Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/193 E. 2022/105 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-a-6 Maddesi Uyarınca Kararın
Kaldırılarak Mahkemesine Gönderilmesi)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2020
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/03/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; davacının, dava dışı …. davalı kooperatife yapımını taahhüt ettiği işin, sıhhi tesisat ve mekanik imalatların yapımını üstlendiğini, 23.01.2017 tarihinde yapılan protokol ile tüm işlerin yapıldığını, geriye yalnızca A ve B Blok kazan dairesi brülörleri ve kontrol panoların montajı ve projelerinin yapılması işinin kaldığını, bu işlerden de davacı …’ın yalnızca proje işlemlerinden sorumlu olacağının hükme bağlandığını, yine aynı tarihli protokolde davalı kooperatifin davacıya teslim edilen 09.01.2017 düzenleme tarihli 15.05.2017 ödeme günlü 100.000,00 TL’lik bono, 09.01.2017 düzenleme tarihli 15.07.2017 ödeme günlü 100.000 TL’lik bono olmak üzere, toplamda 200.000,00 TL tutarındaki 2 adet senedin ödenmesini garanti ettiğini, senetlerin ödenmemesi halinde bu senetlerin davalı kooperatif tarafından ödeneceğinin açıkça taahhüt edildiğini, söz konusu senetlerin halen ödenmediğini, Ankara 1. İcra Müdürlüğünün 2017/13725 Esas sayılı takip dosyası ile takibin devam ettiğini, davacının taahhüdündeki tüm işlerin yapıldığının gerek 23.01.2017 tarihli protokolde gerekse teslim tutanakları ile sabit olduğunu, inşaatlarda dairesel kombi sistemine geçildiğinden kazan dairesi proje işlemi yükümlülüğünün de kalmadığını, tüm işlerin bittiğini geriye sadece kazan proje işinin kaldığını, binalarda kazan sistemli merkezi ısıtma sisteminden vazgeçilmesi nedeniyle bu konuda da ortada yerine getirilmesi gereken bir taahhüdün kalmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 20.000,00 TL’nin, ıslah dilekçesi ile de talebini 139.000,00 TL artırarak 159.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 09.06.2018’den itibaren işleyecek avans faizi ile davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; davanın Ankara 1. İcra Müdürlüğündeki takip dosyası birlikte incelendiğinde haksız yere açıldığının görüleceğini, davacının Ankara 1. İcra Müdürlüğünün 2017/13725 Esas sayılı takip dosyasında belirttiği alacak miktarının 200.000,00 TL olduğunu ve buna ilişkin itiraz etmeleri nedeniyle takibin durduğunu, buna karşılık iş bu davanın 20.000,00 TL alacağından bahisle açmış olduğu 180.000,00 TL’lik alacağını neden talep etmediğini belirtmediğini, davacının gönderdiği ihtarnameye verdikleri cevapta, davalının davacının yapımını üstlendiği inşaat ısıtma sistemi ile ilgili imalatları yapmaması nedeniyle kalan parasını ödemeyeceklerini bildirdiklerini, ancak her nedense merkezi sistemden kombi sistemine dönüşüldüğü gerekçesi ile, davacının yerine getirmesi gereken taahhütünün kalmadığı şeklindeki açıklamanın ciddiyetten uzak ve ticari teamüllere aykırı bir cevap olduğunu, öncelikle davacının ileri sürdüğü ve merkezi sistemden vazgeçildiğine dair beyanın doğru olmadığını, yerinde yapılacak keşifte bu durumun görüleceğini, doğru bile olsa tarafların oturup karşılıklı mahsuplaşması ve teslim tutanağı düzenlemesi ticari teamüller gereği olduğunu, davacının talep ettiği 225.000,00 TL tutarlı teminat senedinin arkası incelendiğinde dava dilekçesinin 02 nolu bendinde belirttikleri A ve B blok kazan dairesi ile ilgili proje dışında sorumluluklarının olmadığını iddiasının da doğru olmadığının görüleceğini, yerinde yapılacak keşif ile davacının üstlendiği işleri henüz bitirmeden alacak talebinden bulunduğunun anlaşılacağını, davalının 5 adedi kooperatif üye senedi, 2 adedi kooperatif banka hesabından havale ile ödeme ve 14.07.2015 tarihinde ise davacıya işi veren … tarafından davalı kooperatif yöneticilerinin de hazır bulunduğu sırada elden ödenen 20.000,00 TL ile birlikte toplam 8 adet ödeme karşılığında 151.000,00 TL’nin davacıya ödendiğini, bir borcun kalmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “Bilirkişiler vasıtasıyla mahallinde inceleme yaptırılmış, taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmış, davacı ve davalı defterlerinin yasaya uygun tutulduğu, cari hesap ekstresinde senetlere rastlanmadığı, davacının Porotokole göre eksik bıraktığı iş bedelinin 2017 yılı piyasa rayicine göre 41.000,00 TL olduğu,doğal gaz tesisat işlemleri için davacıya 28.000,00 TL ödendiği, davacı tarafça davalı adına düzenlenen 07.12.2018 tarihli 28.000,17 TL lik faturanın başka iş için düzenlendiğinin ileri sürüldüğü, ancak bilirkişilerce bu iddianın ispatlanamadığı görüşünün bildirildiği,dosya içeriğinden merkezi sistemden kombi sistemine dönüldüğü, ancak protokoldeki işlerin yapımnıdan vaz geçildiğine dair taraflar arasında bir anlaşmanın olmadığı gibi … Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü yazı cevapları gereği bilahare yeniden merkezi sisteme geçildiği, A Blok için 29.8.2019 , B blok için 31.12.2018 tarihinde kullanım belgelerinin verildiği,merkezi sistem yerine kat kaloriferi olarak sehven işaretlendiği belirtilerek tadilat projesinin merkezi sistem olarak düzeltildiği bildirilmiştir. Hal böyle olunca A ve B blokta kat kaloriferinin değil merkezi sistemin olduğu , davacı tarafça kat kaloriferine geçilmesi nedeniyle yapımına gerek kalmadığı iddiasında bulunulmuş ise de; esasen işten vazgeçilmesine ilişkin bir kararlaştırmanın bulunmadığı , davalının Protokol gereği kararlaştırılan edimleri yerine getirmesinin gerektiği gibi Merkezi sisteme yeniden geçildiğinin anlaşıldığı, bu nedenle 41.000,00 TL eksik iş bedelinin alacağından mahsubunun gerektiği, Protokol gereği ödenmeyen 200.000,00 TL lik senetten dolayı davacının alacaklı olduğu, her ne kadar davalı tarafça ödemelerle ilgili iddialarda bulunulmuş ise de ; yapılan ödemelerin protokol tarihinden önce olması nedeniyle senet alacağından mahsup edilemeyeceği, davacı tarafça 7.12.2018 tarihli 28.000,17 TL lik fatura bedelinin ayrıca yapılan işlerle ilgili olduğunun ileri sürüldüğü, davacının kat kaloriferi ile ilgili de tesisat işlerini yaptığı, her ne kadar sözleşme dava dışı … … İnşaat ile yapılmış ise de, davalının kendisine fatura edilen ödemeyi bu nedenle yaptığı kanaatının oluştuğu gibi protokol gereği davacının bakiye işleri kendisinin yapması gerektiği, alacağının 200.000,00 TL olduğu konusunda protokol tarihi itibarı ile anlaşıldığından ayrıca ödeme yapılmasının hayatın olağan akışına uymadığı, 7.12.2018 tarihinde yapılan iş için düzenlenen fatura bedelinin itirazsız ödenmesi nedeniyle bunun alacaktan düşümünün mümkün olmadığı” gerekçesi ile, 23.1.2017 tarihli protokol gereği davacı alacağının 9.12.2017 tanzim 15.5.2017 ve 15.7.2017 vadeli 100.000,00 er TL lik senetlerden doğan alacağından 41.000,00 TL eksik iş bedeli düşülerek 159.000 TL’nin 09.05.2018 temerrüt tarihinden avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının sözleşme kapsamındaki tüm edimlerinin gereğini yerine getirdiği hususunun teslim tutanakları ile sabit olduğunu, davacının yaptığı bir eksik iş kalmadığını bu nedenle, 41.000,00 TL kesinti yapılmasının doğru olmadığını, 23/01/2017 tarihli protokolde davacının sadece proje işlemlerinden sorumlu olduğunun belirtildiğini, eksik olduğu belirtilen işlerin ise proje işlemlerinden de kaynaklanmadığını, davacının davalıdan 200.000,00 TL alacaklı olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dava dışı yüklenicinin davacı taşerona yaptığı ödemeleri aksatması nedeni ile, … olan davacının da sözleşme ile üstlendiği işlerin bir kısmını yapmadığını, davalı kooperatifin zarara uğraması sebebi ile kooperatif üyelerinden alınan senetlerin avans mahiyetinde davacı taşerona verildiğini, ancak davacının üstlendiği edimin gereğini tam olarak yerine getirmediğini, ısıtma sistemini kat kaloriferli sisteme dönüştürmediğini, eksik işler yaptığını, eksik işlerin bedelinin radyatör hariç 103.000,00 TL olduğunu, davacının işi zamanında yapmaması nedeni ile davalı kooperatifin arsa sahiplerine gecikme tazminatı ve cezai şart ödemek durumunda kaldığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı …, davalı ise iş sahibidir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava dışı …- … ile davalı kooperatif arasında imzalanan sözleşme ile kooperatife ait inşaatın mekanik tesisat işlerinin adı geçen kişiler tarafından yapılması kararlaştırılmış, sonrasında kooperatif vekili, …, … ve davacı … … arasında imzalanan 23/01/2017 tarihli protokol ile A ve B blok kazan dairesi brülörleri, kontrol panoları montajı ve projesinin yapılması işlerinin davacı tarafından yapılması kararlaştırılmıştır. Davacı protokol ile kendisine sadece proje yapılması işinin verildiğini, projeyi de yaptığını iddia ederek, iş bedeline yönelik olarakiş bu davayı açmıştır. Davalı ise davacının protokol ile sadece proje yapmayı değil, A ve B blok kazan dairesi brülörleri, kontrol panoları montajı ve projesinin yapılması işlerinin tamamını üstlendiğini ancak, proje yapılması dışındaki işleri yerine getirmediğini, davacıya proje bedelinin fazlasıyla ödendiğini savunmaktadır. Mahkemece davanın kabulü ile 159.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraflarca istinaf edilmiştir.
1-Bilirkişi heyetinin ek raporunda, davalının davacıya 28.000,00 TL’lik EFT yaptığı, davacının bu ödemenin başka bir iş karşılığında alındığını iddia ettiği ancak, buna yönelik bir belge sunamadığı ifade edilerek, bu ödemenin davalı ödemesi olarak kabulünün gerektiği, davacının yaptığı işin bedeli 200.000,00 TL’den davalının 28.000,00 TL’lik EFT ile yaptığı ödeme ve davacının eksik bıraktığı işlerin bedeli 41.000,00 TL toplamı olan 69.000,00 TL düşüldüğünde, davacının 131.000,00 TL alacağı olduğu belirtilmiştir. Mahkeme ise, davalının 28.000,00 TL’lik EFT yolu ile yaptığı ödemenin kat kaloriferi ve tesisat işleri ile ilgili olduğunu kabul ederek, davacı alacağını 159.000,00 TL olarak hesaplamış ve bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamında, bilirkişi raporunda bahsedilen 28.000,00 TL’lik EFT’ye ilişkin bir belgeye rastlanılmamıştır. Bu nedenle, mahkemece öncelikle söz konusu belgenin okunaklı bir örneğinin dosya içerisine alınması, belge üzerinde bir açıklama bulunup bulunmadığının incelenmesi ve davacının davalı adına düzenlediği 07/12/2018 tarihli ve 28.000,00 TL’lik fatura ile söz konusu EFT belgesi bir bütün halinde irdelenerek, bu miktarın davalı ödemesi olarak kabul edilip edilemeyeceğinin değerlendirilmesi gerekir.
2-Davacı, davalı vekili ile dava dışı … ve …’ın imzaladıkları 23/01/2017 tarihli protokolde … (Kompar İnşaat ve Isı Sistemleri) aşağıdaki işlemleri yerine getirmesi halinde tüm taahhütlerini yerine getirmiş olacaktır. Gerek kooperatif, gerekse … ve … (… İnşaat) geçmişe dönük ve / veya bundan sonraki işlemlerden dolayı herhangi başka bir talepte bulunmayacaklardır, düzenlemesine yer verilmiş, ayrıca kalan işler başlığı altında … tarafından A ve B blok kazan dairesi brülörleri ve kontrol panoları montajı ve projelerin yapılması işi yani … … Dağıtım A.Ş’den onayın alınması işi kalmıştır. … tarafından sadece proje işlemleri yapılacaktır. Abonelik ve güvence bedelleri iş sahibi kooperatife aittir. C ve D bloklardaki projeye engel imalatlar imalatçısı … tarafından eksiklikleri giderilecektir. …’a aşağıda dökümü bulunan 2 adet bono verilmiştir. Bu bonolar …’a ödenecektir, ödenmemesi halinde bu bonolar kooperatif tarafından ödenecektir, hükümleri bulunmaktadır. Protokol altında …’a verilen 09/01/2017 keşide tarihli ve 15/05/2017 vade tarihli, 100.000,00 TL bedelli bono ile aynı keşide tarihli, yine aynı bedelli 15/07/2017 tarihli bononun tüm bilgileri açıklanmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının A ve B blok kazan dairesi brülörleri ve kontrol panolarının montajının yapması gerektiği, … onayı aşamasında ise sadece proje hazırlanması işinin davacıya bırakıldığı saptanarak, davacının söz konusu protokol doğrultusunda yapması gerekirken, eksik bıraktığı A ve B blok kazanlarına ait 4 adet brülör, 2 adet gaz borusu flanşı, 2 adet otomasyon panosu, kazan dairesi besleme kabloları ve kazan dairesi aydınlatması işlerinin bedelleri 2017 yılı piyasa rayiçlerine göre 41.000,00 TL olarak hesaplanmak suretiyle, bu eksik işlerin bedelinin davacı alacağından düşülmesi gerektiği belirtilmiştir. Protokolde bilirkişilerin kabul ettiği şekilde davacının A ve B blok kazan dairesi brülörleri ve kontrol panolarının montajını da yapacağı, … onayı aşamasında ise, sadece proje hazırlanması ediminin davacıya bırakıldığı, şeklinde bir ifade kullanılmamıştır. Söz konusu protokolün kalan işlerin belirtildiği maddesinin giriş kısmı ile devamı çelişkilidir. Protokol kapsamından …’ın sadece projeleri yapıp … … A.Ş’den onayının alınması işini mi üstlendiği, yoksa A ve B Blok kazan dairesi brülörleri ve kontrol panolarının montajı ve projelerinin yapılması ve … … A.Ş’den onayının alınması işini mi üstlendiği açık ve net olarak anlaşılamamaktadır. Bu nedenle, protokol ile tarafların üstlendiği edimlerin açık ve net olarak tespit edilebilmesi için söz konusu A ve B blok kazan dairesi brülörleri kontrol ve kontrol panoları montajı, projelerinin yapılması, … … A.Ş’den onayının alınması işlerinin kül halinde protokol tarihi olan 23/01/2017 tarihi itibari ile ne kadar edebileceği hususu irdelenmeli, ayrıca …’ın bu tarih öncesinde davalı kooperatiften bir alacağının bulunup bulunmadığı, bono bedellerinin sadece protokolde belirtilen işlere yönelik olarak mı belirlendiği yoksa, davacının önceki alacakları bulunması durumunda bunların da mı gözetildiği hususlarının araştırılması gereklidir. Davacının iddia ettiği gibi sadece A ve B blok kazan dairesi projelerinin yapılması ve bunların onayının alınması işinin bedelinin ne kadar edebileceği de irdelenerek, bilirkişi heyetinin davacının eksik bıraktığı işlerin bedeli olarak hesapladığı 41.000,00 TL’nin davacı alacağından düşülüp düşülemeyeceği gerektiğinde, bilirkişi heyetinden ek rapor da alınmak sureti ile incelenip değerlendirilmelidir. Eksik inceleme yolu ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmadığından, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip karara bağlanması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/695 Esas, 2020/679 nolu kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip, karara bağlanmak üzere mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf başvuru harcının ilk derece mahkemesince verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 10/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.