Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/800 E. 2021/963 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ

… (İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(Başvurunun esastan reddi /HMK m.353/1-b.1)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2018
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali
DAVANIN DEĞERİ : 6.490,00 TL
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/10/2021

Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize aidiyet kararı ile gönderilen dosyanın yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM;
Davacı vekili tarafından verilen 08/08/2014 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının bobinaj işi ile uğraşmakta olduğunu, davalı tarafa iştigal konusu ile ilgili olarak davalının müvekkilinden talep ettiği elektrik motorunun bobinaj sarımını yaptığını, daha sonra …’a (… A.Ş. … … Fabrikası) kontrol ve test ettirilerek davalıya teslim edildiğini, yapılan işle ilgili müvekkilinin 02/12/2013 tarihli 6.490,00 TL bedelli fatura düzenlediğini ve ticari defterine işlediğini, davalı şirketin de bu faturayı ticari defterine işlediğini, fatura borcu ödenmeyince ihtarname çektiklerini ve davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının takibe haksız yere itiraz ederek takibi durdurduğunu ileri sürerek, davalının yaptığı itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalı vekili tarafından verilen 26/09/2014 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; icra takibinin yetkisine itiraz ederek … … İcra Dairesi veya şube işlemi nedeniyle Niğde İcra Daireleri’nin yetkili olduğunu ve Niğde Mahkemeleri’nin yetkili olarak kabul edilmesi gerektiğini bildirmiş, esas yönünden de sarımı yapılan motorun 7 gün sonra arızalandığını, bu arada fatura bedeli olan 8.260,00 TL’nin ödendiğini, ancak 7 gün kullanılan motorun şifai görüşme neticesinde ayıbın giderilmesi ve doğru sarımının yapılması konusunda garanti verilmesi üzerine davacı şirkete yeniden gönderildiğini, davacının tamiratı yaptıktan sonra motorun tekrar arızalandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/03/2018 tarih … Karar numaralı kararında özetle; dava, davacı tarafça davalıya ait bobinaj sarım işinin yapımı nedeniyle düzenlenen fatura alacağının tahsili için başlatılmış icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı taraf icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz etmiş, esas yönünden ayıplı ifa iddiasında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
İtirazın iptali davasının şartı, usulüne uygun icra takibinin mevcut olması olduğundan, öncelikle icra dairesinin yetkisi incelenmiş olup, dosyanın incelenmesinde; hakim değişikliği öncesinde 08/09/2015 tarihli ön inceleme duruşmasında alacağın para borcuna ilişkin olduğu gerekçesiyle icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itirazın ayrı ayrı red edildiği görülmüştür.
Esasen, davalı vekilince usulüne uygun şekilde yetkili bir icra dairesi gösterilmek suretiyle itirazda bulunulmak yerine, iki ayrı icra dairesinin ayrı ayrı yetkili olduğundan bahisle usulsüz yetki itirazında bulunması nedeniyle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın öncelikle bu nedenle reddi gerekmekte olup, somut olayda taraflar arasında ticari ilişkinin mevcudiyetine dair bir uyuşmazlık bulunmadığından, hakim değişikliği öncesinde yazılı gerekçeyle icra dairesinin yetkisinin reddine ilişkin ara kararın da sonuca etkili olmadığı görülmüş, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemenin yetkisine yönelik itiraza gelince; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle faturaya dayalı para alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olduğundan, mahkemenin yetkisine yönelik itiraz da yerinde görülmemiştir.
Dava konusu Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takip dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış olup incelenmesinde; davacı/alacaklı tarafça … sıra nolu faturaya dayalı olarak, 6.490,00 TL asıl alacak ve 342,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.832,64 TL’nin tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 20/06/2014 tarihinde davalı/borçluya tebliğ edildiği, davalı vekilinin yasal süresi içerisinde, 27/06/2014 tarihinde sunduğu itiraz dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduğu ve fatura dayanağı sözleşme ilişkisinin ayıplı ifası nedeniyle borcu kabul etmediklerini belirterek borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin talimat yazısı uyarınca, talimat mahkemesince uyuşmazlık konusu makine üzerinde inceleme yaptırılmış olup, 02/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; …..devirli elektrik motorunun içinde yer alan sarımın hatalı olduğu, bazı yerlerinde kopukluk bulunduğunun tespit edildiği belirtilmiştir.
Yine talimat mahkemesi aracılığıyla davalı tarafa ait ticari defterler incelenmiş olup, 18/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalının kendi ticari defterlerine göre 6.490,00-TL borç kaydının bulunduğu, davacı tarafın alacağı için keşide ettiği ihtarnamenin 30/12/2013 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, temerrüt tarihinin 02/01/2014 olduğu, işlemiş faiz alacağının 347,40-TL olduğu tespit edilmiştir.
…. Müdürlüğü’nün 04/05/2015 tarihli yazısına göre takip konusu faturanın davalı tarafça ilgili olduğu dönem BA formunda bildirilerek KDV indiriminde kullanıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tanığı olarak davalı şirketin genel müdür yardımcısı … ve davalı şirket muhasebe ve personel müdürü … dinlenilmiş, söz konusu tanıklar davacı tarafça uyuşmazlık konusu cihazın motor sargılarının ayıplı olarak yapıldığını, bu nedenle fatura bedelinin ödenmeyeceği konusunda mutabık kaldıklarını ve faturayı davacı tarafa iade ettiklerini beyan etmişlerdir.
Yapılan yargılamada toplanan deliller ve tüm dosya evrakına göre; davalı taraf takip dayanağı faturanın konusu olan elektrik motorunun içinde yer alan sarım işinin ayıplı olduğunu iddia etmiş ise de, davalı tarafça TTK m. 23’e uygun bir ayıp ihbarına dair yazılı belgenin dosyaya sunulmadığı, davalı tarafın kendi tanıklarınca faturanın davacıya iade edildiğinin beyan edilmesine rağmen, yukarıda belirtildiği üzere vergi dairesinin cevabi yazısına göre takip konusu faturanın davalı tarafça KDV indirimi için beyan edilerek kullanıldığı, davalı tarafın kendisine ait ticari defter ve kayıtlarında davacıya 6.490,00-TL borçlu olduğuna dair kaydın bulunduğu, davacı tarafça takipten önce keşide edilen ihtarname ile davalının 02/01/2014 tarihinde temerrüde düştüğü, talimat mahkemesinde alınan 02/06/2017 tarihli raporda cihazın ayıplı olduğu belirtilmiş ise de, fatura tarihi olan 02/12/2013 tarihinden itibaren cihazın davalı elinde bulunması ve açıklandığı üzere süresinde yapılmış, usulüne uygun bir ayıp ihbarı olmadığından, 02/06/2017 tarihinde alınmış bir raporun dikkate alınamayacağı, davacı tarafın icra takip tarihi itibarıyla 6.490,00 TL asıl alacak ve 342,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.832,64 TL talep etmekte haklı olduğu, alacağın ise likit (belirlenebilir) olduğu dikkate alınmak suretiyle; davanın kabulü ile, davalının Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün… sayılı icra takip dosyasında 6.490,00 TL asıl alacak ve 342,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.832,64 TL’ye itirazının iptali ile icra takibinin takip tarihindeki koşullarla aynen devamına, hükmolunan 6.832,64 TL’nin %20’si oranındaki 1.366,52 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili 14/09/2018 havale tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yapılan yargılamada mahallinde keşif yapıldığını, tanıkların dinlenildiği ve sonuçta malın ayıplı olduğunun sabit hale geldiğini, hal böyle iken davacı yanın ayıplı olarak teslim etmiş olduğu mala ilişkin bedel ödenmesini öngörmenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, gönderilen faturanın davacı şirkete posta yoluyla iade edildiğini, kaldı ki faturaya itiraz edilmemesinin, borcun kesinleştiği anlamını doğurmadığını, bu konudaki Yargıtay içtihatlarını dilekçelerinde belirttiklerini, malın ayıplı olması sebebiyle müvekkili şirketin davacı yana hiçbir şekilde borcunun bulunmadığını, ayıp ihbarının davacı tarafa süresinde yapıldığının da dinlenilen tanık anlatımları ile de ispatlandığını,
Yine kabul anlamına gelmemekle birlikte söz konusu malın ayıplı olduğu ve alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle takibe konu alacağın likit olmadığını, buna rağmen davanın kabulü ile birlikte müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili 18/10/2018 havale tarihli davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru dilekçesine karşı cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda ayıplı imalatın bulunmadığını, iş yapıldıktan sonra en yetkin kuruluşa test ettirilerek davalıya teslim edildiğini, keşif sırasında belirlenen ayıbın kullanım hatasından kaynaklandığını ve müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, iddia edildiği gibi ayıp ihbarında bulunulmadığını, davalı tarafın, keşide edilen faturayı iade ettiğini beyan etmesine rağmen muhasebe kayıtlarında bu faturayı kullandığını ve fayda sağladığını,…. cevabi yazısından faturanın davalı tarafça ilgili olduğu dönem BA formunda bildirilerek KDV indiriminde kullanıldığının açıkça belirtildiğini, yine davalı ticari defterlerine göre de davalının takip tarihi itibariyle müvekkiline 6.490,00 TL borcu olduğunun açıkça tespit edildiğini, bu sebeplerle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355.maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, iş bedeli karşılığı olarak düzenlenen fatura bedeli alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davacı tarafından teslim edilen malın ayıplı olduğunu, bu sebeple gönderilen faturayı davacı tarafa posta yoluyla iade ettiklerini, ayıp ihbarının süresinde yapıldığını, bu sebeple müvekkili davalının davacı yükleniciye herhangi bir borcu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Mahkemece taraf ticari defterleri üzerinde muhasebeci bilirkişi aracılığıyla yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna göre takibe konu faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davacı tarafından gönderilen faturanın davalının muhasebe kayıtlarında kullanılmış olduğu, davalı ticari defterlerine göre de davacının takip tarihi itibariyle davalıdan fatura bedeli kadar alacaklı bulunduğunun anlaşıldığı, makine üzerinde mahallinde keşif icra edilerek yaptırılan uzman bilirkişi incelemesinden sonra düzenlenen rapor içeriğinde makinenin ayıplı olduğu belirtilmiş ise de fatura tarihinin 02/12/2013 tarihli olduğu, bilirkişi raporunun ise fatura tarihinden çok sonra, 02/06/2017 tarihli olduğu, fatura tarihinden sonra cihazın davalı elinde bulunması ve usulüne uygun olarak yapılmış bir ayıp ihbarının varlığının davalı yanca ispatlanamadığı, davalıyı temerrüde düşüren ve davacı tarafından gönderilen ihtarnamenin davalıya 30/12/2013 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalının 02/01/2014 tarihinde temerrüde düşmüş olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, davalının Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün…. sayılı takip dosyasındaki 6.490,00 TL’lik asıl alacak ile 342,64 TL’lik işlemiş faize yaptığı itirazın iptaline, icra takibinin takip tarihindeki koşullarla aynen devamına, ticari defterlere kayıtlı faturaya dayalı alacağın likit alacak niteliğinde olması nedeniyle davalının takip konusu asıl alacağın %20’si olan 1.366,52 TL tutarında davacıya icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine dair karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Mahkemece dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1 – Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/03/2018 tarihli…. Karar
sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2 – Alınması gerekli 443,33 TL istinaf nisbi karar ve ilam harç bedelinden davalı tarafından peşin olarak yatırılan toplam 116,90 TL’nin mahsubu ile kalan 326,43 TL istinaf nisbi karar ve ilam harç bedelinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3 – Davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4 – İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5 – Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 19/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır