Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/409 E. 2021/857 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ

…. (İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(Kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine
gönderilmesi/HMK m.353/1-a.6)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/02/2019
NUMARASI :…
DAVALI : … –

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak

KARAR TARİHİ : 28/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/09/2021

Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilen dosyanın yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM;
Davacı vekili tarafından verilen 05/10/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının, dava dışı … Yatırımlarının Desteklenmesi programı kapsamında davalının, Isparta İli … İlçesi’nde yapılması planlanan ”…” projesinin danışmanlık hizmetinin müvekkili tarafından verildiğini, projenin hazırlanarak ilgili kuruma teslim edildiğini, projenin ilgili bakanlık tarafından hibe almaya hak kazanmasına rağmen davalının, hibe sözleşmesi imzalanması için yapılan davete icabet etmediğini, işin gereklerini yerine getirmediğini ve projeyi gerçekleştirmekten vazgeçtiğini, ancak taraflar arasındaki 25.11.2017 günlü sözleşmenin 4. ve 6.maddeleri uyarınca davacı müvekkilinin sözleşme bedeline hak kazandığını, buna rağmen davalı tarafça projede yazılı bulunan hibe bedelinin %6’sının davacı müvekkiline ödenmediğini, gönderilen ihtara rağmen yine ödemede bulunmaması sebebiyle temerrüde düşmüş olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.500,00 TL bakiye iş bedeli alacağının davalıdan işleyen faizi ile birlikte tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
YANIT:
Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, ancak davalı yanıt sunmamış, duruşmalara katılmamış, kendini vekil ile de temsil ettirmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/02/2019 tarih …. Karar numaralı kararında özetle; dava, sözleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir.
Taraflarca karşılıklı edimler yüklenilen sözleşmelerde edimini yerine getiren sözleşme tarafı diğer taraftan ifa talep edebilir. Ancak bunun için edimini yerine getirdiğini kanıtlamak zorundadır. Nitekim, TBK’nın “İfada sıra” başlıklı 97.maddesinde “Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı ile davalı arasında 25.11.2017 günlü, adi yazılı “… Sözleşmesi” başlıklı sözleşme düzenlendiği anlaşılmaktadır. Anılan sözleşmenin 2.maddesinde davacının(sözleşme uyarınca danışman) yapacağı işler belirtilmiş, “Ücretlendirme” başlıklı 6.maddesinin (b) bendinde “Proje yazım ön bedeli olarak 6.000,00 TL olup, bu bedel sözleşme başlangıç aşamasında tahsil edilecektir.”; (c) bendinde de “Hazırlanıp ilgili kuruma teslim edilen projenin hibe almaya hak kazanması durumunda, Proje Bedelinin idarece verilecek olan Hibe Bedelinin %6+KDV’si oranında başarı primi, yatırımcı tarafından danışman firmaya 2 eşit taksit halinde ödenir. Bu ödemeler; yatırımcı ile idare arasındaki hibe sözleşmesinin imzalanması aşamasında ½; ödeme aşamasında ½ olmak üzere Yatırımcı tarafından aşağıda belirtilen danışman hesabına yatırılacaktır.” hükümleri düzenlenmiştir. Davacı sözleşmenin 6/c maddesine dayanarak davalıdan alacak isteminde bulunmuştur.
Davacı dava dilekçesinin “Deliller” kısmında, taraflar arasındaki sözleşmeye, ihtarnamelere emsal kararlar ile tüm yasal delillere dayandığını belirtmiştir. Davacının sözleşmeden doğan alacağını davalıdan talep edebilmesi için sözleşme içeriğinden de anlaşıldığı üzere öncelikle kendi edimini yerine getirdiğini kanıtlaması; başka bir anlatımla kendi edimini yerine getirdikten sonra davalıdan talepte bulunabilir. Ancak davacı, sözleşme ile yükümlendiği edimini yerine getirdiğine ilişkin soyut iddia dışında bir kanıt sunmamış, buna yönelik bir kanıta da dayanmamıştır. TBK’nın 97.maddesi uyarınca kendi edimini yerine getirmeden davalıdan talepte bulunamayacağından, edimini yerine getirdiğine dair bir kanıt da sunmadığından davacının istemi yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddine dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili 06/05/2019 havale tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece haklı nedenlerle açtıkları davada, olayın esasına girmeksizin ve delilleri toplanmaksızın davayı reddettiğini, kararın eksik incelemeye dayalı olduğunu, bu sebeple hukuka aykırı bulunduğunu, dava dilekçesindeki iddialarını aynen tekrar ettiklerini, davalının projesinin aralarında düzenlenen sözleşme kapsamında ”…” adı …. proje numarasıyla hazırlandığını, ilde kurulan il proje değerlendirme komisyonu ile bakanlığın bünyesinde kurulan ”…. Komisyonu”nca yapılan değerlendirme sonucunda hibe almaya hak kazandığını ve davalının il müdürlüğüne davet edilerek imza karşılığı hak kazanımına yönelik kazanımının kendisine teslim edildiğini, müvekkili firmanın sözleşmeden doğan edimini yerine getirdiğinin, …. resmi web sayfasında yayınlanan ve ekte sunulan belgede hibe almaya hak kazananlar listesinde yer almasından da anlaşıldığını, davalının davaya ve noter ihtarnamesine cevap vermediğini, yıl içinde sadece bir defa yayınlanan bu programa göre eleman ve destek üniteleri maliyetini üstlenen davacının müvekkili firmayı mağdur ettiği gibi bakanlığın programını da aksattığını, mahkemenin, davalıya müvekkili tarafından teslim edilen projenin hibe almaya hak kazanıp kazanmadığı konusunda proje ile ilgili bilgileri …Müdürlüğü’nden talep edebileceğini,
Tüm bu sebeplerle istinaf başvurularının kabulü ile usul ve yasaya aykırı mahkeme kararının kaldırılmasına, davalarının kabulüne karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı tarafından davacının istinaf kanun yolu başvuru dilekçesine karşı bir cevap verilmediği görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355.maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili isteğine ilişkindir.
Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
Taraflar arasında düzenlenen ”… Sözleşmesi” başlıklı 25/11/2017 tarihli sözleşmeye göre davacının yüklenici olarak dava dışı idarenin mali destek programı kapsamında sağlamış olduğu fon ve kaynaktan yararlanmak üzere proje kapsamında yürütülecek danışmanlık hizmetine ilişkin olarak sözleşmenin 2.maddesinde tanımı yapılan hizmetleri sağlamayı ve bu şekilde davalı yatırımcıya, yatırımının idare tarafından desteklenmesi konusunda bir proje oluşturmaya yardımcı olmayı taahhüt ettiği, tarafların sözleşme bedeli olarak sözleşme başlangıç aşamasında proje yazım ön bedeli olarak 6.000,00 TL ödenmesi, davacı tarafından hazırlanan projenin ilgili kurum tarafından hibe almaya hak kazandığının tespiti durumunda ise idarece verilecek olan hibe bedelinin %6’sı + KDV’si oranında başarı priminin davalı tarafından davacıya iki eşit taksit halinde ödenmesi konusunda anlaştıkları, davacı yüklenicinin bu sözleşme kapsamında davalı yatırımcıya danışmanlık hizmeti verdiğini ve sözleşme kapsamında oluşturulan projenin davalı yatırımcı tarafından dava dışı kuruma sunulduğunu, projenin hibe almaya hak kazandığını ancak sözleşmenin 6.maddesine göre davalı yatırımcı tarafından kendisine verilmesi gereken başarı priminin ödenmediğini, sözleşmenin ”Genel Şartlar” başlıklı 4.maddesinin (e) bendi uyarınca projenin idare tarafından kabul şeklindeki onayından sonra yatırımcı tarafından vazgeçilmesi halinde de protokolün tüm hükümlerinin uygulanacağı ve projenin onaylanmasını takiben 6.maddede belirtilen başarı priminin tamamının yatırımcı tarafından danışman firmaya ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu sebeple hak kazanmış olduğu başarı priminin davalı tarafından sözleşmeye aykırı olarak kendisine ödenmediğini, bu konuda gönderilen noter ihtarnamesine de davalı tarafın cevap vermediğini belirterek kalan iş bedeli alacağının davalıdan tahsili isteğinde bulunmuştur.
Davalı davaya cevap vermemiş, herhangi bir delil sunmamış olduğundan davayı inkar etmiş durumdadır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının, sözleşmeden doğan alacağını davalıdan talep edebilmesi için öncelikle kendi edimini yerine getirdiğini kanıtlaması gerektiğini ancak davacının sözleşme ile yükümlendiği edimini yerine getirdiğine ilişkin soyut iddia dışında bir kanıt sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekilince yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı tarafından dosyaya sunulan sözleşmenin incelenmesinden, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğu anlaşılmaktadır. İhtilâf, sözleşme kapsamında davacı yüklenicinin edimini ifa edip etmediği ve kalan iş bedeli alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır. Eser sözleşmelerinde işin yapılıp teslim edildiğini yüklenici, bedelin ödendiğini ise iş sahibi ispat etmekle yükümlüdürler. Davacı yüklenici, sözleşme kapsamında davalı yatırımcıya danışmanlık hizmeti verdiğini, dava dışı kurumun vereceği hibe desteği için gerekli projenin hazırlandığını, bu projenin davalı yatırımcı tarafından dava dışı kuruma sunulduğunu ve projenin hibe almaya hak kazandığını, bu şekilde sözleşmedeki edimini yerine getirdiğini, davalı yatırımcının bu hibeden kendi isteği ile vazgeçtiğini, ancak sözleşme hükümlerine göre davalı yatırımcının hibe desteğinden vazgeçmesi halinde dahi sözleşmede öngörülen başarı primini almaya hak kazanacağını, tüm bu hususların dava dışı idareden sorulması ve proje dosyasının getirtilmesi halinde anlaşılacağını beyan etmiş, sözleşme ile ihtarname örneği dosyaya sunulmuş, buna rağmen mahkemece dava dışı idareden gerekli bilgi ve belgeler dosyaya getirtilmeden davacının edimini yerine getirdiğinin ispatlanamadığı kabul edilerek eksik inceleme sonucu davanın reddine karar verilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkeme, dava dilekçesinde müphem ve belirsiz gördüğü konularda HMK’nın ”Hakimin Davayı Aydınlatma Ödevi” başlıklı 31.maddesi uyarınca uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında taraflara açıklama yaptırabileceği gibi delil gösterilmesini de isteyebilir. Mahkemece bu kapsamda davacı yüklenicinin sözleşme kapsamında edimini ifa edip etmediği konusunda tereddüt hasıl olması ve bu konuda davacı tarafından gösterilen delillerin belirsiz olması halinde delillerin getirtilebileceği, kurumlar hakkında davacı vekilinden açıklama yapmasını da isteyebilecekken bu yola başvurmadan mevcut delillere göre davanın ispatlanamadığının kabulü ile davanın sonuçlandırılmış olması da dairemizce isabetsiz görüldüğünden, davacı vekilinin istinaf başvurusu haklı görülmüş ve kabulü gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yukarıda belirtilen hususlar da dikkate alınarak tarafların tüm delillerinin eksiksiz toplanarak değerlendirilmesi suretiyle esasa ilişkin olarak yeni bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacı … vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin KABULÜNE,
2- Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/02/2019 tarihli… Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3 – Dosyanın dairemiz kararına uygun şekilde yeniden inceleme ve araştırma yapılarak esasa ilişkin bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4 – İstinaf başvurusunun kabul edilmiş olması sebebiyle istinaf karar harcı alınmasına yer olmadığına ve davacı tarafından yatırılan 44,400 TL istinaf peşin karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5 – Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6 – Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır