Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/770 E. 2023/757 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/770 Esas
KARAR NO : 2023/757 (İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(Kararın Kaldırılarak Yeniden Hüküm Kurulması 353/1-b-2)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/06/2021
NUMARASI : 2021/101 Esas-2021/486 Karar

DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … -…
VEKİLLERİ :
İHBAR OLUNAN :

DAVANIN KONUSU :Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali

KARAR TARİHİ : 06/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/06/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasında mahkemece davanın pasif husumet yokluğundan dolayı reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dairemize gönderilen dosyanın yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM;
Davacı vekili tarafından verilen 31/12/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasındaki cari hesap ve taahhüt işleri kapsamında, davalıya ait iş yerinin bir kısım imalat işlerinin yapıldığını, bakiye kalan alacağın ödenmemesi üzerine davalı hakkında Ankara 6. İcra Müdürlüğünde ilamsız icra takibi başlatıldığını davalının icra takibine haksız ve kötü niyetle olarak itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, haksız olan itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalı vekili tarafından verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili arasında herhangi bir iş ilişkisi bulunmadığını, davanın müvekkili yönünden pasif husumet yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, müvekkilinin sözleşmede imzası bulunmadığını ve sözleşmede imzası bulunan … ile herhangi bir vekalet ilişkisi de bulunmadığını bu sebeple müvekkilinin sözleşmenin ve sözleşmeye konu borcun tarafı olmadığını ve müvekkili hakkında başlatılan Ankara 6. İcra Müdürlüğünün dosyasındaki takibin iptaline, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/06/2021 tarih 2021/101 Esas 2021/486 Karar sayılı kararında özetle; Dava, itirazın iptali davası niteliğindedir.
Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün 2018/14364 sayılı dosyası incelenmiş; davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap ilişkisine dayanılarak 79.352,93TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı borçlu tarafından alacaklı görünün kişi ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığı ve herhangi bir borcunun bulunmadığı bildirilerek borca, faize ve faiz oranına itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 19.07.2018 tarihli taahhüt sözleşmesi incelenmiş ve sözleşmede iş veren olarak davalı … ‘un, yüklenici olarak davacı … ‘ın ( … ) isimlerinin yazılı olduğu, tarafların işverenin … adresinde bulunan İnternet Cafe şantiyesinde yapılacak işler için anlaşma yaptığı ancak sözleşmenin … yerine … tarafından imzalandığı,
… ( … ) ile dava dışı … arasında bu sözleşmenin imzalanmasından önce 16.07.2018 tarihinde … ‘a ait … adresinde bulunan İnternet Cafe şantiyesinde yapılacak bazı işler için 49.000,00TL bedelli sözleşme imzalandığı,
… tarafından davalı … ‘a Ankara 25. Noterliğinin 26.11.2018 tarihli ihtarnamesinin gönderildiği ve bakiye 79.352,93TL nin 3 gün içinde ödenmesinin talep edildiği görülmüştür.
Ankara 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/13 sayılı değişik iş dosyasında … tarafından 19.07.2018 tarihli taahhüt sözleşmesi kapsamında … bulunan internet Cafe ile ilgili yapılan işlerin bedelinin tespitinin talep edildiği, Ankara 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/1142 sayılı değişik iş dosyasında da davacı tarafından… Adresinde bulunan internet Cafe’nin davalı … tarafından işletildiğinin tespitini talep ettiği anlaşılmıştır.
… bulunan internet Cafe’nin davalı adına kayıtlı olmadığı dava dışı … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
19.07.2018 tarihli taahhüt sözleşmesinde iş veren olarak davalı … ‘un, yüklenici olarak davacı … ‘ın ( … ) isimlerinin yazılı olduğu, tarafların, işverenin … adresinde bulunan İnternet Cafe şantiyesinde yapılacak işler için anlaşma yaptığı, sözleşmenin … yerine … tarafından imzalandığı, davalı tarafından bu sözleşmenin imzalanmasına ilişkin olarak verilen bir vekaletnamenin bulunmadığı , işin yapılacağı … adresinde bulunan İnternet Cafenin sözleşmeyi imzalayan dava dışı … adına kayıtlı olduğu, bu durumda davalının sözleşmenin tarafı olmayıp aktif dava ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından davanın husumet yokluğundan reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen 12/07/2021 tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde özetle; Davanın husumetten reddedildiğini, bu nedenle AAÜT’nin 7/2. maddesinde belirtildiği üzere tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenen miktarı geçmemek kaydı ile tarifenin üçüncü kısmına göre vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini, tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen vekalet ücreti davanın görüldüğü mahkeme için (Asliye Ticaret Mahkemesi) karar tarihinde 4.080,00 TL olduğunu, husumet nedeniyle red kararında davacı aleyhine verilebilecek maktu vekalet ücretinin AAÜT’nin 7/2.maddesi uyarınca 4.080,00 TL’yi geçemeyeceğini, buna rağmen tarifenin 13/1. maddesi uyarınca nisbi vekalet ücretinin takdir edilerek davacı aleyhine 11.115,88 TL vekalet ücretine hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu,
Davaya dayanak taahhüt sözleşmesinin başlığından işlerin …’a yapıldığının sabit olduğunu, sözleşmenin altındaki imzanın babasına ait olmasına dayanan …’un husumet itirazını temellendiremediğini, dosyaya sunulan delillerle de işlerin …’a yapıldığının sabit olmasına rağmen mahkemece doyurucu bir gereçkeye yer verilmeksizin davanın öncelikle görevden reddedildiğini, dosya kapsamındaki delillere aykırı olarak husumetten red kararı verildiğini, 3. yılını doldurmak üzere olan davada değerlendirmeyi yapabilecek konumdakilerin gerekli yeterlilikte ve nitelikte olmamasından kaynaklı olarak olumlu/olumsuz bir kademe ilerleme sağlanamadığını, dosya kapsamında …’a husumet yöneltilmesinin doğru olduğuna dair birçok delilin olduğunu, her iki tarafın da tacir olduğunu, cari hesap ekstresi tablosunda belirtilen ticari ilişkinin mevcut olduğunu, müvekkili davacı …’ın, …’de “…” adı altında boya ve dekorasyon işleri yaptığını, …’un … semtinde internet-cafe olarak işletiği yerin havalandırma tesisatını, su tesisatını, alçı-alçıpan-boya işlerini, demir-kaynak işlerini, elektrik tesisat malzemesi istediğini ve bu hususta 19/07/2018 tarihli taahhüt sözleşmesi başlıklı belge imzalandığını, bu sözleşmenin … adına hareket eden babası … tarafından ve müvekkili … tarafından imzalandığını, yine taraflar arasındaki ticari ilişki sırasında müvekkilinin ciranta sıfatıyla hareket ederek …’a ciro ettiği, 21/09/2018 keşide tarihli, … Şubesi’nin 002978 seri numaralı, …. AŞ tarafından …’a keşide edilen ve ciro yoluyla müvekkiline geçip akabinde …’a ciro edilen 50.000,00 TL tutarlı çekin karşılıksız olduğunu öğrendiğini, müvekkilinin iyi niyet ve dürüstlük kuralları çerçevesinde …’a keşide ettiği ihtarnameye olumlu bir netice alamadığı gibi bahse konu çekin … tarafından Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün 2018/13957 esas sayılı dosyası ile kambiyo takibine konu edilmiş ve ciranta olması sebebiyle müvekkilinin de borçlu sıfatıyla icra takibine muhatap tutulduğunu, …’un borcuna mahsup edilebilecek bir karşılıksız çeki icra takibi yoluyla tahsil etmeyi, bakiye kalan alacağı ise ödememeyi tercih ettiğini, … hakkında Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün 2018/14364 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe konu bedelin …’un müvekkilini oyalamak amacıyla uzunca bir süre fatura bilgilerini müvekkile iletmemesi sebebiyle fatura kesilemediğinden KDV hariç olarak hesaplanarak talep edildiğini, …’un işyerinde müvekkili tarafından yapılan havalandırma işinin toplam bedelinin 49.000,00 TL olduğunu, bu miktarın yalnızca 16.000,00 TL’sinin … tarafından …’ya ödendiğini, bakiye bedelinin büyük bir kısmının ise müvekkili tarafından dava dışı …’ya ödendiğini, …’un husumet iddiasının asılsız olduğunu, dosyaya sunulan ticaret sicilinden de anlaşılacağı 04/02/2008 tarihli 6991 sayılı ticaret sicil gazetesi çıktısında …’un faaliyet konusunun internet kafe olarak ilan edildiğini, daha sonra 27/12/2011 tarihli 7970 sayılı ticaret sicil gazetesinde tekrar ilan yapılarak …’un ticaret faaliyetlerine ilave olarak iştigal konusu bilgisayar ve bilgisayar malzemeleri alım satımı ve teknik servis eklemesi yapıldığını, bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırıldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle; Önceki tüm cevap ve beyan dilekçelerini tekrar ettiklerini, dosyaya sunulan taahhüt sözleşmesinde müvekkilinin imzasının bulunmaması sebebiyle müvekkilinin sözleşmenin tarafı olmadığını yine sözleşme gereği işin yapıldığı yerin dava dışı ve müvekkilinin babası olan …’a ait olduğunu, sözleşmenin tarafının da … olduğunu, bu sebeplerle usul ve yasaya uygun olan mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355.maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Dava, dosyaya bir örneği sunulan “Taahhüt Sözleşmesi” başlıklı ve konusu … Caddesinde bulunan …’a ait iş yerinin bir kısım imalat işlerinin yapımını konu edinen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Davalı vekili davaya cevabında, dosyada bulunan sözleşmenin müvekkili tarafından imzalanmadığını, müvekkilinin sözleşmenin tarafı olmadığını, sözleşmede imzası bulunan …’un müvekkilinin yetkili vekili de olmadığını, imalatların yapıldığı söylenen iş yerinin de müvekkiline ait olmayıp müvekkilinin babası … tarafından işletildiğini belirterek davanın müvekkili yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda dosyadaki davaya konu sözleşmenin davalı tarafından değil dava dışı ve kendisine davanın ihbar edildiği … tarafından imzalanmış olduğu, yine işin yapıldığı internet cafenin sözleşmeyi imzalayan … adına kayıtlı olduğu, davalının sözleşmenin tarafı olmadığından davalı hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekilinin yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Davalı …’un, sözleşmenin tarafı olmadığı, sözleşmede imzası bulunan …’un davalının yetkili vekili veya temsilcisi olduğunun da ispatlanamadığı anlaşıldığından “sözleşmelerin nisbiliği” ilkesi gereği davalı hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasa hükümlerine aykırı bir durum görülmemiştir.
Ancak Avukatlık Asgari Ücret Tarife’sinin 7/2. Maddesinde “Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu tarifenin 2. Kısmının 2. Bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere, 3. Kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.” yönünde düzenleme mevcuttur.
Mahkemece davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş olduğundan, davalı yararına, AAÜT’nin 7/2 maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifenin 2. Kısmının 2. Bölümünde yazılı maktu vekalet ücretini geçmemek üzere 3. Kısımda yazılı nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükümde davalı yararına hükmedilen nisbi vekalet ücretinin, karar tarihinde yürürlükte olan maktu vekalet ücretini geçecek şekilde hükmedilmiş olması sebebiyle davacı vekilinin bu konudaki istinaf başvurusu dairemizce haklı görülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde düzelterek yeniden esas hakkında karar verilebileceğinden mahkeme kararının, HMK’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine ve davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2. Maddesi gözetilerek vekalet ücretine hükmedilmesine dair dairemizce yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/06/2021 tarihli ve 2021/101 Esas 2021/486 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.355,15 TL’nin mahsubu ile kalan 1.175,25 TL harç fazlasının talep halinde davacıya iadesine,
5- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2 maddesi uyarınca ve karara karşı davacının istinaf yoluna başvurmuş olduğundan davacı yararına oluşan usuli kazanılmış hak da gözetilerek 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- HMK’nun 333/1 maddesi gereğince gider ve delil avansından bakiye kısmın yatıran taraflara iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
8-Davacının istinaf başvurusunun kabul edilmiş olması sebebiyle istinaf karar harcı alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf peşin karar harcını talep halinde davacıya iadesine,
9- Davacı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 48,50 TL dosya gönderme gideri 5,50 TL bir adet tebligat giderinden oluşan toplam 216,10 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
11-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 06/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e- imzalıdır e- imzalıdır e- imzalıdır e- imzalıdır