Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/76 E. 2022/646 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/76 – Karar No:2022/646
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ

(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)

ESAS NO : 2021/76
KARAR NO : 2022/646

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2020
NUMARASI : 2018/789 E-2020/519 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 23/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/06/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkil firma tarafından davalı borçlu aleyhine fatura alacağına istinaden icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından ödeme emrine haksız olarak kısmi itiraz edildiği, borcun 180.000,00 TL’lik kısmı için icra takibinin durduğunu davalının itirazında haksız olduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının icra takibine müstenit cari alacağının tamamının ödendiğini, dava konusu iptali istenen 180.000,00 TL’nin ise teminat olarak sözleşme gereği alıkonulan alacağı olduğundan takibe bu alacak istemi yönünden itiraz edildiğini, davacı tarafından imzalı bahse konu taahhüt name uyarınca 9 adet işçisi tarafından alacak istemiyle açılan davalar sebebiyle davacının icra takibine cari hesap alacağının 180.000,00 TL tutarındaki kısmın müvekkil şirket tarafından teminat olarak alıkonulmuş olduğu kalan tutarın harç, masraf, faiz ve vekâlet ücretiyle birlikte toplam 409.600,73 TL olarak icra dosyasına 05.10.2018 tarihinde ödendiğini, icra takip tarihi itibariyle herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek, davanın ve icra inkâr tazminatına ilişkin talebin reddine, %20′ den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, dosya arasına alınan ticari defter kayıtları, vergi dairesi kayıtları, icra dosyaları, tüm deliller ve denetime açık hükme esas almaya elverişli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve delil niteliğinde olduğu, her iki tarafın ticari defterlerinde davaya konu alacağın yer aldığı, aradaki farkın davalı tarafından 180.000,00TL borcun alınan depozito ve teminatlar / … Hesap Kodunda bildirilmesinden kaynaklandığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre; mahkemece, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebileceği (HMK 222/1), ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olmasının şart olduğu, HMK 222/2), bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiğinin, açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtlarının sahibi aleyhine delil olacağı (HMK 222/4), davacı tarafın davalının taşeronu konumunda olduğu işe ilişkin işçilerce açılan davalarda davalının taraf olarak gösterilmediği, iş mahkemesindeki davaların, eldeki davanın davacısı olan … LTD. ŞTİ’ye yöneltildiği, bu davanın sonucunda … ya da diğer davalı tarafından bir ödeme yapılması halinde davalı … AŞ. den bir talepte bulunulamayacağı, dava sonucu … LTD. ŞTİ ya da diğer davalı tarafından bir ödeme yapılmaması halinde icra takibinin … LTD ŞTİ’ye yöneltilebileceği, eldeki davanın davacısına yöneltilen taleplerin semeresiz kalması ve sonrasında davalısı … A.Ş.ye bir dava yöneltilmesi halinde ancak teminatın gerekli olacağı, somut durum dikkate alındığında bu şartlarda taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine dayanarak davalının teminat hükmünü kullanmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin, … Termik Santrali projesinde … A.Ş ve … AŞ’nin taşeronu olduğunu, işçilik alacaklarında davalının rücu ilişkisi çerçevesinde ödeme sorumluluğunun doğacağının açık olduğunu, davacı ve müvekkili arasında imzalanan taahhütname uyarınca davacı tarafından istihdam eden işçilerin bir zararının ortaya çıkması halinde ve müvekkilinden istenecek her türlü tazminattan ve alacaktan dolayı davacının müvekkiline karşı sorumlu olacağını, bu alacakların davacının teminatından ödeneceğini, bu nedenle müvekkilinin davacının hak ve alacaklarını alı koyma konusunda yetkili olduğunu, iş mahkemesindeki dosyalarda alacakların rücu ilişkisi çerçevesinde müvekkili tarafından ödenmesi riskinin halen devam ettiğini, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, dava konusu alacak miktarının likit ve muayyen olmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 12.295,80 TListinaf karar harcından peşin alınan 3.074,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.221,80 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf başvuru harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 23/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip