Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/551 E. 2021/858 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ

…. (İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(Başvurunun esastan reddi /HMK m.353/1-b.1)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2020
NUMARASI :……
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali
DAVANIN DEĞERİ : 7.074,58 Euro ( Karar tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası
karşılığı 73.434,14 TL )
KARAR TARİHİ : 28/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/09/2021

Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilen dosyanın yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM;
Davacı vekili tarafından verilen 08/05/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında “T.C. … …….. …. yapılması hususunda 08.03.2017 tarihinde 44.013,00 EURO bedelli sözleşme akdedildiğini, sözleşmenin konusunun, ek bir listede yer alan malzemelerin sözleşme uyarınca temini, satımı ve devreye alınması olduğu, ilgili sözleşmenin 3.4 maddesinde ilave veya farklı malzeme kullanımı olduğunda bedelin tedarikçiye ödeneceğinin düzenlendiği, ek ilave işlerin ortaya çıkması sebebi ile 09/05/2017 tarihinde “66.265,09 …… ek sözleşmesinde tarafların anlaştıklarını, her iki sözleşme kapsamında müvekkilinin tüm ürünleri teslim edip devreye alma işlemini tam ve eksiksiz bir şekilde yaptığını, iş bedeli hususunda düzenlenene faturaların davalı yana gönderildiğini, davaya konu edilen iki faturanın davacı tarafından iade edildiğini, taraflar arasında gönderilen karşılıklı ihtarnamelerle borcun ödenmeyeceğinin anlaşılması üzerine Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün …….. takip sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, sözleşmenin toplam bedelinin 110.278,09 Euro olup, malzeme bedeli olan 97.865,91 Euronun ödendiğini, kalan iki fatura bedelinin sözleşme ile belirlenen test, eğitim, devreye alma olarak belirtilen hizmet bedellerine ilişkin olduğunu ve hizmetin de verildiğini, bu sebeplerle davalının Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün…… takip sayılı dosyasında hakkında yapılan icra takibine vaki itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalı vekili tarafından verilen 26/06/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; 08 Mart 2017 tarihli “T.C. …….” sözleşmenin toplamda 44.013,00 Euro bedelli olup, sözleşme ve eklerinin tamamının müvekkili şirketin tek yetkilisi konumundaki … … tarafından imzalandığını, 09.05.2017 tarihli “zayıf akım sistemleri icmali” başlıklı sözleşmenin, niteliği itibari ile sözleşme olmayıp teklif niteliğinde olduğunu, müvekkili şirketin yetkilisi tarafından imzalanmadığını, belgeyi imzalayan kişilerin müvekkili şirketin eski çalışanı… olup, diğer imza sahibinin de şirkette çalışmadığını, düzenlenen ek sözleşmeye müvekkili şirketin muvafakatının olmadığını, sevk irsaliyesinde görülen bir kısım yüksek bedelli ürünlerin teslim edilmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/09/2020 tarih …… Karar numaralı kararında özetle; dava, eser/hizmet sözleşmesi kapsamında iş bedeli/fatura alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebidir.
Taraf delilleri toplanmış; sözleşme örnekleri, sevk irsaliyeleri, icra takip dosyası dosya içerisine kazandırılmış, defterlerin ibrazı için meşruatlı davetiye çıkarılmış, taraf ticari defterleri ve belgeler üzerinde inceleme yaptırılmıştır.
Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün …. takip sayılı dosyasında alacaklı ………… Ltd. Şti aleyhine 7.074,58 Euro asıl alacak ve işlemiş faiz toplam 7.100,16 Euro üzerinden ilamsız takip yaptığı, yasal süresi içerisinde yapılan borca itirazda takibin durduğu, İİY 67 mdsi gereği 1 yıllık yasal sürede iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
İstanbul Mahkemeleri aracılığı ile davacı şirketin ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırıldığı, davacı ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede; ticari defterlerin yasal zorunluluğu olan noter açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırdığı, davacı ile davalı arasında 2017 yılında ticari ilişki nedeni ile davaya konu olan iki fatura da dahil diğer faturaların kayıtlı olduğu, takip tarihi itibari ile davacının, davalıdan 7.867,37 Euro (38.278,25 TL) alacak kaydının bulunduğu, davalı ticari defterleri üzerinde mahkememizce yaptırılan incelemede; ticari defterlerin yasal açılış kapanış tasdiklerinin yapıldığı, 2017 yılı ticari defterlerine göre 5 adet alış faturasından doğan 69.338,98 euro+ 1.616,60 USD ve kur değerlendirilmelerinden doğan olumsuz farklardan ötürü 1.648,83 TL tutarındaki kur farkı ile birlikte toplam 288.981,65 TL borcuna karşılık olarak davacı şirkete 3 adet EFT işlemi ile 65.847,42 TL, bir adet çek ile 204.668,90 TL, bir adet iade faturası, 7.270,48 TL ve kur değerlendirmelerinden doğan olumlu farklardan dolayı 7.720,85 TL ödeme yaptığı, 31/12/2017 tarihi itibari ile 3.474,00 TL borcunun bulunduğu, ek raporla da 2018 yılına aktarılan borçla takip tarihi itibari ile 3.744,66 TL borcunun bulunduğu tespiti yapılmıştır.
Bilirkişi kurulunun Elektrik Mühendisi bilirkişi…’nin teknik değerlendirilmesinde; taraflar arasındaki 8 Mart 2017 tarihli sözleşmenin KDV hariç bedelinin 44.013,00 Euro olarak belirlendiği, sözleşmenin 3.4 mdsinde; “ilave farklı malzeme kullanımı söz konusu olduğunda bedelinin tedarikçiye ödeneceğinin belirtildiği, davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olan dava konusu olmayan faturalar içerikleri incelendiğinde, tüm faturalarda malzeme bedellerine yer verildiği, ve bu bedellerin 8 Mart 2017 tarihli sözleşme bedelinden fazla olduğu ve diğer ilave ve farklı malzemeler için olduğu, ayrıca itiraz olmayan faturalarda test ve devriye alma bedellerinin yer almadığı, sözleşmeye ekli fiyat tekliflerinde ise süpervizyon, programlama, test devreye alma ve eğitim bedellerinin de yer aldığı belirtilip dava konusu yapılan her iki faturanın da sözleşmeye konu işlere ait olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Toplanan delillerden; 08/03/2017 tarihli sözleşmenin davalı tarafça kabul edildiği, 09/05/2017 tarihli sözleşmede şirket yetkilisinin imzasının olmadığından bahisle dava konusu faturaların kabul edilmediğinin belirtildiği, kabul edilen 08/03/2017 tarihli sözleşmenin 3.1 maddesinde iş bedelinin KDV hariç 44.013,00 Euro olarak belirlendiği, 3.4 mdsinde de ilave ve farklı malzeme kullanımı söz konusu olunca bedelin ödeneceğinin belirtildiği, davalı yan ticari defterlerine göre imzanın yetkiliye ait olmadığı belirtilen 09/05/2017 tarihli sözleşmenin asıl sözleşmenin eki niteliğinde ve asıl sözleşmedeki 3.4 mdsi gereği, işin yapılması için ilave ve farklı malzemelere ilişkin olup, sözleşme içeriğine uygun malzemenin davacı yanca davalıya teslim edildiği ve faturalarının da davalı defterlerinde kayıtlı olduğu dolayısı ile sözleşmenin davalı şirket yetkilisince imzalanmasa da benimsendiği ve teslim edilen malzemenin kabul edildiği ve faturalarının da deftere kaydedildiği, benimsenen 66.275,09 Euro bedelli zayıf akım sistemleri icmali ek sözleşmesinin uyuşmazlık konusu olan sadece dava konusu iki fatura bedeli olmakla, bu faturaların içeriği itibari ile sistemin devreye alınması ve diğer hizmetlere ilişkin olup, teknik bilirkişi Elektirik Mühendisi…’nin raporunda 13/01/2020 ve 12/06/2020 tarihli ek raporunda da ayrıntılı olarak belirttiği üzere; test ve devriye alma içerikli faturanın taraflar arasında benimsenen sözleşmeye uygun olduğu, bedelinin de sözleşme ile belirlendiği anlaşılmakla, fatura bedeli asıl alacağın sözleşmenin yabancı para cinsinden olmasına göre fiili ödeme günü TL karşılığı ile 3095 sayılı 4/a maddesi gereği; devlet bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile asıl alacak yönünden davanın kabulüne, borçlu itirazının iptali ile fiili ödeme günü TL karşılığı ile ve 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereği devlet bankalarının Euro ile açılmış, bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, test ve devriye alma işi tamamlanmış ve benimsenen sözleşme bedeline göre iş yapılmış olmakla bedel likit olduğundan asıl alacak olan 7.074,58 Euro’nun fiili ödeme günündeki TL karşılığının İİY 67/2 mdsi gereği %20si oranında davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili 28/12/2020 ve 19/01/2021 havale tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçelerinde özetle; mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, öncelikle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin doğru değerlendirilemediğini, davacının yüklenici, davalının iş sahibi olduğu belirtilmiş ise de; davacının sözleşmede tedarikçi sıfatıyla, davalı şirketin yüklenici sıfatıyla, dava dışı … … …’in ise alt yüklenici olarak yer aldığını, dolayısıyla davacı şirketin tedarikçi olup elektrik işlerinin tamamından ve mekanik işlerinden alt yüklenici konumundaki … şirketinin sorumlu olduğunu ve 09/05/2017 tarihli teklif metninin müvekkili şirket tarafından değil … … Ltd.Şti tarafından onaylandığını, bu sebeple müvekkilinin bu metin sözleşme olarak nitelendirilse bile bu ek sözleşmenin tarafı olamayacağını, bu şirketin, müvekkili şirketin alt yüklenicisi olması sebebiyle konuya müvekkili şirketin de dahil edildiğini, bu sebeplerle müvekkili şirketin benimsediği ya da hukuki bir anlatımla zımnen kabul ettiği herhangi bir husus bulunmadığını, bilirkişi raporunda yapılan tespitlerin tamamının ve bu raporu hükmüne esas alan mahkemenin gerekçeli kararının tamamının müvekkili şirketin teklife konu işi ve bedeli zımnen kabul ettiği düşünülerek yapılan değerlendirmeler olduğunu, bu hususların doğru olmadığını ve takibe konu faturaların da iade edildiğini, bu sebeplerle başka bir şirketin onayı ile yapılan hizmetler sebebiyle müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının doğru olmadığını, öte yandan davaya konu faturaların tarihlerinin de taraflar arasındaki tek sözleşmenin süresi ile dilekçelerinde ayrıntılı olarak belirttikleri sebeplerle bağdaşmadığını,
Tüm bu sebeplerle istinaf başvurularının kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davacı vekilinin, davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru dilekçesine karşı dosyaya sunduğu bir yanıt dilekçesi bulunmamaktadır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355.maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Dava, taraflar arasındaki 08/03/2017 tarihli 44.013,00 Euro bedelli ”Yangın, Alarm, Acil Anons, Uydu, Dağıtım Sistemlerine Ait Malzeme Temini Ve Devreye Alma” sözleşmesi kapsamında ek ilave işlerin ortaya çıkması sebebiyle taraflar arasında bu defa 09/05/2017 tarihli olarak düzenlenen ek sözleşmeye göre, sözleşmedeki edimlerin davacı şirketçe ifa edilmesine, malzemelerin davalıya teslimine, devreye alma işlemlerinin tam ve eksiksiz olarak yapılmış olmasına rağmen test ve devreye alma hizmet bedellerine ilişkin olarak düzenlenen son iki fatura bedelinin ödenmemesi sebebiyle davalı hakkında yapılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki ilk sözleşmenin geçerli bir şekilde kurulduğunu ve her iki tarafın da bu sözleşme kapsamında edimlerini ifa ettiğini, ancak 09/05/2017 tarihli ” Zayıf Akım Sistemleri İcmali ” başlıklı metnin sözleşme mahiyetinde olmayıp, teklif metni mahiyetinde olduğunu ve davalı şirket yetkilisi tarafından değil, davalı şirketin alt yüklenicisi olan şirketin yetkilisi tarafından imzalandığını, bu sebeple davalı şirketin bu metin ile sorumlu tutulamayacağını, bu sebeplerle davacı tarafından düzenlenen takibe konu faturaların da davacı tarafa iade edildiğini belirterek davacı şirkete borçlu olmadıklarından davanın reddine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve bu kapsamda tacir olan tarafların ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesine göre, asıl sözleşme ve ek sözleşme kapsamında teslim edilen ürünlere ait faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, takibe konu son iki faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilememiş ise de; elektrik mühendisi bilirkişi raporuna göre test ve devreye alma içerikli faturaların taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ile uyumlu olduğu anlaşıldığından bu raporlar hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne ve takibe konu iki adet fatura bedeli olan 7.074,58 Euro asıl alacak üzerinden davalı borçlunun takibe yaptığı itirazın iptaline ve takibin, bu alacağın fiili ödeme günü Türk Lirası karşılığının 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereği devlet bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faiziyle birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine ve davalı aleyhine asıl alacak üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekilince yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf yoluna başvurulmuştur.
Mahkemece de yukarıdaki yasal düzenlemelere uygun olarak dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu anlaşılmakla ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1 – Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/09/2020 tarihli…… Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2 – Davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olduğundan alınması gerekli 5.016,28 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafından peşin olarak yatırılan 617,23 TL peşin harç bedelinin mahsubu ile kalan 4.399,05 TL nispi istinaf karar ve ilam harç bedelinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3 – Davalı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4 – Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır