Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/727 E. 2022/1257 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/727 – 2022/1257
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvurunun Esastan Reddi / HMK m. 353/1-b.1)
DOSYA NO : 2021/727 Esas
KARAR NO : 2022/1257

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/06/2021
NUMARASI : 2017/816 Esas-2021/436 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/12/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; Müvekkili şirket ile davalı şirketin 16/03/2017 tarihinde Pertek Tunceli Ayr. Yolu 24+500-57+538,04 kesiminin yapımı işi kapsamında sözleşme imzaladıklarını, söz konusu sözleşmeye göre müvekkilinin tüm edimlerini zamanında yerine getirdiğini ve hak edişlerini almak üzere davalı şirkete fatura ettiğini, ancak davalı tarafın kötü niyetli olarak sözleşme devam ederken müvekkili şirketle birlikte çalışamayacaklarını beyan ettiklerini, bunun üzerine müvekkilinin söz konusu işi bırakmak zorunda kaldığını, davalı şirketin sözleşmeye konusu üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, alacaklarının ödenmediğini, müvekkili tarafından Mersin 4. Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarname çekildiğini ancak davalı tarafından somut bir adım atılmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin yapmış olduğu işler nedeni ile davalılardan … İnş. Karayolları Genel Müdürlüğüne kesmiş olduğu hak edişin tespit edilerek hak ediş miktarının taraflarına ödenmesine, şimdilik 10.000 TL ( fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla ) alacağının dava tarihinden itibaren hesaplanacak aylık %9 kanuni faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … İnşaat A.ş vekili; müvekkili firmanın davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, müvekkili şirket ile alt işveren davacı şirket yetkilileri arasında 16/03/2017 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 9. Maddesine göre işin bitim tarihinin 15/10/2017 tarihi olduğunu, sözleşmenin 18/2 maddesi uyarınca mağduriyetlere neden olunmaması açısından ücret ediminin derhal ifası için gerekli alt işveren işçilerinin ücret ve diğer sosyal haklarının ödenmesi koşulunun sağlanması yükümlülüğünün temini amacıyla Ankara13. Noterliğinin… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtar çekildiğini, bunun karşılığı olarak davacı tarafından ise Mersin4. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ise edimlerini yerine getirdiklerini davalı müvekkili şirketin kötü niyetli olduğu şeklinde tebliğ edildiğini, akabinde de iş bu davanın açıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin her iki tarafa da borç yükleyen niteliğe haiz olduğunu, müvekkili şirketin tahsilini beklemeden kendi kasasından süresinden önce davacıya ödeme yaptığını ancak davacı şirketin sözleşmenin 18/2 maddesindeki koşulu yerine getirilmesi derhal istenilmesine rağmen ihtarnameye etkisiz bir ihtarname ile takiben dava ile cevap verdiğini, edimin ifasına müvekkili şirketin hazır olduğu bildirilmesi karşısında taraflarına hiçbir şekilde kusur atfedilemeyeceğini, sözleşme uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmeyen davacının açtığı iş bu dava, temas ettiği alan itibariyle dayanaksız ve sonuç itibariyle haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini, yargılama giderli ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı… Vekili; müvekkili idare ile davacı arasında akdedilmiş bir eser sözleşmesinin bulunmadığını, Pertek Tunceli Ayr. Yolu 24+500-57+538,04 kesimi ile ilgili de … İnşaata müvekkili idarece kesilen bir hakedişin bulunmadığını, dava dilekçesine bahsi geçen Pertek Tunceli Ayr. Yolu 24+500-57+538,04 kesiminin yapımı işinin dava dışı …. A.Ş yükleniminde yapıldığını ve idarelerine bildirilen herhangi bir alt yüklenici de bulunmadığını, bu nedenle davanın müvekkili idareleri yönünden husumetten reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte dava konusu edilen tüm alacak zamanaşımına uğradığından davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, ayrıca müvekkili idare aleyhine ticaret mahkemesinde dava açılmasının kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle davanın görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, müvekkili idare tarafından düzenlenen ve sözleşme hükümlerine göre dava dışı yüklenici …. A.Ş’ye hakediş ödemeleri yapıldığını, söz konusu genel açıklamalar ışığında somut davada var olduğu iddia edilen alacaklardan müvekkili idarenin sorumlu olmadığının açıkça görüldüğünü, davacı tarafın iddialarının teknik ve hukuki geçerliliğinin bulunmadığı gibi gerçekliği de bulunmadığını, ayrıca kesinlikle kabul anlamına gelmemek üzere dava dilekçesinde belirtilen faize ve faiz oranlarına da itiraz ettiklerini ileri sürerek haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın müvekkili idare yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; bilirkişi kurulunun 14/10/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda, taraflar arasında yapılan işin miktarı konusunda bir çekişme olmadığı, tarafların yapılan iş miktarının 995.334,24 m3 olduğunu kabul ettiği, bu kapsamda kesin hesabın düzenlendiği ve taraflarca imzalandığı, davacının bahse konu kesin hesaba veya yapılmış olan kesintilere herhangi bir itiraz kaydı not etmeden imzalamış olduğu, bu durumda davacının, taraflar arasında imzalanmış sözleşme ve hak edişler dikkate alındığında, mali defter incelemesinde hesaplanan tutar harici herhangi bir alacağı olmadığı değerlendirildiğinin belirtildiği, bilirkişi kurulunun bu raporunun gerekçeli ve denetemi elverişli, karar ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan, davacı tarafın bir alacağı olmadığı tespit edildiğinden, davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mazeretlerinin matbu gerekçeler ile reddedilerek adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini, HMK’nın 184. Maddesine göre tahkikatın bitimi bildirilmeden ve tümü hakkında açıklama yapmaları için süre verilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalının işçilik alacakları ödendiğinde borçlu olduğu meblağı ödeyeceğini ve borcu kabul ettiğini, davalı defterlerine göre davalının 129.820,54 TL borçlu olduğunu, işin miktarında anlaşmazlık bulunmadığını, sözleşmede işin m³ birim fiyatının 4,50 TL, KDV dahil imalatın 5.285.224,79 TL, 2.859.680,51 TL’lik faturanın davalıya tebliğ edildiğini, ödemeler düşünce bakiye 2.739.098,00 TL alacaklarının bulunduğunu, davalının sonradan kesinti cetveline dayanarak savunmasının genişlettiğini, muvafakatlerinin bulunmadığını, cetveldeki kesintilerin davalının tek taraflı hazırladığını ve müvekkilin baskı altında imzaladığını, ödeme belgesi sunulmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Eser Sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşmede idarenin taraf olduğu asıl sözleşmeye atıf olmaması ve Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi’nin 2012/4404 Esas, 2013/3621 Karar sayılı ilamı ışığında davacı ile davalı şirket arasında düzenlenen kesin hesap ile davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına, artan avansların karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 27/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip