Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/441 E. 2021/748 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-2 Kararın Kaldırılarak
Yeniden Hüküm Kurulmasına)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

.
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/06/2019
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/07/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; davacının, davalının üstlendiği … … inşaatı işinin duvar kağıdı kaplaması ve uygulaması işini aldığını, müvekkilinin davalının vermiş olduğu siparişleri gereği gibi yerine getirerek, … esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin itiraz nedeniyle durduğunu belirterek, 13.759,59 TL yönünden davalı itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; taraflar arasında mevcut 06/02/2014 tarihli sözleşmenin konusunun … 42.000 kişilik stadyum projesi duvar kağıdı kaplama, istenen özellikte her türlü aksesuar dahil olmak üzere, imalatın şantiyeye nakli, şantiyede yatay ve düşey taşıması ile yerinde uygulama işi olup, davacı yüklenicinin imalattan önce şantiyede yerinde ölçü alıp imalatı bu ölçülere göre yapacağının sözleşmenin 4. Maddesine göre yerinde ölçümün esas olduğunu, 5. Maddesine göre ise geçici kabul kesintisi olarak % 6 nın kesileceğinin kararlaştırıldığını, yerinde mahkemece yapılacak keşif sonucu davacı tarafça yapılan ve teslim edilen miktarın tespitinin mümkün olabileceğini, taraflarınca kesilen iade faturasının davacı yanca kullanılmayan ruloya ilişkin olduğunu, Davacı şirkete 18/11/2014 tarihinde 11.298,95 TL tutarında iade faturası kesildiğini, 10/10/2014 tarihli kesin hak ediş raporunda sözleşmenin 5. Maddesine göre, 2.124,89 TL ye tekabül eden teminat kesintisinin yapıldığını, davacının söz konusu hak edişi imzalamaması nedeniyle 2.124,89 TL lik bu kısmın kendisine ödenmediğini, hak ediş raporunda belirtilen 9.578,91 TL için 20/11/2014 tarihinde EFT yapıldığını, açıklanan nedenlerle mevcut davanın haksız olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında ticari alım ve satımdan kaynaklı alacak ilişkisi değil, 06/02/2014 tarihli … Stadyumunun kağıtla kaplanması için eser sözleşmesi bulunduğu, sözleşmenin 4. Maddesine göre yerinde ölçümün esas olduğu, yerinde yapılan ölçüm neticesinde davacı yüklenici tarafından yapılan imalat tutarının KDV hariç 35.025,59-TL olup,yapılan imalat tutarının KDV ile birlikte 41.330,21-TL olduğu, davalı tarafça yapılan avans ödeme tutarının ise 39.338,91-TL olduğu, ancak bu ödemenin yapılan damga vergisi kesintisi (332,04-TL), teminat kesintisi (2.101,54-TL) dahil toplam tutarının 41.762,49-TL olduğu, yapılan ödeme ve kesintiler toplamından, yapılan KDV dahil imalat tutarının düşülmesi halinde davalının davacıya 432,28-TL fazla ödemede bulunduğu, birbirini doğrulayan (damga vergisi ve sözleşme gereği yapılan teminat kesintisi hariç) bilirkişi heyet raporları ,taraflar arasındaki eser sözleşmesi ve tüm dosya içeriği ile anlaşıldığı gerekçesi ile, davanın reddine ve davalı lehine kötüniyet tazminatına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; tarafların ticari defterlerine göre davacının kestiği faturaların davalı defterlerine kayıtlı olduğunu, iade faturasının taraf defterlerinde kayıtlı olmadığını, ticari defter kayıtlarının birbirlerini doğruladığını, mali müşavir bilirkişi raporunda da davacının, davalıdan 13.759,59 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, davalı tarafın hazırladığı hak ediş raporunu davacının imzalamadığını bu nedenle, hak ediş raporunun esas alınamayacağını, davacının kötüniyetle takip başlatmadığını, kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin de yanlış olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı, davalının yüklendiği, … … İnşaatı işinin duvar kaplaması ve uygulaması işinin kendisine verildiğini, işi yapıp teslim ettiğini, davalının iş bedelinin 13.759,59 TL’lik kısmını ödemediğini, icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemektedir. Davalı ise; davacının yaptığı imalat bedelinin ödendiğini, davacının kullanmadığı malzeme nedeni ile 11.298,95 TL’lik iade faturası kestiklerini, sözleşmenin 5. maddesine göre de; 2.124,89 TL’lik teminat kesintisi yaptıklarını, davacının bir alacağının kalmadığını savunmaktadır. Mahkemece bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda yerinde incelemeler de yapılmak sureti ile, davacının yaptığı imalatların bedelinin 41.330,20 TL davalının ödeme miktarının 39.328,91 TL olduğu, davacının 2.001,29 TL alacaklı olduğu belirtilmiş, davalının 2.124,89 TL’lik teminat kesintisi yapabileceği de açıklanarak davacının bir alacağı bulunmadığı kanaati bildirilmiştir. Mahkemece mali müşavir bilirkişiden alınan 13/04/2014 tarihli bilirkişi raporuna göre; dava ve takibe konu 30/05/2014 tarihli 2.780,32 TL bedelli, 15/07/2014 tarihli …. nolu ve 2.978,91 TL bedelli, 27/08/2014 tarihli 47.309,27 TL bedelli toplam; 53.088,50 TL tutarındaki faturalar davalı ticari defterlerine kaydedilmiştir.
1-Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 04/05/2017 tarihli ve … Karar sayılı bir kararında da belirtildiği üzere; taraflar arasında eser sözleşmesinin kurulduğunun sabit olması ancak, bedelde anlaşma olmadığı durumlarda, kural olarak 6098 sayılı TBK’nın 481. maddesi gereğince, yüklenicinin yaptığı imalatların bedelinin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi gerekmekte ise de; yüklenici tarafından yapılan işler ile ilgili fatura düzenlenip iş sahibine tebliğ edilip iş sahibinin 6102 sayılı TT’nın 21/2. maddesi gereğince 8 gün içerisinde itiraz etmemesi halinde içeriği ve bu arada fatura içeriğine dahil bedel kesinleşeceğinden ayrıca mahalli piyasa rayiçleri ile iş bedelinin tespitine gerek bulunmamaktadır. Bu durumda faturalarda yazılı miktarları üzerinden hak edilen toplam iş bedeli hesaplanıp bundan kanıtlanan ödeme miktarı düşülerek sonucuna göre karar verilmesi gereklidir. Davalı defterlerine kayıtlı yukarıda belirtilen faturaların tutarı 53.088,50 TL’den davalının ispatlanan ödemesi 39.328,91 TL düşüldüğünde davacının 13.759,59 TL alacaklı olduğu görülmektedir. Davacı takibi de bu miktar üzerinden başlatmış olup, davasını da aynı miktar üzerinden açmıştır. Bu nedenlerle; mahkemece davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
2-İİK’nın 67/II. maddesi uyarınca itirazın iptâli davasının kabulüne karar verilmesi halinde davacı alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi için alacaklının yaptığı icra takibine davalı borçlunun haksız olarak itiraz etmesi ve alacağın likit (hesaplanabilir) olması gerekmektedir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. (HGK’nun 07.06.2006 tarih …Karar sayılı kararı).
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, icra takibine dayanak yapılan asıl alacak miktarını davalı borçlu, kendi ticari defterleri ile dahi bilebilecek durumda iken takibe itiraz etmiş olduğundan hükmedilen miktarın likit bir alacak olduğunun kabulü gerekir. Açıklanan bu nedenlerle, kabul edilen asıl alacak üzerinden İİK’nın 67/2 maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi de gereklidir.
HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, diğer bir ifade ile kanun koyucu, temyiz kanun yolunda Yargıtay tarafından verilebilen, yerel mahkeme hükmünün gerekçesinin değiştirilerek düzelterek onanması kararını, istinaf mahkemeleri için öngörmeyip, bu halde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiğini düzenlediğinden, Dairemizce davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın kabulü ile, davalının Ankara 5. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile takibe karşı yaptığı itirazın iptali ile, takibin devamına,
4-Takibe konu asıl alacak miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 939,92 TL harçtan peşin alınan 234,98 harcın mahsubu ile bakiye 704,94 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça dava açılışı sırasında yatırılan 234,98 TL nispi harç ile 27,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 262,68 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılan 2.000,00 TL bilirkişi gideri ve 265,50 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere 2.265,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Artan gider ve delil avansının talep halinde ilgilisine iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
10-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
11-Davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 31,50 TL dosya gönderme masrafı olmak üzere toplam 152,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücretine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 08/07/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
E-İMZA

Üye …
E-İMZA

Üye …
E-İMZA

Katip …
E-İMZA