Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/253 E. 2022/265 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

……

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2020
NUMARASI : …….

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
KARAR TARİHİ : 17/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/03/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;

İDDİA :
Davacı vekili; Kazan ilçesi 1. kademe içmesuyu arıtma tesisi, depo ve pompa istasyonu inşaatı işinin 20.795.000,00TL bedelle davalıya ihale edildiğini, işin geçici kabulünün yapıldığını, 16.12.2011 tarihinde oluşturulan kesin kabul komisyonunca tanzim edilen 28.02.2012 tarihli tutanakla tespit edilen eksiklikler için 90 günlük süre verildiğini, idare tarafından verilen sürenin 17.06.2012 tarihinde sona erdiğini, tespit tutanağında filtredeki kumun su çıkış kanalına döküldüğü, filtredeki kumun azaldığı, kanalda kum biriktiği sebebi tespit edilerek sorunun giderilmesi gerektiğinin belirtildiğini, ayrıca idare tarafından Filtre-1 de yapılması gereken onarımları 23.05.2012 tarihli yazı ile yükleniciye bildirdiğini, kabul komisyonunca 06.08.2012 tarihinde ikinci bir tutanak tanzim edilerek, ilk tespitte yapılmayan hususlar ve bu süreçte ortaya çıkan yeni sorunların belirlendiğini, bunlar için 30 günlük süre verildiğini, 24.09.2012 tarihinde düzenlenen üçüncü tespit raporunda da eksiklikler belirlenerek, bunlar için 10 gün süre verildiği, bu süre içerisinde de bitirilmemesi halinde nam ve hesaplarına yaptırılacağının bildirildiğini, ancak yüklenicinin eksiklikleri gidermemesi, mevcut sorunların tesisi durdurma noktasına getireceği dikkate alınarak, Yapım İşleri Muayene ve Kabul Yönetmeliğinin 13. maddesi uyarınca eksik ve kusurlu işlerin 884.000,00TL+KDV bedelle …… tamamlattırıldığını, yapı denetim elemanlarınca hazırlanan kesin hakediş raporunun incelenmesi için yüklenicinin 13.05.2015 tarihli yazı ile davet edildiğini, yazının 27.05.2015 tarihinde yükleniciye tebliğ edilmesine rağmen 7 gün içerisinde davete icabet etmediğini, sözleşme eki YİGŞ’ nin 42. maddesi uyarınca kesin kabul eksikliklerin süresi içerisinde tamamlanmaması sebebiyle günlük 450,00TL üzerinden 324.900,00TL gecikme cezası hesaplandığını, bu tutar 586.356,14TL kesin teminattan tenzil edildiğinde davalının 261.456,14TL teminatı kaldığını, bu tutarın 47.062,10TL’si KDV, 214.394,04TL’si anapara olarak ayrıştırılıp, dava dışı … İnş. ödenen tutardan mahsup edilerek, müvekkilinin 669.605,96TL anapara, 112.057,90TL KDV olmak üzere toplam 781.663,86TL alacaklı olduğunu ileri sürerek, anapara alacağa 24.06.2014 tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ile birlikte 781.663,86TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı taraf bir savunma yapmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “Dava, eser sözleşmesine dayalı olarak yüklenicinin nam ve hesabına yaptırılan eksik ve kusurlu iş bedeli ile gecikme cezasına dayalı alacak davasıdır.
Taraflar arasında eser sözleşmesinin olduğu, davacının iş sahibi, davalının ise yüklenici olduğu konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasında kesin kabul aşamasında ortaya çıkan eksik ve kusurlu işlerden davalı yüklenicinin sorumluluğu olup olmadığı, davacı iş sahibinin dava dışı şirket ile yaptığı ikmal sözleşmesi bedelinin ne kadarlık kısmından davalı yüklenicinin sorumlu olduğu, iş sahibinin istediği gecikme cezası bedelinin sözleşme kapsamına uygun olup olmadığı konusunda ihtilaf olduğu görülmüştür.
Yukarıda detayları açıklanan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; davalı yüklenicinin yaptığı imalatların kesin kabul aşamasında inşaat imalatları olarak 5 kalem, mekanik tesisatı imalatı olarak 44 kalem ve elektrik tesisatı olarak belirlenen 12 kalem noksan ve kusurlu işlerin bulunduğu, davacı iş sahibinin bunların giderilmesi için 90 gün süre belirlediği, bunların giderilmesi için gönderilen ihtarnamenin davalıya 18/03/2012 tarihinde tebliğ edildiği, 90 günlük sürenin 17/06/2012 tarihinde dolduğu, davalının bu süre içerisinde kesin kabul eksiklerini tamamlamadığı, YİGŞ’nin 44/6 maddesi uyarınca 30 gün eksik ve kusurlu işlerin giderilmesinin beklenilmesi gerektiği, bu süre dolduktan sonra davalı nam ve hesabına eksiklerin tamamlatılabileceği, eksik imalatın yüklenici tarafından yerine getirilemeyeceğinin kesinleşmesini müteakip yapılan ihale tarihi itibari ile rayiç piyasa değerine uygun olduğu, buna göre davacı iş sahibinin davalı yükleniciden isteyebileceği noksan ve kusurlu işlerin ikmal bedelinin KDV dahil 1.043.120 TL, gecikme cezası bedelinin ise 56.822,64 TL olduğu, bu bedellerin toplamından davacı idarenin elinde olan 586.356,14 TL teminat bedeli düşüldüğünde davacının toplam isteyebileceği bedelin 513.586,50 TL olduğu” gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; işin gecikmesinin idarenin kusurundan kaynaklanmadığını, bilirkişinin belirlediği günlük gecikme cezası tutarının doğru olmadığını, bu miktarın 450,00 TL olması gerektiğini, gecikme cezasından KDV indirileceğine dair bir hükmün olmadığını, bilirkişinin KDV indirimi yapmasının yanlış olduğunu, YİGŞ’nin 42. maddesinden; eksikliklerin giderilmesi süresinin 30 günü geçmesi halinde mutlaka yüklenici nam ve hesabına eksikliklerin giderilmesi gerektiği anlamının çıkmadığını, maddeden anlaşılması gereken hususun; eksikliklerin yüklenici tarafından giderilmesi süresinin 30 günü geçmesi halinde, idarenin isterse eksiklikleri yüklenici nam ve hesabına giderebileceği, isterse de günlük ceza uygulayarak eksikliklerin yüklenici tarafından giderilmesini bekleyebileceği şeklinde olduğunu, idarece uygulanan cezanın mevzuata uygun olduğunu, mahkemenin dava tarihinden itibaren yasal faize hükmetmesinin de doğru olmadığını, davalı nam ve hesabına işi tamamlayan dava dışı … Ltd. Şti’ne idare tarafından yapılan ilk ödeme tarihi olan 24/06/2014 tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı tarafça istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 17/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

…….