Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/492 E. 2022/409 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 341 ve 352 Maddeleri Uyarınca Başvurunun Usulden Reddine)

ESAS NO : 2021/492
KARAR NO : 2022/409

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2020
NUMARASI : 2020/19 Esas – 2020/480 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Rücuen Alacak
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/04/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin davada, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;

İDDİA :
Davacı Vekili ; Dava dışı … Genel Müdürlüğü’nün Şanlıurfa 15. Bölge Müdürlüğüne bağlı ve müvekkili şirket tarafından yapılan “Şanlıurfa-Bozova Pompaj Sulaması 3. Kısım Şebeke İnşaatı” işine ilişkin bazı işleri müvekkilinin davalılara taşere ettiğini, bu işte çalışan …’ın Şanlıurfa 1. İş Mahkemesinde açtığı dava sonucu kesinleşen karar nedeni ile bu kişiye 20.562,09 TL ödeme yapıldığını belirtip, yapılan ödemenin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA :
Davalılar bir savunma yapmamışlardır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
“Dava, Davacı tarafından 3. kişi için yapılan ödemenin sözleşmeler uyarınca sorumlu olduğu düşünülen davalılardan geri alınması talebinden oluşmaktadır. Dava dışı … Genel Müdürlüğü’nün Şanlıurfa 15. Bölge Müdürlüğüne bağlı “Şanlıurfa-Bozova Pompaj Sulaması 3. Kısım Şebeke İnşaatı” işlerinin hizmet alımı yolu ile yerine getirilmesi için açılan ihaleler sonrası davacı şirket tarafından ihale ile alınan iş davalı şirkeler ile imzalanan sözleşmeler uyarınca davalı şirketler tarafından bu hizmetler yerine getirilmiştir. Hizmet alımana konu işte 30/05/2013 – 19/11/2014 tarihleri arasında hizmet sözleşmesi ile çalışan dava dışı … tarafından Şanlıurfa 1. İş Mahkemesi’nde işçilik alacaklarının tahsili amacı ile 10/06/2016 tarihinde 2016/668 Esas numarası verilen dava açılmıştır. Yapılan yargılama sonucu 2017/609 Karar sayı ve 17/04/2017 tarihli karar ile toplam 20.562,09 TL alacağının tahsiline karar verilmiştir. Davacı tarafından mahkemece hükmolunan bu alacak dava dışı işçiye ödenmiştir.
Dava dışı 3. kişi … 30/05/2013 – 31/01/2014 tarihleri aralığında davalı … Nakliyat Harfiyat San. ve Tic. Ltd. Şti.’nde, 04/02/2014-19/11/2014 tarihleri aralığında davalı … İnşaat Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti.’nde SGK’lı olarak çalışmıştır.
Davacı tarafından ödemesi yapılan kıdem tazminatı yönünden her bir davalı kendisinde gerçekleşen çalışma süresine bağlı olarak sorumlu olup, ihbar tazminatı yönünden hizmet akdini yasaya aykırı şekilde sonuçlandıran … İnşaat Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğu, diğer talepler yönünden davalıların kendi dönmeleri ile sorumluolacağı kabul edilmiştir.
Gerekçeleri itibarı ile somut olaya uygun ve denetime açık olduğu için hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilen 23/07/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından yapılan ödemenin 7.574,95 TL’sinin davalı … Nakliyat Harfiyat San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden tahsiline, 11.037,19 TL’sinin davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti’nden tahsiline karar verilmesi icap ettiği “gerekçesi ile, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı şirketler ile davacı müvekkil şirket arasında imzalanan sözleşmelerin “Taseronun Yükümlülükleri” başlıklı 6. Maddesinin 6.32; 6.35 nolu bentlerinde ve diğer ilgili maddelerde; davacı müvekkil şirket ile dava dışı idare arasında imzalanan sözleşme ve şartnamelerin ilgili maddelerinde; davalıların yüklenimini üstlendiği işle ilgili çalıştırılan işçilerin tüm hak ve alacaklarına ilişkin sorumluluğun davalılara ait olduğu açıkça düzenlenmiş olup; 4875 sayılı İş Kanunu’nun 2/6 maddesi, 112/8 maddesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. maddeleri uyarınca dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarından davalı şirketlerin çalıştırdıkları dönem boyunca sorumluluğu bulunduğunu, gerekçeli karara dayanak gösterilen; bilirkişi raporunda; rücu davasının konusu olan Şanlıurfa 1. İş Mahkemesinin 2016/668 Esas sayılı dosyası ile verilen ve kesinleşen Mahkeme kararının denetlendiğini, kesinleşen bir dosyada hüküm altına alınan miktarların tekrar denetlenmesinin mümkün olmadığını, davalı şirketlerin ödenen bedel üzerinden rücu oranlarının hesaplanması amacıyla alınan bilirkişi raporuna; dava dışı işçinin hesabına tazminat ve işçilik alacakları Mahkeme kararındaki brüt ücretler üzerinden yatırıldığı; devlete ödenmesi gereken Gelir Vergisi ve Damga Vergisinin ödenmesi hususunun dava dışı işçiyi ilgilendirmediği ve hesaplamanın brüt ücretler üzerinden yapılması gerektiğinden bahisle itiraz edildiğini; yine kıdeme esas hizmet süresi 527 gün olmasına rağmen 526 gün üzerinden hesaplandığı ve davalılardan … İnşaat Ltd.Şti’nin sorumluluğu 286 gün üzerinden değerlendirilmesi gerekirken 285 gün üzerinden eksik hesaplandığı hususlarının belirtildiğini, itirazların değerlendirilmeksizin; eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulduğunu, rücu davasında ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilebilmesi için, karşı tarafı ayrıca bir ihtar ile temerrüde düşürme zorunluluğu bulunmadığını, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalılar ise taşerondur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK’nın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341. maddesinin (2) no’lu bendinde, miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 41. maddesi ile de, maddede yer alan “binbeşyüz” ibaresi, “üçbin” şeklinde değiştirilmek suretiyle, söz konusu kesinlik sınırı üçbin Türk Lirasına çıkarılmış ve her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiştir.
Öte yandan, 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile 6100 sayılı HMK’ya eklenen Ek madde 1/2 gereğince, HMK’nın 341. maddesinde düzenlenen kesinlik sınırının uygulanmasında, hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı öngörülmüş olduğundan, 6763 sayılı Kanun değişikliği ile yapılan parasal sınırlar, ancak söz konusu Kanun’un yürürlüğe girdiği 02.12.2016 tarihi ve sonrasında (2017 takvim yılı başına kadar) verilen ilk derece mahkemesine ait kararlar yönünden esas alınabilecektir.
Buna göre, asliye ticaret mahkemeleri yönünden kesinlik sınırı, ilk derece mahkemesine ait karar tarihi, 02.12.2016 tarihinden önce ise 1.500,00 TL, 02.12.2016 tarihi ve sonrasında ise, (2017 takvim yılı başına kadar) 3.000,00 TL, 01.01.2017 ve sonrasında ise (2018 takvim yılı başına kadar) 3.110,00 TL, 01.01.2018 ve sonrasında ise (2019 takvim yılı başına kadar) 3.560,00-TL, 01.01.2019 ve sonrasında ise (2020 takvim yılı başına kadar) 4.400,00-TL,01.01.2020 ve sonrasında ise (2021 takvim yılı başına kadar) 5.390,00-TL, 01.01.2021 ve sonrasında ise (2022 takvim yılı başına kadar) 5.880,00-TL, olarak uygulanacaktır.
HMK’nun 346.maddesi gereğince kesin karara yönelik istinaf başvurusu ile ilgili olarak ilk derece mahkemesince karar verilebileceği gibi, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar oluşturulmadan, İstinaf incelemesine gönderilen dava dosyaları ile ilgili, aynı yasanın 352.maddesi gereğince istinaf mahkemesince de bir karar verilmesi mümkündür.
Mahkemece, davalı … Ltd. Şti. hakkındaki 9.524,90 TL’lik talebin 7.574,95 TL’lik kısmının; davalı … Ltd. Şti. hakkındaki talebin ise tamamının kabulüne karar verilmiş olup, reddedilen talep miktarı HMK’nın 341/2. maddesi gereğince 5.390,00 TL kesinlik sınırının altında kaldığından davacı tarafın istinaf kanun yoluna başvurma hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle, aynı Kanun’un 352. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 341 ve 352/1-b maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2- Kararın niteliğine göre davacı tarafından yatırılan İstinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına, artan avansın kendisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 21/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …