Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/587 E. 2022/1066 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvuru Kabul/Gönderme/HMK m. 353/1-a.6)
DOSYA NO : 2021/587 Esas
KARAR NO : 2022/1066

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/03/2021
NUMARASI : 2019/238 Esas-2021/238 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/11/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; Müvekkili ile davalı arasında 10/10/2017 tarihinde … Tapu ve Kadastro Hizmet Binası İkmal Yapım İşi kapsamında Mekanik ve Elektrik İşlerine ilişkin Taşeron Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin Hakedişlerin Tanzimi ve Ödemeler başlıklı 15. maddesinde müvekkili tarafından taahhüt edilen yükümlülükler yerine getirilinceye değin müvekkilinin hakedişlerinden %5’lik nakit teminat kesintileri yapılacağının kararlaştırıldığını, müvekkilinin söz konusu yükümlülüklerini geçici kabul ile birlikte yerine getirmesi sonucunda davalı şirket tarafından işbu nakit teminat kesintilerinin müvekkile iade edileceğinin düzenlendiğini, ancak müvekkili şirket sözleşme kapsamında tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve idare tarafından işin geçici kabulü yapılmış olmasına rağmen söz konusu nakit teminat kesintilerinin müvekkile iade edilmediğini, davalı şirketin taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak nakit teminat kesinti bedellerini ödememesi üzerine davalıya karşı Ankara 26. İcra Müdürlüğünün 2018/13865 sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı şirketin söz konusu takibe itirazı üzerine takibin durdurulduğunu belirterek Ankara 26. İcra Müdürlüğünün 2018/13865 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin talep doğrultusunda devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; Müvekkili şirket aleyhine başlatılan icra takibi ile huzurda açılan işbu davanın kötü niyetli ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dolayısıyla davanın reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında “… İlçe Müdürlükleri Hizmet Binası Yapım İşine” ait “Tüm Elektrik İşlerinin Malzeme, Montaj ve İşçilik İşleri” ve “Tüm Mekanik İşlerinin Malzeme, Montaj ve İşçilik İşleri’ne” ilişkin 10.10.2017 tarihli ayrı ayrı iki adet taşeron sözleşmesi akdedildiğini, davacı tarafça her iki sözleşmenin de gereklerinin yerine getirilmediğini ve yapılan işte eksiklikler ve hatalar olmasına rağmen iş, işverence ve müvekkili şirketçe geçici kabule hazır hale getirildiğini, söz konusu işin asıl sahibinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü olduğunu, işverenin … – … olduğunu, müvekkili şirketin üstlenmiş olduğu iş dolayısıyla hem idareye hem de işverene karşı yükümlülükleri bulunmakta olduğunu, müvekkili şirketçe davacının yapmış olduğu iş ile ilgili eksiklikler ve hataların öncelikle Ankara 63. Noterliği’nin 24.10.2018 tarih,…Yevmiye Numaralı İhtarnameleri ile liste halinde bildirildiğini, eksikliklerin giderilerek tüm sistemlerin devreye alınarak idareye teslim edilmesi hususunda gereği talep edilerek davacıya süre verildiğini, verilen süre içerisinde söz konusu eksiklik ve kusurun giderilmediği gibi müvekkili şirketin talebine dayanaksız olarak olumsuz yanıt verildiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile itirazları çerçevesinde haksız ve dayanaksız davanın reddine, davacı şirket aleyhine %20’sinden az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; Taraflar arasında … Tapu ve Kadastro Hizmet Binası İkmal Yapım İşi bünyesinde bulunan mekanik ve elektrik tesisatı İşlerinin yapılması konusunda taraflar arasındaki 10.10.2017 tarihli Taşeron Sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmenin Hakedişlerin Tanzimi ve Ödemeler başlıklı 15. maddesinde “… Her hakediş ödemesinden önce Taşeron , işçi işçi alacağına dair o tarihe kadar ki imzalı ücret bordrosu veya ücretlerin bankaya yatırıldığına dair banka talimatını Yükleniciye ibraz edecektir. Hakedişlerden yapılan %5’lik kesinti SGK’dan kayt tetkik raporu ve herhangi bir borcu olmadığına dair ilişiksiz belgesi getirmesi geçici kabulü müteakip ödenecektir…” denildiği, Davacının yargılama aşamalarında davalıya SGK ilişiksiz belgesini sunduğunu ispat etmemiş olduğundan sübut bulmayan davanın reddine ve yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilin sözleşme kapsamında tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, idarenin işin geçici kabulünü yaptığını, ihtara rağmen davalının ödeme yapmadığını, 25/10/2018 tarihli ihtarlarında da belirtildiği üzere SGK ilişiksiz belgesinin davalıya sunulduğunu, SGK’dan da temin edilebileceğini, HMK’NIN 220. Maddesi gereği ibraz için süre verilmesi gerektiğini, bu konuda ara karar kurulmadığını, bu belge olmasa idarenin kesin kabulü yapmayacağını, geçici kabulün 19/09/2018 tarihinde yapıldığını, eksiklerin davalı tarafından 24/10/2018 tarihinde bildirildiğini, idarenin geçici kabul tutanağı düzenlediğini, davalının nama ifa iddiasına ilişkin süresi içinde fatura sunmadığını, faturanın tek başına yeterli olmadığını, geçici kabul sonrası eksiklerde davacının kusurunun bulunmadığını, davalının sistemi başka kişilere devreye aldırdığını, kendilerince sunulan cd’nin bilirkişilere verilmediğini, bilirkişilerin değerlendirmediğini, rapora itirazlarının değerlendirilmediğini, hatalı raporun hükme esas alındığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkil lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini, davacının kötüniyetli olduğunu, davacının alacağının bulunmadığını bildiğini, %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davacının yüklendiği işin işveren ve davalı tarafından tamamlattırıldığını, davacının davalıya geçici kabul belgesi düzenlemediğini, kesintilerin sözleşmeye uygun olduğunu, tüm delillerini süresinde sunduklarını, davacının istinaf başvurusunun reddi ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Eser Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Aşağıda belirtilen hususlar dışında kalan istinaf başvuru sebepleri yönünden, kararın içeriğine göre bu aşamada değerlendirme yapılmamıştır.
1- Sözleşmenin kesin teminat başlıklı 14. maddesi gereğince kesin teminatın iadesi için diğer koşulların yanında SGK’dan ilişiksiz belgesinin getirilmesi de gerekmektedir. Bu durumda mahkemece davacıya sözleşmenin 14. maddesi hükmünce SGK’dan bu işle ilgili ilişiksiz belgesini alıp sunması için süre verilmesi; kesin sürede SGK ilişiksiz belgesinin ibraz edilmemesi halinde teminatın iade koşulları gerçekleşmediğinden buna göre değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde davacı tarafa süre ve imkan tanınmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir (Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi, 2016/5130 Esas, 2018/1060 Karar ).
2- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddeleri uyarınca taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Yine, gerek doktrinde gerekse Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere; ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kişiye düşer. Bu kabul, adi karine niteliğindedir. Nitekim; Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin istikrar bulmuş içtihatlarında kabul edildiği üzere, bir sözleşme fesih ya da başka bir nedenle ortadan kaldırılmadıkça, o sözleşme kapsamında kalan işlerin, o sözleşmenin yüklenicisi tarafından yapıldığı kabul edilir. Ancak, sözleşme feshedilmiş ve işin üçüncü kişiye yaptırıldığı ileri sürülmüşse, bu kez karine, üçüncü kişi yararına oluşmaktadır. Elbette, her iki durumda da, bu karinelerin aksini ileri süren tarafın, bu savunmasını kanıtlanması mümkündür. (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 2021/423 Esas, 2021/1860 Karar).
Somut olayda, davalı tarafça geçici kabul eksikliklerinin davacı nam ve hesabına dava dışı başka bir taşerona tamamlattırıldığı ileri sürülerek fatura ibraz edilmiş ise de bu iddiaya davacı tarafından itiraz edilmiştir. Bu durumda davalı tarafça davalının işi bırakıp terkettiği ve sözleşmenin feshedildiği ileri sürülüp kanıtlanamadığı takdirde karine gereği geçici kabul eksikliklerinin de davacı tarafından yapıldığının kabulü (aksi yasal delillerle kanıtlanamadığından) zorunludur (Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi, 2016/3738 Esas, 2018/318 Karar).
3- O halde Mahkemece yapılacak işlem; dava dışı iş sahibi Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından temin edilen dosya içerisinde yer alan CD içeriklerinin çıktısının alınması; eksik olması halinde taşeron sözleşmesinin eki olan ana sözleşme ve eklerinin, ihale dosyasının iş sahibinden celbi ile davacı tarafa SGK ilişkisiz belgesi sunmak üzere süre verilmesi; kesin sürede sunulması halinde yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda sözleşme ve eklerine göre işin esasına girilerek değerlendirme yapılması ve ulaşılacak sonuca göre karar verilmesinden ibaret olacaktır.
Açıklanan nedenlerle; sair hususlar incelenmeksizin taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde sonuçlandırılması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE,
2-ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 10/03/2021 tarih ve 2019/238 Esas-2021/238 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
6-Taraflarca ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
✍e-imzalıdır

Üye …
✍e-imzalıdır

Üye …
✍e-imzalıdır

Katip …
✍e-imzalıdır