Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/294 E. 2022/789 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/294 – 2022/789
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-a-6 Maddesi Uyarınca Kararın
Kaldırılarak Mahkemesine Gönderilmesi)

ESAS NO : 2021/294
KARAR NO : 2022/789

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/10/2020
NUMARASI : 2019/357 Esas – 2020/566 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
ADRES :

DAVALI :
ADRES :
VEKİLİ :

İHBAR OLUNAN :
ADRES :

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

BİRLEŞEN ANKARA 10. ATM’NİN 2019/646 ESAS SAYILI DOSYASINDA;

DAVACI :…
ADRES :
VEKİLİ :

DAVALI : …
ADRES :
VEKİLLERİ :
ADRES :

DAVA : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
DAVA TARİHİ : 02/12/2019

BİRLEŞEN ANKARA 6. ATM’NİN 2019/326 ESAS SAYILI DOSYASINDA;

DAVACI : …
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

İHBAR OLUNAN : …
ADRES :
DAVA : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
DAVA TARİHİ : 25/06/2019

BİRLEŞEN ANKARA 10. ATM’NİN 2019/651 E SAYILI DOSYASINDA;

DAVACI :
VEKİLİ

DAVALI : …
VEKİLLERİ :

DAVA : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
DAVA TARİHİ : 02/12/2019

ANKARA 5. ATM’NİN 2019/334 ESAS SAYILI DOSYASINDA;

DAVACI :…
ADRES :
VEKİLİ

DAVALI : …
ADRES :
VEKİLİ :

DAVA : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: :25/06/2019

ANKARA 13 ATM’NİN 2019/625 ESAS SAYILI DOSYASINDA;

DAVACI …
ADRES :
VEKİLİ :

DAVALI :…
ADRES :
VEKİLİ :

DAVA : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
DAVA TARİHİ : 02/12/2019

ANKARA 13. ATM’NİN 2019/314 ESAS SAYILI DOSYASINDA;

DAVACI : …
VEKİLİ :
ADRES :

DAVALI : …
ADRES :
VEKİLİ :

İHBAR OLUNAN : …
ADRES :
DAVA : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/06/2019

ANKARA 12. ATM’NİN 2019/662 ESAS SAYILI DOSYASINDA;

DAVACI : …
ADRES :
VEKİLİ

DAVALI : …
VEKİLİ
ADRES :

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/09/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan asıl dava, birleşen Ank. 5. ATM. 2019/334 E. – Ank. 13. ATM. 2019/314 E. eser sözleşmesine dayalı itirazın iptali, birleşen Ank. 10.ATM’nin 2019/646 E. – Ankara 6. ATM. 2019/326 E . – birleşen Ank. 10. ATM’nin 2019/651 E. – Ank. 13. ATM’nin 2019/625 E. – Ankara 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/662 E. sayılı dosyaları eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin olup, mahkemece verilen karara karşı süresi içinde asıl dosya davacısı …., asıl dava davalısı …. ile …. – …. – …. – …. vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/357 Esas sayılı dosyasında; davacı vekili; davacı ile davalı arasında, 16.08.2018 tarihinde, “Mühendislik, Tedarik ve Yapım Yüklenici Sözleşmesi” başlıklı bir sözleşmenin imzalandığını, sözleşme ile davacının, ilgili sözleşmede belirtilen güneş enerjisi santralini meydana getirmeyi borçlandığını, sözleşme ile davalının iki ayrı karşı edim (ücret) borçlandığını, birincisinin davacıya sözleşmenin 10.1 numaralı maddesi uyarınca meydana getirdiği santralin gücü ile oranlı ücreti ödemek, ikincisinin ise davacıya aynı sözleşmenin 7.13 ve 10.2.6 numaralı maddeleri uyarınca santral, yine sözleşmenin 5 numaralı ekinde bulunan bütçeye uygun olarak meydana getirileceği bütçede yazılı ücretin ödenmesi olduğunu, söz konusu dava ile yalnızca sözleşmenin 10.1 numaralı maddesi uyarınca davacıya her bir MWP başına ödenecek ücrete ilişkin icra takibine yönelik itirazın iptali talep edildiğini, bütçede gösterilen ücreti talep hakkı saklı olduğunu ileri sürerek, Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün, 2019/1427 Esas sayılı icra takibe yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasında 16/08/2017 tarihli sözleşmenin imzalandığını, sözleşmenin 4. maddesi ile sorumlulukların düzenlendiğini, sözleşmenin imzalanmasından sonra garantör ve davalı şirketin %100 hissesinin sahibi olan …’nin sözleşme kapsamındaki işlerin bedelinin leasing yöntemiyle ödenmesi için …Kiralama A.Ş ile finansal kiralama sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin 4. maddesinde işin kapsamı,satın almanın nasıl yapılacağı, inşaat işleri, mekanik ve elektrik montaj işlerinin nasıl yapılacağı, sözlemenin 5. maddesinde işin süresi, iş programı, sözleşmenin 6. maddesinde yatırımcının (davalının) hak ve yükümlülükleri, sözleşmenin 7. maddesinde yüklenicinin hak ve yükümlülükleri, sözleşmenin 9.maddesinde gecikme cezası, sözleşmenin 10.maddesinde sözleşme bedeli ve ödemelerinin nasıl yapılacağının ayrıntılı olarak düzenlendiğini, davacının sözleşmeden kaynaklı tüm hak ve alacaklarını …Kiralama A.Ş’den tahsil ettiğini, davaya konu alacak talebinin ayrıca talebinin mümkün olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İDDİA :
Birleşen Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/314 Esas sayılı dosyasında; davacı vekili; davacı ile davalı arasında 16.08.2017 tarihinde mühendislik, tedarik ve yapım yüklenici sözleşmesi başlıklı bir sözleşme kurulduğunu, bu sözleşmeli ile davacının ilgili sözleşmede belirtilen güneş enerjisi santralini meydana getirmeyi borçlandığını, sözleşmenin davalıya iki ayrı karşı edim (ücret) borçlandırdığını, birincisinin, davacıya sözleşmenin 10.1. Numaralı maddesi uyarınca meydana getirdiği santralin gücü ile orantılı (her bir MWp başına 25.000 USD) ücret ödeneceği, ikincisinde ise davacıya yine aynı sözleşmenin 7.13. ve 10.2.6. Numaralı maddeleri uyarınca santralin yine sözleşmenin beş numaralı ekinde bulunan bütçeye uygun olarak meydana getirileceğinden bütçede yazılı ücret ödeneceğini, bu dava ile yalnızca yukarıda gösterilen ve sözleşmenin 10.1. Numaralı maddesi uyarınca davacıya her bir MWp başına ödenecek ücrete ilişkin icra takibine yönelik itirazın iptali talep edildiğini, yazılı olan diğer ifadeyle bütçede gösterilen ücreti talep hakkı saklı olduğunu, sözleşme ile davacıya 1,188 MWp santral meydana getirilmesinin borçlanıldığını ve santralin meydana getirilip teslim edildiği gözetilerek (1,188 MWp*25.000.-USD) + KDV alacak hakkı için başlattıkları icra takibine itirazın iptali gerektiğini, açıklanan nedenlerle fazlaya sözleşme ya da bütçe uyarınca hakedilmiş olup da henüz kesilmemiş ya da kesilmiş faturalardan doğan alacak hakkı ya da kur farkı, faiz ve benzeri alacaklar ve benzeri ilişkin hakları saklı kalmak üzere, Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2019/1406 Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptaline, davalının, İİK m.67/f.2 uyarınca hükmolunan alacağının yüzde yüzü miktarında bir tazminatla mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; taraflar arasında … yapımı ile ilgili 16.08.2017 tarihinde sözleşme imzalandığını, bu sözleşmede tarafların hak ve yükümlülüklerinin ayrıntılı olarak düzenlendiğini, sözleşmenin 4.1.4. Maddesinde sorumluluklar hem ayrıntılı olarak belirlendiğini hem de bu sözleşmenin Enerparc sözleşmesiyle de bağlantılı olduğunu vurgulandığını, sözleşmede yatırımcı davalı şirketin %100 hissesine sahip olan ….’nin garantör olduğu açıkça belirtildiğini, garantör ve davalı şirketin %100 hissesinin sahibi olan ….’nin bu sözleşme kapsamındaki işlerin bedelinin leasing yöntemiyle ödenmesi için …Kiralama A.Ş. ile finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, davacı şirketin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ayrıca bir ücret talep hakkı bulunmadığını, muaccel hale gelen bir alacağı söz konusu olmadığını, ayrıca taahhüt edilen iş süresinde bitirilmediğini ve teslimin gecikmesinde doğan tazminatlar ile diğer hak ve alacaklarını da talep etmelerine rağmen bugüne kadar ödenmemiş olduğunu, bu konulardaki her türlü talep ve dava hakları saklı olduğunu savunarak, haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine, davacının haksız ve kötü niyetli icra takibine başladığından %20’den aşağı olmamak üzere takdir edilecek kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline, sözleşmeden ve taraflar arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan her türlü tazminat, gecikme cezası ve üretim kaybı tazminatı ve diğer taleplerinin saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
İDDİA :
Birleşen Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/334 Esas sayılı dosyasında; davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 16/08/2017 tarihinde ” Mühendislik Tedarik ve Yapım Yüklenici Sözleşmesi ” başlıklı bir sözleşme imzalandığını, bu sözleşme ile müvekkili sözleşmede belirtilen güneş enerjisi santralini meydana getirmeyi borçlandığını, sözleşmede yer alan birincisi ” davacıya sözleşmenin 10.1 maddesi uyarınca meydana getirdiği santralin gücü ile orantılı ( her bir MWp başına 25.000,00 USD ) ücret ödenecektir.”, ikincisi ise ” davacıya yine aynı sözleşmenin 7.13 ve 10.2,6 numaralı maddeleri uyarınc santral, yine sözleşmenin beş numaralı ekinde bulunan bütçeye uygun olarak meydana getirileceğinden bütçede yazılı ücret ödenecektir.” iş bu dava ile yalnızca yukarıda birinci ile gösterilen ve sözleşmenin 10.1 numaralı maddesi uyarınca davacıya her bir MWp başına ödenecek ücrete ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin, ikinci kısımda yazılı olan diğer bir ifadeyle bütçede gösterilen ücreti talep hakkı saklı kalmak kaydı ile Ankara 28 İcra Müdürlüğünün 2019/1426 sayılı icra müdürlüğünün dosyasına yapılan itirazın iptali ile davalının İİK’nun 67/f.2 uyarınca hükmolunan alacağın yüzde yüz miktarında bir tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; haksız ve yasal dayanığı bulunmayan davanın reddine, davacı haksız ve kötü niyetli icra takibine başladığından %20 ‘den aşağı olmamak üzere takdir edilecek kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline, sözleşmeden ve taraflar arasında hukuki ilişkiden kaynaklanan her türlü tazminat gecikme cezası ve üretim kaybı tazminatı ve diğer taleplerinin saklı tutulmasını talep etmiştir.
İDDİA :
Birleşen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/326 Esas sayılı dosyasında; davacı vekili; taraflar arasında 16/08/2017 tarihinde “Mühendislik,tedarik ve yapım yüklenici sözleşmesi” başlıklı sözleşme düzenlendiğini,sözleşmede davacı tarafın belirtilen güneş enerji santralini meydana getirmeyi borçlandığını,sözleşmede davalının iki ayrı edim üstlendiğini, birincisi ;( a) davacıya sözleşmenin 10.1 numaralı maddesi uyarınca meydana getirdiği santralin gücü ile orantılı ( her bir MWp başına 25.000 USD ) ücret ödeneceği,ikincisinde(b) davacıya sözleşmenin 7.13 ve 10.2.6 maddeleri uyarınca santral, 5 numaralı ekinde bulunan bütçeye uygun olarak meydana getirileceğinden bütçede yazılı ücretin ödeneceğini, mahkememiz davasına ait konunun birinci (a ) konusu olduğu, takipte de bu edime ilişkin alacağın talep edildiğini, davalı tarafından icra takibine itiraz edildiğini, bu sebeplerden Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2019/1425 E sayılı icra takibe yapılan itirazın iptaline,davalı tarafın İİK m.67/f.2 uyarınca hükmolunan alacağının yüzde yüzü miktarında tazminata mahkum edilmesine,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; taraflar arasında dava konusu düzenlenen sözleşmede yatırımcıların %100 hisselerine sahip olan …’nin garantör olduğunun belirtildiğini,imzalaan sözleşme kapsamında yapılan tüm işlerin davacı …. Tarafından yapılacağı ve tüm bu işler karşılığı olan ödemelerin de ….’nin garantörlüğünde banka veya leasing şirketlerinden temin edileceğinin taraflarca kabul edildiğini,davacı şirketin talebi doğrultusunda garantör firmanın dava konusu … santrallerinden doğan tüm ödemeleri yaptığını, garantör firmanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1189 E sayılı davası ile mükerrer ve fazladan ödenen paraların iadesini talep ettiğini savunarak, dolayı ,İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1189 E sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını,davanın ….’ye ihbarını,davanın reddini, davacı taraftan %20den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına , yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
İDDİA :
Birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/662 Esas sayılı dosyasında; davacı vekili; taraflar arasındaki uyuşmazlığını 16/08/2017 tarihli … Güneş Enerjisi Santralleri Mühendislik Tedarik ve Yapım Yüklenici Sözleşmesinden kaynaklanığını, davalı firmanın sözleşme koşulları ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sözleşmeye göre iş süresinin mücbir sebepler hariç olmak üzere 120 gün olduğunu, iş bitiş tarihinin belirtilen iş süresini aşması durumunda yüklenicinin her gün için MWP başına 100 USD gecikme cezası ödeyeceğini ve bu şartların taraflarca kabul edildiğini, davalının sözleşme gereğince yapılan işleri teslim etmesi gereken tarihten sonra geç teslim ettiğini, …. … Santralinin 14.12.2017 tarihinde tesliminin gerçekleşmesi gerekirken geçici kabulünün 26.03.2018 tarihinde yapıldığı, 102 gün gecikmenin olduğunu, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/357 esas sayılı dosyasında davalının 16.08.2017 tarihli sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili için Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2019/1427 esas sayılı dosyasında yapılan takibe itirazın iptali ile takibin devamına ilişkin dava açtığını, iş bu davadaki uyuşmazlık ile Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/357 esas sayılı dosyasındaki uyuşmazlığa konu sözleşmenin aynı olduğunu, taraflarının aynı olduğunu belirterek davalar aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış olduğundan ve aralarında bağlantı bulunduğunu ileri sürerek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166. Maddesi gereğince öncelikle davaların birleştirilmesini, ayrıca fazlaya ve sözleşmeye dayalı her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 USD gecikme cezası, 5.000,00 USD üretim kaybı ve 50,00 USD bakım hizmet bedeli olmak üzere toplam şimdilik 10.050 USD’nin temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2019/314 esas sayılı dosyasının taraflarının ve uyuşmazlığın aynı olduğunu, dosyanın bağlantılı olduğunu ileri sürerek, davaların birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; haksız ve yasal dayanığı bulunmayan davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İDDİA :
Birleşen Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/646 Esas sayılı dosyasında; davacı vekili; 16.08.2017 tarihli “… Güneş Enerjisi Santralleri Mühendislik Tedarik ve Yapım Yüklenici Sözleşmesi”nin taraflar arasında imzalandığını, davalı firmanın sözleşme koşulları ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sözleşmeye göre iş süresinin mücbir sebepler hariç olmak üzere 120 gün olduğunu, iş bitiş tarihinin belirtilen iş süresini aşması durumunda yüklenicinin her gün için MWP başına 100 USD gecikme cezası ödeyeceğini ve bu şartların taraflarca kabul edildiğini, davalının sözleşme gereğince yapılan işleri teslim etmesi gereken tarihten sonra geç teslim ettiğini, … … … Santralinin 14.12.2017 tarihinde tesliminin gerçekleşmesi gerekirken geçici kabulünün 26.03.2018 tarihinde yapıldığı, 102 gün gecikmenin olduğunu, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/357 esas sayılı dosyasında davalının müvekkili aleyhine 16.08.2017 tarihli sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili için Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2019/1427 esas sayılı dosyasında yapılan takibe itirazın iptali ile takibin devamına ilişkin dava açtığını, iş bu davadaki uyuşmazlık ile Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/357 esas sayılı dosyasındaki uyuşmazlığa konu sözleşmenin aynı olduğunu, taraflarının aynı olduğunu belirterek davalar aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış olduğundan ve aralarında bağlantı bulunduğunu ileri sürerek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166. Maddesi gereğince öncelikle davaların birleştirilmesini, ayrıca fazlaya ve sözleşmeye dayalı her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 USD gecikme cezası, 5.000,00 USD üretim kaybı ve 50,00 USD bakım hizmet bedeli olmak üzere toplam şimdilik 10.050,00 USD’nin temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; haksız ve yasal dayanığı bulunmayan davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İDDİA :
Birleşen Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/625 Esas sayılı dosyasında; davacı vekili; taraflar arasındaki uyuşmazlığın 16.08.2017 tarihli … Güneş Enerjisi Santralleri Mühendislik, Tedarik ve Yapım Yüklenici sözleşmesinden kaynaklandığını, davacı firmanın güveş enerjisi santralleri mühendislik,tedarik ve yapımı için davalıyla 16/08/2017 günlü sözleşme düzenlendiğini, davalının sözleşme edimlerini yerine getirmediğini,bu nedenle uğradığı zararların davalıdan tahsili gerektiğini ileri sürerek , 5.000,00 $ gecikme cezası,5.000,00$ üretim kaybı ve 50,00$ bakım hizmet bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalıdan alınmasını ve iş bu dava ile Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/334 esas sayılı davanın taraflarının aynı olduğunu, uyuşmazlığın aynı sözleşmeden kaynaklandığını, davaların aynı yargı çerçevesinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış olduğundan ve aralarında bağlantı bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166. Maddesi gereğince öncelikle davaların birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.
İDDİA :
Birleşen Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/651 E sayılı dosyasında; davacı vekili; Davacı firmanın güveş enerjisi santralleri mühendislik,tedarik ve yapımı için davalıyla 16/08/2017 günlü sözleşme düzenlendiğini, davalının sözleşme edimlerini yerine getirmediğini,bu nedenle uğradığı zararların davalıdan tahsili gerektiğini ileri sürerek , 5.000,00 $ gecikme cezası,5.000,00$ üretim kaybı ve 50,00$ bakım hizmet bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalıdan alınmasını ve davaların birleştirilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “Asıl dava ve birleştirilen yüklenicinin açtığı Ankara 6. Asliye Tic. Mah. 2019/326 Esas – Ank. 5. ATM. 2019/334 Esas – Ank. 13. ATM. 2019/314 Esas sayılı dosyaları yönünden değerlendirme yapıldığında; Asıl davada davacı … tarafından davalı…. A.Ş. aleyhine tarafların arasındaki 16/08/2017 tarihli eser sözleşmesinin 10.1.maddesi dayanak gösterilerek itirazın iptali davası açıldığı, bu çerçevede yapılan incelemede taraflar arasındaki sözleşmenin 10.1.maddesinde “İş bu sözleşme kapsamında gerçekleştirilecek olan … tesisi için yükleniciye ödenecek bedel MWP başına 25.000,00 ABD dolarıdır. Bu bedelin ödenmesini her bir yatırımcı kendi hesabından yapacak olup ödemenin ilgili … tesisi için yapıldığı banka kayıtlarında özellikle belirtilecektir.” şeklinde düzenlenmenin bulunduğu, söz konusu düzenleme gereğince davacının her MWp (1 MWp= 1000kWp) için 25.000,00 USD talep yetkisinin bulunduğu, söz konusu talepte bulunabilmesi için davacının üzerine düşen yükümlülüğünü eksiksiz bir şekilde yerine getirmesinin gerektiği, bu hususta yapılan incelemede davalı….A.Ş. tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu’na hitaben yazılan bila tarihli yazı ile “İnşaatımızda taşeronluk yapan …. firması da kendi üstlendiği iş ve faaliyetleri anlaşma şartlarına uygun şekilde tamamlamıştır.” şeklinde yazı yazdığı, söz konusu yazıda ayrıca geçici kabulünde yapıldığının belirtildiği, bu yazı dikkate alındığında davacının sözleşme şartları çerçevesinde üzerine düşen yükümlülüğünü yerine getirdiğinin anlaşıldığı, bundan dolayı sözleşmenin 10.1. Maddesi gereğince ücret talep hakkının doğduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 2. maddesinde… için 617,76 kWp gücünde santral tesis edileceğinin anlaşıldığı, söz konusu santralin davacı tarafından taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak tamamlanması nedeni ile kurulan güç oranında davacının davalıdan 10.1.madde gereğince ücretini alabileceği, söz konusu kurulan güç ile 10.1.madde göz önüne alınarak hesap yapıldığından davacının davalıdan talep edebileceği miktarın 15.444-USD(617,76 kWp X 25.000USD = 15.444.000 / 1000 = 15.444 USD) olarak hesaplandığı, söz konusu bedeli davalının davacıdan talep edebileceği, her ne kadar davacı tarafından söz konusu bedele KDV de dahil edilmiş ise de taraflar arasındaki sözleşmenin 10.1.maddesinde KDV nin dahil edileceğine dair herhangi bir kaydın bulunmadığı, bundan dolayı KDV ye yönelik talebin mahkememizce yerinde görülmediği, yine icra takibinde davacı tarafından faiz talep edilmiş ise de takip öncesinde davalının temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir kaydın olmaması nedeni ile faiz talebinin reddinin gerektiği anlaşılmış ve davacının asıl dava yönünden 15.444,00-USD asıl alacak yönünden davanın kısmen kabulü ile, icra takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının dolar ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının işletilerek fiili ödeme günündeki TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, yine asıl alacağın likit bir alacak olması nedeni ile asıl dosya için 81.235,44 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Ankara 6. Asliye Tic. Mah. 2019/326 – Ank. 5. ATM. 2019/334 Esas – Ank. 13. ATM. 2019/314 Esas sayılı dosyalarında da aynı gerekçe ile davaların kısmen kabulü ile, itirazın kısmen iptaline ve takibin devamına, % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
Birleşen Ankara 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/651 Esas – Birleşen Ankara 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/646 Esas – Birleşen Ankara 13.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/625 Esas – Birleşen Ankara 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/662 Esas sayılı dosyalarında; davacılar tarafından davalı…. aleyhine taraflar arasındaki 16/08/2017 tarihli sözleşme dayanak gösterilerek geç teslimden dolayı gecikme cezası, üretim kaybı ve bakım hizmet bedeli talebinde bulunulduğu, söz konusu talepler yönünden değerlendirme yapıldığında; gecikme cezasına yönelik talep değerlendirildiğinde, geç teslimden dolayı gecikme cezasına yönelik talebin taraflar arasındaki sözleşmenin 9.maddesinde düzenlendiği, söz konusu maddede “İşin bitiş tarihinin belirtilen iş süresini aşması durumunda yüklenici her gün için MWp başına yüz(100) USD gecikme cezası ödeyecektir.” şeklinde düzenlemenin bulunduğu, söz konusu düzenleme 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 179/2.maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, söz konusu maddede “Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasınıda isteyebilir.” şeklinde düzenlemenin bulunduğu, söz konusu düzenlemedeki cezai şartın ifaya ekli cezai şart kapsamında olduğu, davacının söz konusu cezai şartı talep etmesi için ifayı çekincesiz olarak kabul etmemiş olmasının gerektiği, mevcut olayımızda …. tarafından SGK’ya hitaben yazılan yazıda davalı….’nin aralarındaki anlaşma şartlarına uygun bir şekilde işi tamamladığı ve geçici kabulün yapıldığının belirtildiği, söz konusu yazıda cezai şart hakkının açıkça saklı tutulduğuna yönelik herhangi bir kaydın bulunmadığı, kaldı ki davacı tarafından söz konusu eser, davalıca tamamlandıktan sonra santralin davacı tarafından dava dışı …. ile sözleşme imzalanarak elektrik üretim sistemine dahil edildiği, bu sözleşmede ….’nin SGK’ya yazdığı yazının teyidi ve doğruluğu mahiyetinde olduğu, her iki husus dikkate alındığında davacının eseri teslim aldığının anlaşıldığı, davacının teslim almış olduğu eserden dolayı aralarındaki sözleşmeye göre ifaya ekli cezai şart isteyebilmesi için açıkça teslim almış olduğu eseri çekincesiz olarak kabul etmemiş olmasının gerektiği, mevcut olayımızda davacı tarafından çekincesiz olarak eseri teslim almadığına dair dosyada hiçbir delilin bulunmadığı, bundan dolayı da mahkememizde davacının söz konusu eseri çekincesiz bir şekilde teslim aldığı yönünde kanaatin oluştuğu, bu kanaatten dolayı da davacının ifaya ekli cezai şart talebinin TBK’nun 179/2.maddesi gereğince reddinin gerektiği anlaşılmıştır.
Üretim kaybına yönelik talep değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki 16/08/2017 tarihli sözleşmenin 5.1.maddesinde işe başlama, 5.2.maddesinde işin süresinin düzenlendiği, buna göre 5.1.madde de tarafların yükümlülüklerinin iş emri sözleşmesinin imzalanması ile başlayacağı, iş emri sözleşmesi imzalandıktan sonra iş programının düzenleneceğinin belirtildiği, 5.2.madde de ise işin süresinin, iş emri sözleşmesi imzalandıktan sonra madde 15’te belirtilen mücbir sebepler hariç olmak üzere 120 gün olarak belirlendiğinin görüldüğü, davacının talebinin dayanağının söz konusu eserin geç tesliminden dolayı uğramış olduğu üretim kaybına ilişkin olduğu ancak tarafların sözleşmeye göre işe başlama ile ilgili sorumluluğunun 5.1.maddeye göre iş emri sözleşmesinin imzalanması ile başlayacağı, mahkememizin 23/06/2020 tarihli celsesinde iş emri sözleşmesinin dosyaya sunulması için davalı bir kısım davacı vekiline süre verildiği, söz konusu vekil tarafından dosyaya sunmuş olduğu beyan ile iş emri sözleşmesinin imzalanmadığının açıkça belirtildiği, iş emri sözleşmesinin imzalanmaması nedeniyle tarafların arasındaki sözleşmenin 5.2.maddesinde belirtilen 120 günlük iş süresinin de başlamayacağı, iş süresinin başlamaması nedeniyle herhangi bir geç teslimden söz edilemeyeceği, geç teslimin olmaması nedeniyle de davacının herhangi bir üretim kaybının bulunmayacağı anlaşılmış ve davacının üretim kaybına yönelik talebinin reddi gerekmiştir.
Bakım hizmet bedeline yönelik talep değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki 16/08/2017 tarihli sözleşmenin 13.3.maddesinde bakım ve onarımın düzenlediği, söz konusu maddenin 13.3.1.maddesinde “…’in bakım ve onarım hizmeti TEDAŞ kabulünden sonraki ilk 2(iki) yıl süre ile yüklenici tarafından verilecektir.” şeklinde düzenlemenin bulunduğu, söz konusu düzenlemeden de açıkça anlaşılacağı gibi yüklenicinin bakım ve onarım hizmetini ücretsiz vereceğine dair herhangi bir kaydın bulunmadığı, tacirler arasındaki mal ve hizmet alımında asıl olanın ücret karşılığında yapılması olduğu, mevcut olayımızda da yüklenicinin taraflar arasındaki sözleşme uyarınca bakım ve onarım hizmetini 2 yıl süre ile ücret karşılığında vermesinin gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmede bakım ve onarım hizmetinin ücretine yönelik herhangi bir belirlemenin yapılmadığı, ücrete yönelik belirleme yapılmaması nedeni ile verilecek bakım ve onarım hizmeti bedelinin verildiği yıl piyasa rayiç fiyatı olması gerektiği, mevcut olayımızda davacı tarafından söz konusu hizmetin dava dışı firmalardan alındığı belirtilse de alınan bakım ve onarım hizmetinin piyasa koşullarından daha yüksek bir bedelle alındığı yönünde bir iddiası olmadığı gibi şayet böyle bir durum olsa dahi davacının kendisinin basiretli bir tacir gibi davranarak piyasa koşulları fiyatında bakım ve onarım hizmeti alması gerektiği, piyasa koşullarında alınan bakım ve onarım hizmetinden dolayı ödemiş olduğu ücret nedeniyle de herhangi bir zararının ortaya çıkmayacağı çünkü aynı ücreti yüklenici konumundaki davalıya da ödeyeceği, bundan dolayı davacı tarafın, davalıca verilmeyen bakım ve onarım hizmetinden dolayı herhangi bir zararının bulunmadığı” gerekçesi ile, bu talebin de reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Asıl dosya davalısı, birleştirilen 10. ATM. 2019/646 davacısı… – birleştirilen 10 ATM. 2019/651 Esas sayılı dosya davacısı – birleştirilen 6. ATM. 2019/326 Esas sayılı dosya davalısı, …, birleştirilen Ank. 5. ATM. 2019/334 Esas sayılı dosya davalısı – 13 ATM. 2019/625 Esas sayılı dosya davacısı …., birleştirilen 12. ATM. 2019/662 Esas sayılı dosya davacısı …., asıl dosyada ihbar olunan …. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; tüm dosyaların birleştirilerek, tek dosya üzerinden yargılama yapılmasının hukuki dinlenilme hakkının ihlaline yol açtığını, delillerin tam olarak toplanamadığını, yüklenici …’nin yükümlülüklerinin gereğini yerine getirmediğini, usulüne uygun bir şekilde işi teslim etmediğini, davacı yüklenici şirketin finansal kiralama şirketinden ödemeler aldığını, bu şekilde sözleşme bedelini tahsil ettiğini, mahkemenin mükerrer ödemeye yol açar şekilde kararlar verildiğini, birleştirilen Ankara 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/651 Esas – Birleşen Ankara 10.ATM.’nin 2019/646 Esas – Birleşen Ankara 13. ATM.’nin 2019/625 Esas – Birleşen Ankara 12. ATM.’nin 2019/662 Esas sayılı dosyalarında, yüklenicinin sözleşme öncesinde de iş mahallinde çalışmalar yapması nedeni ile tarafların işe başlama anında tekrardan bir iş emri sözleşmesi imzalamaya gerek duymadıklarını, sözleşmenin imza tarihinin işe başlama tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini, yapılan geçici kabulün, teslimin çekincesiz kabulü olarak değerlendirilemeyeceğini, yüklenici …’nin kesin kabulün yapılmasına esas teşkil edecek gerekli bilgi ve belgeleri göndermediğini, davacının 120 günlük süre içerisinde işi bitirmemesi nedeni ile üretim kaybının söz konusu olduğunu, sözleşmenin 13. maddesi nedeni ile yüklenicinin bakım hizmeti gereğini yerine getirmediğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve yüklenicinin açtığı asıl ve birleşen davaların reddine, kendilerinin açtığı birleştirilen davaların kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Asıl dosya davacısı …. katılma yolu ile verdiği istinaf başvuru dilekçesinde; sözleşmenin 16.7 maddesi uyarınca KDV’ye hükmedilmesi gerektiğini, mahkemenin KDV’ye hükmetmemesinin yanlış olduğunu, temerrüt faizinin sözleşmenin 10.3 maddesi uyarınca ilk fatura dönemi sonundan itibaren hesaplanması gerektiğini, bu tarih itibari ile davalıların temerrüde düştüğünü ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını asıl dosya ve açtıkları birleşen davaların kabulüne, aleyhlerine açılan davaların reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Yüklenici …’nin açtığı asıl dava ile birleştirilen davalar eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemlidir. İş sahipleri tarafından açılan birleştirilen davalar ise alacak istemlidir. Mahkemece yüklenicinin açtığı asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne; iş sahiplerinin açtığı birleştirilen davaların ise reddine karar verilmiş olup, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1-Asıl dava davacısı yüklenicinin vekilinin istinaf başvurusu incelendiğinde; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, sözleşmenin 16.7 maddesinde belirtilen, “Sözleşmeden kaynaklanan vergi ve harçlar yatırımcı tarafından ödenecektir.” Hükmü iş bedeli ile ilgili 10. madde ile birlikte değerlendirildiğinde; 16.7 maddesinde belirtilen hükmün KDV dışındaki vergiler için geçerli olduğu, KDV’nin iş bedelinin içerisinde olduğu, sözleşmenin 10.3 maddesinin kesin bir vade belirlemediği, bu nedenle davalıların takipten önce temerrüde düşmediği anlaşılmakla, asıl dava davacısı yüklenici vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı görülmekle, asıl dosya davacısı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-İş sahipleri vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde; taraflar arasında 16/08/2017 tarihli Güneş Enerjisi Santralleri Mühendislik, Tedarik ve Yapım Sözleşmesi başlıklı sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmede … Yüklenici, …. … ise yatırımcı olarak anılmıştır. Asıl dosya davacısı …. sözleşme uyarınca üstlendiği edimlerin gereğini yerine getirdiğini ancak, davalıların sözleşmenin 10. maddesinde belirtilen santralin gücü ile orantılı ücret ödemek edimini yerine getirmediklerini, icra takibi yaptıklarını ancak, takiplere itiraz edildiğini belirterek, asıl ve birleştirilen davalara yönelik davalıların itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. İş sahipleri açmış oldukları birleştirilen davalarda ise; yüklenicinin sözleşme ile üstlendiği edimlerin gereğini yerine getirmediğini, işi geç yaptığını, üretim kaybı yaşanmasına sebebiyet verdiğini, bakım hizmeti de yapmadığını belirterek, gecikme cezası, üretim kaybı nedeni ile tazminat ve bakım hizmeti edimine aykırılıklar nedeni ile tazminat talep etmiştir.
Sözleşmede yatırımcı olarak anılan iş sahibi şirketlerin her biri SGK’ya ayrı ayrı yazdıkları yazı ile, “…’in fiziki inşaat santrali faaliyetleri tamamlanmış ve lisanssız elektrik üretimi hakkındaki mevzuata uygun şekilde geçici kabulü yapılmıştır. İnşaatımızda taşeronluk yapan … kendi üstlendiği işi anlaşma şartlarına uygun olarak tamamlamıştır. Taşeron dosyasının kapatılmasından sonra kurumunuza bir borcu olmadığına dair ilişiksiz belgesinin tarafımıza ibrazını istirham ederim.” Hususlarını bildirmişlerdir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmede teslim konusunda özel bir usul ve kural getirilmemiştir. Bundan dolayı, söz konusu yazılar işin teslim edildiğini gösterir. İş sahiplerinin açtıkları birleştirilen davalarda, sözleşmenin 9. maddesine dayanarak talep ettikleri cezai şart ifaya ekli cezai şart mahiyetinde olup, iş sahipleri ifayı çekincesiz kabul ettiklerinden, cezai şart talep edemezler. Mahkemenin cezai şart ile ilgili kabulünde bir isabetsizlik yoktur. İş sahipleri, yüklenicinin sözleşmede üstlendiği bakım hizmetinin gereğini yerine getirmediği gerekçesi ile de tazminat talep etmektedir. Sözleşmenin 13. maddesinde; “TEDAŞ kabulünden sonra 2 yıllık süre için yüklenici bakım ve onarım hizmeti verecektir.” düzenlemesi yapılmıştır. İş sahipleri yüklenicinin bakım ve onarım hizmetini yerine getirmemesi sebebi ile, zarara uğradıklarına ilişkin bir iddiada bulunmamış, buna ilişkin bir belge sunmamıştır. Bu nedenle, bakım ve onarım hizmetine aykırılık nedeni ile tazminat talebinin reddine karar verilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir.
3-İş sahiplerinin üretim kaybı nedeni ile tazminat talebi incelendiğinde; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5. maddesinde “İşin süresi sözleşmenin imzalanmasından itibaren 15. madde de belirtilen mücbir sebepler hariç olmak üzere 120 gündür.” düzenlemesi yapılmıştır. Sözleşme 16/08/2017 tarihli olup, sözleşmenin süresi 14/12/2017 tarihinde sona erecektir. İşin bitirildiği tarih ise, 20/12/2017 tarihi olup, yüklenicinin 6 günlük bir gecikmesi söz konusudur. Bu nedenle, iş sahiplerinin bu 6 günlük gecikme nedeni ile üretim kaybı tazminatı talep edebilecekleri gözetilerek, bu doğrultuda bir değerlendirme yapılması gerekirken, üretim kaybı nedeni ile tazminat talep edilemeyeceğine karar verilmesi isabetli olmamıştır.
4-İş sahipleri vekili garantör …’nin sözleşme kapsamındaki işlerin bedelinin leasing yöntemi ile ödenmesi için …Kiralama A.Ş. ile finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, yüklenicinin finansal kiralama şirketinden ödemeler aldığını, bu nedenle sözleşme bedelini tahsil ettiğini, mahkemenin mükerrer ödemeye yol açacak şekilde karar verdiğini iddia etmiş, mahkemece bu iddia konusunda bir araştırma yapılmamıştır. Mahkemece yüklenicinin açtığı ve kısmen kabulüne karar verilen itirazın iptali davaları yönünden, …Kiralama A.Ş’ye müzekkere yazılarak, davacı yüklenicinin davalı iş sahipleri ile imzaladığı Güneş Enerji Santralleri Mühendislik Tedarik ve Yapım sözleşmesi kapsamında garantör …’nin sözleşme kapsamındaki işlerin bedelinin leasing yöntemi ile ödenmesi için bir sözleşme yapıp yapmadığı, yapmış ise bu sözleşme kapsamında yüklenici …’ye bir ödeme yapılıp yapılmadığı, ödeme yapılmış ise, yapılan ödemelerin miktarının bildirilmesi ve konu ile ilgili sözleşme, ödeme belgeleri ve tüm dökümanların birer örneklerinin gönderilmesi istenilmeli ve müzekkere cevabı gözetilerek, bu konudaki iddia irdelenmelidir. Bu hususa dikkat edilmeden yüklenicinin açtığı asıl ve birleştirilen itirazın iptali talepli davaların kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmadığından, asıl dosya davacısı …. vekilinin istinaf başvurusunun reddine, …. – …. – …. – …. – …. vekilinin istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip karara bağlanması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl dosya davacısı …. vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE,
2-…. – …. – ….
– …. – …. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/357 Esas, 2020/566 nolu kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip, karara bağlanmak üzere mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-…. – …. – …. – …. – …. tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde ilgilisine iadesine,
5-Asıl dosya davacısı ….’den istinaf ettiği ve davacısı olduğu itirazın iptali talepli 4 dosya yönünden alınması gereken 80,70 x 4 = 322,80 TL istinaf karar harcından peşin alınan 237,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 85,60 TL’nin tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Asıl dosya davacısı …. Tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf başvuru harçlarının kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-…. – …. – …. – …. – …. Yönünden istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf başvuru harçlarının ilk derece mahkemesince verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
8-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
9-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip