Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/691 E. 2023/641 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/691 Esas
KARAR NO : 2023/641 (İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(Kararın Kaldırılarak Yeniden Hüküm Kurulması 353/1-b-2)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/04/2021
NUMARASI : 2018/673 Esas-2021/285 Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali

KARAR TARİHİ : 16/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :29/05/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasında mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dairemize gönderilen dosyanın yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM;
Davacı vekili tarafından verilen 09/10/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu ile …arasında… Devlet Hastanesi, Acil Servis Ek Binası, … 10 Yataklı Devlet Hastanesi – 112 Acil Merkezi ve … Devlet Hastanesi KVC Birimi işlerinin yapılması için anlaşma akdedildiğini, anılan işlere ait elektrik uygulama projelerinin ifası için davalı borçlunun, davacı alacaklının hizmetine başvurduğunu, taraflar arasında varılan anlaşmaya göre ilgili işlerin elektrik uygulama işlerinin resmi asgari ücret tarifesi üzerinden davacı müvekkili … tarafından hazırlandığını ve herhangi bir eksik ya da kusur olmaksızın gereği gibi davalı yana sunulduğunu, davacı alacaklı tarafından teslim edilen bu işlerin ayrıca …. da imzalandığını, yani sorunsuz bir şekilde kabul edildiğini, her ne kadar müvekkili davacının, davalı borçlunun işini zamanında ve gereği gibi ifa etmiş ise de davalı borçlunun hizmet bedelini davacı müvekkiline ödemediğini, hatta kendisine gönderilen A-008965 seri nolu 29.06.2015 tarihli faturaya da itiraz ettiğini belirterek, haklı davalarının kabulü ile davalı borçlunun icra takibi ile talep edilen 23.450,00 TL asıl alacağa yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, müvekkili davacı yararına İİK m.67/2’ye göre %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

YANIT:
Davalı vekili tarafından verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından başlatılan icra takibi sebebiyle Ankara 19. İcra Müdürlüğünün 2018/5496 sayılı dosyası ile bir ödeme emri düzenlendiğini ve müvekkili davalıya 12.05.2018 de tebliğ edildiğini, ödeme emrine taraflarınca 15.05.2018 tarihinde borçları olmadığından mütevellit itiraz ettiklerini, müvekkili davalının, davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği … Devlet Hastanesi acil servis ek binası işi, … 10 yataklı devlet hastanesi 112 acil servis merkezi işi ve … Devlet Hastanesi KVC birimi işlerini yaptığını, ancak bu işlerin ihale dosyaları geldiğinde de anlaşılacağı üzere müvekkilinin bu işleri kendisinin bütün bir halde alarak elektrik hizmeti için davacıya başvurduğunu, müvekkili tarafından bu işlerin zemin etüd işi de dahil olmak üzere kül halinde mimari proje olarak alındığını, bu durumda kendi aldığı toplam işin fiyatı çerçevesinde kontrol edildiğinde sadece elektrik işlerini yapan firmanın bu miktarda bir alacağının olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkiline gönderilen ve icra takibinde itirazın iptali davasının ana delili olan 29.06.2015 tarih ve 008965 nolu faturanın miktarının bile 3.000 TL + 540 TL (KDV) iken davacı tarafından 30.483,17 TL toplam miktar üzerinden icra takibi yapılarak müvekkiline ödeme emri gönderilmesinin ne yazık ki iddia edildiği gibi müvekkili davalının değil, davacının kötüniyetinin bir göstergesi olduğunu, diğer işlere ilişkin fatura alacağı bulunmayan davacının neden bu miktar üzerinden bir icra takibi yaptığının taraflarınca anlaşılamadığını, bu sebeple de davacı tarafından istenen icra inkar tazminatının şartları da oluşmadığından haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/04/2021 tarih 2018/673 Esas 2021/285 Karar sayılı kararında özetle; Dava, elektrik proje alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı ile dava dışı …arasında yapımı için anlaşılan … Devlet Hastanesi Acil Servis Ek Binası, … 10 Yataklı Devlet Hastanesi -112 Acil Merkezi ve … Devlet Hastanesi KVC birimi işlerinin Elektrik Uygulama Projelerinin yapımında davalı ile anlaştıklarını, asgari ücret tarifesinden projelerin hazırlanıp davalıya teslim edildiğini ve Sağlık Bakanlığınca sorunsuz olarak kabul edildiğini, düzenlenen faturaya itiraz edilmediğini ancak bedelinin ödemediğini, yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili; ihale sonrası elektrik hizmeti için davacıya başvurulduğunu, düzenlenen 29.6.2015 tarihli faturanın 3.540,00 TL olmasına rağmen 30.483,17 TL lik takip yapılmasının kötü niyetli olduğunu, borçlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Ankara 19. İcra müdürlüğünün 2018/ 5496 sayılı dosyası celp edilmiş, elektrik proje alacağına dayanılarak toplam 30.483,17 TL için takip yapıldığı, davalının borca itiraz ettiği görülmüştür. Taraflara ticari defterlerinin bulunduğu yerin iki haftalık kesin sürede bildirilmesi aksi taktirde ibrazdan kaçınmış sayılacağı ihtaratının yapıldığı, davacının süresi içinde bildirimde bulunduğu, davacı defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde defterlerin tastiklerinin yapıldığı, davacı lehine delil olma özelliğinin olduğu, davacı defterlerinde … Devlet Hastansi KVC birimi Elektrik tadilat projesi hazırlama işi için 3.540,00 TL lik faturanın kayıtlı olduğu, diğer elektrik projeleri için fatuta düzenlenmediği; davalı defterlerinin bildirilen yerde bulunmadığı; Sağlık Bakanlığından Uygulama Projeleri ile hakediş ödeme dökümanlarının gönderildiği, Elektrik Mühendisleri Odasınca 2015 yılı asgari ücret tarifesine göre proje onay bedellerinin gönderildiği, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde 3 adet Elektrik Uygulama Projesinin davacı tarafça yapıldığı ve projelerin Sağlık Bakanlığınca onaylandığı tespit edilmiş; bilirkişi tarafından arada yazılı anlaşma olmadığından ve piyasa rayiç bedellerinin asgari ücretten daha düşük olacağı gerekçesi ile asgari ücretten yapılan hesaplamada indirime gidilmiş ise de; mahkemece yapılan değerlendirmede asgari ücretin altında bir kararlaştırma olduğunun ispatlanamadığı, davacı defterlerinde alacak kayıtlı değil ise de; işin yapılmış olması nedeniyle davacının alacağının sabit olduğu, davalı tarafça ödeme iddiasında bulunulmadığı, davacı defter ve BA-BS formlarında bildirilmemesinin mali sorumluluğunun eldeki davanın konusu olmadığı gözetilerek asgari ücret üzerinden değerlendirme yapılması suretiyle düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın kabulüne Ankara 19. İcra Müdürlüğünün 2018/5496 sayılı takip dosyasında davalının, 23.540,00 TL’lik alacağa yaptığı itirazın iptaline, alacak likit olduğundan bu alacağın %20 ‘si olan 4.700,00 TL inkar tazminatının davalıdan tahsiline dair hüküm kurulduğu görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili tarafından verilen 03.06.2021 tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davacı tarafın belirtmiş olduğu … Devlet Hastanesi acil servis ek binası işini, … 10 yataklı devlet hastanesi 112 acil servis merkezi işi ve … Devlet Hastanesi KVC birimi işlerini yaptığını, ancak dosyaya sunulan evraktan ve ihale dosyalarından da görüleceği üzere müvekkilinin bu işleri kendi kül halinde mimari proje olarak aldığını, projenin toplam fiyatından da görüleceği üzere davacı tarafın iddia etmiş olduğu alacak miktarının hayatın olağan akışına uygun olamayacak kadar fahiş olduğunu, bu nedenle davacı tarafın Ankara 19. İcra Müdürlüğü’nde başlatmış olduğu icra takibine taraflarınca itiraz edildiğini, takibin durması üzerine davacı tarafın Ankara 13.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2018/673 E. sayılı dosyası ile dava açarak hukuka aykırı olarak itirazın iptalini talep ettiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere işbu uyuşmazlığa konu tarafların tacir olduğundan ve basiretli tacir gibi davranmak yükümlülükleri olduğundan sözleşmede “belirtilmeyen” proje bedellerinin 2015 yılı Elektrik Mühendisleri Odası Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirleneceği hususunun kabul edilemeyeceğini, ayrıca davacı tarafın ticari defterlerinde bulunan alacak dışında alacağı olduğunu iddia etmesinin de açıkça kötü niyetli olduğunu, zira davacı tarafın da tacir olduğundan ve basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü olduğundan ticari defterlerine işlememiş bir alacağı olduğunun mevzu bahis edilemeyeceğini, basiretli iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğünün TTK m.18/2 ile ‘’Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.’’ şeklinde hüküm altına alındığını, ancak kanuna ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarına aykırı olarak mahkemenin, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli iddialarını kabul ettiğini, sözleşmede belirtilmeyen ve her iki tarafın da ticari defterlerinde yer almayan 17.600,00 TL’lik alacağın kabulünün mümkün olmadığını, yapılan işin tamamının maliyetine ve büyüklüğüne bakıldığında 30.483,17 TL alacak iddiasının abes ve kötü niyetli olduğunun açıkça görüleceğini, bununla birlikte ticari defterde yer alan 3.540,00 TL’lik alacak iddiasını da kabul etmediklerini, Yargıtay İçtihatları gereğince davacının yaptığı işi teslim ettiğini ispatlaması ve ilgili faturayı müvekkiline gönderdiğini yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini, tek başına kendi ticari defterlerine faturanın işlenmesiyle alacak doğmasının mümkün olmadığını, davacının ilgili faturayı müvekkiline gönderdiğini ve yaptığı işi ispatlaması gerektiğini, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacının bu iddiasını ispatlayamadığını, mahkemece verilen kararın gerekçesinde ispat yükünün davacı taraftayken ve sözleşmede buna ilişkin herhangi bir hüküm olmamasına rağmen asgari ücretin altında iş yapıldığının ispat edilmediği nedeniyle asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığını, ancak davacı tarafın iddia ettiği hususlardan işin yapılıp yapılmadığını, asgari ücret üzerinden anlaşma yapıldığını ve davaya ilişkin hiçbir hususu da ispat edemediğini, buna rağmen iddia ettiği, sözleşmede ve ticari defterlerinde bulunmayan alacağın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, mahkeme kararında icra inkar tazminatına da hükmettiğini, karararın bu bakımdan da usul ve yasalara aykırı olduğunu, icra inkar tazminatına hükmedilmesi için alacağın likit olması gerektiğini ve usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olması gerektiğini, davacı tarafın iddia etmiş olduğu alacağın müvekkiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, davacı tarafın, dosya içeriğinde tebliğin gerçekleştiğini ileri sürmüş ise de bunu hiç bir delille destekleyemediğini ve iddiasını ispat edemediğini, bu hususta ispat yükünün davacı tarafta olduğundan ispat edemediği iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, bu bakımdan mahkemenin icra inkar tazminatına hükmetmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, mahkemenin vermiş olduğu kararın dosya içerisinde elde edilen delillere, alınan bilirkişi raporlarına, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye, hukukun temel ilkelerine ve kanuna tamamen aykırı olduğunu, bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırıldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355.maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Dava, davalının yüklenicisi olduğu, dava dışı iş sahibi Sağlık Bakanlığı’ndan aldığı… Devlet Hastanesi Acil Servis Ek Binası, … 10 Yataklı Devlet Hastanesi ile 112 Acil Merkezi ve … Devlet Hastanesi KVC Birimi İşlerinin Yapılması işinin elektronik uygulama projelerinin davacı tarafından taşeron olarak hazırlanarak davalıya teslim edildiği ancak iş bedelinin ödenmediği iddiasıyla iş bedelinin tahsili amacıyla davalı hakkında başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamı ve inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Davalı vekili davaya cevabında, taraflar arasındaki taşeronluk sözleşmesi ilişkisini kabul etmiş ancak iş bedelinin kararlaştırılmadığını, takip ile istenen iş bedeli alacağının fahiş olduğunu bu bedeli kabul etmediklerini, kendilerine gönderilen faturanın 3.540,00 TL olduğunu, takibin ise 30.483,17 TL üzerinden yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda elektrik mühendisi ile mali müşavir bilirkişilerden alınan bilirkişi raporu sonrasında taraf ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeye göre davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu ve lehine delil olma niteliğini taşıdığı, 3.540,00 TL’lik faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı defterlerinde sözleşmeye dair başkaca kayıt bulunmadığı, davalı defterlerinin ise sunulmadığı, ancak dosya kapsamındaki delillerden davacının, 3 adet uygulama projesi işini yaptığının anlaşıldığı, bunun bedelinin piyasa rayicine göre 17.600,00 TL oda asgari ücret tarifesine göre ise 23.540,00 TL olduğu ancak oda asgari ücret tarifesinin yapılan işin bedelinin belirlenmesinde dikkate alınması gerektiği gerekçeleriyle davanın kabulüne, davalının hakkında yapılan icra takibinin 23.540,00 TL’lik asıl alacak kısmına yaptığı itirazın iptaline ve alacağın likit olmuş olduğu kabul edilerek bu alacağın %20’si olan 4.700 TL inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair karar verilmiş bu karara karşı davalı vekilinin yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece toplanan delillerin değerlendirilmesi sonucunda davacı ile davalı arasında, davalının yüklenicisi olduğu ve Sağlık Bakanlığı’ndan almış olduğu… Devlek Hastanesi Acil Servis Ek Binası, … 10 Yataklı Devlet Hastanesi ile 112 Acil Merkezi ve … Devlet Hastanesi ile KVC Birimi işlerinin elektrik uygulama projelerinin yapılması konusunda taşeronluk sözleşmesi düzenlendiği ve bu sözleşme kapsamında davacı taşeronun 3 adet işin elektrik uygulama projelerini hazırlayarak davalı yükleniciye teslim ettiğinin ve bu sebeple iş bedeline hak kazandığının kabulüne karar verilmiş olmasında sübut yönünden bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak taraflar arasındaki sözleşmede iş bedeli kararlaştırılmamıştır.
Davacı şirket ile davalı arasında sözlü eser sözleşmesi yapıldığı anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK 481 maddesine göre: “Eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmiş ise bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir”. Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta sözleşme yazılı olmayıp, sözlü olarak kararlaştırıldığı anlaşılmakla birlikte bedeli konusunda bir anlaşma bulunmadığından, sözleşmenin kurulduğu tarih itibariyle yürürlükte bulunan TBK’nın 481. Maddesine göre işin bedeli mahalli piyasa rayici ile KDV ve yüklenici kârı eklenmeden hesaplanması gerektiği Yargıtay uygulaması ile yerleşmiştir. Somut olayda hükme esas alınan raporda; elektrik uygulama projelerinin piyasa rayicine göre bedelinin 17.600,00 TL olduğu hesaplanmakla davacının takip ile talep edebileceği iş bedeli alacağının mahalli piyasa rayicine göre 17.600,00 TL olduğunun kabulü ile bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne ve taraflar arasındaki iş bedeli alacağının yapılan yargılama sonucunda belirlenebilir hale geldiği, bu sebeple takibe konu alacağın likit olmadığı gözetilerek davacının icra inkar tazminatı isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece davacı alacağının oda asgari ücret tarifesine göre hesaplanan rapordaki belirleme esas alınarak davanın tamamen kabulüne karar verilmiş olması ve alacağın likit kabul edilerek davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmiş olması usul ve yasa hükümlerine ve dosya kapsamına aykırı olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde düzelterek yeniden esas hakkında karar verilebileceğinden dairemizce mahkeme kararının HMK’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 17.600,00 TL iş bedeli alacağı talep edebileceği anlaşıldığından davanın bu miktar üzerinden kabulü ile davalının hakkında yapılan icra takibinin 17.600,00 TL’lik asıl alacak kısmına yaptığı itirazın iptaline, takibin 17.600,00 TL’lik asıl alacak üzerinden takip talepnamesindeki şartlarla devamına ve alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatının isteğinin reddine dair dairemizce yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun, HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/04/2021 tarih ve 2018/673 Esas 2021/285 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
4- Davalının, hakkında Ankara 19. İcra Müdürlüğünün 2018/5496 Esas sayılı takip dosyası ile hakkında yapılan icra takibinin 17.600,00 TL’lik asıl alacak kısmına yaptığı itirazın iptali ile takibin 17.600,00 TL’lik asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9 yasıl faiz ve değişen oranlardaki faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine,
6-Karar tarihi itibariyle hüküm altına alınan alacak üzerinden alınması gerekli 1.202,25 TL harç bedelinden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 402,01 TL harç bedelinden mahsubu ile kalan 800,24 TL harç bedelinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 402,01 TL harç bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İlk derece mahkemesinin 14/04/2021 tarihli 2018/673 Esas, 2021/285 Karar sayılı kararında belirtilen ve davalıdan alınmasına karar verilen 1.206,00 TL harç bedelinin davalıdan tahsil edilmiş ise davalıya iadesi, tahsil edilmemiş ise harç tahsil müzekkeresinin işlemsiz iade edilmesi konusundaki prosedürün ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
7- Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1 ve 2 maddeleri uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen dava değeri üzerinden davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1 ve 2 maddeleri uyarınca hesaplanan 5.940,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinin yargılaması sırasında harç, bilirkişi ücretleri ve tebligat gideri olarak yapılan toplam 1.280,65 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre hesaplanan 960,48 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
10- HMK’nun 333/1 maddesi gereğince gider ve delil avansından bakiye kısmın yatıran taraflara iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
11-Davalının istinaf başvurusunun kabul edilmiş olması sebebiyle istinaf karar harcı alınmasına yer olmadığına, davalı tarafından yatırılan 402,00 TL peşin harç bedelinin talep halinde davalıya iadesine,
12- Davalı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 51,50 TL dosya gönderme gideri 5,50 TL bir adet tebligat giderinden oluşan toplam 219,10 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
13-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
14-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 16/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e- imzalıdır e- imzalıdır e- imzalıdır e- imzalıdır