Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/135 E. 2022/604 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
.
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ

(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)
.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2020
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/06/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkili tarafından 03/08/2017 tarihli, …. sayılı ve 89.314,20 TL bedelli fatura alacağının ödenmeyen kısmı olan 29.314,20 TL alacağın tahsili için davalı borçlu aleyhine Ankara 18. İcra Müdürlüğü’nün 2018/708 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı yanın borçlu olmadığını belirterek borcun tamamına, faize ve yetkiye itiraz ettiğini, yasal takibi durdurduğunu, davalının icra dosyasına yapmış olduğu itiraz haksız olduğunu ve itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesi gerektiğini, yüklenici müvekkili, davalıya ait iş yerinin önündeki doğramaların alt izolasyonu, açık saha kırık taşların onarımı, açık sahadaki mermer şeritlerin değişimi ve iş merkezi kulesinde dilatasyon tamiri işlerinin yapımı için davalı borçlu ile anlaştığını, anlaşma gereği yüklendiği işleri eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini ve takibe konu 03/08/2017 tarihli …. sayılı ve 89.314,20 TL bedelli faturayı tanzim ederek davalı borçluya gönderdiğini, davalı borçlu bu fatura alacağının bir kısmını müvekkiline ödediğini, ancak takip konusu 29.314.20 TL’nin ödenmediğini, bu durumun her iki tarafın da ticari defler kayıtları bilirkişi marifetiyle incelendiğinde tespit edileceğini, davalı yanın İcra İflas Kanunu gereği alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesi gerektiğini, davalı yan, itirazında takibe dayanak belgelerin kendilerine tebliğ edilmediğine dair itirazda bulunmuşsa da bu itirazların yersiz olduğunu, ödeme emri ile birlikte dayanak belgelerin davalı yana tebliğ edildiğini, davalı yanın tebligatı kabul ederken aleyhe bir itirazı yada tespiti mevcut bulunmadığını belirterek davalının Ankara 18. İcra Müdürlüğü’nün 2018/708 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin aynen devamına, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olması ve alacağın da likit olması nedeni ile davalının alacağın % 20’sinden aşağıda olmamak üzere tazminatı hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili talepli davalarda yetkili mahkemenin HMK 6. madde ve HMK 10. maddesi gereği davalı tarafın iş yeri adresinin bulunduğa mahkemeler olduğunu, müvekkili şirketin merkezi …. ilçesinde bulunup Ankara Batı Adliyesi yargı sınırları içerisinde bulunduğunu, davacı taraf ile müvekkili şirket arasında sözlü olarak akdedilen sözleşme gereği müvekkil şirketin sahip olduğu AVM’nin izolasyon, dilatasyon ve açık saha kırık taşların onarımı işlerinin yapılması için sözlü olarak anlaşmaya varıldığını, ancak davacı tarafın söz konusu işlerin tamamını layıkıyla yerine getirmediği gibi müvekkil şirketin hali hazırda yağmur yağdığı sırada birçok problem meydana gelmekte ve ayıplı ifa nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, hal böyle iken müvekkili şirketin yapılan işin eksikliği nedeniyle kısmi ödeme yaptığını, hukuka ve yasaya aykırı olarak başlatılan takibe süresi içerisinde itiraz ettiğini, eksik ve ayıplı yapılan iş nedeniyle müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, imalatların ayıplı ve eksik yapılmasının tespiti için olay yerinde keşif icra edilmesini, müteahhidin, söz konusu edimi ifa ederek eseri süresi içerisinde tam ve eksiksiz olarak teslim etmesi gerektiğini, müteahhidin borcunun eseri imal ve teslim borcu olduğunu; davacı tarafın söz konusu eseri eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim ettiğini ispat edemediğini; müvekkili şirketin işbu davanın neticelenmesinin ardından söz konusu ayıplı malları onarıp baştan eserin meydana gelmesi için elinden gelen gayreti göstereceğini, yapılacak olan masraf nedeniyle müvekkil şirket 2 kez zarara uğramış olacağını, davacı tarafın, eseri uygun bir şekilde teslim ettiğine ilişkin bilgi vermediğini, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmayıp, iş bedeli konusunda taraflar da anlaşmamışlarsa, iş bedelinin, Kanun’un sözü edilen bu hükmü uyarınca, yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiç fiyatlarına göre belirlenmesi gerektiğini, somut olay bakımından, müvekkili şirketin zararı henüz giderilmediğini, tamir ettirilmediğini, davacının % 20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, iddia, savunma, alınan gerekçeli ve denetlenebilir bilirkişi rapor ve ek raporu, tanık beyanı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tarafların…..parseli teşkil eden arsa üzerindeki davalının sahibi olduğu AVM’nin izolasyon, dilatasyon ve açık saha kırık taşların onarımı işlerinin yapılması için sözlü olarak anlaşmaya vardıkları, iş bedelinin toplam KDV dahil 89.314,20 TL, davalı tarafça ödenmeyip takip ve dava konusu edilen kısmının ise 29.324,20 TL olduğu, davacı yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediği, dükkân önü ve kuledeki izolasyon işlerini fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapıp teslim etmediği, bilirkişilerce davacı tarafça yapılan işin bir kısmının gizli ayıplı olduğu, bu gizli ayıbın sonradan yağan yağışlar neticesinde ortaya çıktığının tespit edildiği, ayrıca davacının eksik ve ayıplı yaptığı işler bedelinin 30.000,00 TL olarak hesaplandığı, davalı tarafça süresinde ayıp ihbarında bulunulduğunun tanık beyanıyla sübut bulduğu, hal böyle olunca davalının 29.324,20 TL asıl alacak ve 1.127,59 TL işlemiş faizin tahsili için davacı tarafça Ankara 18. İcra Müdürlüğünün 2018/708 esas sayılı dosyasıyla başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazında haklı olduğu, bununla birlikte davacının icra takibi başlatmakta kötü niyetli olduğu yönünde bir kanaat oluşmadığı gerekçesiyle, davanın ve davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının faturayı teslim aldıktan sonra, eksik ya da ayıplı ifa iddiasında bulunmadığını, faturaya itiraz etmediğini, derhal ayıp ihbarında bulunma şartının yerine getirilmediğini, raporda ayıpların ne zaman oluştuğunun tespit edilemeyeceğinin belirtildiğini, ayıp iddiasının kanıtlanamadığını, tanık olarak davalı şirket yetkilisinin dinlendiğini, yanlı beyanda bulunduğunu, tanığın, ihbar olarak değerlendirilebilecek beyanının bulunmadığını, belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına.
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 09/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.