Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/173 E. 2022/71 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2020
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
KARAR TARİHİ : 03/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/02/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; müvekkili kurum ile davalı arasında “…. Asfalt Kaplanması İşi” için 02/12/2014 tarihinde sözleşme aktedildiğini, işin tamamlanmasını müteakip inşaat daire başkanlığınca, yüklenicinin 273.129,75 TL + KDV ve 3.000,00TL geçici kabul nefaset kesintisi olmak üzere toplam 325.293,11 TL borcunun doğduğunun tespit edildiğini, bu miktara 50.666,22 TL ticari faiz eklenerek alacağın 375.959,33 TL tutarına ulaştığını, 13/04/2017 tarih ve … sayılı yazı ile borcun yazının tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde ödenmesinin, aksi takdirde iş için verilen teminat mektuplarının nakde çevrileceğinin davalıya bildirildiğini, davalının 17/04/2017 tarihli dilekçesiyle borca itiraz ettiğini, 27/04/2017 tarih ve …. sayılı yazı ile itirazların uygun bulunmadığının yükleniciye bildirildiğini, 321.500,00TL tutarındaki teminat mektuplarının nakde çevrildiğini, bakiye borcun 54.459,33 TL olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla 54.459,33 TL tutarındaki alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; davacı ile müvekkili şirket arasında aktedilen sözleşme ile üstlenilen işin sözleşme hükümlerine uygun olarak yapılıp teslim edildiğini, davacının müvekkili firmanın katılımı olmaksızın kesin hesap ve hakediş çalışmalarını gerçekleştirdiğini, müvekkilinin itirazlarının dikkate alınmadığını, 07/04/2017 tarihinde kesin hesap raporunun tanzim edildiğini, rapora göre 325.293,11 TL fazla ödeme yapıldığını, fazla ödemenin yapıldığı tarihler itibariyle faiz hesaplandığını ve toplam borcun 50.666,22 TL faiz dahil olmak üzere 375.959,33 TL^plarak hesaplandığını, 321.500,00 TL tutarındaki teminat mektubunun nakde çevrildiğini, müvekkilinin muaccel olmuş bir borcunun olmadığını, temerrüde düşürülmeden, geçmişe dönük hakedişlerine fiyat farkı çıkarıldığını, fiyat farkının yasal bir dayanağının bulunmadığını, hesaplanan fiyat farkına geçmişe dönük faiz işletilmesinin yasal dayanağının olmadığını, davacı tarafın fiyat farkını hangi iş kalemlerine uyguladığının belli olmadığını, fazla ödeme yapıldığı tarih itibariyle geçmişe dönük 50.666,22 TL faiz hesabının hukuka aykırı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “sözleşme gereği çıkartılan kesin hesap neticesinde ara hak edişlerde uygulanmayan fiyat farkının sözleşme gereği uygulanması gerekip gerekmediği ve davacının davalıdan dava konusu miktarda alacaklı olup olmadığı, davalının temerrüdünün olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde teslim edilen işin bedeli sözleşmeye göre hesaplanmış geçici ve kesin nefaset kesintileri ile birlikte davacının sözleşmeden kaynaklı alacağının 320.128,37 TL olduğu tespit edilmiştir. Davacının alacak talepli 13.04.2017 tarihli yazısı davalıya 20.04.2017 tarihinde tebliğ edilmiş olup temerrüt 01.05.2017 tarihinde gerçekleşmiştir. Bu bedelin bu tarihler arası avans faizi ise 673,61 olacaktır. Davacı yan dava tarihinden önce 09.05.2017 tarihinde 321.500,00 TL’lik teminat mektubunu nakte çevirmiştir. Hal böyle olunca davacının teminat mektubunun nakte çevrilmesi ile sözleşme gereği alacağının tamamının, hesaplanan faizi ile birlikte davalıdan tahsil edildiği ve dava tarihi itibariyle davalıdan alacağı kalmadığı” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının davalıdan 320.128,37 TL alacaklı olduğu, davalının 321.500,00 TL’lik teminat mektubunun 09/05/2017 tarihinde nakde çevrildiği ancak, davalıdan 50.666,22 TL faiz alacakları bulunduğunu, davalının sebepsiz olarak zenginleştiği, davalıya kesin hakediş yapılarak sebepsiz zenginleşme hususunun bildirildiğini, buna rağmen davalının ödeme yapmadığı bu nedenle, fazla ödemelerin yapıldığı hakediş onay tarihlerinden itibaren gecikme faizi hesaplanması gerektiğini, bu durumda davalıdan 50.666,22 TL gecikme faizi alacakları olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı tarafça istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2006/3994 E-2007/5023 K sayılı emsal bir kararında da benzer bir olayda ihtardan önce yüklenicinin temerrüdünün gerçekleşmeyeceği vurgulanmış olmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 03/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….