Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/233 E. 2022/109 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2020
NUMARASI : …..
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı İtirazın İptali – Alacak
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/02/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; taraflar arasında 18/11/2011 tarihli ve 12/07/2012 tarihli alt taşeron sözleşmeleri imzalandığını, davalı taşeronun yaptığı imalatın eksik ve kusurlu olduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL cezai şart ve tazminat talep ettiklerini, noter ihtarnameleri masrafları ve eksik işler için çalışan personel için yapılmış resmi giderler ile maaş bedelleri için 500,00 TL olmak üzere 5.500,00 TL’nin davalıdan tahsilini istemiş, ıslah dilekçesi ile talebini 812.805,09 TL’ye yükseltmiştir. Davacı vekili ayrıca, davalı hakkında Ankara 12. İcra Müdürlüğünün 2015/28487 E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattıklarını, bu takip nedeni ile, 09/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi 889,00 TL, asıl alacak 10.476,80 TL olarak toplamda 11.365,80 TL yönünden davanın itirazın iptaline; Ankara 12. İcra Müdürlüğünün 2015/28486 E. sayılı takibin 40.822,27 TL yönünden de bu miktar üzerinden itirazın iptaline ve icra inkar tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; taraflar arasında 18/11/2011 tarihli sözleşmenin bulunmadığını, müvekkilinin yüklendiği işi bitirdiğini, davacının herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığını; davacıya borcunun da bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddine ve davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “Davadaki talepler tek tek irdelenmiştir. Şöyle ki: A) Birinci talep şimdilik 5.000,00 TL tazminat istemidir. Bu talep 12/07/2012 tarihli sözleşmenin m.12.1 gereğince işin bedelinin %0,5’i oranında günlük tazminat hesabında 911 gün gecikme için 371.143,88x%0,5×911=1.690.560,37 TL yönünden şimdilik 5.000 ,00 TL’ye ilişkindir.
Taraflar arasında imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan TBK’nın 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi mevcuttur. Taraflar arasında imzalanan 12/07/2012 tarihli sözleşmede, “Cezalar, Sözleşmenin Feshi ve Değişiklik Talepleri” başlığı altında kararlaştırılan 12.1 maddesindeki düzenleme; “Taşeron, işini iş bu sözleşmenin 8.1 maddesinde belirtilen tarihte tam ve hatasız olarak teslim etmekle yükümlüdür. Gecikme durumunda, geçecek her gün için yükleniciye iş bu sözleşmeye tabi işin bedelinin %0,5’i oranında tazminat ödemeyi kabul eder” şeklindedir. Sözleşme maddesinde her ne kadar “tazminat” sözcüğü kullanılmış ise de bir bütün olarak değerlendirildiğinde sözleşmede kararlaştırılan cezaî şart olup, bu cezaî şart TBK’nın 131/2 ve 179/2. maddeleri uyarınca ifaya ekli cezai şart olup, davacı yüklenici taraf sözleşmeye konu eseri iş sahibi…. ile imzalanan 14/03/2014 tarihli Yapım İşleri Geçici Kabul Tutanağı gereğince 31/12/2012 geçici kabul itibar tarihi itibariyle teslim etmiştir. Davacı yüklenici ile alt taşeron davalı arasında ayrı bir teslim tutanağı yoktur. Sözleşmede teslime ilişkin özel bir usul belirlenmemiştir. Bu nedenle, davalı alt taşeronun eseri davacı yükleniciye en geç 31/12/2012 tarihinde teslim ettiği kabul edilmelidir. Davacı yüklenici eseri ihtirazî kayıt koymadan teslim almıştır. Çünkü, 12/07/2012 tarihli sözleşmenin konusu olan imalata ilişkin….göre işin bitirildiği ve geçici kabul itibar tarihi 31/12/2012’dir. Halbuki Ankara 40’ıncı Noterliğinin 24/12/2014 tarihli ihtarı ile 09/03/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarları sonraki tarihlidir. Davacının eseri ihtirazı kayıt koymadan teslim aldığı anlaşıldığından cezaî şart hakkı düşmüştür. Geçici kabul tutanağından sonra çekilen ihtarnameler bu yönden sonuç doğurmayacağı” gerekçesi ile le cezaî şart yönünden açılan davanın reddi gerekmiştir.
B) Noter ihtarnameleri masrafları ve eksik işler için çalışan personel için yapılmış resmî giderler ile maaş bedelleri için 500,00 TL istenmiştir. Davacı bu talepler yönünden herhangi bir delil veya belge sunulmamıştır. İhtarname ve eki belgelerin sunulması için süre tanınmış ise de ihtarname ve tebliğ evrakı sunulmasına karşın masraf belgesi sunulmadığı” gerekçesi ile bu istemin reddine karar verilmiştir.
C) Ankara 12. İcra Müdürlüğünün 2015/28487 E. sayılı takibin 09/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi 889,00 TL, asıl alacak 10.476,80 TL olmak üzere toplamda 11.365,80 TL yönünden itirazın iptali istemidir. Ankara 12. İcra Müdürlüğünün 2015/28487 E. sayılı takip dosyasının dayanağı; … Klima tarafından … İnşaat adına düzenlen “geçici kabul eksiği” açıklamalı KDV dâhil 4.576,00 TL tutarlı (…..) numaralı 01/12/2014 tarihli fatura ile KDV dâhil 5.720,00 TL tutarlı (…) numaralı 24/12/2014 tarihli faturadır. Ankara 12. İcra Müdürlüğünün 2015/28487 E. sayılı takip dosyası dayanağı olarak: a) … Klima tarafından … İnşaat adına düzenlen “geçici kabul eksiği olarak belirtilen 1.kat kemik iliği servisi yanlış yapılan havalandırma tesisatının yeniden düzenlenerek kullanılır hale getirilmesi, malzeme montajı, işçilik dâhildir” açıklamalı KDV dâhil 4.576,00 TL tutarlı (019534) numaralı 01/12/2014 tarihli fatura ile b) “…. sıhhi tesisat geçici kabul eksiklerinin tamamlanması” açıklamalı KDV dâhil 5.720,00 TL tutarlı (034258) numaralı 24/12/2014 tarihli fatura gösterilmiştir. Bu faturalar 18/11/2011 tarihli sözleşmeye dayalı yapılmıştır. Bu sözleşmenin 13’üncü maddesi garanti müddetine ilişkin olup, geçici kabul tarihinden itibaren yapılan işlere ait malzeme ve işçilik hatalarına karşı taşeron tarafından iki yıllık garanti verilmiştir. Dolayısıyla geçici kabul eksikliklerinden taşeron sorumludur. Bilirkişiler fatura konusu imalatın ve bedellerinin yapılan işe uyumlu olduğunu mütalaa etmişlerdir. Davacının beyanlarının aksine takip konusu faturalardan dolayı yapılan bir ihtar bulunmamaktadır. Dolayısıyla temerrüt takip tarihinde başlayacaktır. Bilirkişiler kurulu, 25/04/2019 ve 22/06/2020 tarihli ek raporlarında, faiz dâhil talep edilebilecek tutarın 11.130,69 TL olduğunu beyan etmişlerdir. Ancak az yukarıda sözü edildiği üzere temerrüt takiple başladığından, davalının sorumluluğu, 10.476,00 TL olduğu” gerekçesi ile tutar yönünden istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Ankara 12. İcra Müdürlüğünün 2015/28486 E. sayılı takibin 40.822,27 TL yönünden itirazın iptaline ilişkindir. Ankara 12. İcra Müdürlüğünün 2015/28486 E. sayılı takip dosyası dayanağı ise: … İnşaat tarafından Sistem Bir … adına düzenlen “12/07/2012 tarih/10 sıra nolu sözleşmenin 10.7; 10.8 maddelerine binaen 24/12/2014 tarihli ihtarnameye rağmen şirketinin yapmaması sonucu nam ve hesabınız adına yaptırılan işlerin fatura karşılığı bedelidir” açıklamalı KDV dâhil 37.668,92 TL tutarlı (016599) numaralı 09/03/2015 tarihli fatura gösterilmiş olup, bu fatura 12/07/2012 tarihli sözleşmeye dayalıdır. Bu sözleşmenin 3.3 maddesinde: “Taşeron yaptığı imalatları idareye ve ilgili yetkili makama kabul ettirmekle yükümlüdür. Yaptığı işlerde kasen kabul tarihine kadar sorumluluğu kabul ve taahhüt eder” denilmiştir. Dolayısıyla geçici kabul eksikliklerin dolayı davalı taşeron sorumlu tutulmalıdır. Bilirkişiler fatura konusu imalatın ve bedellerinin yapılan işe uyumlu olduğunu mütalaa etmişlerdir. Ankara 40’ıncı Noterliğinin 09/03/2015 tarih ve ….. yevmiye numaralı ihtarnamesinde nam ve hesaba yaptırılan işlerle ilgili faturanın ihtarname ekinde 016599 numaralı 37.668,92 TL tutarlı faturanın yollandığı anlaşılmakla beraber ihtarnamede süre verilmemiştir. Dolayısıyla ihtarname usule uygun değildir, yasal sonuçlarını doğurmaz. Bu durumda temerrüt takiple başlamış olduğundan, işlemiş faiz isteminin reddine karar verilmiştir. Bilirkişi kurulu, 25/04/2019 ve 22/06/2020 tarihli ek raporlarında, faiz dâhil talep edilebilecek tutarın 40.822,27 TL olduğunu beyan etmişlerse de talepte haklı olunan tutarın 37.668,92 TL olduğu gerekçesi ile, 37.668,92 TL asıl alacak için davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalı tarafın ödeme yapmak niyetinde olmadığını ortaya koyduğunu, TBK. 124. maddesi uyarınca davalıya süre verilmesinin gereksiz olduğunu, davalıya önceden sözlü olarak ihtaratların yapıldığını, ihtarların geçerliliği için bir süre ve şekil şartı öngörülmediğini, davalının yazılı ihtar öncesinde eksik ve ayıplı işleri gidermekten kaçındığını bu sebeple, eksik ve ayıplı işlerin üçüncü kişilere tamamlattırıldığını, sözleşmeye göre işin bitim tarihinin 08/09/2012 tarihi olduğunu, davacının ise 09/03/2015 tarihinde söz konusu beyin cerrahisi servisi yapım işinden kaynaklanan eksik ve ayıplı işleri tamamlattığını, davalının süresinde işi tamamlamadığı için 911 günlük süre için gecikme tazminatı hakları bulunduğunu, gecikme tazminatının talep edilebilmesi için çekince koymaya gerek bulunmadığını, mahkeme kararının bir gerekçe içermediğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı ise taşerondur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 10/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….