Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/453 E. 2022/501 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/453 – 2022/501
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-a-6 Maddesi Uyarınca Kararın
Kaldırılarak Mahkemesine Gönderilmesi)

ESAS NO : 2021/453
KARAR NO : 2022/501

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/02/2021
NUMARASI : 2019/652 Esas – 2021/100 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
KARAR TARİHİ : 18/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/05/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan 10/02/2017 tarihli taşeronluk sözleşmesi ile işveren (… İnşaat Tekstil Gıda Turizm İmalat İthalat İhracat San. Ve Tic. Ltd. Şti.)’nin taahhüdü altında bulunan … ili … ilçesi, … ada, … parselde bulunan inşaatın alimünyum cephe cam ve kompozit işinin yapılmasına dair sözleşme imzalandığını, işinin bedeli olarak 2.000.000,00-TL belirlendiğini, sözleşme bedelinin fazlası ile davalı tarafa ödendiğini, ancak davalı tarafından Ankara 1. İcra Müdürlüğünün 2019/4190 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine 29.010,00-TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin bu miktarı davalı tarafa ödediğini, karşı tarafın sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bunun üzerine eksik, hatalı ve kusurlu işlerin malzeme, işçilik, KDV, nakliye vb. kalemler dahil olmak üzere imalat bedelleri maaliyetinin tespitine ilişkin, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/186 D. İş sayılı dosyası kapsamında tespit yapıldığını, bilirkişi raporunda; eksik imalatlar için 221.393,00 TL, ayıplı imalatlar için 328.980,00-TL olmak üzere toplamda 550.373,00-TL tutarında bedel tespiti yapıldığını, raporun davalı tarafa tebliğ edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere, inşaatın alimünyum cephe cam ve kompozit yapımı işinin karşı tarafça sözleşmeye aykırı olarak eksik, hatalı ifa edilmesi sebebiyle oluşan zarar için 10.000,00 TL’nin en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 01/02/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile eksik imalat kalemlerine ilişkin, 182.534,32 TL ve ayıplı imalat kalemlerine ilişkin 95.146,65 TL olmak üzere toplamda 277.680,97 TL olarak talebini artırarak, bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı taraf bir savunma yapmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; ” sözleşme tutarı yaklaşık 2.000.000,00-TL+KDV olduğu, 28/12/2017 tarih, … nolu faturada alüminyum düz renk kompozit panel kaplama işi 340.000,00-TL, alüminyum giydirme cephe kaplama işi 511.500,00-TL toplam 851.500,00-TL olup %18 KDV 153.270,00-TL olup genel toplam 1.004.770,00-TL olduğu, 03/01/2018 tarih, … nolu faturada alüminyum düz renk kompozit panel kaplama işi 170.000,00-TL; alüminyum giydirme cephe kaplama işi 495.000,00-TL olup toplam 665.000,00-TL, %18 KDV 119.700,00-TL olup genel toplam 784.700,00-TL olduğu, 01/02/2018 tarih, … nolu faturaya göre; alüminyum düz renk kompozit panel kaplama işi 170.000,00-TL, alüminyum giydirme cephe kaplama işi 33.000,00-TL olup toplam 203.000,00-TL, %18 KDV 36.540,00-TL, genel toplam 239.540,00-TL olup genel toplamı KDV hariç 1.719.500,00-TL KDV dahil 2.029.010,00-TL olarak belirlendiği ve bilirkişi heyeti raporunda ayrıntılı olarak değerlendirmelerin yapıldığı, davacının davalıdan talep edebileceği eksik imalat bedellerinin toplamının itirazlarda değerlendirilerek 182.534,32-TL olarak hesaplandığı, davacının davalıdan talep edebileceği ayıplı imalat bedellerinin 95.146,65-TL olarak hesaplandığı ve toplamının 277.680,97-TL olduğuna ilişkin bilirkişi raporu da değerlendirilerek dikkate alınmış, her iki tarafın tacir olduğu, ticari davalarda ticari defterlerle sözleşme ilişkisi ve alacak miktarının ispatının mümkündür.
Taraflar arasında düzenlenen 10/02/2017 tarihli sözleşme niteliği itibariyle 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup madde 470 “Eser sözleşmesi yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde düzenlendiği, 471. Maddede “Yüklenici üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır, yüklenicinin özel borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.” şeklinde düzenlendiği anlaşılmıştır. Bu sözleşmede davacı işveren davalı ise yüklenici olup bir sözleşme ilişkisi sözleşmenin esaslı unsurları üzerinde tarafların karşılıklı ve birbirine uygun iradelerinin birleşmesi ile kurulacağı, bir tarafın verilen süre içerisinde talep edilen defter veya belgeyi ibraz etmemesi halinde mahkemece o tarafın amacı değerlendirilerek diğer tarafın o belgelere ilişkin açıklamalarının kabul edilebileceğinin öngörüldüğü, yazılı belgelerin aksinin ancak yazılı ve kesin delillerle ispatının mümkün olduğu davalı tarafın ayıplı ve eksik işleri tamamlamadığı, yapılan işlerin sözleşme hükümlerine uygun olmadığı, bir kısım imalatın eksik ve ayıplı olduğu anlaşıldığı” gerekçesi ile, 277.680,97 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağın 10.000,00 TL’sine 14/11/2019 dava tarihinden, kalan 267.680,97 TL’sine 01/02/2021 ıslah tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kompozit panellerinin altına yapılması gereken taşyünü yalıtımının yapılabilmesi için öncelikle mevcut kompozitlerin sökülmesi gerektiğini, sökme masraflarının da hesaplamaya dahil edilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda bu hususun gözetilmemesinin yanlış olduğunu, Ankara 11. ATM’nin 2019/18 D. İş sayılı dosyası üzerinden alınan tespit raporunda Ankraj vida ve Metrik vida miktarlarının eksik olduğunun belirlendiğini, bu hususa ilişkin alacak hesabı yapılmamasının doğru olmadığını, hükme esas alınan 26.000,00 TL’lik vinç bedelinin çok düşük olduğunu, vinç çalışması bedelinin 160.000,00 TL olması gerektiğini, bir vincin günlük fiyatının 1.300,00 TL olduğunu, mahkeme kabulünün hatalı olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının yaptığı iş ile ilgili olarak taraflar arasında bir kesin hesap yapılmadığını, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre, davacıya bir borcu bulunmadığını aksine davacıdan alacaklı olduğunu, tek taraflı olarak düzenlenen tespit dosyasındaki rapora göre inceleme ve değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı taşerondur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 10/02/2017 tarihli taşeron sözleşmesi başlıklı sözleşme ile davacının yüklenimindeki işin alüminyum cephe cam ve kompozit kaplama işini davalı taşeron üstlenmiştir. Davacı davalının işi eksik ve hatalı yaptığını belirterek, eksik ve hatalı işler nedeni ile alacak talep etmiştir.
1-Mahkemece alınan bilirkişi raporunda silikon cephelerin zemin bağlantılarında özellikle kat yüksekliği fazla olan yerlerde eksik dübeller bulunduğu iddiasının incelenebilmesi için davalının ankraj hesaplamaları ve diğer tüm uygulama detaylarını sunması gerektiği belirtilmesine rağmen mahkemece bu belgeler temin edilmeksizin bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Mahkemece davalı yükleniciden imalata ilişkin metraj detayları ve metraj bilgilerinin ve ankraj hesaplamaları ile ilgili tüm uygulama detaylarının istenilmesi gereklidir.
2-Davalı tarafın bahsettiği Ankara 12. ATM’nin 2009/141 D. İş sayılı dosyası mahkemece getirtilmemiştir. Söz konusu dosyanın bir örneğini getirtilerek, dosya içerisine alınması gereklidir.
3-Mahallinde inceleme yapılması gereken hallerde 6100 sayılı HMK’nın 288/1. maddesi uyarınca keşif, hakimin uyuşmazlık konusu hakkında bizzat duyu organları aracılığı ile bulunduğu yerde inceleme yaparak bilgi sahibi olmak amacıyla yapıldığından keşfin hakim huzuru ile yapılması zorunlu olup, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilip keşfi bilirkişiye yaptırmak keşfin yapılması amacına ve HMK’nın 288/1. maddesine aykırıdır.Yargıtay 15. HD’nin yerleşmiş içtihatları da bu doğrultudadır (12/04/2018 tarih ve 2017/2471 E- 2018/1540 K, 22/02/2018 tarih ve 2016/5570 E-2018/749 K). Mahkemece mahallinde keşif yapılmadan bilirkişilere yerinde inceleme yaptırılmak sureti ile, rapor alınması doğru olmamıştır. Özellikle davacı tarafın vinç yüksekliği konusunda 40 metrelik vincin yeterli olmadığı, en az 72 metrelik vinç gerektiği itirazının değerlendirilebilmesi için mahallinde incelemeler yapılması gereklidir.
4-Ayıp, eserde olması gereken lüzumlu vasıfların veya sözleşmede kararlaştırılan vasıfların eksikliğini ifade etmektedir. İlk bakışta görülebilen veya basit muayene ile anlaşılabilen neviden olan ayıplar açık ayıp; ilk bakışta görünemeyen veya basit muayene ile hemen anlaşılamayan, sonradan kullanılmakla ortaya çıkan ayıplar ise gizli ayıp olarak nitelendirilmektedir. Ayıplı iş yukarıda belirtildiği gibi vasıf noksanlığını ifade ettiği halde, noksan iş yapılmayan işi ifade eder. TBK’nın 474-477. maddeleri ayıplı işler hakkında uygulanır. Eksik işler bu maddelerin kapsamında olmadığından bu hükümler eksik işlere uygulanamaz. 6098 sayılı TBK 475. maddesinde eserin ayıplı olması halinde iş sahibinin kullanabileceği seçimlik haklar sayılmıştır. Bunlar 475/1. maddesi hükmünce eserin iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme, 475/2. maddesine göre eseri alıkoyup bedelden indirim isteme, aynı maddenin 3. bendi gereğince aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarılmasını isteme haklarıdır. Yine aynı maddede iş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının saklı olduğu belirtilmiştir. (Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi, 2020/347 Esas, 2020/2307 Karar) Eser sözleşmesinin eksik veya ayıplı ifa edilip edilmediği, eksik iş ve ayıplardan dolayı talep haklarının ne olduğu ve hangi koşullarla istenebileceği yönünden, sözü edilen eksik ve kusurların eksik iş, açık ayıp ve gizli ayıp olup olmadığının saptanması gerekir. (Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi, 2019/2005 E, 2019/3700 Karar)
Eserdeki ayıplar yönünden ayıp giderim bedelinin, ayıbın ortaya çıktığı tarihe ayıpların giderilmesi için gereken makul süre eklenmek suretiyle bulunacak tarihe göre belirlenmesi gerekir. Ayıbın ortaya çıktığı tarih ile davanın açıldığı tarih arasında uzun süre var ise davanın geç açılmasında davalı yüklenicinin bir kusuru bulunmadığından 6098 sayılı TBK’nın 114/II. maddesi yollamasıyla 52. maddeleri gereğince artan zarardan davalı sorumlu tutulamaz. Ayıbın ortaya çıktığı tarih ile dava tarihi arasındaki maliyet farkına (artan zarara) iş sahibi katlanmak durumundadır. Ayrıca, ayıpların giderim bedelinin mahalli piyasa rayicine göre, mahalli piyasa fiyatlarına KDV ve yüklenici karı dahil olduğundan piyasa rayicine göre belirlenecek miktara KDV ve yüklenici karı eklenmeksizin ayıp giderim bedeli belirlenmelidir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi , 2018/2563 Esas, 2018)
Mahkemece alınan bilirkişi rapor ve ek raporunda eksik ve ayıplı işler bedeli dava tarihi itibari ile inşaat birim fiyatlarına göre hesaplanmıştır. Yine davalı ticari defter ve belgelerinin de inceletilmediği görülmüştür. Mahkemece yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra, yapılması gereken iş, davalı ticari defter ve belgeleri de mali müşavir bilirkişiye incelettirilmek sureti ile, mahallinde bilirkişiler refakati ile keşif yapmak ve ek rapor almak sureti ile, davacının vinç yüksekliği ile ilgili iddialarını bizzat mahallinde yapılan gözlemler sonucunda değerlendirmek, yine davacı vekilinin silikon cephelerdeki zemin bağlantılarındaki eksik olan ankraj vida ve metrik vidalar ile ilgili iddialarını inceleyip değerlendirmek, ayıp giderim bedelinin, ayıbın ortaya çıktığı tarih dikkate alınarak, bu ayıpların giderilmesi için gerekli makul süre de gözetilerek, bu makul sürenin sona erdiği tarih itibari ile ve mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplanmasını sağlamak ve hasıl olacak sonuç doğrultusunda bir karar vermekten ibarettir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmadığından, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip karara bağlanması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/652 Esas, 2021/100 nolu kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip, karara bağlanmak üzere mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Taraf vekillerinin yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf başvuru harcının ilk derece mahkemesince verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 18/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip