Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/147 E. 2022/332 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/147 – 2022/332
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-a-4-6 Maddesi Uyarınca Kararın
Kaldırılarak Mahkemesine Gönderilmesi)

ESAS NO : 2021/147
KARAR NO : 2022/332

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/11/2017
NUMARASI : 2014/1170 Esas – 2017/831 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :

DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Menfi tespit – Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ : 31/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/04/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesine dayalı menfi tespit – kayıt kabul istemine ilişkin davada mahkemece davanın usulden reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı ve müflis … Ltd. Şti. iflas idaresi temsilcisi vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacılar vekili; davalılardan … Ltd. Şti.’nin davalılardan … ile konut yapım işlerine ait sözleşmeler imzaladığını, müvekkili şirket ile davalılardan … Ltd Şti. arasında 3 ayrı inşaata ilişkin 3 ayrı sözleşme akdedildiğini, sözleşmelerin her bölge için kazan dairelerinin doğalgaz hattının yapılması, daire içi ve kolon tesisatlarının yapılması, dairelerin doğalgaz iç tesisat ruhsat projesi ve uygulama projesinin çizilmesine yönelik olmak üzere toplam 9 adet olduğunu, müvekkili ile … Ltd. Şti. arasındaki taşeronluk sözleşmeleri gereği müvekkilinin teminat senetleri verdiğini, verilen senetlerden 200.000,00TL bedelli olanının … Ltd. Şti.’nin cirosu ile … Ltd. Şti. tarafından Ankara 27. İcra Müdürlüğü’nün 2010/4848E. sayılı dosyadan icra takibine konu edildiğini, her iki davalı şirketin ortaklarının akraba olduklarını ve adreslerinin de aynı olduğunu, aralarında organik bağ bulunduğunu, teminat senedi ile haksız tahsilat yapılmak istendiğini, senedin üst kısmında yazılı teminat olduğunu gösterir kısmının makasla kesilerek icra takibine konulduğunu, müvekkili şirketin … Ltd. Şti.’den sözleşmelere göre yaptığı işlerden dolayı 242.135,00TL alacaklı olduğunu ileri sürerek, 200.000,00TL senetten dolayı … Ltd. Şti.’ye ve … Ltd. Şti.’ye borçlu olunmadığının tespitine, 5 adet ve 434.000,00TL tutarlı teminat senetlerinin de sözleşme şartlarına uygun şekilde taraflarına iadesine ve bu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, hakedişten kaynaklanan 10.000,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile bu talebini 147.086,62 TL’ye yükseltmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … İnş. Taah. Turz. Tic. Ltd. Şti. vekili; davacının iyi niyetli 3. kişi olan müvekkili aleyhine açmış olduğu menfi tespit ve alacak davasının haksız olduğunu, davalı … Ltd. Şti.’nin işlerini tamamlamaması nedeniyle kalan işlerini namı hesabına kurul’a devrettiğini ve kurul kararı ile yarım kalan işlerin müvekkiline tevdi edildiğini, müvekkilinin iş bu davada taraf olarak gösterilemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … İnş. Turz. ve Tic. Ltd. Şti. vekili; dava konusu 200.000,00TL bedelli senedin teminat senedi olduğu iddiasının doğru olmadığını, taraflar arasında müvekkilinin … ile Ankara Yukarı Yurtçu Kuyupınar mevkinde yapılacak olan inşaat işi için imzalamış olduğu ana sözleşme kapsamında 2., 3. ve 4. bölgeler için toplam 9 adet sözleşme imzalandığını, sözleşmelere karşılık verilecek olan teminat senetlerinin açıkça belirtildiğini, dava konusu senedin anılan sözleşmelerde yer almadığını, davacı tarafın sözleşme ile üstlenmiş olduğu edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediğini, müvekkili şirketin davacıya borçlu olmayıp aksine alacaklı olduğunu, senedin kesildiği, yırtıldığı vb. yönünde iddiaların teminat olduğunu ispata yeterli bulunmadığını, söz konusu senedin davacı tarafından müvekkiline sözleşmeler ile verilen teminat senetlerinden harici olarak verildiğini, keşide tarihinin de tarafların ortak iradesi ile düzenlendiğini, gerek müvekkili şirketin gerekse … İnş. Ltd. Şti.’nin ayrı tüzel kişiliğine haiz ticari şirketler olduğunu, şirketlerin ortakları arasında bir yakınlık yahut akrabalık bulunmasının şirketlerin kurulmasına engel olmadığını, … İnş. Ltd. Şti.’nin müvekkili şirketin taşeronu olduğunu, ekonomik sıkıntılar nedeniyle … İnşaat’a olan borcun ödenemediğini, dolayısıyla senedin müvekkilinin … İnş. Ltd. Şti.’ye olan borçlarının ödenmesi amacıyla verildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı vekili; müvekkili idarenin dava konusu işlerin ihale makamı olup davacılarla idare arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmadığını, savunarak, davanın husumet nedeniyle aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “davacı … Müh. Ltd Şti ile davalılardan Müflis … İnş. Ltd Şti arasında davalı iş verenin taahhüdü altında bulunan …’ye ait konutların ada içi alt yapı ile çevre düzenlemesi inşaatı işi, kazan dairelerinin doğalgaz hattının yapılması, doğalgaz şartnamelerine ve idarece verilen mahal listesine uygun malzemeli ve işçilikli olarak yaptırılmasına ilişkin taşeron sözleşmeleri imzalandığı, sözleşme kapsamında davacıların keşideci ve aval, davalı Müflis şirketin lehtar olduğu davaya konu 200.000,00 TL bedelli senedin tanzim edildiği, senedin davalı Müflis şirket tarafından davalı … İnş. .. Ltd Şti’ne ciro edildiği, … İnş. Ltd Şti tarafından senede dayalı olarak davacılar aleyhine Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2010/4848 E sayılı dosyadan icra takibi başlatıldığı, davacının sözleşmelerde üstlendiği işler karşılığında davalı Müflis şirketten 147.086,02 TL alacağının bulunduğunun tespit edildiği davacı taşeronun davalı lehtar Müflis … Ltd Ştine borçlu olmadığı, davacının senedi bile bile kendisinin zararına hareketle davalı hamil … İnş. Ltd Şti’nce iktisab edildiğini kanıtlayamadığı, davalılar … ve … İnş. Ltd Şti’nin sözleşmelerin tarafı olmadığı” gerekçesi ile menfi tespit ve alacak istemleri yönünden, müflis … Ltd. Şti aleyhine açılan davanın kabulüne, … Ltd. Şti. Aleyhine açılan davanın reddine; teminat senetlerinin iadesi talebi yönünden, harcı yatırılarak açılmış bulunan bir dava olmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına; diğer davalılar aleyhine açılan davaların HMK’nın 114/1.d ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; 200.000,00 TL’lik senet yönünden menfi tespit talebinde bulunduklarını, toplam bedelleri 434.000,00 TL olan teminat senetleri nedeni ile de, menfi tespit ve senet iadesi taleplerinde bulunduklarını, mahkemenin 434.000,00 TL’lik senetler ile ilgili bir inceleme ve değerlendirme yapmadığını, bir hüküm de kurmadığını, … Ltd. Şti’nin kötüniyetle 200.000,00 TL’lik senedi … Ltd. Şti’ne ciro ettiğini bu nedenle, onun da sorumlu tutulması gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davalı … hakkındaki davanın da kabulünü ve tüm talepleri yönünden kabul kararı verilmesini istemiştir.
Müflis … Ltd. Şti. İflas idaresi temsilcisi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunda eksik ve hatalı incelemeler yapıldığını, davacı ticari defter ve kayıtlarının birbirini doğrulamadığını bu nedenle, hükme esas alınamayacağını, davacının taraflar arasındaki sözleşmelere göre, ediminin gereğini yerine getirmediği hususunun Ank. 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/59 D. İş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın çok düşük olduğunu, gecikme cezası hesaplanmamasının da hatalı olduğunu, dava ve takip konusu 200.000,00 TL’lik senedin Ankara 27. İcra Dairesinin 2010/4848 esas sayılı dosyası ile takibe konulan senetlerden biri olmadığını, davacının bu senet ile ilgili teminat senedi iddiasını yazılı deliller ile ispat edemediğini, mahkemenin müflis hakkındaki davayı kayıt kabul davası olarak inceleyip yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretlerini buna göre belirlemesi gerektiğini, bu bağlamda maktu harca tabi bir dava olduğunu, vekalet ücretinin de maktu olması gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın müvekkilleri yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit – kayıt kabul istemine ilişkindir. Davacı taşeron, davalı … iş sahibi, davalı müflis … Ltd. Şti yüklenici, davalı … Ltd. Şti. bonoyu temlik alan üçüncü kişi konumundadır. Mahkemece menfi tespit ve alacak istemleri yönünden, müflis … Ltd. Şti aleyhine açılan davanın kabulüne, … Ltd. Şti. Aleyhine açılan davanın reddine; teminat senetlerinin iadesi talebi yönünden, harcı yatırılarak açılmış bulunan bir dava olmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına; diğer davalılar aleyhine açılan davaların dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı ve müflis … Ltd. Şti. iflas idaresi temsilcisi vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı şirket ile davalı müflis … Ltd. Şti. Arasında doğalgaz tesisatı ve daire içi kolon yapımına ilişkin sözleşmeler imzalanmıştır. Sözleşmelerde davacı şirketin teminat senetleri vereceği düzenlemeleri yapılmıştır.
1- 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 15. maddesine göre yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nevi ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır. Aynı Yasa’nın 28/1. maddesinin a bendinde karar ve ilâm harcının dörtte birinin peşin geri kalanın kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödeneceği hükmü yer almakta olup yine aynı Kanun’un 32. maddesinde yargı harçları ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı emredici hükmü konulmuştur. Harçlar Kanunu ile ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, emredici nitelikte bulunduğundan mahkemece ve istinaf incelesinde Dairemizce re’sen nazara alınır.
Davacılar, Harçlar Yasasına göre harçtan muaf olan kişilerden değildir. Nispî karar ve ilam harcına tabî davalarda, dava değeri üzerinden peşin nispî ilâm harcının alınması zorunludur. Uyarıya rağmen yatırılmaması halinde Harçlar Kanunu’nun 32. maddesine göre müteakip işlemler yapılamayacağından dava dosyasının işlemden kaldırılması gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun en son 04.12.2013 gün 2013/21-445 Esas, 2013/1625 karar sayılı ilâmı ve Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamaları bu yöndedir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde keşidecisi … Ltd, Şti. olan takip konusu 15/04/2009 vade tarihli ve 200.000,00 TL bedelli bono yönünden menfi tespit; toplam bedelleri 435.000,00 TL olan bonolar nedeniyle menfi tespit ve senet iadesi taleplerinde bulunmuş, mahkemece bu ikinci talep teminat senetlerinin iadesi talebi olarak değerlendirilerek, harcı yatırılıp usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı, bu nedenle talebin dikkate alınmadığı belirtilerek, bu talep hakkında bir hüküm kurulmamıştır. Mahkemece davacı vekiline söz konusu toplam 435.000,00 TL tutarındaki bonolar yönünden eksik nispi harcı ikmal etmesi için, Harçlar kanunu’nun 30 ve 32 maddeleri gereğince davacı vekiline süre verilmesi, ikmâl edilmesi halinde bundan sonra yargılamaya devamla bu talep ile ilgili davanın da incelenmesi, eksik harcın yatırılmaması halinde ise, bu talep yönünden dosyanın işlemden kaldırılması gerekirken, kamu düzeninden olan harç hususu gözden kaçırılarak, söz konusu talebin incelenmemesi doğru olmamıştır.
2- Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak davalı alacaklıya düşer; fakat, davacıya borçluya düştüğü hâller de vardır:
Davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukuki ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukuki İlişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü, hukuki ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (HMK m. 190; MK m.6). Fakat, alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer. Borçlu, bononun tarafların iradesi dışında düzenlendiği iddiasını ve teminat bonosu olduğu iddiasını yazılı delil ile ispatlamalıdır .
Kambiyo senedinin düzenlenmesinde en önemli unsur temel alacağın varlığıdır. Ancak temel alacağın senedin tanzimi anında mutlak surette varlığı gerekli değildir. Başka bir deyişle kambiyo senedinin metninde muayyen bir meblağın yazılması gerekli ise de bu husus temel alacağın da muayyen olmasını gerektirmez; temel alacak doğduğu anda, senette yazılı olan miktardan az ise, senet kısmi bedelsizliğe uğrar (İnan, s. 45). Bu itibarla taraflar arasında temel ilişkinin varlığına rağmen, temel alacağı doğmamış ancak doğması mümkün ya da şarta bağlanmış bir alacak için veyahut da cezai şarta ilişkin olarak kambiyo senedi düzenlenebilir. Bu şekildeki bir alacağa bağlı olarak düzenlenen senet, vadesi gelmesine rağmen alacak doğmamışsa, o an için bedelsizdir. Fakat bu bedelsizlik geçici bir süre için olup, alacak doğunca senedin bedelsizliği alacak miktarı kadar ortadan kalkacaktır (Ertekin, Erol/Karataş, İzzet: Uygulamada Ticari Senetler, Ankara, 1998, s. 693). Bu kapsamda kambiyo senedinin teminat amacıyla verildiği iddiası da temelinde bedelsizliğe dayalı bir iddiadır.
Somut uyuşmazlıkta davacı borçlu dava konusu tüm bonoların teminat senedi olduğu iddiasında bulunmuş, ayrıca dava ve takip konusu 200.000,00 TL bedelli bononun anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu iddia etmiştir. Mahkemece 200.000,00 TL bedelli bono yönünden; davalı tarafın bu bononun teminat senedi olduğunu kabul ettiği gerekçesi ile, söz konusu bononun teminat senedi olduğu kabul edilmiştir. Davalı alacaklının bahse konu bononun teminat senedi olduğu yönünde bir beyanına dosya kapsamında rastlanılmamıştır. Yukarıda açıklandığı üzere, borçlunun bonoların teminat senedi olduğu ve anlaşmaya aykırı doldurulduğu yönündeki iddiaların yazılı delil ile ispatlanması gereklidir. Bu itibarla mahkemece söz konusu bono yönünden teminat senedi iddiasının bu çerçevede incelenmesi gereklidir. Diğer bonolar yönünden de, yukarıda 1. maddede belirtilen işlemler sonucu harcı yatırılarak açılmış dava bulunması halinde, yazılı delil ile ispat husususun gözetilmesi gereklidir.
3- Mahkeme kabulüne göre de; davalı … Ltd. Şti.nin kötüniyetli olmadığı belirtildiğinden bu davalı hakkındaki davanın esastan reddi gerekir. Davalı … ise sözleşmenin tarafı olmadığı için kendisine husumet düşmez, hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekir. Mahkemece bu davalılar aleyhine açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilmesi de doğru olmamıştır.
4- HMK’ya dayanılarak hazırlanan ve 06/08/2015 Tarihli 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 169/2. maddesi uyarınca, yazı işleri hizmetleri ilgilisine göre mahkeme başkanı veya hakimin denetimi altında ilgili yazı işleri müdür ve onun yönetiminde zabıt katibi, memur, mübaşir, hizmetli ve diğer görevliler tarafından yürütülür. Bu yönetmeliğin 203/1.m. uyarınca, dava dosyasının fiziksel olarak diğer bir mahkeme veya mercie gönderilmesi gerektiğinde, zabıt kâtibince dosya içerisindeki her türlü belgeyi gösteren bir dizi listesi yapılır ve altı imzalanır. Gönderilen dosyanın son duruşma tutanağının bir örneği ile dizi listesinin bir sureti alınarak geçici bir dosya açılır. 208/11. m. uyarınca kanun yoluna başvurulan dava veya işler, görevli daire doğru bir şekilde belirlendikten sonra kanun yolu formu ve dizi pusulası UYAP üzenden hazırlanarak ilgili mercie gönderilir. Belirtilen hükümlere göre, dava dosyalarının ve tüm kayıtların düzgün ve sağlıklı bir şekilde tutulmasından yazı işleri müdürü ile ilgili personel birlikte sorumludur. .Bu yönetmelikle getirilen kurallar güvenli ve süratli bir yargılama için konulmuş kurallardır.
İlk derece mahkemesince gönderilen dosyada tensip tutanağı ve duruşma tutanaklarının tarih sırasına göre takılmadığı, tutanakların arasında müzekkere cevaplarının bulunduğu, dosya içerisine şeffaf dosya ile evraklar takıldığı, dizi pusulası düzenlenmediği görülmüş olup, dosyanın bu şekliyle okunmasının oldukça zorlaştığı dikkate alınarak mahkemece bahse konu yönetmelik doğrultusunda, istinaf incelemesi için gönderilecek dosyanın düzenlemesi yapıldıktan sonra sevk edilmesi hususuna da dikkate edilmelidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmadığından, davacılar ve müflis … Ltd. Şti. iflas idaresi temsilcisi vekilinin istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-4-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip karara bağlanması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar ve müflis … Ltd. Şti. iflas idaresi temsilcisi vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1170 Esas, 2017/831 nolu kararının HMK’nın 353/1-a-4-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip, karara bağlanmak üzere mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacılar ve müflis … Ltd. Şti. iflas idaresi temsilcisi tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf başvuru harcının ilk derece mahkemesince verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacılar ve müflis … Ltd. Şti. İflas İdaresi temsilcisi yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-4-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 31/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip