Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/378 E. 2022/1112 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvurunun Esastan Reddi / HMK m. 353/1-b.1)
DOSYA NO : 2021/378 Esas
KARAR NO : 2022/1112

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2021
NUMARASI : 2016/451 Esas-2021/75 Karar (Birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/592 Esas sayılı Dosyası)

DAVACI/BİRLEŞEN DOSYA
DAVALISI :
VEKİLLERİ :
DAVALI/BİRLEŞEN DOSYA
DAVACISI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali/Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 29/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/12/2022

Taraflar arasında görülen İtirazın İptali/Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 01/04/2015 tarihinde “…Gölet ve Sulamalrı Yapım İşi” konulu taşeron sözleşmesi imzalandığı, taraflar işin devamın esnasında ortaya çıkan sözleşmeye dahil olmayan ek işlerin de tutanak düzenlenmesi suretiyle müvekkili şirket tarafından yapılması konusunda anlaşmış ve bu kapsamda yapılan sözleşme haricindeki ek işlere ilişkin olarak tutanaklar düzenlendiği, davalı şirket ile tutanaklar yuranca mutabık kalınan borcun 66.000 TL’lik kısmını ödediğini, geri kalan 127.983,00 TL tutarındaki bakiye borcun müvekkilinin tüm iyiniyetli girişimlerine rağmen ödenmediğini, müvekkili şirket tarafından davalı tarafa ihtarname gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhline Ankara 6. İcra Müdürlüğünün 2016/8433 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek itirzın iptaline, icra takibindeki meblağ ve faiz oranı üzerinden takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili ile davacı şirket arasında “…Göleti ve Sulamaları” yapım işi ile ilgili olarak 01/04/2015 tarihinde taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, yapılan işlerin ödemelerinin iş bu sözleşmede yer alan hükümlere göre yapıldığını, davacı şirketin sözleşme dışı söz de yapmış olduğu işler için hiçbir şekilde hak ve alacağının olmadığını, sözleşmede yer almayan bir iş yapılması gerektiğinde yapılan iş için müteahhit ile taşeron firma arasında yapılacak işin tespiti yapılıp karşılıklı olarak mütabakat yapılarak ödeme yapılmasının esas olduğunu, yapılacak mütabakatın ise davalı şirketin yasal temsilcilerinin imzası gerektiğini, müvekkili müteahhit ve davacı taşeron arasında imzalanan sözleşmede yer almayan işlerle ilgili bir anlaşma veya mutabakat bulunmadığını ancak davacı taraf ile müvekkili şirket arasında 31/08/2015 tarihli 117.000 TL’si ile 30/11/2015 tarihli 82.000 TL ‘si bedelli işlerde tam bir mutabakat söz konusu olup, bu mutabakatdaki bedeller de davacı tarafa ödendiğini, taraflar arasındaki tereddüt, mutabık olmayan işlerden kaynaklanan söz de alacaklardan kaynaklandığını, davacı tarafın sözleşme dışında yapılan işler için tutanakların olduğunu ve bu tutanaklarda da müvekkili şirketin şantiye şefinin imzası olduğunu iddia etmek de ise de bu husunun kesinlikte doğru olmadığını, davacı şirketin 01/04/2015 tarihli taşeronluk sözleşmesinin dışında yapılan işler için …’ın imzasının olduğu tutanakları ibraz ederek, müvekkili şirket ile sanki bir mutabakat sağlanmış hisi uyandırarak hak ve alacak talep etmesinin kabul edilebilir omadığını, taraflar arasında mutabık kalınan bir tutanak bulunmadığını, davacı şirketin kendi üzerine düşen vazfileri yapacak ve müvekkili şirket ile mutabakat yaptıktan sonra hesaplanacak alacakların talep edilebileceğini savunmuş davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili; müvekkili şirketin …Gölet ve Sulamaları Yapım İşi aldığını, davalı şirket ile taşeronluk anlaşması imzalandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin fesih olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirketten Göl Aynasındaki Malzemenin Nakliyesi işinden dolayı alacaklı olduğunu… Göletinde Batardo kazı yapılırken çıkan malzemenin döküm sahasının kamulaştırma işleri bitmediği için idarenin başka bir yer gösterdiğini, buradan çıkan malzemeyi daha yakın olduğu için Göl Aynasına döküldüğünü, davalı şirket ile müvekkili şirketin 18/08/2015 tarihide “…. Temel kazısını durduruyorum”… Yazı yazmadığı gibi yazılı bir mail atmadığını, buradan çıkan malzemeyi göl aynasına dökmesi yönünde bir talimat verilmediğini, davalı şirketin gölet dolum sahasına malzeme atılmayacağını ve bunun tekrar oradan kaldırılması gerektiğini bildiğini, buradan çıkan 67.5000 m3 malzemeyi 1 km mesrafye taşıması gerekirken 300 metre mesafedeki göl aynasına taşıdığını, atılan malzemenin bir bölümünü elekte kullanmış bir bölümünü dolguda kullanmış geri kalan 42.500 m2 bölümü göl sahasında bırakıp kamulaştırılması biten yere nakletmediğini, kalan malzeme davalı şirket yerine anlaşma yapılan taşeron …A.Ş. Firmasına yaptırıldığını, bu iş için …Şirketine 150.450,00 TL ödeme yapıldığını, davalı şirkete bu iş için ödenen bedelin geri ödenmesi gerektiğini, müvekkili şirketin davalı şirketin nam ve hesabına davalı şirketi elamanı olan şantiye şerefinin ücretinin ödendiğini belirterek 213.450,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili; müvekkili şirketin sözleşmeyi feshetmediğini, davalı tarafın şantiye sahasından ayırlmasını talep ettiğini, sözleşme devam ederken davacı şirketin , yüklenicisi olduğu işten çekileceği, kendisine hak edişlerin ödenmediği gibi sebepleri ileri sürerek, müvekkili şirketin şantiye sahasından ayrılmasını talep ettiğini, davacı şirketin talebi doğrultusunda, müvekkilinin şantiye sahasından ayrılmasını müteakip, mevsimsel nedenlerden dolayı çalışılmayan dönem başlamış olup bu dönem sona erer ermez, şantiye sahasında, müvekkili şirketin haberi olmaksızın, dava dışı …şirketinin çalışmaya başladığının anlaşıldığını, davacı şirketin ileride bu tarz iddiaları ileri süreceğini öngörerek, müvekkilince davacı şirketin eylemli ve zımni olarak müvekkili ile arasındaki sözleşmeyi feshettiğini tespit etmek amacıyla, Şuhut Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/1 Değişik İş sayılı dosyası kapsamında delil tespiti yapıldığını, müvekkili şirketin davacı tarafa göndermiş olduğu 18.08.2015 tarihli bilgilendirme yazısında, gölet temel kazısından çıkan sulu malzemenin ve balçık malzemenin uygun döküm sahası olmadığı gerekçesiyle 16.08.2015 tarihinden itibaren çalışmaların durdurulduğunu yazılı olarak bildirildiğini, davacı şirketin müvekkiline göletten çıkan malzemenin kamulaştırma işlemi tamamlanamayan stok sahasına değil; göl aynasına dökülmesi talimatını verildiğini, müvekkilinin bu talimat doğrultusunda, malzemeyi göl aynasına döküldüğünü, davacı şirketin kendi kusurundan kaynaklanan ve tarafımıza usulüne uygun bildirimler yapılmadan, dava dışı taşeron firma ile anlaşarak, sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal etmiş olup; bu sözleşmeye ilişkin taleplerde bulunması açıkça kötü niyet göstergesi olarak kabul edilmesi gerektiğini, şantiye şefi …’a, davacı şirketin müvekkili nam ve hesabına, yapılan ödemelerin tümü müvekkili tarafından karşılandığını, şantiye şefi …’a ilişkin, müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklı tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacı şirkete hiçbir borcu bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle beraber, şantiye şefi …’a 7.000 TL ücret ödemesi yaptığını iddia etmiş ise de SGK dökümleri ve bordrolar incelendiğine, şantiye şefine yapılan ücret ödemesinin daha düşük bir bedel olduğunun görüleceğini savunmuş davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; davacının sözleşme dışı imalat bedelini isteyebileceği, bu kalemlerde sözleşmedeki poza dahil olması gereken işlerin hesaba katılmadığını, tüm tutanaklarını şantiye şefi … tarafından imzalandığını, taşeron hakedişleri ve idareye verilen hakdeşlerin İnta adına … tarafından imzalandığını, şirket kaşesinin kullanıldığını, bir kısım bedellerin ödendiğini, …’ın … adına yetkili olduğunu belirterek asıl davanın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile 112.000,00 TL yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, davalının sözleşmeyi 15 gün süreli ihtar üzerine feshedebileceğini, davalının davacıya malzemelerin taşınması için süre vermediğini, fesihin tek taraflı ve haksız olduğunu, malzemenin nakli için 3. Kişiye ödediği bedeli davacıdan isteyemeyeceğini, davacının şantiye şefi bulundurması gerekirken bulundurmadığını, davalının şantiye şefinin ücretini ödediğini, ancak bunları davacı alacağından mahsup ettiğini, yeniden talep edebileceği ücret bulunmadığını belirtilerek birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı/birleşen dosya davalısı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; … Göleti Yağmur Suyu Drone Kanalı İşinin hakedişlerde yer almadığını, sözleşme dışı iş olduğunu ve bedelin ödenmesi gerektiğin,i bu iş sözleşmeye dahil olsa bile müvekkil tarafından yapıldığını, …tarafından yapılmadığını, tutanakların tarafların tam mutabakatı ile imzalandığını, tutanaklara göre asıl davanın tam kabulüne karar verilmesi gerektiğini, alacaklarının likit olduğunu, müvekkil lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı/birleşen dosya davacısı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; karşı tarafın işi yarım bıraktığını ve sahayı terk ettiğini, sözleşmenin 5. Ve 6. Maddelerinde hakedişlerin nasıl hazırlanacağının düzenlendiğini, sözleşme dışı işlere ilişkin tarafların anlaşmasının olmadığını, ödemelerin hakedişlere göre tam yapıldığını, davacının ek işlere ilişkin faturayı kabul etmemeleri üzerine iptal ettiğini, davacı tarafın bu bedeli de defterinden çıkardığını, iptal edilen faturanın dikkate alınmadığını, şantiye şefinin tutanakların yanlış olduğunu beyan ettiğini, taşeronun hakedişlere itiraz etmediğni Yapım İşleri Genel Şartnamesinin delil sözleşmesi niteliğinde olduğnuu, tutanakların müvekkili bağlamayacağını, yapılan işin ispat yükünün taşerona ait olduğunu, mahkeme şantiye şefi …’a yapılan 29.591,46 TL ödemeyi itirazlarına rağmen değerlendirmediğini, yevmiye kaydında yer alan ödemelerin … ile ilgisinin bulunmadığını, bu miktarın müvekkile iadesinin gerektiğini, bilirkişinin şantiye şefine yapılan 58.176,45 TL ödemeyi tespit ettiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, asıl dosyada Eser Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, birleşen dosyada alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, taraf vekilleri tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı birleşen dosya davalısı yönünden alınması gereken toplam 161,40 TL harçtan peşin alınan toplam 118,60 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 42,80 TL harcın kendisinden tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davalı birleşen dosya davacısı yönünden alınması gereken toplam 7.767,69 TL harçtan peşin alınan toplam 1.981,05 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 5.786,64 TL harcın kendisinden tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına, artan avansların karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 29/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
✍e-imzalıdır

Üye …
✍e-imzalıdır

Üye …
✍e-imzalıdır

Katip …
✍e-imzalıdır