Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/75 E. 2022/575 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/75 – Karar No:2022/575
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında Kararın Kaldırılarak Yeniden Hüküm Kurulması/ HMK 353/1-b.2)
ESAS NO : 2021/75
KARAR NO : 2022/575

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2020
NUMARASI : 2019/631 E-2020/458 K
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/06/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 24/04/2018 tarihli “… araca ait sağ ve sol bijon yapım işi” konusunda sözleşme imzalandığını, davalı şirkete sözleşme kapsamında 25/04/2018 tarihinde 3000 USD iş avansı gönderildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme konusu işin karşı tarafça yerine getirilmediğini, iş avansının da iade edilmediğini, iş avansının iadesi için Ankara 5. İcra Müdürlüğünün 2019/12989 E. Sayılı dosyasından başlatılan icra takibine borçlu olmadığından bahisle itiraz edilip takibin durdurulduğunu, davalının icra takibindeki (takip öncesi işlemiş faiz, faiz oranı ve işleyecek faize yönelik itirazı dışındaki) asıl alacak miktarı olan 3000 USD’ye yönelik itirazının iptali ile takibin sadece asıl alacak miktarı olan 3000 Amerikan Doları USD olarak ve takip sonrası faiz talebi olmaksızın devamına ve asıl alacak miktarı üzerinden %20 inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin sözleşmeyle belirlenen ürünleri üretmek için gerekli kalıbı yaptığını, bu kalıbın maliyetinin 60.000,00 TL olduğunu, ürünlerden 3 defa numune mal teslim edildiğini, davacının malı teslim almadığını, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, davanın reddi ile %20 icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde, davanın, davacı ile davalı arasında 24/04/2018 tarihli sözleşme imzalandığı ve buna göre davalı şirkete 25/04/2018 tarihli 3.000 USD iş avansı gönderildiği, ancak sözleşme konusu işin karşı tarafça yerine getirilmediği ve bu güne kadar da iş avansı iade edilmediği gerekçesiyle, Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2019/12989 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talebine ilişkin olduğu, davalı yönünden ise, sözleşme ile belirlenen ürünleri üretmek için gerekli kalıbı yaptığı ve maliyeti 60.000,00 TL olup halen elinde bulunduğu, davacıya 3 kez numune mal teslim edildiği, davacı tarafın ödeme yapmadığı ve malı almadığı, herhangi bir ihtar da olmadığı iddiası ile davanın reddi ile %20 icra inkar tazminatının davacıdan alınması taleplerine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki sözleşmede, iş veren … Ltd. Şti. İle tedarikçi … Ltd. Şti. Arasında 24/04/2018 tarihinde imzalanan 6 ana maddeden oluşan sözleşme olduğu, madde 2’de sözleşme konusu olup “… araca ait sağ ve sol bijon yapım işidir. Ön sağ küçük olarak adlandırılan 10 bin adet, ön sol 10 bin adet, ön sağ büyük olarak adlandırılan 5 bin adet ön sol 5 bin adet olarak yapılacaktır.” madde 3 ile yapılan sözleşmeye istinaden 3000 USD iş avansı gönderilecektir. Madde 4 ile, “Malzemelerin yapılacak avans ödemesi dikkate alınarak numunelerin 15 gün içerisinde …’ye testlim etmeyi ve numunelerin uygun görülmesi halinde madde 3’te yer alan miktarların 30 gün içerisinde …’ye teslim edilmesi ve numunelerin uygun görülmemesi halinde tüm masrafların tedarikçi firmaya rücu edilecektir kabul ve taahhüt edilmiştir.” hükümlerinin yer aldığı, bilirkişi raporunda işletmede yerinde yapılan incelemede davalı tarafça teslim edilen sözleşmeye konu 1 adet numune ve kendilerince imalatı gerçekleştirilen ürün açısından yapılan boyut ve ölçü kontrolü neticesinde davalı tarafa numune verilerek yapılması istenilen “ön sol büyük boy” olarak tabir edilen bijona ait gövdenin istenilen boyut ve ölçülen dirmeye uygun halde yapılarak teslim edildiğine dair bir delil sunulamadığı, dosyaya kazandırılan ürünün numune üründen farklı ebat ve ölçülerde vida adımı uzunluğu, çap ve boyuta sahip olduğu, orta bilezik olarak yapılandırılan bölümünde de uygun radiuslu görümüne kavuşturulmayarak, daha keskin köşeli bir yapı oluşturulduğu, davalının sözleşmeye konu edilen “ön sol büyük boy” ürün teslimini sözleşmeye uygun şekilde teslim edemediği görüldüğünden diğer ürünlerde hatalı imal edilmiş olabileceği görüşü oluştuğu, sözleşmenin 4.maddesine göre değerlendirme yapıldığında tüm masrafların tedarikçi – davalı firmaya ait olduğunun, ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafın davalıya 12.254,40 TL sipariş avansı verdiğini kayıt altına aldığı, takibe itirazda haklı olmadığının, 25/04/2018 tarihinde 3000,00 USD iş avansı verildiğinin anlaşıldığının belirtildiği, her iki tarafın tacir olduğu, ticari defterlerle sözleşme ilişkisi ve alacak miktarının ispatının mümkün olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne ve alacak miktarı likit olduğundan icra inkar tazminatının kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda müvekkiline numune verilmiş gibi belirtildiğini, oysa; numuneyi de üretenin davalı olduğunu, numuneyi üreten davalının ürünü hatalı ürettiğinden söz edilemeyeceğini, ürünün teknik özelliklerinin belirtilmediği gibi, müvekkiline numune teslim edildiğine dair kayıtta bulunmadığını, kalıp maliyeti kadar müvekkilinin alacağı bulunduğunu, bunun dikkate alınmadığını, kalıbının halen müvekkilinde bulunduğunu, sözlü çağrılara rağmen, ürünün teslim alınmadığını, sözleşmeden sonra ihtar göndermediği için, müvekkilinden kaynaklanan kusur olmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
1-Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
2-6100 Sayılı HMK’nın 26/1. maddesi hükmünce, hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar vermesi mümkün değildir. Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir. Bu hüküm emredici nitelikte olduğundan, resen göz önünde tutulması gerekir. Uygulama ve doktrinde buna taleple bağlılık ilkesi denilmektedir (Yargıtay 15. HD 2020/2684 E, 2020/3258 K; Yargıtay 23. HD 2017/569 E, 2020/4031 K).
Somut olayın incelenmesinde; dava dilekçesinde, işlemiş faiz, faiz oranı ve işleyecek faize yönelik itiraz dışında kalan 3000 USD asıl alacağa yönelik itirazın iptali ve takip sonrası faiz talebi olmaksızın takibin devamına karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkemece verilen hükümde, talep aşılmak suretiyle işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren işleyecek faize yönelik de hüküm kurulması usul ve yasa aykırı olmuştur.
HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, diğer bir ifade ile kanun koyucu, temyiz kanun yolunda Yargıtay tarafından verilebilen, yerel mahkeme hükmünün gerekçesinin değiştirilerek düzelterek onanması kararını, istinaf mahkemeleri için öngörmeyip, bu halde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiğini düzenlediğinden, Dairemizce davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/09/2020 tarih ve 2019/631 Esas-2020/458 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın KABULÜNE,
4-Davalının, Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2019/12989 esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının 3.000 USD asıl alacak üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden faiz uygulanmaksızın devamına,
5-Hükmedilen alacağın %20’si olan 3.390,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Alınması gereken 1.157,85 TL harçtan peşin alınan 196,68 TL harcın mahsubu ile bakiye 961,17 TL harcın davalıdan alınıp hazineye irat kaydına,
7-Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden istinaf karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 30,00 TL posta ve tebligat gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, dava açılırken ödenen 241,08 TL yargılama harcı olmak üzere toplam 1.471,08 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
10-Gider avansından bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya talep halinde iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
11-Davalı tarafından yatırılan 196,68 TL istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
12-Davalı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
13-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
14-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK. 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 02/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …