Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/308 E. 2022/623 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvurunun Esastan Reddi / HMK m. 353/1-b.1)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2020
NUMARASI : …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/06/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; Davacı şirket ile davalı şirket arasında akdedilen 15.02.2013 tarihli sözleşme ile davalı işverenin … 2.Bölge Müdürlüğü sorumluluğundaki yollarda “75 adet Sinyalizasyon Sistemleri Tesis Edilmesi ve Kavşak Düzenlemesi Yapım İşi” hususunda taşeron olarak yapımını üstlendiği, sözleşme gereği davacı şirketin söz konusu işe ait 4 no’lu hak edişe ilişkin A … sıra no’lu 13.03.2014 tarihli 148.346,51 TL bedelli faturayı davalı şirkete tebliğ ettiğini, davalı şirket tarafından kanuni süresi içerisinde faturaya itiraz edilmediğini, faturanın kesinleştiğini, hak edişin ödenmemesi üzerine İzmir 18.İcra Müdürlüğünün 2014/15671 E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı şirket tarafından yetkiye itiraz edilmesi üzerine takibe Ankara 19.İcra Müdürlüğü tarafından devam edildiğini, davalı şirketin 02.03.2015 tarihinde 115.208,11 TL ödeme yaptığını, davalı şirketin cari hesapta sorumlu olduğu 115.208,11 TL tutarında borcu ödemesi, alacağın takip tarihinden önce muaccel olmaması ve temerrüt şartı yerine getirilmediğinden kalan alacaklar bakımından takibe itiraz ettiğini, icra müdürlüğünce takibin tamamen durdurulmasına karar verildiğini, dava konusu faturanın 20.12.2013 tarihli hak ediş bedeli olduğunu, takip konusu alacağın takip sırasında muaccel olduğunu, davalı şirketin faiz, vekalet ücreti, icra masraflarından sorumlu olduğunu, takip konusu faturanın tarafların ticari işletmesinden kaynaklanan mal ve hizmet tedarikinden kaynaklandığından davalının mütemerrit olması için TTK. 1530.maddesine göre ihtara gerek olmadığını, sözleşme hükümlerine göre davalı işverenin hak ediş ödemelerini alınca en geç 3 gün içinde ödeneceğinin belirtildiğini, davacı şirketin davalı işverenin hak edişini ne zaman aldığını bilmediğini bu nedenle işverenin idareden hak ediş ödemesi aldığı gün mütemerrit olduğunu, alacağın likit olduğunu ve yapılan itirazın kötüniyetli olduğunu belirterek borçlunun kısmi itirazının iptaline, takibin bakiye borç aslı ve işlemiş avans faizi, icra vekalet ücreti, icra takip masrafları üzerinden devamına alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine… ” karar verilmesini istediği görülmüştür.
Davalı vekili; Davacı şirketin davalı şirkete ödeme talebini içermeyen fatura göndermesi ve tebliğ edilmesinin temerrüt oluşturmayacağını, alacaklı tarafından faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu, davalı firmaca alacaklı firmaya icra takibine konu faturadan önce 10.040,16 TL borcu olduğunu, icra takibine konu faturadan sonra ise 15.4.2014 tarih 1.462,02 TL bedelli, 28.04.2014 tarih 36.246,60 TL bedelli, 12.05.2014 tarih 2.103,94 TL bedelli, 05.08.2014 tarih 3.186,00 TL bedelli toplam 4 adet 43.178,56 TL bedelli fatura kesildiğini, taraflara ait defter ve muhasebe kayıtları incelendiğinde davalı şirketin borç tutarının 115.208,11 TL olduğu, bunun da 02.03.2015 tarih itibariyle ödendiğini, takibe konu fatura ile ilgili hak ediş ödemesinin idarece davalı şirkete 12.11.2014 tarihinde yapıldığını, sözleşmeye göre davalı şirketin en geç 17.11.2014 tarihinde gün içinde ödeme yapılması gerektiğini, davacı tarafın 17.11.2014 tarihinde icra takibi yapması sebebiyle tahakkuk etmeyen alacak için icra takibini yaptığını, davacı şirketin sözleşme hükümlerine aykırı davrandığını belirterek alacaklı tarafından kötüniyetli olarak icra takibinde bulunulması ve itirazın iptali davası açılması sebebiyle reddedilen alacak miktarının %20’sinden az olmayan bir tazminata karar verilmesini, davanın reddine…” karar verilmesini ” talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; Taraflar arasında 15.02.2013 tarihli “… 2.Bölge Müdürlüğü sorumluluğundaki yollarda “75 adet Sinyalizasyon Sistemleri Tesis Edilmesi ve Kavşak Düzenlemesi Yapım İşi” sözleşmesinin imzalandığı, davacının taşeron olduğu, davacının 2013 yılından 310.040,15 TL alacağının 2014 yılına devrettiği, davacının 13.03.2014 tarihinde dava konusu 148.346,51 TL’ye ilişkin fatura düzenlediği davacının toplam alacağı olan 458.386,66 TL (310.040,15 + 148.346,51 ) ye karşılık davalı yanca 300.000.00 TL ödeme yapıldığı, bu tutarın toplam alacaktan düşülmesi halinde davacının bakiye 158.386,66 TL alacağının bulunduğu, davalınında toplamda 43.178,56 TL tutarında davacı adına fatura düzenlenerek ticari defter kayıtlarına işlediği bunlarında mahsubu halinde davacının takip tarihi itibariyle 115.208,10 TL alacaklı olduğu,bu miktarında takip tarihinden sonra 02/03/2015 tarihinde ödendiği, davacı tarafça davalı taraf icra takibinden önce fatura alacağı yönünden temerrüde düşürülmediğinden davacının takip tarihi öncesi faize hak kazanmadığı, icra takip tarihinden sonra yapılan ödeme nedeniyle davacının icra takip tarihinden ödeme tarihi olan 02/03/2015 tarihine kadar 115.208,10 TL için faize, icra masrafına ve icra vekalet ücretine hak kazanacağı bilirkişi raporu, icra takip dosyası ve tüm dosya içeriği ile anlaşılmakla 25/11/ 2020 tarihli kısa kararda “…Davalının Ankara 19. İcra Müdürlüğünün 2014/26410 esas sayılı dosyasındaki itirazın kısmen iptaline, takibin davalı tarafça haricen ödenen 115.208,10 TL’ye icra takip tarihi olan 31/12/2014 tarihinden ödeme tarihi olan 02/03/2015 tarihine kadar işleyecek avans faizi, icra masrafları yönünden devamına, bakiye talebin reddine, …” yazılmış ise de gerçek miktarın 115.208,10 -TL olması kısa kararda sehven 115,000-TL yazılması nedeniyle bu maddi hatanın HMK 304 vd maddeleri uyarınca gerekçeli kararda resen düzeltilerek davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemenin Yargıtay hukuk genel kurulu’nun kararına aykırı olarak takip konusu talebi aşarak süregelen ticari ilişkideki tüm kayıtları incelediğini, davanın konusunun icra takibi yapılan alacak olduğunu, itirazın iptali davalarında uyuşmazlığın takibe esas belgeye dayalı olarak çözümlenmesi gerektiğini, tüm ticari defter ve kayıtların incelenmesinin hatalı olduğunu, TTK’nın 1530. Maddesi gereğince davalının sözleşmede öngörülen tarihte veya belirtilen ödeme süresinde ödeme yapmadığını, davalının faturayı 13/03/2014 tarihinde defterine işlediğini, sözleşmede gösterilen sürede davalının ödeme yapmadığını, davacının takip öncesi faize hak kazandığını, öncelikle ödemenin faiz ve ferilerine mahsup olması gerektiğini, davalının kötüniyetle itiraz ettiğini, 26.996,30 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın sınırlı inceleme iddiası ile ilgili talebine dayanak kararların iddialarıyla uyumlu olmadığını, davacı tarafın temerrüt iddialarının yerinde olmadığını, davacı tarafın hakem kuruluna gitmeden mahkemeye başvuramayacağını belirterek davacı tarafın istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Eser Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, dava dilekçesinde takip sonrası ödeme düşülerek bakiye 33.138,39 TL asıl alacak ve 10.888,23 TL işlemiş faiz yönünden talepte bulunulmuş olması ve HMK’nın 141. Maddesine aykırı olarak iddianın genişletilmesinin mümkün olmaması da nazara alınarak davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 751,87 TL harçtan mahsubu ile bakiye 671,17 TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına, artan avansların talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.