Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/609 E. 2021/891 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ

….
(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/05/2019
NUMARASI : …
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ : 06/10/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkili yüklenici şirket ile davalı iş sahibi arasında Ankara ili … sayılı taşınmaz üzerine benzin istasyonu yapmak üzere 22/12/2011 tarihli sözleşme imzalandığını, davalıya ait benzin istasyonunu …’in kriterlerine uygun inşa edilip zamanında sahibine teslim ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmeye göre söz konusu yerin keşif bedelinin 774.546,38 TL + KDV olarak belirlendiğini, bundan ayrı olarak iş sahibinin talep ettiği ilave imalatlar da dahil olmak üzere işin zamanında teslim edilerek iskan ruhsatının da alındığını, iş sahibinin teslimden itibaren uzun süre geçmesine rağmen kesin hakediş onayı vermediğini ve yapılan işler karşılığı ödemesi gereken bedeli ödemediğini, davalı iş sahibi tarafından davacı şirketten istenen işlerin sözleşmeye uygun olarak yapıldığını, daha sonra iş sahibi tarafından talep edilen ek işlerin de yapıldığını ve teslim edildiğini, davalı iş sahibinin sözleşmeyi ihlal ederek ödemesi gereken bedeli ödemediğini, davalı iş sahibince eksik ödeme yapıldığından müvekkilince Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosya ile müvekkilinin yaptığı benzin istasyonunda yapılan işlerin bilirkişiyle tespit ettirildiğini, tespit neticesinde alınan raporda dosyadaki belgelere ve projelere göre sözleşme kapsamında yer alan işler bedelinin 774.546,38 TL olduğunu, sözleşme kapsamında yer alan ve projedeki değişikliklerden dolayı artış gösteren imalatların bedelinin 51.436,81 TL olduğu, sözleşme kapsamında yer almayan ve tespit isteyen tarafından yapıldığı beyan edilen imalat bedellerinin 345.573,67 TL olduğunu, akaryakıt istasyonu inşaatı dahilinde toplam yapılan işler bedelinin 1.171.556,86 TL olacağının belirtildiğini, toplam iş bedelinin KDV ile birlikte 1.382.437,09 TL olduğunu, bugüne kadar şirketlerine müvekkiline 1.196.200,00 TL nin ödendiğini belirterek, aradaki fark olan 186.237,00 TL nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, akdedilen inşaat sözleşmesi uyarınca yapılacak iş kalemleri ve bunların bedellerinin götürü olarak kararlaştırıldığını, fazladan yapıldığı iddia edilen işlerin sözleşmede belirtilenin aksine ayrıca protokole bağlanmadığı gibi davalı şirkete bildirilmediğini ve açıkca istenmediğini bunların onaylanmadığını, somut olayda taraflarca mutabık kalınmış bir iş bedelinin varlığı ve miktarı götürü olarak açıkça belirlenmesine rağmen, inşaat sırasında daha önce göz önüne alınmayan imalat ve uygulama kalemlerinin çıkması durumunda karşılıklı görüşmeler neticesinde belirlenen işlerin iş sahibi tarafından bedeli karşılığında yükleniciye yaptırılabileceğinin, inşaat sırasında istenecek ilave işler ya da belirtilenin dışında malzeme ile yaptırılması halinde bunlar için kararlar oluşturulacağı, bu tip değişik ek imalatların bedellerinin ayrıca protokole bağlanacağının belirtildiğini, belirtilen işlerin protokole bağlanmadığını, sözleşme dışı yapılan imalat ve davacının buna dayanarak talep edebileceği bedel bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taraflar arasında yapılan sözleşmenin götürü bedel olup olmadığı, davacının fazladan yapılan işleri talep edip edemeyeceği, davacının sözleşmeden kaynaklanan edimleri yerine getirip getirmediği, alacağının miktarı konusunda toplandığı, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan 22/12/2011 tarihli inşaat sözleşmesinin incelenmesinde; işin toplam keşif bedeli ve ödeme şekli avans başlıklı 4 maddesinde; ‘Yukarıda adı geçen işin birim fiyatı tariflerine göre ve sözleşme ekinde çıkarılan keşif özetlerine göre toplam bedeli 774.546,38 TL+KDV olduğu, bu bedel ekli keşif özetinde tariflenen işlerin yapılması karşılığı olup inşaat sırasında daha önce göz önüne alınmayan imalat ve uygulama kalemlerinin çıkması durumunda karşılıklı görüşmeler neticesinde belirlenen işleri iş sahibi bedeli mukabili yükleniciye yaptırabilecektir. İnşaat sırasında istenecek ilave işler ya da belirtilenin dışında malzeme ile yaptırılması gereği doğan imalat ve uygulamalar için kararlar oluşturulacak bu kararlar inşaat süresini engellemeyecektir. istenen değişik ek imalatların bedelleri ayrıca protokole bağlanacaktır ‘ şeklinde düzenleme olduğu, davalı tarafından yapılan işin anahtar teslimi götürü bedelli iş olduğu belirtilmiş ise de; taraflar arasında yapılan sözleşmenin anahtar teslimi götürü bedelli iş olmadığı birim fiyatlı iş olduğu, dosya kapsamında dinlenen tanık beyanına göre de inşaatın başlangıçta Termoped benzin istasyonu olarak yapılması gerekirken anlaşmanın … ile yapılması üzerine inşaat aşamasında değişiklikler olduğu, sözleşmede yer almayan imalatların yapıldığının anlaşıldığı, yapılan ek imalatların ayrı bir protokole bağlanmadığı anlaşılmış ise de; yapılan imalatların davalının kullanımında, davalının yararına olan işlerden olduğu, davalı tarafından kabul görmesi nedeni ile Yargıtay içtihatlarında da kabul edildiği üzere davacının vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca sözleşme dışı yapılan fazla imalatları da davalıdan isteyebileceği, yapılan işlerin tespiti, fazla yapılan imalat olup olmadığı, davacının alacaklı olup olmadığının tespit için bilirkişi heyetlerinden rapor alındığı, bilirkişi heyetinden alınan 13/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda taraflar arasında yapılan sözleşme eki niteliğindeki keşif özeti, uygulama projelerinin temini sonrası yerinde yapılan keşif sonucu metraja dayalı kesin hesabın çıkarıldığı, hesaplamanın sözleşmede bulunan işler için sözleşmedeki birim fiyatlar ile sözleşmede bulunmayan imalatların ise serbest piyasa birim fiyatları kullanılarak yapıldığı, alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, 05/11/2015 tarihli bilirkişi raporunda ise, tespit raporundaki miktarların proje üzerinden hesaplanmayıp keşif özetindeki miktarların aynen alınarak kullanıldığı, metraja dayalı kesin hesabın yapılmadığı, bu nedenle burada bulunan değerlerin dikkate alınamayacağı, son alınan bilirkişi raporuna göre, çıkarılan kesin maliyet hesabı gereğince ve davalı tarafından ödemede göz önüne alındığında, davacının alacaklı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; delil tespiti dosyasının dikkate alınmadığını, 05/11/2015 tarihli bilirkişi raporunda müvekkilinin 99.887,94 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, 18/08/2017 tarihli kök rapor ile 13/04/2018 tarihli ek rapor arasında çelişkiler olduğunu, ilk sözleşme ile daha sonradan yapılan ek imalatlara ilişkin sözleşmelerin dosya kapsamına alındığını, benzin istasyonunun …’e dönüşmesinden dolayı ekstra yapılan 81.726,72 TL iş bedelinin hiç hesaba katılmadığını, tank ve akaryakıtlar için 42.155,76 TL hesaplama yapıldığını oysa ilk sözleşmede bu bedelin 102.750,50 TL olarak belirlendiğini, aradaki farkın eksik görüldüğünü, ekstra yapılan iş bedeli olan 10.385,50 TL’nin hiç hesaba katılmadığını, bilirkişi heyetinin tarafların kendi aralarındaki anlaşmayı yok sayması ile kendilerinin fiyat belirlemesinin açıkça kanuna aykırı olduğunu, bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesi için başka heyete dosyanın verilmesi talebinin reddedildiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına.
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 30/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …