Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/231 E. 2021/546 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ


(İnceleme Aşamasında Kararın Kaldırılarak Dosyanın Mahkemesine Gönderilmesi HMK 353/1-a.6 md)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2018
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ : 08/06/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, Ankara İli,….. A.Ş adi ortaklığına ait olduğu belirtilen hak ve yükümlülüklerin davalı şirketin kabulü ile Ankara 57. Noterliğinin 27/04/2015 tarihli … yevmiye numaralı protokolü ile davacı şirkete devredildiğini, Ankara 3. Noterliğinin 27/09/2011 tarihli … yevmiye numaralı ” mutabakat metni “nin yapı ruhsatlar başlıklı 4. Maddesinde ” ilk yapı ruhsatı, imar değişikliğinin tapuya tescilinin yapıldığı tarihten itibaren 180 gün içerisinde alınması esastır, diğer ruhsatlar iş programında belirtilen sürelerde alınabilecektir, ancak bu durumda inşaatın süresi ruhsat alınan ilk yapı adasının tarihinden başlar ” denildiğini, süreler başlıklı 5. Maddesinde ise ” işin tamamının bitiş tarihi imar değişikliğinin tapuya tescilinin yapılıp yeni konsept projenin ilk yapı ruhsatının alındığı tarihten itibaren 50 aydır … 17. Maddesinde ” yüklenici 4. ve 5. maddede belirlenen sürelerden herhangi birine uymadığı taktirde geciktiği her bir gün için günlük 6.000,00-USD ceza olarak işverene ödeyecektir.”denildiğini, mutabakat metni ile kararlaştırılan iş programının süresi içerisinde hazırlanıp davalı şirkete iletildiğini, iş programının onaylandığına ilişkin herhangi bir bildirim yapılmadığını, Borçlar Kanununun 179. maddesine göre işverenin borcun ifasını talep ettiği anda cezanın ifasından vazgeçmiş sayıldığını, Ankara 57. Noterliğinin 27/04/2015 tarihli … yevmiye numaralı protokol ile aynen ifanın kararlaştırılması nedeniyle davalı şirketin cezai şart taleplerinden vazgeçmek yönünde zımni bir irade ortaya koyduğunun görüldüğünü, inşaat işlerinin bitirilmemesi gerekçesi ile davalı tarafından dilekçelerinde ayrıntılarını bildirdikleri çeşitli dönemlere ait muhtelif tarih ve bedelli toplam 51 adet fatura ile toplam 17.336.911,20-TL cezai şart alacağı talep edildiğini, günlük cezai şart bedelinin tenkisine ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davalı tarafça müvekkiline cezai şart adı altında kesilen faturalar nedeniyle davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, revize iş programının müvekkili tarafından onaylandığının davacı tarafça da net bir şekilde bilindiğini, gönderilen ihtarlarda iş programında belirlenen sürelere riayet etmediği konusunda davacı tarafın uyarıldığını, revize iş programında davacının imzası olduğunu, davacı tarafın iş programının onaylanıp onaylanmadığını bilmiyoruz şeklindeki beyanlarını kabul etmediklerini, cezai şart alacağından zımnen vazgeçildiğine dair davacının iddiasını kabul etmediklerini, protokolün 5. Maddesinde protokol hükümlerine dayalı olarak ikame edeceği dava sonunda belirlenen cezai şartın ödeneceğinin yazılı olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacıya toplamda 69 adet cezai şart faturası kesildiğini, dilekçelerinde belirttikleri listenin 1, 2, 3, 4, 5, 6 sırasında yer alan cezai şart fatura bedellerinin Ankara 29. İcra Müdürlüğünün….sayılı takip dosyasında takibe koyduklarını ve bedellerini davacı taraftan tahsil ettiklerini, davacıya kesilen cezai şart faturalarının tamamının taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygunluk arz ettiğini, menfi tespit talebinin yerinde olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, toplanan delillere, iddia, savunma ve bilirkişi raporlara göre; Ankara İli…. parseller üzerinde tüm giderleri yüklenici tarafından karşılanmak üzere konut ticaret ve sosyal donatı alanlarının ve 9 delikli golf sahası ile sosyal tesislerin yapılması, pazarlanması, satışı ve alıcılarına teslimi işi kapsamında Ankara 3. Noterliğinin 27/09/2011 tarihli …. yevmiye numaralı ” ….adi ortaklığına ait olduğu belirtilen hak ve yükümlülüklerin davalı şirketin kabulü ile Ankara 57. Noterliğinin 27/04/2015 tarihli … yevmiye numaralı protokolü ile davacı şirkete devredildiği, Ankara 3. Noterliğinin 27/09/2011 tarihli … yevmiye numaralı ” mutabakat metni “nin yapı ruhsatlar başlıklı 4. maddesinde ” ilk yapı ruhsatı, imar değişikliğinin tapuya tescilinin yapıldığı tarihten itibaren 180 gün içerisinde alınması esastır, diğer ruhsatlar iş programında belirtilen sürelerde alınabilecektir, ancak bu durumda inşaatın süresi ruhsat alınan ilk yapı adasının tarihinden başlar “, süreler başlıklı 5. maddesinde ise ” işin tamamının bitiş tarihi imar değişikliğinin tapuya tescilinin yapılıp yeni konsept projenin ilk yapı ruhsatının alındığı tarihten itibaren 50 aydır … 17. maddesinde ” yüklenici 4. ve 5. maddede belirlenen sürelerden herhangi birine uymadığı taktirde geciktiği her bir gün için günlük 6.000,00-USD ceza olarak işverene ödeyecektir.”denildiği, davacı tarafın üstlendiği işi süresinde bitirmediğini kabul etmekle beraber Fesih Protokolüne göre ifayı isteyen davalı tarafın cezai şart alacağından zımnen vazgeçtiğinden cezai şart faturalarından dolayı müvekkilinin borçlu olmadığını, ayrıca aynı dönem için birden fazla cezai şart alacağı talep edilemiyeceğini iddia ettiği, tarafların kabulünde olan, Fesih Protokolünün 6.4. maddesinde; sözleşme kapsamında işveren tarafından iş bu ek sözleşmenin imza tarihine kadar yükleniciye kesilen cezai şart bedelleri ile ilgili olarak yüklenici tarafından 1 ay içinde ikamet edecek olan davalar neticesinde belirlenecek olan bedel üzerinden ödeme yapılması hususunda mutabık kaldıklarının yazılı olduğu, Borçlar Kanunu’nun 179/II maddesine göre; davalı tarafın hem cezai şart uygulayıp hemde ifayı isteyebileceği, davacı tarafın cezai şart alacağından zımnen vazgeçildiğine dair iddiasınının yerinde olmadığı, Ankara 3. Noterliğinin 27/09/2011 tarihli … yevmiye numaralı ” mutabakat metni “nin 17. maddesinde ” yüklenici 4. ve 5. maddede belirlenen sürelerden herhangi birine uymadığı taktirde geciktiği her bir gün için günlük 6.000,00-USD ceza olarak işverene ödeyecektir.” hükmü karşısında son bilirkişi heyetinin raporunda yer alan”…inşaatlar tamamlanmadan tarafların ortak iradesi ile feshin gerçekleştiği, dolayısıyla taraflar arasında öngörülen inşaatların 50 ayda tamamlanamamasına bağlı olarak cezai şartın uygulanabilme koşullarının bulunmadığı, ilk yapı ruhsatının alındığı tarihin 05/07/2013 olduğu, işin bitim tarihinin ise 05/09/2017 olacağı, fesihnamenin ise 27/04/2015 tarihinde yapıldığı, davacı tarafın davalı tarafa faturalar ile ilgili borçlu olmadığı” yönündeki değerlendirilmesinin yerinde olmadığı, davacı tarafın anılan mutabakat metninin 4. maddesini ihlal etmesi nedeniyle davalı işverenin sözleşmenin fesih tarihine kadar geç kalınan dönem için cezai şart talep edebileceği, tarafların kabülünde olan mutabakat metnine göre, davacının üstlendiği işte gecikme yaşanması halinde her ada için ayrı ayrı ceza uygulanması gerektiği, aynı dönem birden fazla ada için gecikme meydana geldiğinde bir tek ceza uygulanması yönünde bir kısıtlama yapılmadığı, dava konusu faturaların fesih protokolünün düzenlendiği tarihe kadar olan döneme ilişkin gecikme şartı cezasını içeren faturalar olduğu, davalı tarafın faturalarda yazılı gecikme tutarı kadar davacı taraftan cezai şart alacağı bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; uyuşmazlığa konu cezai şart faturalarının seçimlik cezai şarta ilişkin olduğu ve sözleşmesinin ifasının talep edildiği durumlarda cezai şart bedellerinin talep edilemeyeceğine ilişkin iddialarının değerlendirilmediğini, seçimlik cezai şartta alacaklının hem borcun ifasını hem de cezai şartın ödenmesini isteyemeyeceğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4 ve 5.maddelerinde inşaat işlerinin bitirilmemesi nedeniyle her hangi bir cezai şart ön görülmediğini, bu nedenle inşaat işlerinin bitirilmemesi gerekçesiyle kesilen 12 adet faturadan dolayı davanın kabul edilmesi gerektiğini, tarafların açık iradelerinin ötesine geçilerek sözleşmenin yorum yöntemi ile genişletilmesi ve günlük 66.000,00 USD cezai şart uygulanmasının mümkün olmadığını, günlük 6.000 USD’den fazla bir cezai şart uygulanmasının mümkün olmadığının tespiti gerektiğini, kararlaştırılan cezai şartın her bir ada/parsel veya iş bazında ayrı ayrı 6.000 USD olarak uygulanacağına ilişkin hiç bir sözleşme maddesinde yer verilmediğini, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmediğini belirterek, mahkeme kararanın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1-Dosya kapsamından yapılan incelemede; davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibine karşı açılan Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin …karar sayılı dosyasında; iş sahibi davalı şirket tarafından 15/03/2013-05/07/2013 tarihleri için 1.683.912,60 TL; 30/06/2014-30/04/2015 tarihleri arası için 21.984.441,10 TL cezai şart tahakkuk ettirildiği ve bu miktarın davacının ekonomik mahvına neden olacak derecede fahiş olduğunu belirterek, cezai şartın tenkis edilerek günlük 600,00 USD olarak belirlenmesini talep ve dava ettiği, mahkemece; davanın reddine karar verildiği, kararın davacı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır.
Eldeki davada ise; inşaat işlerinin bitirilmemesi nedeniyle 06/08/2014-31/03/2015 tarihleri arası döneme ilişkin cezai şart faturaları ile 31/08/2014 ile 26/04/2015 arası dönemler için kesilen cezai şart faturalarından dolayı borçlu olmadığının tespiti talep edilmiştir.
Her iki davada, talep konusu olan bir kısım faturaların aynı dönemlere denk geldiği görülmektedir. Bu durumda; cezai şartın tenkisinin talep edildiği diğer davanın sonucu, eldeki davayı etkiler niteliktedir.
Bu itibarla; yukarıda anılan dava dosyası getirtilerek, dava konusu edilen faturalar ile eldeki davaya konu faturaların hepsinin veya bir kısmının aynı döneme ve aynı hususa ilişkin olup olmadığı incelenmeli, aynı dönem ve aynı konuda olmaları halinde, her iki dosyanın birleştirilmek veya diğer dosyanın sonucu beklenmek suretiyle, eldeki davada sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken; bu hususta hiç bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
2-Yukarıda belirtilen hususların incelenip değerlendirilmesinden sonra, taraflar arasındaki sözleşme maddelerinin ve fatura içeriklerinin tekrar değerlendirilerek, cezai şart düzenlenip düzenlenemeyeceği ve her bir ada parsel için aynı döneme ilişkin ayrı ayrı cezai şart uygulanıp uygulanamayacağının tekrar değerlendirilerek sonucuna uygun bir hüküm kurulması gereklidir.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun diğer istinaf nedenleri incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a.-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2018 gün ve….Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafından ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 27/05/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
….