Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/589 E. 2023/434 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/589 Esas
KARAR NO : 2023/434
(İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(Başvurunun esastan reddi /HMK m.353/1-b-1)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/03/2021
NUMARASI : 2018/1007 Esas-2021/174 Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … (E TEBLİGAT)

DAVALILAR
VEKİLİ : Av. … (E TEBLİGAT)
: 2 -… …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak

KARAR TARİHİ : 05/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/04/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dairemize gönderilen dosyanın yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM;
Davacı vekili tarafından verilen 31/12/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle;Taraflar arasındaki … Alışveriş Merkezinin 1. Etap yenileme işlerinin yapımı konusunda davacı müvekkili ile davalı … A.Ş. arasında 08/01/2014 tarihli eser sözleşmesi düzenlendiğini, işin geçici kabulünün 30/06/2015 tarihinde, kesin kabulünün 16/11/2018 tarihinde yapıldığını, birinci yemek katı birinci blok bölgesindeki restoranların yağ giderlenin projelerine, mevzuatına aykırı şekilde yağ tutucuya filtreli bağlanmamış olmasına bağlı ayıplı imalatlar bulunduğunu bu imalatların diğer davalı proje yöneticisi tarafından gözden geçirme sırasında tespit edilebilecek imalatlar olması sebebiyle gizli ayıplı imalat niteliğinde olmadığı, proje yöneticisi davalının sorumluluğunda olan açık ayıp netiliğindeki imalatlardan olduğu, davalıların sorumluluğunda gerçekleştirilen eser sözleşmesi kapsamında iş bu dava konusu olsun olmasın, her türlü açık/gizli ayıplı imalatlarına bağlı davacının uğradığı zarar ziyan /tazminat hakları ile, iş bu davaya konu hatalı imalatlar nedeniyle fazlaya dair her türlü dava ve talep hakları saklı kalarak müvekkili şirketin maliki olduğu … alışveriş merkezinde hatalı/eksik yapılan saçak altı barisollerinin olduğu tavanda dikey taşıyıcıların arasındaki fazla mesafeli eksik/hatalı imalat ayıpları ve yemek katı L Blok bölgesindeki restoranların yağ giderlerinin mevzuatına/projelere/tekniğine aykırı şekilde yağ tutucuya filtreli bağlanmamış olmasına bağlı ayıplı imalatlar sebebiyle davacı şirketin uğramış olduğu maddi zararlara hasren şimdilik 50.000.-TL ‘nin (sözleşmenin bağıtlanma tarihi) olay/(Mahkeme karan ile yapılan delil tespit tarihi) tespit tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizleri ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tazminine, her türlü miktar artırım/ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

YANIT:
Davalı … A.Ş.) vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle: davacı işveren ile müvekkili şirket arasında imzalanan 17.01.2013 tarihli sözleşme kapsamında, müvekkili şirketin sadece proje yönetimi ile işveren ve yüklenici arasında koordinasyonu sağlama hizmeti verdiğini, tüm kararların davacı işveren tarafından alındığını, bu doğrultuda yüklenici tarafından uygulamaya geçirildiğini, davacı şirketin ayıplı imalat olarak belirttiği fastfood ve restaurant giderlerinin yağ tutucu filtreye değil de direk olarak kanalizasyona bağlanması işinin, … AVM 1. Etap Yenileme Projesinde yer almayan, işin ilerleme safhasında ortaya çıkan ilave bir iş niteliğinde olduğunu, bu ilave işin yapılması için, yüklenici tarafından gerekli ekipmanlar (bıçaklı parçalayıcı fosseptik pompa vs.) bu ekipmanlarla ilgili alınan fiyat teklifleri, yapılması gereken iş listesi ve ek iş olmasına bağlı olarak ilave iş emrinin, müvekkili şirket aracılığı ile işveren şirkete bildirildiğini, davacı işverenin bu konuda bir karar vermediği için imalatın belirtilen şekilde gerçekleştirildiğini, davacı şirketin belirttiği diğer hususun ise … AVM’nin 4. Etap Saçak Altı Alt Barisollerin olduğu tavanda dikey taşıyıcıların arasında fazla mesafe bırakılmış olması nedeniyle tavanda çökmelere neden olabilecek hatalı imalat yapıldığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sadece tadilat ve yapım işlerinin sözleşme, şartname, proje ve işveren hedeflerine uygun olarak yapıldığını denetlemek ve kontrol etmek olduğunu, dava konusu … AVM 1. Etap Yenileme Projesi kapsamında, 16.01.2018 tarihinde kesin kabul yapıldığını, davacı şirketin dava dilekçesinde belirttiği şekilde eksik ve ayıplı imalat tespit edilmediğini, kesin kabulden sonra söz konusu eseri kayıtsız şartsız teslim alan davacı şirketin daha sonra tespit yaptırıp, ayıpları tespit ettirip bunun maliyetinden proje yöneticisi olan müvekkili davalı şirketi sorumlu tutmasının usul ve yasalara aykın olduğunu, davacı şirketin tespit ettirdiğini iddia ettiği hatalı eksik imalatlar sebebiyle ortaya bir zararın da çıkmadığını, henüz oluşmamış bir zararın tazmininin talep edilemeyeceğini, sonuç olarak; proje yöneticisi olarak müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, herhangi bir ihmali yada kusuru bulunmaması sebebiyle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı … San. ve Tic. A.Ş. Vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; … Alışveriş Merkezinin 1. Etap Yenileme İşlerinin 08.01.2014 tarihli sözleşme ile üstlenildiği, 30.06.2015 tarihi itibariyle geçici kabulünün yapıldığını, 16.11.2018 tarihinde de kesin kabul tutanağı düzenlenerek tüm imalatların teslim edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin “İşin Kontrolü” başlıklı 10. Maddesinde işin sözleşmeye göre “… onaylanmış projelerine uygun yapılıp yapılmadığının kontrolü için işverenin temsilcisini atayacağının… “belirtilmiş ve bu kapsamda diğer davalı firma …. A.Ş) işveren temsilcisi olarak yetkilendirildiğini, sözleşme çerçevesinde tamamlanan yenileme işlerinin gerek davacı işverenin gerekse işveren temsilcisi olarak yetkilendirilen diğer davalının talimatları, bilgileri, onay ve kabulleri uyarınca yerine getirildiğini, imalatların belirtilen sözleşme şartları, davacı işverenliğin denetim ve kontrolü altında tamamlanmasının akabinde 30.06.2015 tarihi itibariyle geçici kabul işlemleri yapıldığını, eksikler tamamlanıp – tamamlanamayacak ayıplı olanlann tek tek belirlendiğini, dava konusu edilen iki ayrı iş kaleminin inşa sürecine aşağıda ayrıntılı olarak yer verildiğini, geçici kabul tutanağındaki veriler üzerinden bu iş kalemlerine bakıldığında, ana saçak altı imalatların, geçici kabul tutanağının inşaat disiplinine ait kısmın 465-518 numaralı maddelerinde (tutanağın 8-9. sayfalarında) irdelendiği ve inceleme sonuçlarının verildiğini, iddia edildiği gibi bir eksikliğin yer almadığının görüldüğünü, yağ tutucuya ilişkin imalatların yapıldığı tespitinin de geçici kabul tutanağının inşaat disiplinine ait kısmının 1000 maddesinde (tutanağın 16 sayfasında) belirtilmekte olup, (aşağıda ayrıntılı olarak açıklanmakta olduğu üzere) davacı işverenlikçe temini kararlaştırılan “aktarım pompasının beklendiği” açıklamasına yer verildiğini, belirtilen pompa temin işinin ilave bir iş emri olduğunu ve işverenlikçe sağlanması kararlaştırıldığı için, kesin hakedişte de böyle bir kalem yer almadığını, aynı ilave iş emri kapsamında yapılan rögarın bile bedelinin alınmadığını, taraflarınca nasıl istenilmiş ise o şekilde tamamlanıp, davacıya teslim edildiğini, tamamlandıklarının, geçici kabul incelemeleriyle de kayıt altına alındığını, kısacası tüm inşa ve imalat yükümlülüklerinin 08.01.2014 imza tarihli sözleşme şartları çerçevesinde, tümüyle talimatları, denetimleri ve kontrolleri dahilinde yerine getirildiğini, taraflarına teslim edildiğini, taraflardan gizlenen veya farkına varamayacakları en ufak bir ayıplı imalat bulunmadığını, dolayısıyla ve 6098 sayılı T. Borçlar Kanunun 477 maddesinin 1. fıkrası uyarınca herhangi bir sorumluluğun kalmadığını, dava konusu edilen iş kalemlerine ilişkin imalat sürecine ve gerçekleşen karşılıklı haberleşmelere, toplantılara, anılan kararlara da bakıldığında, yağ tutucu sisteminin eksiksiz yapıldığını, ancak işleve girmesi için gerekli olan ve davacı işverenlikçe temini gereken aktarım pompasının alınmadığını, onay ve kabulleri doğrultusunda mevcut çözüme gidildiğini, bütün bu gelişmelere ve yazışmalara rağmen pompa alımına gitmemeleri, çözüm getirmeyip de geçici kabul eksiklerinin giderilerek işin tamamlanmasını istemeleri üzerine, (mevcut rögarın kod seviyesinin altında kalan ve pompa alımı yapılmaması nedeniyle rögara aktarımı sağlayamayacak olan) yağ ayırıcı bağlantının, tüm tarafların ve ilgililerin bilgileri dahilinde önceden mevcut rögar hattına bağlanmak zorunda kalındığını, davacı yanın inceleme ve onaylarından sonra dolguları, kapamaları gerçekleştiğini, aksine bir yol izleyip de yağ ayırıcıya bağlantı yapılsaydı, ayırıcıya ve inşa edilen rögara gelecek olan atıkların bu haznelerde birikeceği, pompanın olmaması sebebiyle pissu rögarına basılamayacağını, aktarılamayacağını, çözümsüz veya giderimi çok daha zor olacak sorunlarla karşılaşılabileceğini, yani imalat ve montajı tamamlanan yağ ayırıcı ile, yanma yapılan yeni toplama rögarının işlevsiz ve atıl kaldığını, belirtilen işin (pissu rögar kotu altmda kalan yağ ayırıcının bir aktarıcı pompa ve imal edilecek ek bir rögar ile işleme alınması işlerinin ) tamamıyla ilave bir iş emri olduğunu, kesin hakkediş hesaplarında böyle bir kalemin yer almadığını, ilave olarak yapılan rögarın bedelinin de alınmadığını, anılan sözleşme ile üstlenilen tüm yenileme işlerinin istek, bilgi, onay ve kabulleri çerçevesinde yerine getirilip, taraflarına teslim edilmiş bulunulduğunu, hiçbir gizli ayıbın bulunmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 8. Ticaret Mahkemesi’nin 18/03/2021 tarih 2018/1007 Esas 2021/174 Karar sayılı kararında özetle; Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı iş ve imalatlar nedeniyle meydana gelen zararın tazminine ilişkindir.
Mahkememizce aldırılan 22/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda; dava dosyası tekmil mündericaatı üzerinde yukarıda arzolunduğu şekliyle yaptığımız İnceleme ve değerlendirme sonucunda ve belirtilen gerekçelere binaen ; davalı yüklenici şirket tarafından yapılan yağ ayırıcı bağlantı imalatlarının işverenin bilgi ve talimatları çerçevesinde gerçekleştirildiği, imalat ve montajı tamamlanan yağ ayırıcı ile, yanına yapılan yeni toplama rögarının işlevsiz ve atıl kaldığı, belirtilen işin ( pis su rögar kotu altında kalan yağ ayırıcının bir aktarıcı pompa ve imal edilecek ek bir rögar ile işleme alınması işlerinin ) ilave bir iş emri olduğu, L-bloğun arka kısım ve sol tarafında bulunan bacalarda yağ tutucuların yerleştirildiği, ancak 3 nolu bacaya işveren davacı tarafından bıçaklı parçalayıcı fosseptik pompa veya pompalarının alınıp montajının yaptırılmadığı, pompaların alınması/tedarik edilmesi sorumluluğunun davacı işverende olduğu, işin mevcut hali ile kabulünün yapıldığı, davalının yaptığı imalatların öngörülen işlevini yerine getirememesinin sebebinin davacı İşverenin talimatlarından kaynaklandığı, iş sahibinin riziko sahasına dâhil kendi gözetimi altında yaptırdığı işlemlerde, takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere Yüklenicinin “ayıba karşı tekeffül’den dolayı sorumlu tutulamayacağı, asma tavan imalatlarında tasarımın belirlenen ölü ve hareketli yüklere göre yapılması gerektiği, fakat daha sonradan eklenen barisoller ile tasarımda kullanılan dizayn yüklerinin aşılmış olmasına bağlı olarak taşıyıcı karkas çelik konstrüksiyonun yük aşımına bağlı sehim yapacağı, dosyada mübrez fotoğraflardan ve keşif sırasında çekilen fotoğraflardan düşey taşıyıcı profillerin 40*40mm ebatlı kutu profiller olup, bu kutu profillerin ise en az 1,5 mm kalınlıkta olması muhtemel ve asma tavan kaplaması olan bordex malzeme 12,5 mm kalınlıkta olup, 1,0 m2 ağırlığı ise: 11,0 kg/m2 olduğu, düşey taşıyıcı sistemlere asma tavanı monte ettikten sonra çökme olmuyor ise, bir daha çökme olmayacağı, ancak asma tavanlara burada iddia edildiği gibi sonradan barisoler davacı tarafından ilave edilip yaptırıldı ise, barisollerin kenar profillerini yatayda çatı asma tavanı içine yerleştirmek için asma tavanın düşey taşıyıcı sistemlerinden bazı profillerin ortadan kaldırılması, azaltılması söz konusu olabileceği gibi, bu yerleşim sırasında kutu profillerin çatı tavanı ile birleşim yerlerindeki kaynak ve ankrajlannda kırılmalar olacağı, taşıyıcı düşey profillerin yatay profiller ile birleşim yerlerinin kaynaklarında da kırılmalara yol açacağı, dosya kapsamında davacı işverenin AVM girişi asma tavan imalatlarının sözleşme ve projelerine uygun imal edilmediğini gösteren bilgi ve belgelerin dosya kapsamına sunulmadığı, geçici kabulün yapıldığı, bu hususta herhangi bir eksiklik ve/veya ayıp tespit edilemediği, kesin kabulün yapıldığı, takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere yüklenicinin “ayıba karşı tekeffül”den dolayı sorumlu tutulamayacağı tespit edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 18/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda; sözleşmenin bütününden anlaşılan; yüklenicinin ihale öncesi bütün projeleri, çizimleri, şartnameleri incelediğini, projelerin yürütülmesi esnasında ortaya çıkabilecek belirsizlikleri verdiği teklif bedelinde dikkate aldığını, işverenin uygun gördüğü maliyet artışı gerektiren değişiklikleri ödeyeceği, ancak onaylamadığı değişiklik emri nedeniyle herhangi bir ödemede bulunamayacağını, ancak işin her hal ve şart altında tamamlanması gerektiğinin anlaşıldığını, bu çerçevede yağ ayrıştırıcı sistemlerin yapılması, yağ ayrıştırıldıktan sonra da pis suyun kanalizasyona bağlanması ile ilgili tüm işlemleri yüklenicinin herhangi bir ilave bedel talep etmeksizin tamamlaması gerektiğini, dolayısıyla sistem çalışır hale getirilmeden, restoranlardan ve kalelerden gelen atık yağlar ayrıştırılıp ayrı haznelerde toplanacak şekilde düzenlenmeden çalışma yapılan bölgenin üzerinin kapatılması ve atık yağların kanalizasyona verilmesinin hatalı ve sözleşmeye aykırı bir durum olduğunun değerlendirildiği, işverene sistemi çalışır hale getirecek pompalarla ilgili tekliflerin sunulduğu ancak bu tekliflere onay verilmediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda sözleşme gereği yapılması gereken ya pompalan yüklenici alıp yerleştirip sistemi çalışır hale getirecektir veya pompaya ihtiyaç duymayacak şekilde bağlantıyı sağlayacak bir proje geliştirmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Sözleşme her türlü maliyet artışını işverenin onayına, her türlü riski yükleniciye vererek garanti edilmiş azami fiyatlı bir maliyetle işi bitirmeyi amaçladığından atık yağların ayrıştırılması ile ilgili maliyet riskinin tamamen yükleniciye ait olduğu kanaatine ulaşıldığı, sonuç olarak …. A.Ş. ile işin yüklenicisi … Sanayi ve Tic. A.Ş.’nin atık yağların kanalizasyona bağlanmasında birlikte sorumlu oldukları değerlendirildiği, bu hatanın düzeltilmesi için gereken toplam maliyet 6.778,80 Euro olduğu, bu maliyetin ortak sorumluluk nedeniyle danışman firma ve yüklenici arasında sözleşmelerin büyüklüğü oranında paylaştırıldığı, yüklenici sözleşme bedeli: 54.200.000,00 TL + KDV ,danışmanlık şirketi sözleşme bedeli, 1.100.000,00 TL- KDV, toplam sözleşme bedeli: 55.300.000,00 TL+KDV, … A.Ş: sorumluluk tutarı: 134,84 Euro … Sanayi ve Tic. A.Ş. sorumluluk tutarı: 6.643,96 Euro, … A.Ş nin sorumlu olduğu tutar 817,41 TL, … Sanayii ve Ticaret -A..Ş.’nin sorumlu olduğu tutarın ise 40.276,35 TL olarak hesaplanabileceği, bu tutarların davacı tarafından talep edilebileceği, uyuşmazlık Konusu İşlerden … Asma Tavan Çökmesi Hususu Asma tavanda bahsedildiği gibi bir sehim veya çökmenin söz konusu olmadığı, tavanın büyüklüğü göz önüne alındığında imalat toleransı kapsamında değerlendirilebilecek: maksimum 3,6-4,2 cm kot farkı mevcut olduğu, tavanın yeniden yapılmasına gerek olmadığı kanaatine ulaşıldığı, bakım onarım emniyetini sağlamak ve salınımlan önlemek için yapılacak güçlendirme bedeli 21.000 TL olarak tespit edildiği, bu maliyetin ortak sorumluluk nedeniyle danışman firma ve yüklenici arasında sözleşmelerin büyüklüğü oranında paylaştırıldığı, … A.Ş sorumluluk tutarı: 417,72 TL … Sanayi ve Tic. A.Ş. sorumluluk tutarı: 20.582,28 TL olarak tespit edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 14/07/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; sonuç olarak … A.Ş. ile işin yüklenicisi … Sanayi ve Tic. A.Ş.’nin atık yağların kanalizasyona bağlanmasında birlikte sorumlu oldukları değerlendirildiği, bu hatanın düzeltilmesi için gereken toplam maliyet KDV hariç 6.778,80 Euro’dur. Bu maliyet ortak sorumluluk nedeniyle danışman firma ve yüklenici arasında sözleşmelerin büyüklüğü oranında paylaştırıldığını, nitekim sorumluluğun sözleşmelerin büyüklüğü nispetinde olduğu değerlendirildiğini, yüklenici sözleşme bedelinin 54.200.000,00 TL +KDV , Danışmanlık Şirketi Sözleşme bedeli: 1.100.000,00 TL+ KDV, toplam sözleşme bedeli: 55.300.000,00 TL+KDV, … A.Ş sorumluluk tutarı: 134,84 Euro+KDV, … Sanayi ve Tic. A.Ş. sorumluluk tutan: 6.643,96 Euro+KDV, … A.Ş nin sorumlu olduğu tutar 817,41 TL+KDV, … Sanayii ve Ticaret A.Ş.’nin sorumlu olduğu tutarın ise 40.276,35 TL+KDV olarak hesaplanabileceği, bu tutarların davacı tarafından talep edilebileceği, uyuşmazlık Konusu işlerden … Asma Tavan Çökmesi hususu asma tavanda bahsedildiği gibi bir sehim veya çökme söz konusu olmadığı, tavanın büyüklüğü göz önüne alındığında imalat toleransı kapsamında değerlendirilebilecek maksimum 3,6-4,2 cm kot farkı mevcut olduğu, tavanın yeniden yapılmasına gerek olmadığı kanaatine ulaşıldığı, bakım onarım emniyetini sağlamak ve salımmlan önlemek için yapılacak güçlendirme bedeli KDV hariç 21.000 TL+KDV olarak tespit edildiği, bu maliyetin ortak sorumluluk nedeniyle danışman firma ve yüklenici arasında sözleşmelerin büyüklüğü oranında paylaştırıldığı, … A.Ş sorumluluk tutarı: 417,72 TL+KDV, … Sanayi ve Tic. A.Ş. sorumluluk tutarı: 20.582,28 TL+KDV olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 08/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda; yemek katı L Blok bölgesindeki restoranların yağ giderlerinin mevzuatına/projelere/tekniğine aykırı şekilde yağ tutucuya filtreli bağlanmamış olmasına bağlı ayıplı imalatlar iddiası kapsamında söz konusu imalatların davalı proje yöneticisi tarafından gözden geçirme sırasında tespit edilebilecek imalatlar olması sebebi ile gizli ayıptan bahsedilemeyeceği,davalı proje yöneticisinin onayladığı geçici kabuller ve yerinde inceleme yapan bilirkişi tespitleri doğrultusunda imalatların fen ve sanat kurallarına uygun yapılmadığı,bu sebeple imlatta açık ayıp bulunduğu ve proje yöneticisinin sorumluluğunda olan denetim ve kontrolde eksik bulunduğu, saçak altı barisollerinin olduğu tavanda dikey taşıyıcıların arasındaki fazla mesafeli eksik/hatalı imalat ayıp idiaları husunda söz konusu imalatların davalı proje yöneticisi tarafından gözden geçirme sırasında tespit edilebilecek imalatlar olması sebebi ile gizli ayıptan bahsedilemeyeceği, davalı proje yöneticisinin onayladığı geçici/kesin kabuller ve yerinde inceleme yapan bilirkişi tespitleri doğrultusunda imalatların fen ve sanat kurallarına uygun yapılmadığına ilişkin bir tespitin bulunmadığı, bu sebeple açık ayıp bulunmadığı, bu doğrultuda hatalı eksik imalat bulunmadığı ve proje yöneticisi sorumluluğunda olan denetim ve kontrolde eksiklik bulunmadığı, yukarıda açılanan sebeplerle davacının dava kapsamında davalılardan talebinin nihai takdirin mahkemeye ait olmak üzere yerinde olmadığı tespit edilmiştir.
Davacı ile davalı …. A.Ş. arasında 17.01.2013 tarihinde … AVM 1. Etap Yenileme Projesi, Proje Yönetimi, Kontrollük ve Koodinasyon Hizmetleri Sözleşmesi yapılmıştır. Bu sözleşme kapsamında davalı … AVM 1. Etap yenileme projesi için proje yönetimi, uygulama izlem organisazyon,kontröllük ve koodinasyon işleri ile icrası gerektiğinde yapı denetim faliyetlerininin her aşamda koordinasyonu ,büyükşehir ve ilçe belediyeleri,kamu kurum ve kuruluşları ile hizmet sağlayıcı özel firmalar nezdinde her aşamda yürütülecek izin, onay,bildirim,ruhsat vb. yükümlülüklerin takibi, hazırlanması sunulması ve koordine edilmesi ve sözleşme kapsamında belirlenen işlerin yapılması edimini yüklenmiş, davacı ise sözleşme ile belirlen bedeli ödeme yükümlülüğü altına girmiştir.
Davacı ile davalı … San. ve Tic. A.Ş. Arasında 08.01.2014 tarihinde … Alışveriş Merkezi 1. Etap Yenileme İşleri Garanti Edilmiş Azami fiyatlı İnşaat Hizmetleri Sözleşmesi yapılmıştır.Bu sözleşme kapsamında davalı … Alışveriş Merkezi 1. Etap Yenileme İşleri porjesi kapsamındaki kazı,dolgu,geri dolgu,yapının taşıyıcı siteme kadar olan malzemeden yıkılması ve uzaklaştırılması,altyapı(parsel dışında kalan ve projede belirtilen altyapı işleri dahil olmak üzere) inşaat, mimari, mekanik, elektrik,otopark,cephe,çelik çatı ve çatı işlerinin garanti edilmiş azami fiyatlı inşaat hizmetleri sözleşmesi ile yapılması işini, davacı ise sözleşme ile belirlen bedeli ödeme yükümlülüğü altına girmiştir.
Dava konusu iş davalı … San. ve Tic. A.Ş. Tarafından yapılmış ve 16.01.2018 tarihinde işin kesin kabulü yapılmıştır.
Davacı ile davalılar arasında düzenlenen her iki sözleşme için de karşılıklı edimler ifa edilmiş olup, davacı yapılan işin ağır kusur ve ayıplı olarak ifa edildiği, denetim yükümlülüklerinin yerine getirilmediğini iddia ederek maddi zarar talebinde bulunmuş ,davalılar ise yapılan işin sözleşmeye uygun ifa edildiğini ayıp ve denetim yükümlülüğüne aykırılık bulunmadığını ileri sürmektedirler.
Davacı tarafından Ankara 16. Noterliğinin 11.05.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı … San. ve Tic. A.Ş. ‘ye ayıp ihbarında bulunulmuştur.
Kanundaki tanımlara göre eser sözleşmesi yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir (TBK 470/1). Satış sözleşmesi ise satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir (TBK 207/1).
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK’nın 474-478. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayıp eserde olması gereken lüzumlu vasıfların veya sözleşmede kararlaştırılan vasıfların eksikliğini ifade etmektedir. TBK’nın 474/I. maddesine göre iş sahibinin eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre geç sayılmayacak bir süre içinde eseri muayene edip varsa ayıplarını yükleniciye bildirmesi gerekir. Ayıp halinde iş sahibinin hakları 6098 sayılı TBK’nın 475. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre iş sahibinin seçimlik hakları sözleşmeden dönme, bedelden indirim yapılmasını veya ayıbın giderilmesini talep etme haklarıdır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davacının ayıplı olduğunu iddia ettiği saçak altı barisollerinin olduğu tavanda dikey taşıyıcıların arasındaki fazla mesafeli eksik/hatalı imalat ayıpları hususunda alınan 08/12/2020 tarihli bilirkişi raporlarına göre, davalı … A.Ş.’nin edimini fen sanat kurallarına uygun yerine getirmesi nedeniyle gizli veya açık ayıp bulunmadığı , her ne kadar 14.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda bu hususta imalat toleransı ayıp olarak nitelendirlmiş ise de bu hususun ayıp olarak nitelendilmesinin mümkün görülmediği,bu itibarla davacının bu dava kalemine yönelik açık veya gizli ayıplı imalat iddiasının yerinde görülmediği, davacının yemek katı L Blok bölgesindeki restoranların yağ giderlerinin mevzuatına/projelere/tekniğine aykırı şekilde yağ tutucuya filtreli bağlanmamış olmasına bağlı ayıplı imalatlar iddiası kapsamında, bu işin projede yer almaması nedeniyle davacı ile … A.Ş. arasındaki sözleşme kapsamında yapılacak ilave iş niteliğinde olduğu, bu hususun taraflar arasındaki e-mail yazışmalarına ve geçici kabul tutanağına da yansıdığı, bu hususun mutad kontrol ve denetimle fark edilebilcek nitelikte olması ve buna rağmen kesin kabulün yapılmış olması nazara alındığında gizli ayıptan bahsedilemeyeceği, davacının eseri bu haliyle kabul etmiş sayılacağı, yemek katı L Blok bölgesindeki restoranların yağ giderlerinin mevzuatına/projelere/tekniğine aykırı şekilde yağ tutucuya filtreli bağlanmamış olması nedeniyle projeyi kontrol ve denetimle sorumlu davalı …. A.Ş. ‘nin sorumlu olduğu, fakat ilave işe ilişkin ücret ödeme borcu altında olan davacının ilave iş bedelini ödediğine dair dosyaya bir bilgi ve belge sunulmadığı, bu itibarla davacının zararından da bahsedilemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı …. A.Ş. vekili tarafından verilen 24/05/2021 tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemenin ilamının eksik incelemeye dayalı ve hatalı olduğunu, mahkemece hükme esas alınan 08.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda davalı … A.Ş.’nin edimini fen, sanat kurallarına uygun yerine getirmesi nedeniyle gizli veya açık ayıp bulunmadığı şeklinde tanzim olunmuşsa da 14.07.2020 tanzim tarihli bilirkişi ek raporunda aynı husustaki imalat toleransının, rapordan açıkça anlaşılacağı üzere ayıp olarak nitelendirildiğini, müvekkili şirketin inşaat alanında uzman bir firma olmadığını, kendi bünyesinde uzman nitelikli inşaat mühendisleri barındırmadığını, 2013 yılı itibariyle yapılan sözleşmeler bağlamında 1. etap yenileme inşaatı alanında uzman olduğu bilinen davalı … firmasına ve yine bu inşaatının denetim ve yönetim işleri eser sözleşmeleri ile diğer davalı firma olan…. A.Ş.’ne anahtar teslimi sözleşmeler kapsamında ihale edildiğini, davalılar ile ayrı ayrı bağıtlanan her iki sözleşmenin ayrı ayrı eser sözleşmesi olduğunu, hükme esas alınan 08.12.2020 tarihli itirazlı söz konusu hatalı bilirkişi raporunda bilirkişice mahallinde inceleme yapılmadığı gibi alanın da gezilmediğini ve konu ile ilgili olarak dosya içeriğindeki taraf itirazlarının, tanzim olunan önceki bilirkişi raporu değerlendirilmeden, irdelenmeden kaleme alındığını, bu bağlamda işbu 08.12.2020 tarihli raporun her yönü ile dikkate alınabilirliğinin hükme esas alınabilir nitelikte olmadığı gibi, her yönü ile hatalı veriler içerdiğini, tespit ve değerlendirmeleri itibariyle davalıların savunma dilekçelerinin özetini aldığını, delil tespiti niteliğindeki raporların, keşif sırasında yerinde yapılan gözlemlerin, taraflarınca ve işletme firması … elemanları tarafından çekilen fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere, söz konusu tavan arasında imalat hatalarının görüldüğünü, ana girişlerden bir kısmını içeren toplam 3100 m2 büyüklüğündeki bu girişin sundurmasının AVM’nin gösterişli alanı olmasının yanı sıra sundurma altında pek çok kiralanan ticari alana ve açık oturma alanlarına sahip olduğunu, dolayısıyla proje mimarının da belirttiği gibi ayıpların 3. şahıslara zarar verme ihtimalinin yüksek olduğu önemli bir alan olduğunu, bu öneme sahip bir alanda yapılan imalatların da aynı önem ve özende ele alınması gerektiğinin de açık olduğunu, oysa yüklenici ve alt taşeronunun buraya gereken önemi vermediğinin görüldüğünü, işveren ve kontrol firması …’de bölge ve imalatlarla ilgili hiçbir detay proje olmadığı gibi, proje mimarına ve yapısal tasarımcıya bölge ile ilgili herhangi bir onay başvurusu da yapılmadığının bildirildiğini, basiretli bir yüklenicin bu projenin uygulanması öncesinde gereken yük tahkiki ve asma tavan planını da uygulayacağı alt konstrüksiyon çizimlerini hazırlayarak gereken mercilere onay için sunmuş olmasının, akabinde alt yüklenicisine imalatları vererek gereken imalatları yaptırtmış olmasının bekleneceğini, 23.12.2020 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerinin eklerinde görüleceği üzere, son derece itinasız ve gelişigüzel imalatlar yapıldığının çok açık olarak gözlendiğini, herhangi bir uygulama projesi olmadığını ve kontrol olmadığı kutu profillerin mesnetlendirilmelerinde hiçbir standardın uygulanmadığını, birbirlerine gelişigüzel kaynakla veya 10-12 mm çapında inşaat demirlerine kaynaklarla tutturulduğunun görülebileceğini, hassas yük noktalarında led aydınlatmalar için profillerin ilave önlem alınmadan kesildiğinin, uzun açıklıkların mesnetsiz geçilmeye çalışıldığının sabit olduğunu, bu yönleri ile önceki raporlardan 18.02.2020 tarihli raporda belirlenen bir kısım maliyetlere ilaveten itiraz dilekçelerinde belirtilen maliyetlerin de ayrıntılandırılıp, raporlama yapılması, hesaplamaların sunulması gerekirken bilirkişi kurulunun, müvekkili şirketin uzman olmadığı bir alanla ilgili davalıların sözleşme boşluklarından yararlanarak imalat eksiklik ve denetim hatalarını bertaraf eder şekilde tanzim olunan rapora dayanılarak tesis olunan mahkeme hükmünün usul ve yasaya aykırı olduğunu, 08.12.2020 tarihli raporu düzenleyen bilirkişi heyetinin 18.02.2020 tarihli rapor ve ek raporları incelemeden, mahallinde inceleme ve keşif yapma gereği duymadan, çatı altı barisollere ilişkin gizli ayıplı imalatları tespitten kaçınmasının ve bu konuda yüzeysel inceleme yapmasının sonucunda, oluşması olası herhangi bir çökme halinde bu bilirkişilerin şahsen de sorumlu olacaklarını, keza müvekkili şirketin inşaat sektöründe uzman olmadığından, bu konuda proje yöneticisi davalı firmanın yaklaşımlarına güvenmekten başka seçeneğinin de olmadığını, her yönü ile gizli ayıplı olarak imal edilen hatalı çatı altı barisollerle ilgili asma tavanda meydana gelmesi olası çökme ve bozulmalardan dolayı inşaat işini yüklenen … ve proje kontrolörü … firmalarının müşterek müteselsilen sorumlu oldukları kesin olduğundan tüm bu hususların kapsamlı değerlendirilmeden mahkemece hatalı hüküm kurulduğunu, keza dosya kapsamında dercedilen tüm bilirkişi esas, kök ve ek raporlar incelendiğinde ayıbın söz konusu olmadığından hareketle müvekkili şirketin uğradığı zarar ziyanın bulunmadığı yönünde her yönü ile hatalı değerlendirme ve tespitler içeren tek raporun mahkemece hükme esas alınmasının da somut uyuşmazlığın özüne aykırılık teşkil ettiğini, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 18.02.2020 tarihli raporun hazırlanmasında mahallinde incelemeler yapıldığını, karotlar alındığını, vinç kiralandığını, bilirkişinin tavan ve atık su filtre sistemlerinde ayrıntılı incelemeler yapıp, sözleşmelerden hareketle müvekkili şirketin uğradığı zarar ziyanı tespit ettiğini, miktarlandırma yönünden eksiklikler ve belirsizlikler olduğundan, aleyhe müktesep hak oluşturmaması için anılan rapora itiraz edildiğini, bilirkişice ek rapor sunulduğunu, anılan rapora da itiraz edilerek, özellikle hesaplama verileri yönünden ayrıntılı rapor düzenlenmesi gerektiği hususlarının ortaya konulduğunu, mahkemece tesis olunan 10.09.2020 tarihli ara kararı ile, alanında uzman bir bilirkişi ve hesap bilirkişisi tayini karar altına alındığını, bilirkişiler …’ın tayin edildiğini, söz konusu bilirkişilerin mahallinde hiç inceleme yapmadan, karot almadan, tavan incelemesi yapmadan, sözleşmelerde müvekkili aleyhine olabilecek yoruma müsait hükümlerden hareketle, değerlendirmeler yaptığını, ancak hesap uzmanı tarafından hiçbir hesaplama yapılmadığını, takdirin dahi mahkemeye sunulmadığının görüldüğünü, 18.02.2020 tarihli bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişinin vinç ile yukarı çıkıp, tavan boşluklarına, yapılan imalatların hatalı yönlerine baktığını, müvekkili adına hareket eden inşaat yönetim ve denetim firması olan … firması üzerine düşen denetim ve gözetim sevk ve idare yükümlülüklerini yerine getirmediğinden, diğer davalı da üzerine düşen projelendirme vs. dahil, tüm unsurları ile yüklemindeki işleri eksik / hatalı / fennine aykırı yaptığı dosya kapsamında mevcut delil tespitleri ile de sübuta erdiği üzere eksik yaptığı kesinleştiğinden, anılan davalılar aleyhine işbu davanın ikamesi zorunluluğu doğduğunu, sundukları 06.02.2020 tarihli dilekçeleri ve eklerinin incelenmesinden, anılan iş ve işlemler için müvekkili şirketçe zorunlu harcamalar yapıldığını, bu harcamaların yargılama ile doğrudan ilintili olduğunun kesin durumda olduğunu, bilirkişinin doğrudan inceleme yapabilmesi amacı ile sağlanan vinç için KDV dahil 472,00TL ve Asma Tavan Ölçü Kontrolü hizmetleri için KDV dahil 1.563,50TL olmak üzere toplam 2.035,50TL.’lik tutarın şirketlerince karşılanıp, dekont ve faturalarının dosyaya sunulduğunu, bu nedenle yargılama hizmeti için sarf edilen tutarların yargılama gideri olarak kabulünü arz ettiklerini, yargılamanın neticesine göre, söz konusu yapılan masrafların hükme esas alınmasını arz etmelerine rağmen bu yönün de mahkemece gözden kaçırıldığını, bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda kabullerinde olmayan hususlara ilişkin olarak aşağıdaki itiraz konuları ile sair yönlerin de mahkemece dikkate alınıp dosya ve delil durumu ile örtüşür halde yeni bir bilirkişi tayin edilmesini talep etmelerine rağmen, mahkemece anılan itirazlarının dikkate alınmadığı gibi, dosyada mevcut 2 adet asıl ve kök raporlar arasında ağır ve telafisi giderilemez boyutlarda müvekkili aleyhine çelişkilerin bulunmasının dahi, anılan raporun hükme esas alınması bir yana, dikkate alınamayacağının ortaya konulması bakımından önem arz ettiğinin açık olduğunu, 08.12.2020 tarihli raporun hükme esas alınamayacak derecede eksik ve hatalı olduğunu, anılan raporun her yönü ile yok hükmünde sayılmasını talep etmelerine rağmen, mahkemenin çelişkileri giderir şekilde rapor almamış olmasının her yönü ile hatalı ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin uzmanlık alanı olmayan bir konuda tayin ettiği sözleşmesel ilişki kurduğu davalıların bu iş ve işlemleri müvekkiline bildirip, yapım işlerini gerçekleştirmeleri yada yapımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin denetlenmesi gerekirken, aksi yöndeki işlemlerinde hukuka uyarlılığın bulunmadığını, bu konu ile ilgili olarak mevzuata uygun imalat yapmak, bunların denetimini sağlamakla görevli ve sorumlu davalıların bu imalatların yapılmasını sağlamayıp, yapılıp yapılmadığını denetlemeyip, müvekkili gerek resmi merciler nezdinde (ASKİ ve Çevre İl müdürlükleri nezdinde) sorumlu hale getirilmelerinden dolayı oluşması olası idari para cezaları da dahil olmak üzere her türlü zarar ziyanlarının talep haklarını saklı tuttuklarını, bu bağlamda, davalıların sorumluluklarını ve imalat maliyetlerini tam olarak belirlemeyen 08.12.2020 tarihli bilirkişi raporunun her yönü ile aleyhe değerlendirme ve tespitlerini kabul etmediklerini, keza anılan yağ tutucuların müvekkilce maliyetinin karşılanacağı yönündeki yaklaşımın yerinde olmadığını, hesaplanan maliyetin de düşük olduğu açık olmakla, söz konusu değerlendirmelerin hatalarının kabullerinde olmadığını, müvekkili şirketin bünyesinde anılan dönemde inşaat mühendisi olmadığını, müvekkili şirket nezdinde teknisyen ve veya tekniker de olmadığından, müvekkili yönetim kurulunun üyeleri tarafından yağ tutucuların yapılıp yapılmadığını anlayabilmek için kanal sistemine girip bakmaları ya da teknik inceleme yapmaları imkan dahilinde olmayacağından, bu yöne dair bilirkişi kanaatlerinin yüzeysel inceleme ile gerçekleştirildiğinin kabulünün gerekeceğini, yağ ayrıştırıcı sistemlerin yapılmasının, yağ ayrıştırıldıktan sonra da pis suyun kanalizasyona bağlanması ile ilgili tüm işlemleri yüklenicinin herhangi bir ilave bedel talep etmeksizin tamamlaması gerektiğini, dolayısıyla sistemin aktif hale getirilmeden, restoranlardan ve kafelerden gelen atık yağlar ayrıştırılıp ayrı haznelerde toplanacak şekilde düzenlenmeden çalışma yapılan bölgenin üzerinin kapatılması ve atık yağların kanalizasyona verilmesinin hatalı ve sözleşmeye aykırı bir durum olduğunu, işverene sistemi çalışır hale getirecek pompalarla ilgili tekliflerin sunulduğu ancak bu tekliflere onay verilmediği hususunun dosya kapsamından anlaşıldığını, bu durumda sözleşme gereği yapılması gerekenin, ya pompaları yüklenicinin alıp yerleştirip sistemi çalışır hale getirmesi ya da pompaya ihtiyaç duymayacak şekilde bağlantıyı sağlayacak bir proje geliştirmesi gerektiğini, sözleşmenin her türlü maliyet artışını işverenin onayına, her türlü riski yükleniciye vererek garanti edilmiş azami fiyatlı maliyetle işi bitirmeyi amaçladığından atık yağların ayrıştırılması ile ilgili maliyet riskinin tamamen yükleniciye ait olduğu hususlarının önceki raporda belirtildiği dikkate alındığında, sonuç olarak 08.12.2020 tarihli raporu düzenleyen sayın bilirkişice davalıların atık yağların kanalizasyona bağlanmasında birlikte sorumlu oldukları değerlendirme ve kanaatine varması gerekirken, aksi yönde kanaat belirtmesinin yerinde olmadığını, dosya ve delil durumuna aykırılık oluşturduğunu, bu sebeplerle istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırıldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Dava; iş sahibi davacı ile davalı … … A.Ş. Arasında düzenlenen 17/01/2013 tarihli … AVM Birinci Etap Yenileme Projesi, Proje Yönetimi, Kontrollük Ve Koordinasyon Hizmetleri Sözleşmesi ile davacı ile yüklenici davalı … ve Ticaret A.Ş. Arasında 08/01/2014 tarihinde düzenlenen … Alışveriş Merkezi Birinci Etap Yenileme İşleri Garanti Edilmiş Azami Fiyatlı İnşaat Hizmetleri Sözleşmesi kapsamında davalı yüklenici tarafından ayıplı olarak imal edildiği söylenen … AVM’nin dördüncü etap saçak altı alt borisollerin olduğu tavanda dikey taşıyıcıların arasında fazla mesafe bırakılmış olması nedeniyle tavanda çökmelere neden olunabileceği yine yemek katı birinci blok bölgesindeki restoranların yağ giderlerinin mevzuatına, projelere, tekniğine aykırı şekilde yağ tutucuya filtreli bağlanmamış olması sebebiyle davalı yüklenici şirketin yüklenici olarak diğer davalı … … A.Ş ise proje yöneticisi ve denetleyicisi olarak sorumlu oldukları iddiasıyla fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak talep edilen 50.000,00 TL ayıpların giderim bedellerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili isteğine ilişkindir.
Davalı vekilleri, yukarıda belirtilen gerekçelerle meydana getirilen imalatlarda ayıp ve eksikliklerin bulunmadığını, işin geçici ve kesin kabulünün de yapılmış olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini ayrı ayrı talep etmişlerdir.
Mahkemece üç farklı bilirkişi heyetinden alınan rapor sonrasında son olarak alınan 08/12/2020 tarihli bilirkişi raporunun ilk bilirkişi kurulunun 22/07/2019 tarihli raporu ile uyum içerisinde olduğu, buna göre davacının iddiasındaki Alışveriş Merkezinin birinci etap yenileme işleri kapsamında birinci blok bölgesindeki restoranların yağ giderlerinin, projelerine ve mevzuatına aykırı şekilde yağ tutucuya, filtreli bağlanmamış olmasına bağlı ayıplı imalat iddiasının bu imalatların proje yöneticisi tarafından yapılacak gözden geçirme sırasında tespit edilebilecek hususlardan olup açık ayıp niteliğinde olduğu, bu sebeple proje yöneticisi olan davalının açık ayıp niteliğindeki bu imalattan sorumlu olduğu düşünülebilirse de bu imalatın sözleşme kapsamında yer almayan ilave iş niteliğinde olması sebebiyle yüklenici davalıdan yapımının talep edilebilmesi için bedelinin ödenmesi gerektiği ancak davacı iş sahibinin ilave iş niteliğindeki bu imalat bedelini ödememiş olması sebebiyle ( kendi iddiasına göre de sözleşme kapsamında yapılması gerekli imalatlardan olduğunu savunduğundan ayrı bir imalat bedeli ödemediğinin de davacı iş sahibinin kabulünde olması nedeniyle ) bu imalat kalemi sebebiyle ortaya çıktığı söylenen ayıplardan dolayı her iki davalının da sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, yine saçak altı barisollerin olduğu tavanda dikey taşıyıcıların arasındaki fazla mesafe bırakıldığından dolayı eksik ve hatalı imalat yapıldığı iddiası yönünden de bu imalat kaleminde iddia edildiği şekilde eksik ve ayıbın bulunmadığının taraflar arasındaki geçici ve kesin kabuller sırasında tespit edilmiş olduğu, bu sebeple davacı iş sahibinin bu imalat kalemindeki eksik ve ayıp iddiasının da doğru olmadığı bu sebeple eksik ve ayıplı imalatlar sebebiyle davalılara karşı tazminat talebiyle açılan davanın haksız olduğu kabul edilerek davanın her iki davalı yönünden reddine karar verilmiş bu karara karşı davacı vekilinin yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/03/2021 tarihli 2018/1007 Esas 2021/174 Karar sayılı kararın usul ve yasa hükümlerine uygun olduğundan davacı vekilinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- İstinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olduğundan davacıdan alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının mahsubu ile kalan 120,60 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3 – Davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4 – Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 05/04/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır