Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/202 E. 2022/108 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ

(HMK. 353/1-a-6 Maddesi Uyarınca
Kararın Kaldırılarak Gönderilmesine)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/07/2020
NUMARASI : ….

DAVA KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
BİR. DAVA KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 20/01/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 14/02/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan asıl dava eser sözleşmesine dayalı alacak, birleşen Ank. 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/191 Esas sayılı dosyası ise eser sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine reddine dair verilen karara karşı süresi içinde asıl dosya davalısı … vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
ASIL DAVADA İDDİA :
Asıl davada davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 25/05/2011 tarihli “…. konut ile altyapı ve çevre düzenlemesi inşaatı yapım işi taşeronluk sözleşmesi ile 19/01/2012 tarihili … alt yapı ve çevre düzenleme inşaatı yapım işi kapsamında mekanik bina inşaatı işi taşeronluk sözleşmesi olmak üzere iki ayrı taşeronluk sözleşmesinin imzalandığını, davalının mekanik bina inşaat ve üstyapı mekaik imalatları işlerini anahtar teslim usulü değişmez fiyat esası ile üstlendiğini, sözleşme hükümleri gereği hakedişler ve hakediş faturaları düzenlendiğini, bu faturaların 2011, 2012 ve 2013 yıllarında itiraz edilmeden kayıtlara işlendiğini, davalıya ödemeler yapıldığını ve bu şekilde taraflar arasında yıllara ari ticari/cari bir hesap kaydı oluştuğunu, davalının taahhüdünü sözleşme ve eklerine uygun olarak ifa etmediği, işi eksik ve kusurlu olarak bıraktığı ve davalının taahhüdünü yerine getirmediğinden müvekkili şirketin hakedişlerinin ihale makamınca bloke edildiğini, bu nedenle müvekkili şirket tarafından davalıya eksik imalatları tamamlaması için ihtarname gönderildiği, davalının ihtarnameye cevabında eksik ve kusurlu işlerin varlığını ikrar ettiğini ve eksikliklerin giderileceğini, imalatları teslim almaya yetkili bir şahıs ismi bildirilmesini talep ettiği ve müvekkili şirketçe isim bildirildiğini halde davalının eksik işleri yine tamamlamadığı , müvekkili şirketin eksik kusurlu işleri başka firmalara davalı nam ve hesabına yaptırdığı , bunların maliyetlerini davalıya fatura ettiği ancak davalının bu faturaları iade ettiği ancak bu fatura miktarlarının müvekkili şirket alacağı niteliğinde olduğu ve davalının cari hesabına borç olarak kaydedildiğini, davalının taahhüt konusu işte eksik ve kusurlu iş bedellerinden sorumlu olduğunu belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 26.003,26 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA SAVUNMA :
Davalı vekili; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 25/05/2011 tarihli sözleşme imzalandığını, davalının asıl işveren olan … inşaatlarının mekanik bina inşaatı işleri ile üstyapı mekanik imalatları işlerini yapmayı taahhüt ettiğini, davacının sözleşmede belirtilen işler dışında bir takım özel ve ekstra işlerin de müvekkilince yapılmasını talep ettiğini, söz konusu bu işlere ilişkin taraflar arasında ayrıca sözleşme olmadığını, müvekkilinin sözleşmede belirtilen işleri eksiksiz olarak davacıya teslim ettiğini, müvekkili tarafından kesilen faturaları ihtirazi kayıt konulmaksızın davacı tarafından kabul edildiğini, hatta davacı tarafça bir kısım ödemelerde bulunulduğunu, davacının müvekkilinin fatura alacaklarının tamamını ödemediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN ANK. 5. ATM. ……. SAYILI DOSYASINDA
İDDİA :
Davacı vekili; müvekkil ile davalı şirket arasında 25/05/2011 tarihli “…. konut ile altyapı ve çevre düzenlemesi inşaatı yapım işi taşeronluk sözleşmesi ile 19/01/2012 tarihili …. inşaatı yapım işi kapsamında mekanik bina inşaatı işi taşeronluk sözleşmesi ve eki sözleşmeler yapıldığını, davalının bu sözleşmeler dışında da bir takım sözleşme dışı işler yaptırdığını, buna yönelik olarak da 12 adet faturanın düzenlenerek karşı tarafa gönderildiğini ve faturaların karşı tarafça ihtirazı kayıt ileri sürülmeden kabul edildiğini, form BA/BS kayıtlarına da işlendiğini, ancak ödeme yapılmadığını, bu nedenle kısmi ödemelerin öncelik ve faiz alacağından düşülmesi ile yapılan mahsup sonucunda, bakiye alacakları olan 185.048,77 TL’nin tahsili amacıyla Ankara 13. İcra müdürlüğünün 2014/13968 sayılı takip dosyasında aleyhinde ilamsız takipte bulunduklarını, davalı şirketin itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; taraflar arasında belirtilen taşeronluk sözleşmelerinin imzalandığını, icra takibine dayanak alacağın yazılı sözleşmeler dışı alacak kalemlerinden oluştuğunu, sözleşme dışı işler nedeniyle taraflar arasında sözlü anlaşma yapıldığını, bu suretle faturalar tanzim edildiğini, dava dilekçesinde ek 12 ve 13 olarak sunulan faturalar dışındaki faturaların müvekkil şirket tarafından kabul edildiğini, bu durumun taraflar arasında sözleşme olmaksızın söz konusu işlerin yapıldığına karine olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirkete borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddine ve davacı aleyhinde kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “Asıl ve birleşen dosyada dava ve cevaplar, taşeron sözleşmeleri, …’den celp edilen kayıt ve bilgiler, noter ihtarları ile taraflar arasındaki ihtarnameler ve tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde de inceleme yapılarak hazırlanan bilirkişi rapor ve ek raporları birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 2 adet taşeron sözleşmesinin bulunduğu , bu kapsamda işin yapılıp teslim edildiği, … işinde taşeron …’in eksik ve ayıplı işlerinin bulunduğu ve ihtara rağmen bunları gidermediğinden yüklenici … Ltd. Şti’nin bunu 26.003,26 TL bedelle namına ifa ederek yansıtma faturası düzenlediği, bu miktar kadar karşı taraftan alacaklı olduğu , ancak taşeron …’in bu sözleşmeler dışında 9 adet toplam bedeli 109.415,15 TL fatura konusu işleri yaptığı bu faturalın her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu ve de bu fatura bedellerinin kendisine ödenmiş olduğu karşı tarafta herhangi bir alacağının bulunmadığı, taşeron vekilinin bilirkişilerin karşı tarafın ödemesi olarak hesaba kattığı ve dilekçesinde belirttiği bir kısım çeklerle ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/512 soruşturma sayılı dosyasında sahtecilikten dolayı şikayetçi olduklarını belirterek, savcılık evrakının neticesinin beklenmesi talebi üzerine ve de karşı taraf yüklenici … vekilinin, itiraz konusu 4 adet çekin daha önce verilen ve itiraz konusu edilmeyen çekler gibi davalının şantiye yetkilisi …’na teslim edildiğini ve bu ödemelerin kabullenildiğinden itirazının kötüniyetli olduğu beyanı üzerine, söz konusu savcılık evrakı celp edilip incelendiğinde; şikayete konu 4 adet çekin diğer ödemede nazara alınan ve bilirkişilerce hesaba katılan çekler gibi aynı şekilde tahsilat makbuzları ile …/ … Mühendislik çalışanı …’na teslim edildiği görülmekle, bu itirazı da nazara alınmadığı” gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Asıl dava davalısı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesi bulunmamasına rağmen, bilirkişi heyetinin bir cari hesap sözleşmesi varmış gibi inceleme yapmasının ve mahkemenin bu bilirkişi raporunu esas alarak karar vermesinin doğru olmadığını, davacı şirketin yapmış olduğu ödemeleri hangi faturaya istinaden yaptığını bildirmediğinden, davalının bu yöndeki beyanları üzerinden hareket edilmesi gerekirken, bunun aksine inceleme yapılmasının doğru olmadığını, davalının takibe konu faturaları ödediğine ilişkin bir iddiası olması halinde ödemelerini ayrıca belirtmesi gerektiğini, davalının davacı nam ve hesabına ödediğini iddia ederek hesaplamaya dahil ettiği tüm ödemeler hususunda gerekli açıklamanın yapıldığını ve bu faturaların iade edildiğinin bildirildiğini, bu faturaların davacı defterlerinde de bir kaydı olmadığını, hakkında savcılık soruşturması devam eden çeklerin davacı şirketin ödemesi olarak kabul edilmesinin de doğru olmadığını, dosya arasına alınan hakediş belgelerinin mahkemece incelenmediğini, iş sahibi … tarafından düzenlenen belgeler incelendiğinde yansıma faturalarına dayanak işlemlerin davalı tarafından yapıldığının iş sahibi … tarafından kabul edildiğinin açıkça göründüğünü, davacının yaptığı ödemeleri ispat edememesine rağmen bunların ispatlandığının kabul edilmesinin de doğru olmadığını, mahkemenin faiz hesabına ilişkin değerlendirmelerinin de doğru olmadığını, davacının davalının kendisine verdiğini iddia ettiği 80.000,00 TL’lik çeklerdeki ciro imzasının sahte olmasına rağmen bunların değerlendirilmesinin de doğru olmadığını, ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Asıl dava eser sözleşmesine dayalı alacak, birleşen dava eser sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm asıl dosya davalısı … vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Asıl dava, eser sözleşmesine dayalı alacak, birleştirilen dava, eser sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Asıl dosya davacısı yüklenici, asıl dosya davalısı ise taşerondur. Davacı yüklenici asıl davada, davalının eksik ve ayıplı işleri nedeni ile, dava dışı iş sahibi …’nin kendilerinin hakedişlerinden kesintiler yaptığını, eksik ve hatalı işlerin üçüncü kişilere tamamlatıldığını, bunların bedellerinin davalıdan talep edildiğini, ancak bir ödeme yapılmadığını belirterek, alacak talep etmektedir. Birleştirilen dosya davacısı taşeron ise, sözleşme gereği üstlendikleri işleri yaptıklarını, ayrıca sözleşme dışı işler de yaptıklarını, yükleniciden alacakları bulunduğunu, icra takibi başlattıklarını, takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yargılama sonunda asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiş, hüküm asıl dosya davalısı taşeron tarafından istinaf edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, asıl dosya davalısı taşeron, asıl dosya davacısı ise yüklenicidir. Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği, tam olarak iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir.
1-Mahkemece Ankara 2. ATM’nin 2015/186 Esas sayılı dosyasının ve bu dosya ile birleşmiş 12. ATM’nin 2015/193 Esas sayılı dosyasının 09/12/2015 tarihli celsede tefrikine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın sağlıklı bir şekilde çözümlenebilmesi için Ankara 2. ATM’nin 2015/186 ve bu dosya ile birleştirilen Ankara 12. ATM’nin 2015/193 Esas sayılı dosyalarının birer örneklerinin bu dosya içerisine alınması; diğer yandan davaya konu sözleşmeler ile ilgili olarak devam eden Ankara 9. ATM’nin 2013/545, Ankara 12. ATM’nin 2016/67, Ankara 3. ATM’nin 2013/545, Ankara 3. ATM’nin 2013/564, Ankara 1. ATM’nin 2013/612, Ankara 8. ATM’nin 2016/67 Esas sayılı dosyalarının birer örneklerinin de bu dosya içerisine alınması ve söz konusu uyuşmazlığa etkisi hususlarının incelenip değerlendirilmesi gereklidir.
2-Asıl dosya davalısı taşeron hakkında başlatılan icra takipleri ve gönderilen haciz ihbarnameleri nedeni ile, asıl dosya davacısı yüklenici şirket tarafından yapılan ve bilirkişi heyetince de yüklenici ödemesi olarak değerlendirilen Silivri 2. İcra Müdürlüğünün 2013/2818, 2013/1698 ve Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün 2013/3825 Esas sayılı dosyalarındaki söz konusu ödemelere ilişkin belge örneklerinin dosya içerisine alınması ve bilirkişi heyetinin bu husustaki kanaatlerinin denetlenmesi gereklidir.
3-Mahkemece asıl dosyada davacı yüklenicinin eksik ve ayıplı işler nedeni ile alacak talebi düzenlenen faturalar ve ticari defter kayıtları gerekçe gösterilerek kabul edilmiştir. Sadece üçüncü kişilerden alınan faturalar ile ve de davacının ticari defter kayıtları ile davalı taşeronun eksik ve ayıplı işleri bulunduğunun kabul edilmesi doğru değildir. Eser sözleşmesi ilişkisi devam ettiği sürece yapılan imalatın yüklenici (somut uyuşmazlıkta taşeron) tarafından yapıldığı kabul edilir. Bu karinenin aksi karşı tarafça bu hususta yapılmış bir mahkeme tespiti gibi güçlü deliller ile ispatlanabilir. Somut uyuşmazlıkta yüklenicinin bahsedilen mahiyette bir delil sunamadığı görülmektedir. Mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın asıl davanın kabulüne karar verilmesi isabetli olmamıştır.
4-Birleştirilen davada dosya davacısı taşeron sözleşme çerçevesinde bakiye alacak ve sözleşme dışı işlerin bedeli nedeni ile düzenlediği faturalara dayalı olarak başlattığı icra takibine yönelik itirazın iptalini talep etmektedir. Mahkemece mahallinde bir inceleme yapılmaksızın davacı taşeronun sözleşme dışı işler nedeni ile alacak talebinin reddedilmesi doğru olmamıştır. Gelinen aşama itibari ile bahse konu işlerin mahallinde tespitinin mümkün olup olmadığı mahkemece değerlendirilerek, gerektiğinde bu hususta keşif yapılması düşünülmelidir. Yine takip ve dava dayanağı faturaların davacı taşeronun ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, faturaların karşı tarafa tebliğ edilip edilmediği, süresi içerisinde faturalara bir itirazın yapılıp yapılmadığı hususları araştırılmalıdır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda asıl dosya davacısı yüklenicinin 94.454,71 TL tutarında davalı taşeron işçilerine yemek bedeli masrafı yaptığı belirtilmiş, mahkemece de bu miktar yüklenici ödemesi olarak değerlendirilmiştir. Dosya kapsamında söz konusu yemek bedellerine ilişkin bir belgeye rastlanılmamıştır. Bu nedenle, mahkemenin bu yöndeki kabulü de isabetli olmamıştır. Birleşen dosya davacısı taşeron toplam tutarları 80.000,00 TL olan 4 adet çekteki ciro imzalarının sahte olduğunu, bunların kendilerine ait olmadığını iddia etmiştir. Mahkemece öncelikle ilgili bankalardan söz konusu çeklerin ibraz edilip edilmediği, ödenip ödenmedikleri sorulmalı, çeklerin arkalı önlü fotokopileri getirtilmeli, bu çekler ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/502 Soruşturma sayılı dosyası üzerinden yapılan incelemede alınmasına karar verilen ekspertiz raporunun bir örneği dosya içerisine alınmalıdır. Gerektiğinde söz konusu çeklerdeki davacı taşeron cirosu yönünden imza incelemesi de yaptırılmalı, bu çeklerin yüklenici ödemesi olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği bu işlemlerin sonucuna göre belirlenmelidir. Mahkemece bahsedilen eksiklikler giderildikten sonra gerektiğinde bilirkişi heyetinden ek rapor da alınmak sureti ile asıl dava ve birleştirilen davadaki talepler incelenmeli ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmadığından, asıl dosya davalısı … vekilinin istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip karara bağlanması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl dosya davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/505 Esas, 2020/327 nolu kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip, karara bağlanmak üzere mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Asıl dosya davalısı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf başvuru harcının ilk derece mahkemesince verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından asıl dosya davalısı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 20/01/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.