Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/405 E. 2021/1109 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
….
(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2020
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 25/11/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ : 29/11/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkili şirket ile borçlu davalı şirketin… işi hususunda, “komple bir” miktarda anlaştıklarını, müvekkili şirketin yükümlülüğünü tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini ve işini zamanında tamamladığını, anlaşmaya istinaden 30/07/2012 tarih ve ,,,, sıra nolu irsaliyeli fatura tanzim edildiğini, ancak davalı tarafından fatura bedelinin müvekkiline ödenmediğini, davalıya ihtar gönderildiğini, faturanın davalı tarafından iade edildiğini, davalı hakkında Ankara 1. İcra Müdürlüğünün… numaralı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davalı tarafından herhangi bir borcun bulunmadığından borca ve ferilerine itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, borçlunun borca itiraz ederek borç ödemekten kaçınmaya çalıştığını belirterek, itirazın iptaline, davalının %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, itirazın iptali davasının l yıllık süre içerisinde açılması zorunluluğu mevcut iken takip tarihi dikkate alındığında 1 yıllık sürenin dolmuş olduğunu, süresinde açılmayan davanın öncelikle usul yününden zamanaşımına ve hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davanın ilk önce Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığım İş bölümü sebebi ile görevsizlik kararı verildiğini, Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’nde iş bölümü sebebi ile verilen görevsizlik kararlarında HUMK gereği süresinde gönderme talebinde bulunma zorunluluğu bulunmasına rağmen süresi içerisinde gönderme dilekçesi verilmediğinden davanın bu sebeplerde usul yönünden reddine karar verilmesini, talep etliklerini, davanın itirazın iptali davası olduğunu, iptali istenen itirazın yapıldığı icra dosyasına konu takibin dayanağının fatura olduğunu, müvekkilinin takibe konu faturaya yasal süresi içerisinde itiraz ederek iade ettiğini, bu nedenle borcun dayanağının mevcut olmadığını, dava dilekçesinde bu hususun kabul edilerek faturanın İade edildiğinin belirtildiğini, bu nedenle borcun dayanağı mevcut olmadığından davanın esas yönünden de reddine karar verilmesini talep ettiklerini, dava dilekçesinde müvekkil firma tarafından çekilen ihtardan bahsedilmiş ise de ihtarda; yapılan imalatın usulüne uygun olmadığını hatalı ve eksik imalat bulunduğunun açıkça belirtildiğini, bunun da edimini yerine getirmeyenin ödeme talep etme hakkının bulunmadığını, bu hususta yerleşik yargı kararlarının mevcut olduğunu, bununla birlikte; faturaya dayanak olarak yapılan alacak talebinde davacı tarafın iddialarını genişletmesine muvafakatlarının olmadığını, müvekkil firma tarafından fatura iade edildiğinden ve davacı firmayı takibe konu edilen şekilde bir borcu bulunmadığından yasa gereği itirazda bulunulduğunu, bu nedenle; davacının kötü niyeti tazminatı talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, keza hiçbir şekilde kabul etmemekle birlikte kötü niyet tazminat miktarının yasal düzenlemeye aykırı olduğunu, yasal düzenleme gereği talep edilebilecek kötü niyet tazminatının %20 olarak belirlendiğini, ancak davacı tarafın kötü niyet tazminat taleplerinin yasal koşullarının oluşmadığını, Çünkü; müvekkili tarafından yapılan itirazın haklı ve hukuki dayanağı olan bir borca itiraz olduğunu, davacının edimini yerine getirmediğini, Davacının borç doğmadığı ve müvekkili tarafından fatura iade edilmesine rağmen icra takibini başlaması sebebi ile müvekkil lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, davanın bir yıllık hak düşürücü süresi içinde açıldığı, bilrikşi heyetinden alınan raporda; davacı ile davalı arasında yapıldığı belirtilen… … İmalatı yapımı işi sözleşmesi olmadığından sözleşme hükümlerine göre değerlendirme yapılamadığı, davacının ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu yere ilişkin bir beyanda bulunmadığı ve ticari defter ve belgelerini dosyaya sunmadığından, davacıya ait ticari defterler üzerinde bir incelemenin yapılamadığı, öte yandan, davalının incelenen ticari defter kayıt ve kayıtlarına göre ise davacının davalıdan herhangi bir alacağının olmadığı, sonuçta davacının itirazın iptali talebinin yerinde olmadığı, şeklinde kanaat bildirildiği, taraflar arasında …… blokları İnşaatı işinin muhtelif çelik işlerinin (çatı, köprü, merdivenler, dış cephe kontrüksiyonları vb. tüm çelik imalatlarının malzeme ve işçilik dahil olmak üzere anahtar teslim imalatlarının yapılması işi için anlaşma yapıldığı, davalı tarafa 30.07.2012 tarihli fatura ile alacak bildirilmesine rağmen imalatlarda eksiklikler bulunması nedeniyle herhangi bir ödeme yapılmadığı, dosyaya sunulan ihtarnameler incelenmesinde, 29.06.2012 tarihli ihtarname ile inşaata ilişkin eksiklikler davalıya bildirildiği, 31.07.2012 tarihli, 31.08.2012 ve 08,10.2012 tarihli ihtarnamelerde davalının aşama aşama tespit edilen eksiklikleri ikmal ettiği, bu haliyle sözleşme konusu işlerin büyük kısmının ifa edildiği, davacının alacağının bulunduğunun anlaşıldığı, 27.12.2017 tarihli …. imzalı bilirkişi heyet raporunun açık ve ayrıntılı bulunması nedeniyle hükme esas alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, alacak yargılamayı gerektirdiğinden likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu faturanın kapalı fatura olduğunu, faturanın altında teslim alan kısmında imza bulunmadığını, hatalı ve eksik imalat olduğunu, dosya kapsamıyla sabit olduğunu, davacı tarafın defter kayıtlarını sunmadığını, bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğunu, faturadan başka bir delil bulunmadığından davacının davasını kanıtlayamadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.090,47 TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 275,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 815,47 TL harcın istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yatırılan 273,00 TL temyiz karar harcı ve 292,10 TL temyiz yoluna başvurma harcının talep halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve yatırılan istinaf başvuru harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.

….