Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/264 E. 2021/532 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ


(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2020
NUMARASI : ….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ : 01/06/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, taraflar arasında 04/10/2013 tarihli … yevmiye numaralı temlikname akdedildiğini, anılan temlikname içeriğinden müvekkil firmanın temliknamenin tanzim edildiği tarih itibari ile 1.000.000,00 TL alacaklı olduğunu, temliknameye konu alacak için Adıyaman Üniversitesi Rektörlüğü’ne başvurulduğunu fakat ilgili rektörlükçe temlik edenlerin herhangi bir alacağı olmadığı belirtilerek ödeme yapılmadığını, önce Akçaaabat İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu, davalı tarafça yapılan yetki itirazı sonucunda Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası üzerinden takibe devam edildiğini, taraflarınca açılan icra takibine yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası üzerinden açılan takibin devam edebilmesi için bu davayı açtıklarını belirterek, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptalini, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmamış olmasından dolayı hak düşürücü süre sebebiyle; davacının istemine konu alacak da zamanaşımına uğradığını belirterek zamanaşımından dolayı davanın reddine, …. İcra Müd.nün yetkisine itirazılarından sonra dosyanın gönderilmesi talebinin 2 haftalık yasal sürede yapılmadığından, Ankara’daki takip için harç da ödenmediğinden usulüne uygun bir takip olmadığından davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, davanın süresinde açıldığı ve taraflar arasındaki sözleşme uyarınca zamanaşımı süresinin dolmadığı, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki hukuki ilişkide alacağın temliki hükümlerinin uygulanması gerektiğine göre temlik edilen alacak, bir edim karşılığında devredilmişse devredenin, devir sırasında alacağın varlığını ve borçlunun ödeme gücüne sahip olduğunu garanti etmiş olacağı (TBK 191/1), edim karşılığı devirden anlaşılması gerekenin temlikin ivazlı olması gerektiği, ivazlı temlik halinde devreden borçlunun ödeme gücünden de sorumlu olduğu, borçlunun ödeme gücü bulunmadığından söz edebilmek için alacağı devralanın asıl borçluya karşı hukuki yolları tüketmesi gerektiği, alacağın tahsili için hukuki yollara başvurmaksızın ivazlı temlik sorumluluğu nedeniyle devredenden doğrudan talepte bulunmasının mümkün olmadığı (Yargıtay 15. HD. 10.11.2014 tarih … Karar), diğer bir ifadeyle alacağı devralanın devredene rücu edebilmesi yani temlik edenin sorumlu tutulabilmesinin, borçludan alacağının tahsili için gerekli her çareye başvurmuş olmasına rağmen alacağını tahsil edemediği hususunu ispat etmesi koşuluna bağlı olduğu (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 04.05.1965 gün,…., 11. Hukuk Dairesi’nin 03.01.1980 gün 1980/80-401 E.K, 13. Hukuk Dairesi’nin 03.04.1986 gün…. E.K ve yine 13. Hukuk Dairesi’nin 06.07.2009 gün… E.K sayılı ilâmları), somut olayda; davacı tarafın dava dışı Adıyaman Üniversitesi’ ne Akçaabat İcra Müdürlüğü nezdinde başlattığı takipte, Üniversite’nin takibe itirazı sonrasında, itirazın iptaline ya da kaldırılmasına yönelik herhangi bir yasal başvuruda bulunmadığı, temlik ivazlı olduğunda temlik alan dava dışı borçluya karşı, tahsil için her türlü girişimde bulunmasına rağmen alacağını tahsil edemediğini ileri sürüp ispatlayamadığı halde temlik edene karşı başvurma hakkının henüz doğmadığı, gerekçesiyle, davanın reddine, her hangi bir tedbir kararı bulunmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; temlik borçlusu olan üniversitenin, alacağın hiç doğmadığını beyan etmesi nedeniyle, borçlunun ödeme gücünün varlığı veya yokluğu ile ilgili bir durumun söz konusu olmadığını, sorunun alacağın varlığı ile ilgili olduğunu, mahkeme kararında gösterilen emsallerin somut olaya uygun olmadığını, takipten önce üniversiteye başvurduklarında cevaben, temlikten sonra alacağın bulunmadığının belirtildiğini, bu nedenle; hukuki yarar olmadığından üniversite aleyhine dava açılmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının 14/04/2014 tarihinde alacağı nedeniyle üniversite ve dava dışı … şirketine dava açtığını, davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin dolduğunu, temliknamenin geçersiz olduğunu, temliğin ivazlı olduğunun kabulünün hatalı olduğunu, ivazsız temlikten dolayı davacıya borçlu olmadığımız için bu nedenle davanın reddi gerektiğini, kötü niyet tazminatının reddedilmesinin haksız olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 402,52 TL harcın mahsubu ile fazla yatan 343,22 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davalıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 27/05/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
….