Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/741 E. 2023/1131 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/741 Esas
KARAR NO : 2023/1131 (İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(Kararın Kaldırılarak Gönderilmesi
HMK 353/1-a-4 ve a-6)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/03/2021
NUMARASI : 2018/1001 Esas-2021/154 Karar

TEMLİK ALAN DAVACI :
VEKİLİ
TEMLİK EDEN DAVACI
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
KARAR TARİHİ : 24/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/10/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dairemize gönderilen dosyanın yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM;
Davacı vekili tarafından verilen 31/12/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; “… A.Ş. Ambarlı Terminali Revizyon İşleri”nin yapımı konusunda 2015/96778 ihale kayıt numarası ile ihaleye çıkıldığını, yapılan ihaleye müvekkili firmanın da katılmış olduğunu, ihalenin müvekkili üzerinde kalması üzerine davalı ile 26.10.2015 tarihli sözleşme akdedildiğini, ihale mevzuatı hükümlerine göre bir işin anahtar teslim götürü bedel olarak ihaleye çıkabilmesi için kesinleşmiş uygulama projelerinin bulunması gerektiğini, aksi halde işin anahtar teslim götürü bedel ile ihale edilmesinin mümkün olmadığını, davalı tarafından da ihale dokümanı ekinde yer alan uygulama projelerine istinaden anahtar teslim götürü bedel ile ihaleye çıkıldığını, ihale dokümanları çerçevesinde yapılması gereken iş kalemlerinin proje ve şartnamelerde tanımlı olduğunu, ihaleye konu işin detaylarının proje açıklama raporunda yer aldığını, müvekkili tarafından tüm ihale dokümanı ve eki uygulama projeleri ile mahal listelerinin incelenmek suretiyle bu projelere ve mahal listelerine istinaden ihaleye teklif sunulduğunu, sözleşmenin 6.1. maddesinde sözleşmenin anahtar teslim götürü bedel olduğunu, işin ihale dokümanında yer alan uygulama projeleri ve bunlara ilişkin mahal listelerine dayalı olarak yapılması teklif edilen bedelin 6.990.000,00 TL + KDV olduğunun belirtildiğini, sözleşmenin imzalanması ile birlikte davalı tarafından ihale dokümanı eki olan uygulama projelerinde değişikliğe gidildiğini ve müvekkilinden yapılan değişiklikler doğrultusunda yeni revize projeler hazırlanmasının istenildiğini, yapılan değişikliklerin ufak tefek değişiklikler olmayıp tüm projeyi değiştirir nitelikte değişiklikler olduğunu, revize edilen projeler çerçevesinde bazı işlerin sözleşme kapsamından çıkarıldığını, bazı işlerin ise belirtilen birim fiyat ile metrajları belirlenen işlerin yapılmak üzere proje kapsamına eklendiğini, 1.113.509,39 TL’nin mukayeseli keşif raporu ile proje kapsamına birim fiyatlı olarak eklendiğini, davalının, müvekkili firma tarafından anahtar teslimi götürü bedel sözleşmesi ile yapımı taahhüt edilen işlerin belli bir aşamaya geldikten sonra davalı idare tarafından yapımı taahhüt edilen işin verimli bir şekilde işletmeye alınabilmesi için proje değişikliği yapma gereği doğduğunu, idarenin talebi üzerine davacı müvekkili firma tarafından revize projeler yapıldığını ve idare onayına sunulduğunu, idarenin revize proje ile yapılması istenen işlerin bir kısmını %10 kapsamına sokup mukayeseli keşif ile müvekkili firmaya ödediğini, bir kısmının bedelini ise %10 kapsam dışında kaldığı için hiç bir şekilde ödemediğini, mukayeseli keşifte davacı müvekkili firmaya %10 kapsamı içinde kalacak iş miktarı belirtilerek eklendiğini, bütün yapılan işlerin tamamının As-built projelerde mevcut olduğunu, davalının anahtar teslimi götürü bedele konu iş ve mukayeseli keşif ile yapılmasını istediği işleri yaptırdığını, mukayeseli keşifte belirtilen işlerin bir kısmının %10 kapsamında kalıp, sözleşme hükümleri çerçevesinde bedelini müvekkili davacı firmaya ödemiş olduğunu, %10 kapsam dışında kalan işlere ilişkin bir ödeme yapılmadığını, %10 kapsam dışında kalan ve idarece yaptırılan ödemesi yapılmayan detayları belirli olan işlerin yapılmış olduğunu ve davalı idareye teslim edildiğini, halen davalı idarenin yapılan işleri kabullendiğini, geçici ve kesin kabulleri yaptığını, projeyi işletmeye açtığını, bedeli ödenmeyen işlerin, yeşil defter ve As-built projelerde göründüğünü, bu işlerin ayrıntılı olarak belirlendiğini ve mukayeseli keşifte belirtilen fiyatlar ile fiyatlandırıldığını, bazı işlerin ise ihale dökümanı ekindeki uygulama projeleri ve mahal listelerinde olmaması nedeniyle işe artık anahtar teslim götürü bedel ile devam edilmesinin mümkün olmadığını, ihale edilen işin başka bir işe dönüştüğünü, davalı tarafından yapılan değişiklikler doğrultusunda revize projelerin hazırlanarak onaya sunulması ile iş artış ve eksilişlerinin tespit edilerek keşfin idareye sunulmasının istendiğini, müvekkili tarafından 25.04.2016 tarih 2016/115 sayılı yazı ile davalı kurumca talep edilen proje revizyonlarının taleplerine ilişkin projelerin dilekçe ekinde idareye sunulduğunu ve revize projeler doğrultusunda keşif içi azalan ve keşif içi artan imalatlar sonucunda oluşan iş artış taleplerine ilişkin de onayın talep edildiğini ve revizyon nedeniyle de 90 günlük süre talep edildiğini, davalı idare tarafından, revizyon projelerinin, iş artış talebinin ve 90 günlük süre artırım talebinin uygun görüldüğünün müvekkiline bildirildiğini, müvekkili tarafından revize projelere istinaden işin yapımına devam edildiğini ve bu süreçte davalı tarafından verilen talimatlara uygun bir şekilde işin 26 Ağustos 2016 tarihinde tamamlandığını, geçici kabul tutanağına bağlandığını, işin tamamlanmasından sonra projenin tamamen değişiklik göstermiş olması sebebiyle müvekkili tarafından as-built projeleri hazırlandığını ve bu projelerin müşavir firma (…) tarafından kontrol edilerek onaylandığını, davalıya bildirilen kesin hesapların süresinde incelenmediğini belirterek müvekkili tarafından gerçekleştirilen toplam imalatın ve bedeli ödenmeyen sözleşme içi ve sözleşme dışı işlerin bedellerinin tespiti ile müvekkili tarafından imalatı gerçekleştirilen ancak ödemesi yapılmayan işlere ilişkin olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 300.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 09 Ocak 2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT:
Davalı vekili tarafından verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacının talep etmiş olduğu alacakların zamanaşımına uğradığını, ihale sözleşmesi ve proje kapsamında davacıya ödenmesi gereken herhangi bir ücret bulunmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde ihale dokümanı ekinde yer alan uygulama projelerine istinaden anahtar teslim götürü bedel ile ihaleye çıkıldığını, projeye istinaden teklif edilen bedelin 6.990.000 TL+KDV olduğunu, müvekkili şirket tarafından ihale dokümanı eki olan uygulama projelerinde değişikliğe gidildiğini, yeni revize projelerin hazırlandığını, revize proje çerçevesinde 423.509,39 TL değerindeki işin proje kapsamından çıkarıldığını, 1.113.509,39 TL değerindeki mukayeseli keşif raporu ile proje kapsamına eklendiğini, müvekkili şirketin revize proje ile yapılması istenen işlerin bir kısmını %10 kapsamına sokup, mukayeseli keşif ile davacıya ödenmiş olduğunu ve bir kısmının bedelinin ise %10 kapsamı dışında kaldığı için hiçbir şekilde ödenmemiş olduğunu, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun sözleşme türlerini belirleyen 6/a maddesi ile anahtar teslimi götürü bedel sözleşmenin çerçevesinin belirlendiğini, bu durumda işin tamamı için isteklinin teklif ettiği toplam bedel üzerinden anahtar teslimi götürü bedel ile sözleşme yapılabildiğini, bu tanımın ayrıca Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 4 üncü maddesinde de şu şekilde tanımlandığını; “Anahtar teslimi götürü bedel sözleşme: Uygulama projeleri ve bunlara ilişkin mahal listelerine dayalı olarak, işin tamamı için yüklenicinin teklif ettiği toplam bedel üzerinden yapılan sözleşmeyi” Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 12/4 maddesinde “…idare, sözleşme konusu işlerle ilgili proje v.b. teknik belgelerde, değişiklik yapılmaksızın işin tamamlanmasının fiilen imkansız olduğu hallerde, işin sözleşmede belirtilen niteliğine uygun bir şekilde tamamlanmasını sağlayacak şekilde gerekli değişiklikleri yapmaya yetkilidir. Yüklenici, işlerin devamı sırasında gerekli görülecek bu değişikliklere uygun olarak işe devanı etmek zorundadır.” denerek yüklenicinin idare tarafından talep edilen değişlikleri yerine getirmekle yükümlü olduğunu, değişiklikler kapsamında Yapım İşleri Genel Şartnamesinin “sözleşme kapsamında Yaptırılabilecek İlave İşler, İş Eksilişi ve İşin Tasfiyesi” başlıklı 21. maddesinin I. fıkrasında yer alan hüküm uyarınca;”Yapım sözleşmelerinde, öngörülemeyen durumlar nedeniyle bir iş artışının zorunlu olması halinde, artışa konu olan işin; a)Sözleşmeye esas proje içinde kalınması, b)İdareyi külfete sokmaksızın asıl işten ayrılmasının teknik veya ekonomik olarak mümkün olmaması, şartlarıyla, anahtar teslimi götürü bedel ihale edilen yapını işlerinde sözleşme bedelinin % 10’una, birim fiyat teklif almak suretiyle ihale edilen yapım işleri sözleşmelerinde ise % 20’sine kadar oran dahilinde, süre hariç sözleşme ve ihale dokümanındaki hükümler çerçevesinde aynı yükleniciye yaptırılabilir.” Hükmüne göre anahtar teslimi götürü bedel sözleşmesinde iş artışının mevcut olması halinde sözleşmenin % 10’ıına kadar söz konusu iş artışlarının aynı yükleniciye yaptırılabileceği, ilave işlerin aynı sözleşme kapsamında, aynı yükleniciye yaptırılabilmesi için bu koşulların gerçekleşmesi gerektiğini, bu artışın bahsedilen orandan daha yüksek olması durumunda ise tekrardan aynı yükleniciye yaptırılacaksa yeni bir sözleşme akdedilmesi gerektiğini, yüklenicinin, idarenin talimatı olmaksızın yaptığı fazla işlerin bedelini talep etmesinin mümkün olmadığını, yukarıdaki hükümler çerçevesinde de müvekkili şirket tarafından onaylanmış olan ilave işlerin sözleşmenin %10’unu geçmediğini, dolayısıyla davacının işin kapsamının fazlasıyla genişletildiğini ve sözleşmenin %10’unu aştığını belirtmesinin gerçeğe uygun olmadığını, kaldı ki, davacının, projenin revizesi kapsamında 423.509,39 TL değerindeki işin proje kapsamından çıkarıldığını ve 1.113.509,39 TL tutarındaki işin ise eklendiğini kabul etmiş bulunduğunu, davacının hesaplamasına göre 1.113.509,39 TL – 423.509,39 TL = 690.000,00 TL tutarında ek iş yapıldığının kabul edildiğini, bu durumda ihale edilen söz konusu işin 6.990.000,00 TL olduğu göz önüne alındığında zaten %10 barajının aşılmamış olduğunun izahtan vareste olduğunu, müvekkili şirketin onayı olmadan yapılan işler bakımından ise yine Yapım İşleri Genel Şartnamesinin “Sözleşme ve eklerine uymayan işler” başlıklı 23. maddesinde “Yüklenici projelerde kendiliğinden hiçbir değişiklik yapamaz. Bununla birlikte, yüklenici tarafından proje ve şartnameden farktı olarak yapılmış olan işlerin, fen ve sanat kurallarına ve istenen özelliklere uygun oldukları idarece tespit edilirse, bu işler yeni durumları ile de kabul edilebilir. Ancak bu takdirde yüklenici, daha büyük boyutta veya fazla miktarda malzeme kullandığını ve daha fazla emek harcadığını öne sürerek fazla bedel isteyemez.” hükmü gereğince sözleşmeden farklılık arz eden hususlar için idareden ek ücret istenemeyeceğini, bu kapsamda iş artışı ile ilgili olarak davacının 11.04.2016 tarihli yazısı ile yapmış olduğu iş artışı/iş eksilişi başvurusunun müvekkili şirketin 14.04.2016 tarih ve 1959 sayılı yazısı ile gerekçeleri bildirilerek reddedildiğini, daha sonra davacının 28.04.2016 tarihli yazısı ile tekrar yapmış olduğu ikinci başvurusunun uygun bulunduğunu, kesin hesaplarla ilgili olarak temel alınacak projelerin davacının 04.05.2016 ve 2296 sayılı başvurusunda belirtmiş olduğu projeler olduğunu, söz konusu başvuru ile zaten % 10 iş artışı yapıldığını, buna ek olarak Yapım İşleri Genel Şartnamesinin “Sözleşme Kapsamında Yaptırılabilecek İlave İşler, İş Eksilişi Ve İşin Tasfiyesini düzenleyen 21. maddesi kapsamında herhangi bir iş artışının daha yapılmadığını, bir an için %10 barajının geçilmiş olduğu düşünülse dahi, bu kapsamda müvekkili şirketin onayı olmadan yapılan işlerin müvekkili şirketin sorumluluğunda olmadığını, taraflar arasında akdedilmiş olan ihale sözleşmesi ve eki niteliğindeki diğer şartnameler uyarınca, tarafların edim yükümlülüklerinin açıkça belirlendiğini, onay alınmadan yapılan işlemlerin müvekkili şirketi hukuki anlamda bağlamayacağını, davacının sözleşme’nin %10’unu aştığını belirttiği işlemlerin zorunlu giderler olup olmadığının tespitinin yargılamaya muhtaç olmakla birlikte, ek olarak yapıldığını belirtiği işlemlere ilişkin müvekkili şirketin onayı da bulunmadığını, sözleşmenin %10’unu aşan işlemlerin yapıldığını, bu işlemlere onay verildiğini ve bu işlemlerin yapılmasının zorunlu olduğuna ilişkin ispat külfetinin davacıya ait olduğunu, kaldı ki bu iş kalemlerinin ihtiyaç gerekçesinin ortaya konması da gerektiğini, 05.06.2007 tarihli Kamu İhale Kurulu Kararı sayılı kararında da belirtildiği üzere; a) Anahtar teslimi götürü bedel yapan işlerinde idarelerin, ihale aşamasında öngöremediği hususlar kapsamında, sözleşme konusu yapım işi ile ilgili proje vb. teknik belgelerde değişiklik yapılmaksızın işin tamamlanmasının fiilen imkansız olduğu hallerde, sözleşme bedelinde değişikliğe neden olmamak kaydıyla, işin sözleşmede belirtilen niteliğine uygun bir şekilde tamamlanmasını sağlayacak şekilde gerekli değişiklikleri yapmaya yetkili olduğuna, bununla birlikte söz konusu yetkinin sınırsız olmadığı,
-Binanın fen ve sanat kurallarına göre gerçekleştirilmesi bakımından yapılması gereken hazırlıklar kapsamında gerekti arazi ve zemin etütlerinin doğru yapılmamasından ve bina ile ilgili teknik hesapların yanlış yapılmasından dolayı ihale dokümanının bir parçası olan uygulama projesinin bir bütün olarak yeniden hazırlanmasını gerektiren veya,
-İşin tamamlanması bakımından zorunlu olmayan, yahut,
-İhtiyacı karşılama açısından teknik bir eksikliğin giderilmesine yönelik olmayan. Proje değişikliklerinin yapılamayacağına,
b) İhale aşamasında öngörülmemekle birlikte proje değişikliği ve hu değişikliğe bağlı olarak bir iş artışı/eksilişi -zorunlu kılan durumların ortaya çıkması halinde ise, proje değişikliklerinden kaynaklanan muhtemel muhtemel iş artış/eksilişlerinin,
-Sözleşmeye esas proje içinde kalması,
-İdareyi külfete sokmaksızın asıl işten ayrılmasının teknik veya ekonomik olarak mümkün olmaması, şartlarıyla, 4735 sayılı Kanunun 24. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine, denildiği, bu sebeple ilgili mevzuat ve kararlar uyarınca projede yapılan değişikliklerin sözleşme kapsamında olması ve idareyi külfete sokmamasının karine olarak kabul edildiğini, bu sebeple davacının, sözleşme ve teknik şartnamede belirtilmemiş olan iş ve işlemleri yapmış olması ve bunun izin verilen oranı aştığı iddiasının ispata muhtaç olduğunu, ihale ve sözleşme kapsamında üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirmiş olan müvekkili şirketin onayının olmadığı bir revizyonun ücretinin kendisinden talep edilmesinin davacının kötü niyetinin göstergesi olduğunu, davacının hazırlamış olduğu hesapların müvekkili şirket tarafından kabul edilmediğini, süresi içinde itiraz edildiğini, müvekkili şirketin %10’u aşan revizyonlara onay vermediğini, bu nedenle davacının kesin hesap olarak belirttiği hesapların dikkate alınamayacağını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/03/2021 tarihli ve 2018/1001 Esas ve 2021/154 Karar sayılı kararında özetle; Dava, revizyon işlerinden kaynaklanan alacağın tahsiline yöneliktir.
Revizyon işlerinin yapımı konusunda davalının yaptığı ihale sonucunda, ihalenin davacı firma tarafından alındığı, taraflar arasında 26/10/2015 tarihinde sözleşme imzalandığı çekişme konusu olmayıp, çekişme davacı tarafından yapılan işlerden, bedeli ödenmeyen sözleşme içi ve sözleşme dışı işlerin belirlenmesine yöneliktir.
Yargılama davanın değeri itibariyle 6545 sayılı kanunla değişik 5235 sayılı yasa gereği dava tek hakim tarafından yürütülmekte iken 09/07/2019 tarihli dilekçe ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile “30 Nisan 2016″ tarihi itibariyle idare kaynaklı gecikme ve süre uzatımlarından kaynaklı oluşan fiyat farklarının tespit edilerek şimdilik 10.000 TL’nın müvekkiline ödenmesi yönünde” dava değeri arttırılmakla davanın değeri toplam 310.000 TL olduğundan dosya belirtilen yasa maddesi gereğince yargılamaya heyetçe devam olunmuştur.
Tarafların davaya ilişkin delil ve belgeleri toplandıktan sonra uyuşmazlık konularının tartışılarak varsa davacı alacağının belirlenmesi yönünde dosya inşaat mühendisi, makine mühendisi, iç denetçi, elektrik mühendisi ve mali müşavirden oluşturulan bilirkişi kuruluna tevdii edilmiş, alınan 02/12/2019 tarihli raporda;
“Taraflar arasındaki götürü bedelli sözleşmenin, sözleşme eki Yapım İşleri Genel Şartnamesinde yer alan % 10 üst sınır dahilinde iş artışı yapılarak revize edildiği, sözleşme revizesinin davalı idarenin ihtiyacı ve kararı sonrası ortaya çıktığı ve davacı yüklenicinin bu talebi kabul ederek kendi yazısı ile revize talebi ile süre talebinde bulunduğu, davacı yüklenicinin yapılan ara hak edişlere ve geçici kabule her hangi bir itirazı bulunmadığı, sözleşme revizyonunun % 10 iş artışı sınırında kalmasına bağlı olarak götürü bedelli bir sözleşme olduğu, davacının iş artışı dahilinde belirlenen pursantaj tablosunda yer alan iş kalemleri imalatı ile ilgili olarak geçici kabulün yapılmasına bağlı olarak götürü bedeli talep hakkı olduğu,
Revize edilmiş sözleşmeye konu iş kalemleri dışında varsa davacının yaptığı ilave imalatları vekaletsiz iş görme koşulları çerçevesinde talep hakkı olduğu, ancak dosya içeriğine göre davacının sözleşme dışında yaptığı imalat varsa bunlara ait metrajların ve rayiç değerlerinin hesaplanmasının mümkün görünmediği, bu nedenle kesin hesabın çıkarılarak varsa davacı alacağının tespit edilemediği.
Revize edilmiş sözleşme kapsamında olmayan ilave imalatların rayiç bedellerinin hesaplanabilmesi ve kesin hesabın çıkarılabilmesi için; işin niteliği itibariyle konusunda uzman bir İnşaat Mühendisi ile bir Makine Mühendisi tarafından işin yapıldığı mahalde inceleme yapılmak suretiyle; davacının sözleşme dışında yaptığını iddia ettiği ve kendisince hazırlanan kesin hesap ekinde yer alan iş kalemlerinin, revize edilen sözleşme eki pursantaj listesinde yer alan iş kalemlerini içerip içermediğinin incelenmesi, revize sözleşme pursantaj tablosunda yer almayan ve davacı tarafından varsa yapılmış olan ilave iş kalemlerine ait metrajların çıkarılarak bu metrajlar ve rayiç değerlere göre yapılan ilave iş bedelinin hesaplanması gerekeceğinin düşünüldüğü belirtilmiş, raporun sonuç kısmında belirtilen hususların tespiti hususunda işin yapıldığı yerde keşif yapılarak rapor alınması için Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, alınan 18/08/2020 tarihli raporda “… … üzerinde bulunan… Akaryakıt Dolum Terminalinde yapılan … A.Ş. Ambarlı Terminali Revizyon İşlerine ilişkin olarak dosya içerisinde bulunan belgeler, ihaleye esas proje ve revize projeler, davalı ve davacı tarafların vekilleri ve teknik elemanlarının bilirkişi heyetimiz ile birlikte as-built projeleri çerçevesinde hem keşif mahallinde yapılan 29.06.2020 tarihli incelemeler hem de …’nin toplant- salonunda bilgisayar ortamında yapılan ölçümler sonucunda;
Taraflar arasında imzalanan 26.10.2015 tarihli sözleşmenin eki olan projeler ile davalı kurumun talebi üzerine 19.02.2016 tarihinde yapılan toplantıda görüşülen Proje revizyonlarına göre çizilen 27.04.2016 revize projelerine göre imalatların AS-Built projesine uygun olarak yapılmış olduğu;
Yerleşik Yargıtay içtihatları dikkate alınarak davacı tarafından yapılan imalatların %110’u aşan işlerin bedelleri, imalatın yapıldığı tarihlerdeki TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) ve Yİ-TÜFE (Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi) ortalamasına göre (%8.77 artış oranına göre) hesaplama yapıldığını,
Keşif mahallinde yapılan incelemeler, dosya içerisinde bulunan belgeler ve revize projelerine göre … AS-Built projelerde tespit olunan yapmış olduğu işlerden %110’u aşan fazla imalat olarak talep edebileceği toplam bedelin,
İnşaat işleri kapsamında yapılan fazla imalatların toplam bedeli 776.464,76 TL, Mekanik işleri kaplamında yapılan fazla imalatların toplam bedeli 1.174.253,48 TL, Elektrik işleri kapsamında yapılan fazla imalatların toplam bedeli 122.587,68 TL olmak üzere genel toplamın 2.073.305,92 TL olabileceği” belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin iş bu rapora itirazları üzerine dosyanın aynı bilirkişilere tevdii edilerek itirazların değerlendirilmesi için talimat yazılmış, alınan 14/01/2021 tarihli ek raporda; “…. üzerinde bulunan… Akaryakıt Dolum Terminalinde yapılan … A.Ş. Ambarlı Terminali Revizyon İşlerine ilişkin olarak dosya içerisinde bulunan belgeler, ihaleye esas proje ve revize projeler, davalı ve davacı tarafların vekiller ve teknik elemanlarının bilirkişi heyetimiz ile birlikte as-built projeleri çerçevesinde h:m keşif mahallinde yapılan 29.06.2020 tarihli incelemeler hem de …’nin toplantı salonı ıda bilgisayar ortamında yapılan ölçümler sonucunda;
Taraflar arasında imzalanan 26.10.2015 tarihli sözleşmenin eki olan projeler ile davalı kurumun talebi üzerine 19.02.2016 tarihinde yapılan toplantıda görüşülen Proje revizyonlarına göre çizilen 27.04.2016 revize projelerine göre imalatların AS-Built projesine uygun olarak yapılmış olduğu;
Yerleşik Yargıtay içtihatları dikkate alınarak davacı tarafından yapılan imalatların %110’u aşar işlerin bedelleri, imalatın yapıldığı tarihlerdeki TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) ve Yİ-TÜFE (Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi) ortalamasına göre (%8.77 artış oranına göre) hesaplama yapıldığı,
Keşif mahallinde, yapılan incelemeler, dosya içerisinde bulunan belgeler ve revize projelerine göre davacının AS-Built projelerde tespit olunan yapmış olduğu işlerden %110’u aşan fazla imalat olarak talep edebileceği toplam bedelin,
İnşaat işleri kapsamında yapılan fazla imalatların toplam bedeli 776.464,76 TL, mekanik işleri kapsamında, yapılan fazla imalatların toplam bedeli 1.174.253,48 TL, elektrik işleri kapsamında yapılan fazla imalatların toplam bedeli 642.705,33 TL, genel toplam 2.593.423,57 TL, KDV 466.816,24 TL, toplam 3.060.239,81 TL olabileceği,
Elektrik tesisatı kapsamında kök raporda sadece orta gerilim iş bedellerinin hesap edildiği, huzurdaki raporda mekanik ve inşaat iş artışlarına bağlı olarak elektrik tesisatı kapsamındaki iş artış bedellerinin değerlendirilmiş olduğu, kök raporumuzda tablo 1 ve Tablo 2 olarak detayı verilen As built proje metrajı – İhale 3 proje metrajı farkları dikkate alınarak fazla imalat bedelinin hesap edildiği, uygulama ve ihale projelerinin sunulmuş olduğu, kök rapordaki hesaplamalarımıza KDV dahil olmadığı, kök raporumuzdaki inşaat ve mekanik tespitler doğrultusunda kanaatin aynen devam etmekte olduğu” beyan edilmiştir.
Ek rapor da taraflara tebliğ edilerek beyan ve itirazları alınmıştır.
Davalı vekili tarafından 20/02/2021 tarihli dilekçe ekinde … tarafından düzenlenmiş 17/02/2021 tarihli uzman görüşü sunulmuş, 24/02/2021 tarihli dilekçe ile de bazı işlerin davacı tarafından yapılmadığını, dava dışı… Şirketi tarafından yapıldığını, bu firmadan imzalanan sözleşme kapsamında yapılan işlere ilişkin belgelerin celbi ile yeni bir bilirkişiden rapor alınması talebinde bulunulmuş, bu dilekçede yazılı beyana karşı da davacı vekilinin beyanı alınmıştır.
Davalı vekili her ne kadar davacının yaptığını iddia ettiği işlerin dava dışı şirket tarafından yapıldığını ve buna ilişkin belgelerin değerlendirilmediğini iddia edip bu belgelerin celbinden sonra yeni bir bilirkişiden rapor aldırılmasını talep etmiş ise de; davalı söz konusu işlerin bir kısmının dava dışı şirket tarafından yapıldığı yönünde herhangi bir savunmada bulunmadığı gibi, davalının bu talebi HMK’nun 145.maddesine göre değerlendirilebilecek delil de değildir. Aksi usulüne uygun delillerle davalı tarafından ispat edilemediğinden taraflar arasında yapılan sözleşme, yazışmalar, tadilat projeleri gözönünde bulundurulduğunda belirlenen işlerin davacı tarafından yapıldığını kabul etmek gerekir. Davacının talep edebileceği miktar da yeterli görülen talimatla alınan rapor ve ek raporda dava dilekçesi ile bedel arttırım dilekçesinde yazılı olan miktardan fazladır.
Davacı tarafından 09 Ocak 2018 tarihli yazı ile davalıdan kesin metraj ve kesin hesaplar neticesinde belirlenen 2.793.535,38 TL’nin 7 günlük süre içerisinde ödenmesi talep edilmiş, aynı gün çalışana tebliğ edilmiştir. Verilen süre gözönünde bulundurulduğunda davalı 16 Ocak 2018 tarihinde temerrüde düştüğünden davacı bu tarihten itibaren temerrüt faizi isteyebilir.
Davacı vekili, hükümden sonra mahkememize vermiş olduğu 23/03/2021 tarihli dilekçe ile davada 300.000 TL’nin, ıslah dilekçesinde ise 10.000 TL’nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istediklerini, davanın tamamının kabulüne karar verilmesine rağmen 305.000 TL yönünden hüküm kurulduğunu ileri sürüp bu hususun düzeltilmesini istemiş, usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davalı vekili dilekçeye karşı beyanda bulunmamıştır.
7251 sayılı yasanın 27.maddesine göre 6100 sayılı kanunun 305.maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 305/A maddesine göre taraflardan her biri nihai kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda ek karar verilmesini isteyebileceği öngörüldüğünden ve bu hususta da karar yazılmadan önce davacı vekili tarafından düzeltme talep edildiğinden davacının talebinin belirtilen yasa maddesi gereğince değerlendirilmesi gerekir.
Yapılan inceleme sonucunda da davacının dava dilekçesinde 300.000 TL’nin, daha sonra vermiş olduğu ıslah dilekçesinde de 10.000 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmesine rağmen mahkemece karar duruşmasında davanın kabulüne karar verilmiş fakat 305.000 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş olup, yukarıda belirtilen yasa ile HMK’ya eklenen 305/A maddesine göre davacının davasının kabulüne karar verildiğinden 310.000,00 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekir.
Toplanan delillere göre taraflar arasında terminal revizyon işi ile ilgili sözleşme imzalandığı, işin davacı tarafından yapıldığı, davacının alınan rapor ve ek raporlara göre inşaat işleri kapsamında fazla imalattan 776.464,76 TL, mekanik işleri kapsamında yapılan fazla imalattan 1.174.253,48 TL, elektrik işleri kapsamında yapılan fazla imalattan 642.705,33 TL olmak üzere toplam 2.593.423,57 TL’ye KDV tutarı olan 466.816,24 TL’nin eklenmesi ile 3.060.239,85 TL’nin talep edilebileceği, davacı talebinin ise 310.000 TL olduğu kanaatine varılmakla talebe bağlı kalınarak davanın kabulüne ve kısa kararda 305.000,00 TL’nin gerekçeli kararda ise 310.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 16/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili tarafından verilen 21/06/2021 tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde özetle; Bilirkişilerce hukuki geçerliliği bulunmayan projeler göz önünde bulundurularak rapor tanzim edildiğini, bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda tesis yerinde tekrar keşif yapılması gerekirken keşif yapmaktan imtina edildiğini, bilirkişilerin keşif mahaline tekrar gelip keşif yapmadan, ek ölçümler yapmadan ek işlerin üzerine iş eklediklerini, kök raporda elektrik imalatlarına ilişkin 40 adet kalem yer almaktayken bu sefer düzenlenen ek raporda 88 adet kalemin yer aldığını, bilirkişilerin hiçbir ölçüm yapmamış olmasına rağmen bilirkişi raporundaki metrajları tespit ettiklerini, bu durumdan da kendilerine temin edilen metraj ölçümlerini birebir rapora yansıttıklarının anlaşıldığını, bu durumların bilirkişilerin tarafsızlıklarını gölgeye düşürdüğünü, bilirkişilerin, sadece davacı tarafından kendisine sağlanan doküman ve verilerin kopyalanıp rapora yapıştırılması suretiyle bir rapor tanzim ettiklerini, mahkeme tarafından taraflarınca sunulan delillerin HMKnın 145. maddesi kapsamında değerlendirilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin bir kamu şirketi iken özelleştirildiğini ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile imzalanan 04.04.2017 tarihli Hisse Devri Sözleşmesi kapsamında … A.Ş. tarafından satın alındığını, akabinde … A.Ş ile müvekkili şirket … A.Ş 14.02.2019 tarihli genel kurul kararı ve 25.02.2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi uyarınca müvekkili şirket bünyesinde birleşmiş olduğunu, … … A.Ş. ile müvekkili şirket ile müvekkili şirketin … A.Ş. altında infisah ettiğini, mahkeme ve bilirkişi heyeti tarafından davacı yanca kanuni süresinden sonra sunulan delillerin değerlendirilip hükme esas alındığını, davacının projeleri, delillerini sunması için mahkemenin kendisine vermiş olduğu kanuni süre içerisinde sunmadığını, bilirkişiler tarafından bedelinin ödenmediğinin belirtildiği ilave işlerin içerisinde asıl işe dahil olan ve bedelinin ödendiği işlerin de yer aldığını, çelik konstrüksiyon işinin de gümrük sayaç sistemi ile bağlantılı bir iş olduğunu, gümrük sayaç sisteminin yapılması ile birlikte üzerine çelik konstrüksiyonun yapılacağının aşikar olduğunu, aksinin kabulünde terminalde yapılan tüm işlerin ilave işler olduğunun tespiti gerektiğini, dosya kapsamına kazandırmış oldukları uzman görüşünün, bilirkişi raporunda belirtilen her bir kalemi ihtiva ettiğini ve uzman görüşünde belirtilen fiyatların bilirkişi raporunda fahiş hesaplamaların yapılmış olduğunun kanıtı olduğunu, dosya kapsamında sunulan uzman görüşü doğrultusunda tekrar bir bilirkişi incelemesi yapılmaması sebebiyle davanın kabulüne ilişkin kararın hukuka aykırı olduğunu ve mahkeme tarafından 310.000,00 TL’nin 16 Ocak 2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu bilirkişilerin hesaplamalarına KDV ilave etmesinin de hukuka aykırı olduğunu, zira yerleşik Yargıtay içtihatlarından da görüleceği üzere mahalli rayiç bedel hesaplaması sırasında ilgili bedellerin içerisinde KDV’nin de dahil olduğunu bu yönüyle de raporu kabul etmediklerini, mahkemece hükmedilen alacağa 16/01/2018 tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına karar verilmiş ise de davacı şirketin talep yazısının müvekkili şirkete tebliğ tarihinin tespit edilmesi gerektiğini, bu durum tespit edilmeden müvekkilinin 16/01/2018 tarihi itibari ile temerrüde düşmüş olduğunun kabulüne karar verilmesinin de doğru olmadığını belirterek bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Alacağı temlik alan davacı… vekili tarafından dosyaya sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu ve bilirkişi raporu ile davacıya ait olarak tespit edilen 3.060.239,85 TL alacağın tamamının ferileri ile birlikte müvekkili…’a davacı tarafından 25/06/2021 tarihli alacağın temliki sözleşmesi ile devredildiğini, bu aşamadan sonra davanın temlik alacaklısı tarafından takip edileceğini, önceki tüm beyan ve iddialarını tekrar ettiklerini, ilgili kurumlara gönderilen müzekkereler sonucunda ulaşılamayan As- Built projelerinin … tarafından haricen temin edilerek müşavir firma tarafından onaylı hali ile dosyaya sunulduğunu, bu aşamadan sonra davalı tarafın bu kez de projede kendisinin onayının olmadığından bahisle projenin kabul edilemeyeceğini ifade ettiğini, oysa ki davalı çalışanı tarafından gönderilen 10/02/2017 tarihli mailde projenin uygun olduğunun belirtildiğini, bu mail yazışmalarından As- Built projelerinin müşavir firma tarafından onaylandığı ve işin bitirildiğinin açıkça kabul edildiğinin anlaşıldığını, bu sebeple projelerin ayrıca davalı tarafından da onaylanmasının gerekmediği, aksi yöndeki davalı iddialarının MK’nın 2. Maddesi kapsamında korunmasının mümkün olmadığını, her iki bilirkişi kurulu raporunun da davacının alacağını talepte haklı olduğu tespitine yer verdiğini, keza keşfe davalının da bizzat katıldığını ve yapılan keşifte As-Built projelerinin uygulandığını bu sebeple bilirkişilerin tarafsız olmadığı yönündeki itirazların da haklı olmadığını, davalının süresinden sonra sunduğu delillerin taraflarınca da muvaffakat edilmemesi sebebi ile mahkemece HMK’nın 145. Maddesi uyarınca değerlendirilmeye alınmadığını, diğer yandan kabul anlamına gelmemekle birlikte zaten …. Firması tarafından yapıldığı iddia edilen işlerin çok cüzi rakamlara tekabül ettiğini ve bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalara da dahil edilmediğini, bu yöndeki davalı iddialarının da doğru olmadığını, davalı tarafın bedeli mukabilinde satın alarak dosyaya ibraz ettiği uzman görüşü başlıklı belgenin tarafsızlığından söz edilmesinin mümkün olmadığını ve mevcut raporlarla çelişki oluşturması açısından dosyaya alelacele sunulduğunu, diğer istinaf sebeplerinin de yerinde olmadığını, başlangıç tarihine ilişkin olan itirazların da yerinde olmadığını, … Firması tarafından gönderilen 09/01/2018 tarihli talep yazısının davalı kuruma tebliğ edildiğine ve davalı kurum tarafından teslim alındığına ilişkin imzanın dilekçede mevcut olduğunu, bu nedenle de temerrüde ilişkin mahkeme kabulünün doğru olduğunu belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Dava, taraflar arasında düzenlenen ve konusu “… A.Ş. Ambarlı Terminali Revizyon İşlerinin Yapımı”olan 26/10/2015 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
Davacı yüklenici vekili eldeki dava ile, müvekkili tarafından götürü bedelli sözleşme kapsamında edimlerin usulüne uygun olarak yerine getirilerek davalı iş sahibine teslim edildiğini, davalı tarafından proje değişikliğine gidilmesi sonucunda bazı işlerin revize projeler kapsamında sözleşme kapsamından çıkarıldığını, bazı işlerin ise proje kapsamına birim fiyatlı olarak eklendiğini, bu işlerden bir kısmının %10 kapsamında bedellerinin ödendiğini, bir kısmının ise %10 kapsamını aştığı belirterek bedellerinin ödenmemiş olduğunu, müvekkili tarafından proje değişikliği nedeniyle yapılmak zorunda kalınan imalatların sözleşme kapsamı içerisinde yapılması gereken imalatlardan bulunmadığını, bu sebeple ayrıca bedellerinin ödenmesi gerektiğini belirterek ve ıslah dilekçesi ile birlikte şimdilik 310.000,00 TL alacağın temerrüt tarihi olan 09/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan cevap dilekçesi ile, yukarıda ayrıntıları belirtilen gerekçelerle haksız davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece iki ayrı bilirkişi kurulundan alınan raporlar sonrasında son alınan bilirkişi kurulu raporundaki belirlemelere itibar edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş, ancak kısa kararda 305.000,00 TL alacağın gerekçeli kararda ise 310.000,00 TL alacağın temerrüt tarihi olan 16/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Davacı davasında, davalı idare ile aralarındaki 6.990.000,00 TL + KDV bedelli yani götürü bedel üzerinden imzalanan sözleşme ile… Terminali Revizyonu İşlerinin yapım işini üstlenip süresinde tamamladıklarını, ihaleye konu inşaat işleri dışında elektrik işleri ve mekanik işler imalâtı işlerini de üstlendiklerini, inşaat/yapım işinin sürdürüleceği projeler inşaat, elektrik ve makine işleri için ayrı ayrı hazırlandığını ve idareye sunularak onaylandığını, vaziyet plan değişikliği ve proje revizyonu sonucunda As- Built projelerin de hazırlanarak müşavir firma tarafından onaylandığını, proje revizyonu sonucunda bir kısım işlerin sözleşme kapsamında çıkarıldığını bir kısım işlerin ise sözleşmeye dahil edildiğini müvekkili tarafından yapılan işlerin bir kısmının sözleşme kapsamında olmayan işlerden olmasına rağmen %10 kapsamı dışında kaldığı belirtilerek bedellerinin ödenmediğini ancak idare tarafından bu işlerin geçici ve kesin kabullerin yapılarak bu işlerden faydalanıldığını belirterek sözleşme dışı yapılan işlerin bedellerinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve ıslahla yapılan arttırık sonucu şimdilik 310.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı savunmasında, bir kısım sözleşme kapsamı dışında yapılan işlerin bedellerinin, sözleşme eki olan şartname hükümlerine göre %10 kapsamı içerisinde davacı yükleniciye ödendiğini, %10’u aşan fazla iş bulunmadığını, bulunsa bile davalı idarenin yazılı onayı alınmadan proje haricinde yapılan proje işlerinin bedellerinin müvekkilinden talep edilemeyeceğini ve fazladan yapıldığı söylenen işler için müvekkilinin yazılı onayının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının talebi, sözleşme gereği üstlendiği işin yapımı sırasında sözleşme dışında yaptığı imalâtlardan bedelleri ödenmeyen imalat bedellerinin tahsili talebine ilişkindir.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede yapılacak işin tanımı yapıldıktan sonra bedel 6.990.000,00 TL + KDV götürü bedel olarak kararlaştırılmıştır. Aynı sözleşmede Yapım İşleri Genel Şartnamesi sözleşmenin eki olarak sayılmıştır. Sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi 6100 sayılı HMK’nın 193. maddesine göre delil sözleşmesi niteliğinde olup mahkemelerce görevi gereği kendiliğinden gözetilmesi gerekir. Şartnamenin 21. ve 22. maddelerinde ise; varsa sözleşme dışı imalâtların bedellerinin hesaplanmasına ilişkin yöntem ve şartlar belirlenmiştir. Şartnamenin 21. maddesinde götürü bedelli işlerde sözleşme kapsamında kalması halinde %10 fazla imalâtın sözleşme fiyatlarıyla yaptırılacağı hükmü bulunmaktadır. Bu nedenle sözleşme dışı imalâtlar yönünden inceleme yapılırken sözleşmenin ilgili hükümleri ile şartname hükümlerinin dikkate alınması zorunludur. Yapılacak incelemede %10’u aşan imalâtın tespiti halinde ise bedelinin sözleşme ve işin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan TBK’nin 526 ve devamı maddeleri gereğince iş sahibi yararına olması koşuluyla yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleriyle belirlenmesi gerekir.
Yargılama sırasında mahkemece alınan son bilirkişi raporunda ise taraflar arasındaki sözleşmenin eki olan şartnameler ile taraflar arasındaki yazışmalar incelenmeksizin bedeli talep edilen imalâtların bedellerinin Yapım İşleri Genel Şartnamesi 21. maddesinde belirlenen %10 fazla imalât kapsamında olup olmadığı incelenmemiş, yine şartnameye göre %10 kapsamında kalan imalâtların bedellerinin sözleşme fiyatlarıyla bunu da aşan kısımlar yönünden piyasa fiyatlarıyla değerlendirilmesi gerekirken %10’u aşan kısımlar yönünden bedel belirlemesi yapılırken sözleşme fiyatları üzerinden güncelleme yapılmak suretiyle bedellerin belirlendiği yukarıda belirtilen şekliyle %10’u aşan imalatların bedellerinin piyasa fiyatlarıyla belirlendiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle bu rapora göre karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yapılması gereken iş; gerekirse önceki bilirkişiler dışında uzman bir bilirkişi kurulundan davalı tarafından istinaf aşamasında dosyaya sunulan uzman görüşündeki değerlendirme ve belirlemeler de dikkate alınarak ve bu rapor ile tarafından önceki raporlara yapmış oldukları itirazların da değerlendirilmesi suretiyle alınacak rapor ile bedeli ödenmeyen sözleşme dışı imalatların bedellerinin Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 21. maddesine göre yukarıda açıklanan esaslara göre hesaplattırılıp ve piyasa fiyatların içinde yüklenici karı ve KDV de bulunduğundan belirlenen fiyatlara bunlar ilave edilmeksizin sonucuna göre karar verilmesinden ibaret olup, eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeple kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. (Yargıtay Kapatılan 15. Hukuk dairesinin 2019/3927 Esas, 2020/1965 karar sayılı kararı. )
Yine, 28.07.2020 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sy. HMK 305/A. maddesine göre taraflardan her biri nihai kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda ek karar verilmesini isteyebilirler.
Somut olayda, mahkemece,kısa karar ile hüküm açıklandıktan sonra henüz gerekçeli karar yazılmadan davacı vekilinin vermiş olduğu 23/03/2021 tarihli tavzih istemli dilekçesi üzerine mahkemece yazılan gerekçeli kararda kısa kararda davanın 305.000,00 TL üzerinden kabulüne karar verildiği halde gerekçeli kararda davacı vekilinin 23/03/2021 tarihli dilekçesi uyarınca ve HMK’nın 305/A maddesi uyarınca karar verilmesi gerektiği belirtilerek davanın kısa kararla çelişki oluşturacak şekilde 310.000,00 TL üzerinden kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Oysa ki bu durumda mahkemece, yukarıda yer alan HMK 305/A maddesine göre kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda ek karar verilmesi düzenlendiğinden davacı vekilinin 23/03/2021 tarihli dilekçesi üzerine hakkında karar verilmeyen 5.000,00 TL’lik talep hakkında ek karar ile karar vermesi gerekirken ek karar tesisi yoluna gidilmeden ve kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturacak şekilde bu konudaki davacı talebinin karşılanması da usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğundan dairemizce bu hususa kamu düzeni kapsamında yapılan istinaf incelemesi kapsamında değinilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun, esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4 ve a-6 maddeleri gereğince kaldırılmasına, dosyanın dairemiz kararına uygun şekilde yeniden inceleme ve araştırma yapılmak suretiyle sonuçlandırılması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun, esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin KABULÜNE,
2-Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/03/2021 tarihli ve 2018/1001 Esas 2021/154 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-4 ve a-6 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın dairemiz kararına uygun şekilde yeniden inceleme ve araştırma yapılarak esasa ilişkin yeniden bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Kararın mahiyeti gereği istinaf karar harcı alınmasına yer olmadığına, davalı tarafından yatırılan toplam 5.294,30 TL istinaf nispi karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5-Davalı tarafça yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- Talep halinde inceleme konusu kararın icrasının geri bırakılması için İİK’nın 36/1 maddesi gereğince varsa taraflarca yatırılan nakit teminatların veya sunulan banka teminat mektuplarının dosya kapsamı ve kararın niteliğine göre aynı maddenin 5. fıkrası gereğince yatıran/sunan tarafa İADESİNE,
7- Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 24/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır