Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/521 E. 2021/814 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-2 Kararın Kaldırılarak
Yeniden Hüküm Kurulmasına)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/04/2021
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/09/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın zamanaşımı nedeni ile dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; dava dışı … ile … şirketi arasında imzalanan sözleşme ile yapımı kararlaştırılan işin, alt yüklenicilik sözleşmesi uyarınca yüklenici … şirketi ile davalı … şirketi tarafından yerine getirilmesi konusunda anlaşmaya varıldığını, davalının üstlendiği iş ile ilgili olarak bu kez davacı ile davalı arasında 19/08/2003 tarihli sözleşmenin imzalandığını, işin asıl işveren … tarafından 2007 yılında kesin kabulü yapılıp kesin hak edişe bağlandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmede davalının … şirketinden alacağı fiyat farkını davacı alacağına yansıtmasının karar altına alındığını, asıl yüklenici … şirketi tarafından … aleyhine açılan dava sonucu fiyat farkından kaynaklanan alacağın …’den tahsiline karar verildiğini ileri sürerek, kesin hesap yapılıp fiyat farkından kaynaklanan alacaklarının tespit edilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; alacağın zamanaşımına uğradığını, ilk yüklenici … şirketinin hak ediş ve ödemeleri çekince ileri sürmek sureti ile kabul ettiğini, davacının hak edişlerin düzenlenmesi sırasında çekince ileri sürmeksizin imza attığını, ödemeleri de yine çekince ileri sürmeksizin tahsil ettiğini davacının bir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; eser sözleşmelerinden kaynaklanan alacakların 818 Sayılı BK nun 128 ve 6098 Sayılı BK nun 147/6 maddelere göre 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, 818 Sayılı BK nun 128 ve 6098 Sayılı BK nun 149 maddelerine göre, 5 yıllık zamanaşımı süresinin sözleşme feshedilmiş ise fesih tarihinde veya kesin hak ediş düzenlenmiş ise hak edişin düzenlendiği tarihte veya kesin hesap yapılmış ise kesin hesabın yapıldığı tarihte veya İş teslim edilmiş ise işin teslim edildiği tarihinde veya kesin kabul yapılmış ise kesin kabulün yapıldığı tarihte işlemeye başlayacağını, zamanaşımı süresinin işlemeye başlaması için yukarıda sayılan nedenlerin birden fazlasının bir araya gelmesine gerek olmayıp, somut olayın özelliğine göre nedenlerden tek bir tanesinin gerçekleşmesi ile birlikte o talep yönünden zamanaşımı süresi işlemeye başlayacağını, somut olayda, taraflar arasında kesin hak ediş veya kesin hesap yapılmamış ve kesin kabul de yapılmamış olmamakla birlikte, işin asıl sahibi … tarafından 17/05/2007 tarihinde ilk yüklenici … şirketinden kesin kabul yapılarak teslim alındığı için aralarında davacının da bulunduğu diğer alt yüklenicilerin de en geç kesin kabulün yapıldığı bu tarihte işi kendi işverenlerine teslim ettiklerinin kabulü gerektiği, bu durumda çekince ileri sürmeksizin hak ediş düzenleyen ve ödemeleri kabul eden davacının fiyat farkı alacağından kaynaklanan alacağının işin kesin kabulünün yapıldığı 17/05/2007 tarihinden başlayan zamanaşımı süresi dolduktan sonra, 07/03/2018 tarihinde açtığı davadaki talebin zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; taraflar arasında yapılmış bir kesin hesap ve kesin kabul olmadığını, zamanaşımının ancak taraflar arasında düzenlenecek kesin hesap ile işlemeye başlayacağını bu itibarla, zamanaşımı süresinin henüz işlemeye dahi başlamadığını, zamanaşımı nedeni ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının davasının 10.000,00 TL üzerinden açıp, ıslah dilekçesi ile talebini 240.222,46 TL’ye yükselttiğini, AAÜT’nin 7. Maddesinde davanın ön şart yokluğu, husumet, sebebi ile reddi halinde maktu vekalet ücretine hükmedileceği düzenlemesine yer verildiğini, zamanaşımı nedeni ile red kararının davanın esasına ilişkin bir red olup, nispi vekalet ücreti taktirini gerektirdiğini, maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını, davanın reddine ve davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davacı taşeron, davalı ise alt yüklenicidir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş olup, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1- Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde; mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, yüklenici şirketin işi idareye teslim ettiği,17/05/2007 tarihinde kesin kabulün yapıldığı, davacı taşeronun davalı alt yükleniciye işi en geç kesin onay tarihinde teslim ettiğinin kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, dava dışı yüklenici ile dava dışı idare arasında ki Ankara 1. ATM’nin … Karar sayılı dosyasının 16/03/2015 tarihinde kesinleşmiş olmasının, davacı taşeronun açtığı iş bu davanın zamanaşımı başlangıç tarihini etkilemesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin istinaf itirazı incelendiğinde; mahkemece davalı lehine AAÜT’nin 7. maddesinden bahisle maktu vekalet ücreti takdir edilmiştir. AAÜT’nin 7. maddesinde davanın ön şart yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi durumunda maktu vekalet ücretine hükmedileceği öngörülmüş olup, zamanaşımı nedeniyle red kararı bu madde kapsamında değerlendirilemez. Nitekim Yargıtay HGK’nın 17/01/2018 tarih ve ….. sayılı kararı ve Yargıtay 15. H.D’nin ….. Karar sayılı kararlarında zamanaşımı nedeniyle red kararı verilmesi halinde davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece davalı lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi isabetsiz olmuştur.
HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, diğer bir ifade ile kanun koyucu, temyiz kanun yolunda Yargıtay tarafından verilebilen, yerel mahkeme hükmünün gerekçesinin değiştirilerek düzelterek onanması kararını, istinaf mahkemeleri için öngörmeyip, bu halde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiğini düzenlediğinden, Dairemizce davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
3-Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
4-Davanın zamanaşımı nedeni ile REDDİNE,
5-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78 TL’den mahsubu ile artan 111,48 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-İlk derece mahkemesi karar tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 25.565,57 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile, davalıya verilmesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
9-Davalı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
10-Davacı taraftan alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcı peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
11-Davalı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 45,50 TL dosya gönderme masrafı olmak üzere toplam 207,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 16/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Katip …
E-imzalıdır