Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/519 E. 2021/928 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
… (İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(Başvurunun esastan reddi /HMK m.353/1-b.1)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/03/2021
NUMARASI :…
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali
DAVANIN DEĞERİ : 8.850,00 TL
KARAR TARİHİ : 13/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/10/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekilinin yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine dairemize gönderilen dosyanın yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM;
Davacı vekili tarafından verilen 13/09/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirket yetkilisinin davacı firma ile … markasının logosunun ve kurumsal kimliğinin oluşturulması hususunda davacı şirket yetkilisi ile iletişime geçtiğini, davacının fiyat teklifini davalıya gönderdiğini, logo tasarımının bu tip işlerde işin % 90’ını oluşturduğunu, davacı şirket yetkililerinin logo örneklerini ve kartvizit örneklerini davalı şirkete gönderdiğini, davalının logoyu beğendiğini, beğenilen logonun tüm şekilleri ile davalıya gönderildiğini, ayrıca davacı şirket tarafından davalı şirkete logo tasarımı dışında isim çalışmasına ilişkin örneklerin de gönderildiğini, davacının taraflar arasında kurulan sözleşme kapsamında üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, edimlerine ilişkin fatura düzenlediğini, faturanın ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında icra takibi yaptıklarını, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek davalı hakkında başlatılan Ankara 26. İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı dosyasında kayıtlı olan icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalı vekili tarafından verilen 24/10/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; yetkili icra dairesinin İstanbul İcra Daireleri olduğunu, davacının logo çalışması, kurumsal kimlik çalışması ve bu çalışmaların uygulanması işlerini kapsar şekilde teklif sunduğunu, teklif kapsamında yer alan logo çalışmasının teslim edilmesine rağmen teklifte yer alan diğer işlerin yapılmadığını ve teslim edilmediğini, düzenlenen faturanın iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığını, logo çalışmasının işin % 90’lık kısmını oluşturduğu iddiasının yerinde olmadığını, fatura edilen işlerin davalı tarafından kullanıldığına yönelik bir delilin sunulmadığını, fatura içeriğini kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/03/2021 tarih … Karar numaralı kararında özetle; dava, hizmet/eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın ödenmesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine yöneliktir.
Ankara 26. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı hakkında “09/07/2018 tarihli, 8.850,00 TL tutarlı, fatura” açıklaması ile 8.850,00 TL alacağın ödenmesi için takip başlatıldığı, 7 örnek ödeme emrinin borçluya 27/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 29/08/2018 tarihli dilekçesi ile icra takibine, borca, ödeme emrine, işlemiş faize, faiz oranına, faiz başlangıç tarihine itiraz ettiği ve itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraza ilişkin dilekçenin alacaklıya tebliğ edildiğine ilişkin dosya kapsamında herhangi bir belgenin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Takibe dayanak gösterilen ve davacı tarafından davalıya yönelik olarak düzenlenen 09/07/2018 tarih, …. nolu faturanın incelenmesinde, 1 adet logo ve kurumsal kimlik açıklaması için 5.000,00 TL, isim çalışması için 2.500,00 TL olmak üzere 7.500,00 TL asıl alacak ve 1.350,00 TL KDV olmak üzere toplam 8.850,00 TL bedel yönünden düzenlendiği anlaşılmıştır.
Tarafların aralarında oluşan ticari ilişki kapsamında herhangi bir ödeme iddiasının bulunmaması nedeniyle ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
Bilirkişi …..tarafından düzenlenen rapor ve ek raporun incelenmesinde, davacı şirketin logo tasarımını yaptığı ve davalı şirket tarafından kullanılmaya başlandığı, ancak kurumsal kimlik çalışması ile isim çalışmasının davacı şirket tarafından yapıldığı ve davalı firma tarafından kullanıldığına dair herhangi bir bilgi ve belgenin dosya kapsamında bulunmadığı, logo yapılmasının işin yarısının yapıldığı sonucunu doğurduğu hususlarının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Tarafların itirazları üzerine bilirkişi … tarafından düzenlenen rapor ve ek raporun incelenmesinde, davacı şirketin teklifinde yer alan logo, kurumsal kimlik rehberi ve uygulamalardan sadece logo ve kartvizit işlerinin yapıldığını, davacının faturada 1. kalem olarak yer alan kurumsal kimlik rehberine yönelik iş nedeniyle % 50 oranında alacağının bulunduğunu, 2. kalem olarak yer alan işlerin ise yapılmaması nedeniyle bu kalem yönünden alacağının bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, taraflar arasında logo tasarımı, kurumsal kimlik çalışması, isim çalışması işlerinin yapılması hususunda davacı tarafından sunulan teklif uyarınca sözleşme ilişkisinin kurulduğu, alınan bilirkişi raporu ve ek raporlarına göre taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi kapsamında davacı tarafından takibe konu edilen faturada 1. kalem olarak yer alan logo ve kurumsal kimlik çalışması işine yönelik olarak sadece logo tasarımı işinin yapıldığı, yapılan işin ise faturada 1. kalem olarak yer alan işin % 50’lik kısmını oluşturduğu, faturada 2. kalem olarak yer alan işlerin ise davacı tarafından yapıldığı hususunun dosya kapsamına sunulan belgeler ile ortaya konulamadığı, bu hali ile davacının takibe konu edilen faturada yazılı 1. kalemde yer alan işler nedeniyle 2.500,00 TL + % 18 oranında KDV uygulanmak suretiyle tespit edilen 2.950,00 TL alacağının bulunduğu, takibe konu edilen alacağın bu miktar kısmının mevcut ve talep edilebilir olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline, takibin 2.950,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olduğundan asıl alacak miktarı olan 2.950,00 TL’nin %20’si oranında hesaplanan 590,00 TL icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili 20/06/2021 havale tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasında müvekkili şirketin teklifine dayalı olarak kurulan sözleşmeye göre tarafların 5.000,00 TL + KDV bedeli karşılığında logo, kurumsal kimlik rehberi, uygulamalar(kartvizit, antetli kağıt, diplomat/buklet zarf… dosya, fatura) yapımı konusunda anlaştıklarını, müvekkili şirketin sözleşme kapsamında önceliği logo oluşturma işine verdiğini ve logo teslimini zamanında gerçekleştirdiğini, yine kartvizit tasarımının da logo ile beraber davalı yana teslim edildiğini, logonun davalı şirket tarafından kullanıldığını, diğer uygulamaların yapılabilmesi için ise davalı taraftan hali hazırda kullandıkları örneklerin talep edildiğini, tasarımın ancak bu örnekler üzerinden yapılabileceğinin belirtildiğini fakat davalı şirketin müvekkiline dönüş yapmadığını, bilgi vermediğini, bu sebeple müvekkili şirketin işe başlayamadığını, bilirkişi raporunda kurumsal kimlik rehberinin davacı müvekkili tarafından hazırlanmadığı söylenmekte ise de; burada müvekkiline yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığını, davalı firmanın gerekli dönüş ve yönlendirmede bulunmadığından ve sözleşmeden doğan bilgilendirme yükümlülüklerini ihlal ettiğinden müvekkili tarafından sözleşmedeki buna ilişkin edimlerin gerçekleşmesine engel olduğunu, yine müvekkili firmanın bu sözleşmeden sonra davalının talebi ile alternatif isim çalışmasını da yaptığını, bu çalışmanın sözleşmenin başında bulunmadığını, iş görüşmeleri amacıyla davalı şirkete yapılan ziyaretler sırasında kararlaştırıldığını, tarafların, alternatif isim çalışmasının asıl sözleşmeye ek olarak ücretlendirileceği konusunda anlaştıklarını, bu çalışmanın da müvekkili tarafından bitirilerek davalı tarafa teslim edildiğini, fakat davalı şirket tarafından bu çalışmaların kullanılmadığını ancak çalışmanın tamamlanarak davalı şirkete teslim edilmiş olması nedeniyle bu ücretin de müvekkili tarafından hak edildiğini, yargılama boyunca alınan bilirkişi raporunda, logo çalışmasının toplam işin yüzde kaçını oluşturduğu üzerinden tespitler yapılmaya çalışılmış olsa da önemli olanın, işin tamamının yapılması için müvekkili şirketin üzerine düşen tüm edimleri yerine getirmesi fakat davalı şirketin talep edilen bilgi ve belgeleri müvekkili şirkete vermemiş olması olduğunu, mahkemenin bu hususu incelemeksizin hüküm kurmuş olması nedeniyle verilen hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu, vakaların ispatı açısından ürün teslimlerine ilişkin mailler ve davalı şirketin geri dönüşlerine ilişkin mesaj dökümlerinin mahkemeye sunulduğunu, tanık dinletme taleplerinin mahkemece reddedildiğini, davalı şirketin, müvekkili şirketin çalışmalarından ve ürünlerinden memnun olduğu için iş ilişkileri devam ettiği sırada müvekkili şirketten ”yıllık çalışma” için fiyat teklifi istediğini ancak kendi edimi olan ücretin ödenmesine gelince ”işlerden memnun olmadığı” yönünde yaptığı savunmaya bu sebeple itibar edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin sözleşmedeki tüm edimlerini zamanında ve kusursuz olarak yerine getirdiğini, kalan işlerin ise davalı tarafın üzerine düşen edimleri yerine getirmemesi sebebiyle tamamlanamadığını, bu sebeple müvekkilinin sözleşmedeki ücretin tamamına ve alternatif isim çalışması için sonradan kararlaştırılan ücrete hak kazandığını,
Tüm bu sebeplerle istinaf başvurularının kabulüne, kararın kaldırılarak davalarının tamamının kabulüne, bu mümkün değilse yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili 01/07/2021 havale tarihli davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının istinaf başvuru sebeplerinin haksız olduğunu, davacı şirket ile logo çalışması, kurumsal kimlik çalışması ve bu çalışmaların uygulaması için 5.000,00 TL + KDV üzerinden anlaşıldığını ancak sözleşmeden sonra davacı şirketin yalnızca logo çalışmasını yaparak müvekkiline teslim ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin bunun ücretini ödemeyi teklif ettiğini, bu konuda taraflar arasında ihtilafın bulunmadığını, davacı şirketin, sözleşmede yer alan tüm işleri teslim ettiğine ve bu işlerin müvekkili tarafından kullanıldığına ilişkin herhangi bir delil sunamadığını, bu hususun bilirkişi raporları ile de sabit olduğunu, yine yapılan yargılama sonucunda davacı şirketin, logo çalışmalarının toplam çalışmanın %90’ını oluşturduğuna dair iddialarının da mesnetsiz olduğunun sabit olduğunu, bu sebeple faturadaki tüm kalemlerin icra takibine konu edilmesinin davacı yanın kötü niyetle hareket ettiğinin göstergesi olduğunu, davacı şirketin sözleşmeye göre tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği fakat müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiasının da gerçeği yansıtmadığını,
Tüm bu sebeplerle davacının haksız istinaf talebinin reddine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355.maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
Davacı firmanın logo tasarımı yaptığı ve davalı iş sahibi ile logo tasarımı, kurumsal kimlik çalışması ve isim çalışması işlerinin davacı yüklenici tarafından yapılması konusunda sözlü olarak anlaştıkları, davacı tarafından sunulan teklifin davalı tarafından kabulü ile kurulan sözleşme ilişkisine göre tarafların 5.000,00 TL + KDV bedeli üzerinden anlaştıkları, davacı yüklenicinin sözleşme kapsamında tüm edimlerini yerine getirerek davalı iş sahibine teslim ettiğini, bu sebeple iş bedeli karşılığı olarak düzenlenen 09/07/2018 tarihli 5.000,00 TL + 1.350,00 TL KDV bedeli olmak üzere 6.350,00 TL ile sözleşme ilişkisi sırasında tarafların yine sözlü olarak anlaştıkları, davacı yüklenici tarafından yapılması taahhüt edilen isim çalışmasının da tamamlanarak davalı iş sahibine teslim edilmesi sebebiyle bu iş karşılığı 2.500,00 TL iş bedeli konusunda düzenlenen fatura bedeline hak kazandığını ancak davalı iş sahibinin iş bedelini ödemediğini iddia ederek davalı iş sahibi hakkında icra takibi başlattığı ve davalının takibe itirazı üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece yargılama sırasında toplanan deliller, davalı cevabı ve uzman bilirkişilerden alınan ve birbirini doğrulayan bilirkişi kök ve ek raporlarına göre davacı yüklenicinin takibe konu edilen faturada birinci kalem olarak yer alan logo ve kurumsal kimlik çalışması işine yönelik olarak sadece logo tasarımı işinin yapıldığı ve davalı tarafa teslim edildiği, bu hususun davalının da kabulünde olduğu, logo tasarımı işinin faturada birinci kalem olarak gösterilen işin %50’lik kısmını oluşturduğu, faturada ikinci kalem olarak yer alan işlerin ise davacı tarafından yapılarak davalıya teslim edildiği hususunun davacı tarafından ispatlanamadığı, bu sebeple davacının takibe konu faturada birinci kalem olarak yer alan işler nedeniyle 2.500,00 TL + %18 oranında KDV uygulanmak suretiyle tespit edilen 2.950,00 TL iş bedeli alacağına hak kazandığı kabul edilerek bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne, takibin 2.950,00 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacağa ticari temerrüt faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine ve davalının bu asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 590,00 TL icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine dair karar verilmiş, davacı vekili tarafından bu karara karşı yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin, bu karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1 – Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/03/2021 tarihli … Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2 – Davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olduğundan alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3 – Davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4 – Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 13/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.