Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/235 E. 2022/968 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/235 – Karar No:2022/968
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)
ESAS NO : 2021/235
KARAR NO : 2022/968
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2020
NUMARASI : 2017/818 E-2020/349 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 27/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/11/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, taraflar arasında, Adıyaman 400 Yataklı Devlet Hastanesi ve Lojman İnşaat İşi’nin mekanik işlerinin 10.200.000,00 TL anahtar teslim götürü bedel ile yapımı konusunda 11.04.2011 tarihinde sözleşme imzalandığını, müvekkili şirketin edimini tam ve eksiksiz olarak süresinde ifa ettiğini, davalı şirketinde 10.200.000,00 TL olan ödeme ediminin önemli kısmını yerine getirdiğini, ancak dava konusu icra takibine dayanak 433.699,00 TL bakiye ana para cari hesap alacağının ödenmediğini, davalı borçlu şirketin ödememe gerekçesi olarak iş süresince meydana gelen bir iş kazasına ve bu kazadan dolayı üçüncü kişilerce davalı şirket ve müvekkili şirket aleyhine açılan Adıyaman İş Mahkemesinin 2012/264 Esas – 2015/186 Karar sayılı dosyasını gerekçe gösterdiğini, iş bu dosyada verilen kararın taraflarca temyiz edildiğini, ilgili kararın Adıyaman 1. İcra Müdürlüğünün 2015/5333 Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, müvekkili şirketin dosya borcunun tamamını karşılayacak miktarda 26.06.2015 tarihli ve 250.000,00 TL bedelli kesin-süresiz teminat mektubunu icra dosyasına ibraz ederek icranın geri bırakılmasını sağladığını, müvekkili şirketin haksız çıkması halinde bu teminat mektubu ile dava dosyası davacısının alacağının tamamını müvekkili şirketten tahsil edeceğini, bu nedenle davalı borçlunun bu dosyayı bahane ederek ödeme yapmamasının kabul edilebilir, yasal ve haklı hiçbir dayanağı bulunmadığını, davalı yanın işlemiş faize yaptığı itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptalini, takibin devamını, %20 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından işin tamamlandığından bahisle kesin teminatın iadesinin talep edildiğini, oysa sözleşmenin 14.maddesinde “Taşerona karşı vuku bulmuş yahut vuku bulması kuvvetle muhtemel olup, taşeron tarafından ödenmemesi halinde işverene veya işverene karşı yönelmesi hukuken mümkün talepler” için müvekkili şirketin davacının teminatını alıkoyabileceğinin açıkça düzenlendiğini, buna ek olarak sözleşme gereği iş kazalarını önlemek için gerekli her türlü tedbiri almanın davacının sorumluluğu olduğunu, vuku bulacak bir iş kazasından da davacının sorumlu olacağını, Adıyaman İş Mahkemesi’nin 2012/264 Esas-2015/186 Karar sayılı kararının müvekkili şirket aleyhine kesinleşmesi durumunda müvekkili şirketin sözleşme ilişkisi gereğince davacıya ait tazminat borcundan, davacı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağını, yasal bir zorunluluk gereği bahsi geçen davada müvekkili şirket tarafından da dosyaya davacı ile aynı miktarda teminat mektubu sunulduğunu, davanın kesinleşmesinin ardından iş kazasından kaynaklı davanın davacılarının, müşterek-müteselsil sorumluluğun doğası gereği, tazminatın tahsili için diledikleri davalıya başvurabileceklerini, dolayısıyla davacı tarafından söz konusu dosyaya teminat mektubu sunulmuş olmasının müvekkili şirketin riskini ortadan kaldırmadığını, bahsi geçen iş kazasından kaynaklı tazminat davası nedeniyle … tarafından müvekkili şirketin teminatlarının bloke edildiğini, ayrıca sözleşmenin 18.maddesi ile diğer hükümleri kapsamında, davacının ek iş mahiyetindeki imalatlarından bir kısmının … tarafından ödemelerinin davacının kusuru nedeniyle halen yapılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, toplanan deliller ve dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu icra takibine dayanak alacağın hakedişlerden kesilen %3 nakit teminattan kaynaklandığı, davacı tarafından davalıya verilen 750.000,00 TL tutarlı kesin teminat mektubunun süresinin 11.02.2014 tarihinde dolduğu, sözleşmenin 14. maddesine göre, taşeronun bu işten dolayı işverene herhangi bir borcunun olmadığı ya da iş kazası nedeniyle açılmış veya açılabilecek davalardan dolayı ortaya çıkabilecek bir borcun bulunmadığı anlaşıldığında, kesin teminat mektubunun serbest bırakılacağının belirtildiği, sözleşmenin 26. maddesine göre, iş verenin iş kazaları nedeniyle ortaya çıkan zararı taşeronun teminatından kesme hakkına sahip olduğu, davacı tarafından davalıya verilen kesin teminat mektubunun süresinin 11.02.2014 tarihinde dolduğu ve süresinin uzatılmadığı, davalı şirketin Adıyaman İş Mahkemesinin 2012/264 E.-2015/386K. sayılı dosyası gerekçe gösterilerek Adıyaman 1. İcra Müdürlüğünün 2015/5333 Esas sayılı dosyasından takibe konulması nedeniyle risk altında bulunduğu, davacı tarafından dava konusu icra takibinin 01.08.2017 tarihinde başlatıldığı, davanın 13.12.2017 tarihinde açıldığı, Adıyaman 1. İcra Müdürlüğünün 2015/5333 Esas sayılı dosyasındaki borcun ise 28.11.2018 tarihinde kapatıldığı, davacı taşeron ve davalı iş sahibinin meydana gelen iş kazası nedeniyle yasa gereği müştereken ve mütelselsilen sorumlu olmaları nedeniyle, davacı şirket tarafından Adıyaman 1. İcra Müdürlüğünün 2015/5333 Esas sayılı dosyasına dosya borcunu karşılayacak tutarda teminat mektubu sunulmasının davalı şirket hakkında takibe devam edilmesine engel olmayacağı, kısaca takip ve dava tarihi itibariyle dava konusu olan nakit teminatların iade koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; iş bu dava devam ederken iş mahkemesi kararının kesinleştiğini, takip dosyasındaki borcun müvekkili tarafından tamamen kapatıldığını, buna ilişkin dekontların dosyaya sunulduğunu, takip borcunun müvekkilinin alacağından çok daha az olduğunu, davalının teminat tutma hakkını kullandığına dair savunması olmadığı halde; bilirkişi raporunda bu yönde yorum yapıldığını, teminat mektubu verilen icra takibi için ayrıca, teminat kesintisi yapılmış olabileceği yorumunun hukuki olmadığını, davalının keyfi davrandığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle taraflar arasındaki sözleşmenin 14/5. ve 26/3.maddelerinde yüklenici davalının, teminat veya sair her hangi bir ödemeyi kısmen ya da tamamen alıkoyabileceğinin düzenlendiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına.
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 27/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır