Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/606 E. 2021/793 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ


(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Kararın Kaldırılarak Dosyanın Mahkemesine
Gönderilmesi / HMK 353/1-a.6 md)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İSTİNAF K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2018
NUMARASI :…
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ : 22/09/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine ve davalı vekili tarafından davacı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemlerine ilişkin asıl ve karşı davada mahkemece davanın asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında 24/08/2012 tarihinde sözleşme akdedildiğini, sözleşme konusunun müvekkili şirketin müteahhitliğini yapmakta olduğu 3 blok binada bulunan 120 dairenin mutfak ve banyo dolaplarının yapım işi olduğunu, sözleşmeye göre işin bitim tarihinin 15/02/2013 olduğunu, davalı şirketin sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sipariş edilen malzemelerin tamamının sözleşmede öngörülen 15/02/2013 tarihine kadar gönderilmediğini, gönderilen ürünlerin de kaliteli ve sözleşmeye uygun olmadığını, söz konusu yapının A-B-C blok mutfak, ebeveyn banyo ve kombi altı dolapları malzemelerinin kısmen getirildiğini ancak imalatlarının yapılmadığını, sözleşmenin 5. maddesinin 6,7,8,9,11 ve 12.fıkrasında yer alan imalatların sözleşmeye uygun yapılmadığını, Sincan 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin …..D.iş sayılı tespit dosyası ile tüm eksik ve hatalı işlerin tespit edildiğini, davalı tarafın sözleşmeyi zamanında yerine getirmediği için sözleşmeden kaynaklanan gecikme cezalarını da ödemesi gerektiğini, davalı tarafın işi eksik, hatalı ve kusurlu olarak yerine getirmesinden dolayı zararlarının oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL’nin davalı şirketten işleyecek olan ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacı-karşı davalının dilekçesinde beyan etmiş olduğu işin bitim tarihinin 11/02/2013 olduğuna ilişkin beyanını kabul etmediklerini, davacının ıslak imzası ile imzaladığı ve davalının elinde bulunan sözleşmede işin bitim tarihinin boş bırakıldığını, yazılı beyan ile sözleşmenin bitim tarihinin kararlaştırılacağını, ancak davacı-karşı davalının boşluğu kötü niyet ile kendi menfaati doğrultusunda ve hukuka aykırı olarak doldurduğunu, iş bitim tarihi ibaresinin kesinlikle kabul edilmediğini, işin sözleşme ve iş ettiğine uygun olarak başlayıp bitirildiğini, davacı/karşı davalının dava dilekçesinde beyan etmiş olduğu malzemelerin tamamının sözleşmede ön görülen 15/02/2013 tarihine kadar kendisine gönderilmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığı gibi kendi içinde ve birbiriyle çelişkiler içerdiğini, malzemelerin hazır edilmesine rağmen inşaat alanının davacı-karşı davalı tarafından montaj vs. hazır edilmediğine dair tanıklarının olduğunu, davacı-karşı davalı tarafından Ankara 49.Noterliği’nin 01/07/2013 tarih …. yevmiye numaralı ihtarname tarihinin 01/07/2013 olmasına rağmen bu ihtarnamede dahi süre verildiğini, müvekkilinin geçikmiş bir işinin bulunmadığını, Ankara 9.Noterliği’nin 10/07/2013 tarihli ihtarnamesi ile de işin gecikme sebebinin fayansçıların bloklara gelerek iş yapacakları ancak işe başlamama talimatının karşı tarafça verildiğinin açıkça beyan edildiğini, müvekkilinin yapmış olduğu imalatın dava dilekçesinde olduğu örnek dairede gösterilen dolapların kalitesinde olması gerektiği iddiasının da kabul edilmediğini, sözleşmenin hiçbir yerinde örnek daire ibaresinin zikredilmediğini, sözleşmenin 5. maddesinde belirtilen unsurların yerine getirildiğini, A-B-C blok ebeveyn banyo ve kombi altı dolapları malzemelerinin kısmen getirildiği ve imalatlarının yapılmadığı iddiasının da kabul edilmediğini, zira bu işlerin tamamının beyan edilen sürede tamamlanmış olduğunu, hiçbir eksiğin bulunmadığını, davacı-karşı davalının Sincan 1.Sulh Hukuk Mahkemesinde yaptırdığı tespite itiraz edildiğini, davacı-karşı davalı tarafından sözleşme dışında fazla talepler sebebi ile müvekkilinin 6.489,00 TL fazla iş yaptığının tespit edildiğini, müvekkili firma çalışanı …’e şantiye sahasındayken demir fırlatılıp yaralanmasına sebep olunduğunu, bu olay sebebi ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, Ankara 22. Sulh Ceza Mahkemesinin…. esas sayılı dava dosyasında incelemeye alındığını, bu durumun dahi davacı-karşı davalının kötü niyetli ve müvekkilinin işi tam ve zamanında bitirmesine engel olunmaya çalışıldığının bariz bir göstergesi olduğunu, davacı-karşı davalı tarafın dava dilekçesinde beyan etmiş olduğu asıl işveren kooperatif ile aralarındaki zarar ve husumetin müvekkilini bağlamayacağı gibi tamamen kendi aralarındaki hukuki ihtilaf olduğunu, davacı-karşı davalının gerek inşaat alanını hazır etmeyerek gerek yapılan işleri ledleri sökerek, iş sebebiyle kesilen faturayı kasıtlı olarak almaktan imtina ederek MK. 2. Maddesinde yer alan dürüstlük kuralına açıkça aykırı hareket ettiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesi, sözleşmede belirtilen daire bedeli olan 185.000,00 TL’nin karşı taraftan tahsili, 6.724,00 TL fazla iş bedelinin tahsili talebinde bulunduğu görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, “Taraflar arasındaki tanzim edilen sözleşme tespit dosyaları bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre dava konusu işin götürü bedelli olduğu, tespit raporlarına göre yapılan işin sözleşme kapsamındaki işin %95 i oranında olup 225.000,00 TL götürü bedel nedeniyle yapılan iş bedelinin bu durumda 213.750,00 TL olduğu, sözleşme kapsamında bulunmayan ancak karşı davacı taşeron tarafından yapılan fazla iş bedelinin 6.724,00 TL olup bu durumda karşı davacının toplam alacağının 220.474,00 TL olduğu, her ne kadar davacı sunduğu sözleşmede işin teslim tarihi belirtilmiş ise de davalı karşı davacının sunduğu sözleşmede teslim için kesin vadenin kararlaştırılmamış olduğu, sonradan davacı tarafından elle tarihi doldurulduğu, bu nedenle işin teslimi konusunda davalı taşeronun temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından gecikme cezası talebinin yerinde olmadığı, eksik ve ayıplı imalatlarının davacı tarafından davalı namına dava dışı … … isimli şahsa yapılarak 25.000,00 TL ödendiği, ayrıca sözleşme kapsamında tuğla, duvar ve baca imalatının da bulunduğu ve bu işin de davacı tarafından dava dışı …isimli şahsa yaptırılarak bunun karşılığında 700 TL bu şahsa ödendiği, ayrıca davacının … vasıtasıyla ödediği toplam 9.260,00 TL ve … hesap ekstrelerine göre ödediği toplam 10.160,00 TL hep birlikte değerlendirildiğinde davacının ödediği toplam bedelin 100.120,00 TL olduğu, davalı karşı davacı taşeronun toplam alacağı olan 220.474,00 TL den davacının yaptığı 100.120,00 TL mahsup edildiğinde davalı karşı davacının 120.354,00 TL alacağının bulunduğu anlaşıldığından davacının davasının reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile, 120.354,00 TLnin davacı karşı davalıdan tahsili ile davalıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; iş bitiminin belirli olduğunu, 01/07/2013 tarihli ihtarda 4 aylık gecikmenin bildirildiğini, davalının da işin bitim tarihine itiraz etmediğini, davalı lehine hatalı yorum yapıldığını, delil tespiti raporunda eksik işler bedelinin 13.213 TL olarak bulunduğunu, diğer tespit raporunda yer alan % 95 imalat oranının kendi çabalarıyla o noktaya geldiğini, davalı namına 3. Kişilere iş yaptırdıklarını, davalının sözleşmenin 4. Maddesindeki baca işlerini hiç yapmadığını, başkasına yaptırdıklarını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; işi eksiksiz tamamladıklarını, işe geç başlanmasının davacıdan kaynaklandığını, sözleşmede kararlaştırılan dairenin devredilmediğini, 80.000,00 TL ödeme olduğuna ilişkin tespiti kabul etmediklerini, bu ödemelere esas bazı faturaların sözleşme kapsamındaki işlere ait olup olmadığının belli olmadığını, 3. Kişilere yapılan ödemeleri kabul etmediklerini belirterek karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava ve karşı dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1- Eser sözleşmelerinde kural sözleşmenin ayakta bulunduğu ve hukuken varlığını muhafaza ettiği sürece gerçekleştirilen imalâtın, yapımı üstlenen yüklenici ya da taşeron tarafından ifa edilmiş ve gerekçeleştirilmiş olmasıdır. Bunun aksini ileri süren iş sahibi, yüklenicinin işi bırakıp kalan işi başkalarına tamamlattığı ya da kendisinin tamamladığını yasal delillerle kanıtlamak zorundadır. (Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi, 2016/5175 Esas, 2018/1303 Karar)
2- Götürü bedelli eser sözleşmelerinde yüklenicinin hakettiği imalât bedeli ile ödenmeyen iş bedelinin gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurları dikkate alınarak işin tamamına göre fiziki oranının tespit ve bu oranın götürü bedele uygulanarak hakedilen bedel bulunup kanıtlanan ödemeler düşüldükten sonra hesaplanacağı sözleşme dışı imalât bedelinin de TBK 526. maddesi gereğince yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleri ile hesaplanıp istenebileceği kabul edilmektedir. (Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi, 2018/2714 Esas, 2019/593 Karar)
3- Dosya kapsamına göre yukarıdaki açıklamalara göre sözleşmenin feshi, iddiaların ispatı, hangi tespit raporuna hangi gerekçeyle üstünlük tanınarak hükme esas alındığı gibi konular tartışılmadan eksik değerlendirmeyle sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir.
4- O halde Mahkemece yapılacak işlem; götürü bedelli eser sözleşmesinin hangi tarihte feshedildiğinin tespitinden sonra iş sahibi tarafından sözleşmenin ayakta olduğu tarihlerde 3. Kişilere yaptırıldığını iddia ettiği imalâtlar yönünden yasal delillerle kanıtlanıp kanıtlanmadığının tartışılması; tespit raporları, dosya kapsamı ve yukarıdaki açıklamalara göre tarafların talepleriyle bağlı kalınarak ve imalâtın eksik ve kusurları dikkate alınarak iş bedelinin ve sözleşme dışı imalâtı bedelinin hesaplanması için bilirkişiden denetime elverişli rapor alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmesinden ibaret olacaktır.

Açıklanan nedenlerle; taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne, sair hususlar incelenmeksizin mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE,
2-Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/10/2018 gün ve …Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde yatıran taraflara iadesine,
5-Taraflarca ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 14/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.