın reddi gerektiğini, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğnde takip konusu fatura bedelinin hakediş ödemesi çerçevisinde davacıya ödendiğinin görüleceğini, davalının sözleşme konusu işe ilişkin hiçbir borcu bulunmadığını, aksine davalının davacıdan alacaklı konumda olduğunu, bu nedenle davanın reddi ile, müvekkili yararına %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/07/2021 tarihli 2020/215 Esas 2021/461 Karar sayılı kararında özetle; Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili; davalı ile alt yüklenici olan davacı arasında 27.3.2018 tarihli Muş havaalanı Yeni Terminal Binası ve 2.5.2018 Tarihli Kahramanmaraş Yeni Terminal Binası ” Terminal binası ısı güç merkezi, tesisat, galerisi ,apron, taxi yolu, bağlantı ve otopark alanları tüm AG ve OG Elektrik- Elektronik işleri şantiye mobilazyon Elektrik işleri kapsamındaki tüm elektrik işlerinin yapılması” için sözleşmeler düzenlendiğini, edimlerin yerine getirildiğini, 1.6.2018 tarihli 230.000,00 TL lik faturaya dayalı alacağın ödenmemesi nedeniyle takip yapıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili; yetki ve zamanaşımı itirazı ile takibin Muş havaalanı işi için düzenlenen faturaya dayalı olarak yapıldığını, Kahramanmaraş Havavalanı Yeni terminal Binası işinin bu davada ileri sürülemeyeceğini, takip konusu faturanın ödendiğini bu faturadan borçlarının olmadığını,takibin kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemişlerdir. Dosya yetkisizlik kararı ile mahkememize gelmiştir. Dava eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup 5 yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır. Kahramanmaraş İcra Müdürlüğünün 2019/8335 sayılı dosya sureti celp edilmiş, 1.6.2018 tarihli 10904 numaralı faturaya dayanılarak Muş Havaalanı Terminal Binası Elektrik Tesisatı Yapım İşi karşılığı için ödenmemiş 230.000,00 TL için takip yapıldığı, davalının faturaya, borca ve takibe itiraz ettiği görülmüştür. Dava konusu sözleşme ve şartnameler, hakedişler, düzenlenen fatura ve ödemeler, tarafların BA-BS formları celp edimiş; taraf defterleri üzerinde inceleme yaptırılmış; davalı E defter Berat bilgilerinin yasal koşulları sağladığı, davacının yevmiye defterinin de yasal olduğuu, 1.6.2018 tarihli 10904 numaralı 235.000,00 TL lik faturanın taraf defterlerinde ilk sırada kayıtlı olduğu, davalı defterlerinde 11 adet 1.445.106,15 TL lik fatura düzenlendiği, banka kanalı ile 1.246.918,00 TL ödeme yapılmış olduğu, davalı defterlerine göre davacının 32.749,70 TL alacağı bulunduğu, davacı defterlerinde ise davalının banka üzerinden yaptığı ödemelerini 1.151.918,00 TL olup 198.895,66 TL alacağının bulunduğu,ödemelerin her iki sözleşmeye istinaden yapılmış olduğu, defterler arasındaki farkın yapılan ödemelerin faturaya istinaden olmayıp hak edişler üzerinden yapılmasından ve davalı tarafça davacı personeline yapılan ödemelerin davacı defterlerinde yer almamasından ve bir kısım ödemelerin kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, davacı tarafça davalı tarafından yapılan personel ödemelerinin kabul edilmediği görülmüştür. Düzenlenen her iki sözleşmeye göre edimlerin yerine getirildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı tarafça personel maaşlarının kendilerince ödendiği ileri sürülerek bu ödemeler cari alacaktan mahsup edilmekte olup, davacı tarafça personel ödemelerinin mahsubu kabul edilmediği gibi yapılan 95.000,00 TL lik davalı ödemelerinin kayıtlarında yer almadığı ancak bilirkişli tarafından davacı kayıtlarında eksiklik olduğunun belirlendiği görülmüştür. Eldeki dava itirazın iptali davası olup mahkeme incelemesi yapılan takip ile sınırlıdır. Düzenlenen 1.6.2018 tarihli dava konusu fatura ilk fatura olup, sonrasında 10 adet fatura daha düzenlenmiş ve davacı defterlerine göre dahi faturanın çok üzerinde ödemelerin yapıldığı, ödemelerin fatura karşılığı olarak değil hak edişler bazında yapılmış olduğu, bu nedenle 1.6.2018 tarihli fatura bedelinin sonraki faturalar gözetildiğinde ödenmiş olduğunun anlaşıldığından ve eldeki davada cari alacakla ilgili bir davanın bulunmadığı gözetilerek davanın reddine, davacının icra inkar tazminatı isteminin davalının da kötüniyet tazminatı istemlerinin koşulları oluşmadığından reddine dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen 03.08.2021
tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde özetle; Dosyada söz konusu faturaya karşı itiraz edildiğini, faturanın varlığının kabul edildiğini, somut vakıanın da faturanın ödenip ödenmediği üzerine toplandığını, faturanın içeriğine itiraz olmadığından ispat külfetinin borçlu tarafa geçmiş olduğunu, faturanın ödendiğini de borçlunun ispat etmesi gerektiğini, ayrıca ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olması, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması gerektiğini,

ayrıca diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiğini, bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtların birbirinden ayrılamayacağını,

ancak bilirkişice yapılan incelemede tarafların ticari defter kayıtlarının birbirini doğrulamadığını, bu sebeple defter kayıtlarının delil olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını ve davalı tarafça da faturanın ödendiğinin ispatlanamadığından haklı davalarının kabulü yerine reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, aynı zamanda taraflar arasında cari hesap sözleşmesi de bulunduğunu, davalı yanca tutulan cari hesap kayıtlarının da tek yanlı tutulduğunu ve müvekkili davacıya da bildirilmediğini, cari hesap kayıtları olduğundan davalı tarafın tuttuğu cari hesap kayıtlarına dayanılamayacağını,

ayrıca dava konusu faturalara bakıldığında davalı şirket tarafından cari hesaba ve defterlerine işlenmiş olduğunun sabit olduğunu, davalı şirketin dava ve icra konusu edilen fatura bedellerini ödediğini ispat etmesi gerektiğini, işin ticari iş olduğu da göz önüne alındığında ancak ödemenin yazılı delille ispat edilmesi gerektiğinin tartışmasız olduğunu, bu nedenle davalı şirket tarafından müvekkilinin banka hesabına yapılan ödemelere bakıldığında fatura bedellerinin tamamının ödenmediğinin açıkça görüleceğini, (Muş Hava Alanı İnşat İşi için kesilen fatura bedelinin 895.487,54 TL olup yapıaln ödeme … kanalı ile yapılmış olup toplamda 632.918 TL dir.) böylece Muş Hava Alanı için kesilen fatura bedellerinin davalı şirketçe ödendiğinin ispat edilemediğini, yine Maraş Haavalanı için kesilen fatura bedelinin 549.617,68 TL olup bunun karşılığında ise … kanalı ile müvekkiline yapılan ödemenin ise 519.000,00 TL olduğunu, bilirkişi tarafından esas alınan cari hesaba bakıldığında ise düzenlenen fatura bedellerinin doğru olup (1.445.106,15 TL olduğu) ancak yapıldığı ileri sürülen ödemelerin belirtildiği şekilde olmadığının … kanalı ile davalı tarafça yapılan ödeme dekontlarından açıkça görüldüğünü, … kanalı ile müvekkiline yapılan ödeme dekontlarında açıkça hangi iş için yapıldığının dahi açıklama kısmına derc edildiğinin görüleceğinden bilirkişi tarafından da eksik ve hatalı hesaplama yapıldığını, bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırıldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Dava, taraflar arasındaki 27/03/2018 tarihli “Muş Havaalanı Yeni Terminal Binası Isı Güç Merkezi Tesis Galerisi Apron Taxi Yolu Bağlantı ve Otopark Alanlarının tüm AG ve OG Elektrik Elektronik İşleri Şantiye Mobilizasyon Elektrik İşleri kapsamındaki elektrik işlerinin yapımını konu alan alt yüklenici sözleşmesi uyarınca davacı alt yüklenici tarafından yapılan işler karşılığı düzenlenen 01/06/2018 tarihli 230.000,00 TL bedelli faturanın tahsili amacıyla davalı hakkında başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali takibin devamı ve %20 oranında icra inkar tazminatının tahsili isteğine ilişkindir.
Davalı vekili davaya cevabında, taraflar arasında Muş Hava Alanı ve Kahramanmaraş Hava Alanı elektrik işleri sebebiyle iki ayrı sözleşme bulunduğunu, takip konusu faturanın, Muş Hava Alanı işi ile ilgili olarak düzenlendiğini, bu sebeple Maraş Hava Alanı ile ilgili olarak düzenlenen faturaların dava konusu edilemeyeceğini ve takibe konu fatura bedelinin fazlasıyla ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ticari defterler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ve taraflar arasındaki sözleşmeler ve düzenlenen faturalar kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda icra takibine konu edilen faturanın her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı olduğu gibi davacı tarafından düzenlenen toplam 11 adet faturanın da her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takibe konu edilen 01/06/2018 tarihli 230.000,00 TL bedelli faturanın kesilen ilk fatura olup bu fatura bedelinin fazlasıyla ödendiğinin her iki defter kayıtları ile sabit olduğu ancak taraf defterlerinin yapılan ödemeler konusunda farklılık gösterdiği, icra takibinin 230.000,00 TL bedelli 01/06/2018 tarihli bu faturaya dayalı olarak yapıldığından eldeki itirazın iptali davasında dava konusunu bu fatura alacağının oluşturduğu, bu sebeple taraflar arasındaki iki ayrı sözleşme ilişkisi sebebi ile aralarında bulunan cari hesap ilişkisinin eldeki davada incelenmesinin mümkün olmadığı, takip ve dava konusu edilen faturanın da ödendiğinin ticari defter kayıtları ve eki olan ödeme belgeleri ile anlaşıldığından davacının bu fatura nedeniyle davalı yükleniciden takip tarihi itibariyle alacağı bulunmadığı kabul edilmek suretiyle davanın ve davacının icra inkar tazminatı istemlerinin reddine, davalının da koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı isteğinin reddine dair karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekilinin yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece de dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/07/2021 tarihli 2020/215 Esas 2021/461 Karar sayılı kararı usul ve yasa hükümlerine uygun olduğundan davacı vekilinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- İstinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olduğundan davacıdan alınması gerekli 269,85 TL istinaf maktu karar harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL’nin mahsubu ile kalan 210,55 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından, taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5- Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 03/10/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip