Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/716 E. 2021/1024 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ

(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2021
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ : 08/11/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın usulden reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri çerçevesinde … İlinde yer alan ……dayalı elektrik üretim santralinin kurulum ve montajına ilişkin olarak anahtar teslim işi bitirme şeklinde anlaşıldığını, sözleşmenin davalı tarafça feshedildiğini belirterek, şimdilik 5.000 USD’nin davlıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, mahkemenin görevsiz ve yetkisiz olduğunu, davacının işbu sözleşmeden kaynaklanan alacak hakkı ve cezai şart alacağının olmadığını, müvekkilinin mücbir sebepler yüzünden sözleşmeyi feshetmek zorunda kaldığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, somut olayda; davalı … vekilinin dosyaya sunduğu cevap dilekçesi kapsamında müvekkilinin tacir olmadığını, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğunu ileri sürdüğü, kamu düzeninden olan görev nedeniyle yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilmesi gerekliliği nedeniyle öncelikle davalının tacir olup olmadığı yönünden Yargıtayın yerleşmiş içtihatları doğrultusunda araştırma yapılması gerektiği, ….., vergi dairesine, ayrı ayrı müzekkereler yazılarak davalı …’nin esnaf mı, tacir mi olduğu, hangi usulde vergilendirildiği, tacir sayılması gerekip gerekmediği, ticaret sicilde kayıtlı olup olmadığı hususlarının ayrıntılı bir şekilde sorulduğu, dosyaya ayrı ayrı gelen yazı cevapları kapsamında; davalı adına ticaret sicilde herhangi bir kayıt bulunmadığı, …. elektrik enerjisi üretimi ile 24/08/2006 tarihinde kaydının yapıldığı, davalının işletme hesabına göre defter tuttuğu, yıllık gelir vergisi beyanında beyan ettiği tutarların VUK’un 177/1 fıkrasının 1 ve 3 nolu bentlerinde yer alan limitlerin yarısını, yine 2 numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmadığının bildirildiği, ……gelen yazı cevabı kapsamına göre davalının esnaf ve küçük sanatkar niteliğine sahip olduğu, tacir olmadığı usulünce tespit edildiği, mahkemenin işbu uyuşmazlık yönünden görevli olmadığı, mutlak ticari dava niteliğine sahip bir davanın söz konusu olmadığı, her ne kadar davacı vekili tarafından davalının tacir olup olmadığı hususunun……. da sorulması gerektiği ileri sürülmüş ise de, Yargıtay’ın bu konudaki içtihatları çerçevesinde usulünce araştırma yapıldığından, bu talebin yerinde görülmediği, Mahkemelerin görevinin, dava şartı olduğu (HMK m. 114/(1)-c), Mahkemelerce, dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği (HMK m.115/(2)), dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması gerektiği, eldeki davada TTK m. 4/1 uyarınca; “her iki tarafın tacir olması” koşulu gerçekleşmediği ve uyuşmazlığın mutlak ticarî davalardan olmadığı gerekçesiyle, Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının şahıs şirketi vasfında tacir olduğunu, ister kendi adına, ister adi bir şirket veya hukuken varsayılmayan diğer bir şirket adına ortak sıfatıyla işlemlerde bulunan kimsenin iyi niyetli üçüncü kişilere karşı tacir gibi sorumlu olduklarını, taraflar arasındaki sözleşmenin kapsamı ve miktarı dikkate alındığında esnaf statüsünde bir işletme tarafından yapılmasının…. düzenlemelerine göre mümkün olmadığını, davalının …. kurulum işletmesi faaliyeti ile yaptığı sözleşme ve faturalaşma işlemleri ile de, tacir sıfatını kazandığını, fatura verme fatura içeriğini kabul etmiş sayılma, faturayı vergi teşvik ve imtiyazlar yönünden işleme koyma eylemleri ile tacir sıfatını kazandığını, mahkemece;…. müzekkere yazılmadığını, davalı tarafın beyanlarıyla tacir olarak iş ve işlem yaptığını ikrar ettiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 04/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.

Başkan … Üye … Üye … Katip …