Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/133 E. 2021/248 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-2 Kararın Kaldırılarak
Yeniden Hüküm Kurulmasına)

ESAS NO : …
KARAR NO : ….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2020
NUMARASI : ….
….

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Faiz Alacağı
KARAR TARİHİ : 11/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/03/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesine dayalı faiz alacağı istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; davalı tarafın “…. işinin 44 blok anahtar teslim izolasyon işini aldığını ve işi müvekkili davacıya taşere ettiğini, tarafların aralarında anlaşamamaları ve kesin hesap kat edilememesi üzerine, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. sayılı dosyası ile davalı aleyhine dava açıldığını, davanın Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinde ….. numarasının aldığını, kesin hesap davasının Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 13/01/2014 tarih ve ….. sayılı karar düzeltme talebi reddedilerek kesinleştiğini, yargılama devam ederken Ankara 4. İcra Müdürlüğünün ….. sayılı dosyası ile fazlaya ilişkin haklara yönelik takip başlatıldığını, bu takipte işlemiş faiz alacağının asıl alacak içerisinde talep edildiğini, davalı tarafın takibe itirazı üzerine kesin hesap davasının kesinleşmesinden önce 10/06/2013 tarihinde Ankara 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. sayılı davasının açıldığını ve bu davada 94.000,00 TL işlemiş faizin ayrıca ve açıkça talep edildiğini, dosyanın Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin…. sayılı numarasını aldığını, yargılama sonucunda icra takibinde işlemiş faizin ayrı bir alacak kalemi olarak talep edilmediğinden bahisle davanın reddedildiğini, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 12/04/2017 tarih ve ….. sayılı dosyasında karar düzeltme talebi reddedilerek kararın kesinleştiğini ileri sürerek, fazlaya dair tüm talep ve hakların saklı kalması kaydıyla kesinleşmiş 87.360,35 TL anapara alacağının 10/02/2006 ihtarname tarihinden, 03/05/2010 takip tarihine kadar, oluşan işlemiş reeskont faizi olan 94.000,00 TL davalı taraftan işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; davacı talebinin zamanaşımına uğradığını, davacının faiz hesabının yanlış olduğunu, faize faiz talep etmenin yasaya aykırı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 126/4 ile 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TBK 147/6 maddesi hükümlerine göre eser sözleşmesinden doğan alacak davalarının 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, BK.’nın 128, TBK.’nın 149. maddesi hükümleri gereğince zamanaşımının alacağın muaccel olması ile işlemeye başlayacağı, faiz alacakları yönünden zamanaşımı durumunun yukarıdaki açıklamadan farklılaştığı, bağımsız faiz davalarından bu sürelerin hesabı asıl alacak ve tazminatın zamanaşımı sürelerinin hesaplanmasından farklı olduğu, asıl alacak ve tazminatın zamanaşımı sürelerin ileriye doğru işlerken, bağımsız faiz davalarında zamanaşımı süresi davanın açıldığı tarihten geriye doğru hesaplanması gerektiği, TBK 131/2 maddesinin 2. Fıkrasında belirtilen hususun asıl borcun ödenmesi ile ilgili olup, bu madde ile asıl borcun ödenmesi sırasında işlemiş faizleri isteme hakkı saklı tutulmamışsa artık faizin istenemeyeceğinin belirtildiği, faiz alacağına ilişkin davanın açıldığı tarihte asıl borç ödenmiş ise faiz istenemeyeceği, dava konusu asıl borcun Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı icra takibine konu edildiği, takipte sadece 367.789,00 TL asıl alacak talebinde bulunulduğu, davacının davada talep ettiği tarihlere ilişkin herhangi bir işlemiş faizi talep edilmediği, dava konusu alacağın itirazın iptali istemine konu edildiği, işlemiş faiz yönünden talebin reddedildiği, sadece asıl alacak yönünden talebin kabul edildiği, bu dosyanın kesinleştiği ve 02.05.2016 tarihinde borcun ödendiği, davanın tarihinin ise 15/05/2017′ tarihi olduğu, asıl alacağın ödenme tarihinin 02/05/2016 olduğu, zamanaşımı 5 yıl geriye kadar işleyeceği, davacının 2006-2010 yıllarına ait faiz alacağını talep ettiği, 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, bu haliyle Yargıtay kararları doğrultusunda daha önce icra takibinde istenmemiş faiz alacağının daha sonra talep edilemeyeceği gerekçesi ile, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Eser sözleşmelerinde iş bedeli alacağının kesin hesap tarihinde muaccel olacağını, zamanaşımının da bu tarihten başlayacağını, kesin hesap ile ilgili taraflar arasındaki Ankara 13. ATM’nin … sayılı dosyasının 13/01/2014 tarihinde kesinleştiğini, zamanaşımının bu tarihten itibaren başlayacağını, dava tarihinin 15/05/2017 olduğunu, zamanaşımı süresinin dolmadığını, Ankara 4. İcra müdürlüğünün….sayılı takip dosyasında faize ilişkin haklarını saklı tutarak icra takibi başlattıklarını, bu takibe itiraz üzerine açtıkları Ankara 12. ATM’nin … sayılı dosyası ile faiz alacağının dava konusu yapıldığını, mahkemenin davanın reddine karar verdiğini ancak, bu kararın kesinleştiği tarihe kadar zamanaşımı süresinin işlemeyeceğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesine dayalı faiz alacağı istemine ilişkindir. Davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacı taşeron, davalı yüklenicidir. Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği, tam olarak iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 113. maddesinde “Asıl borç tediye ile veya sair bir surette sakıt olduğu taktirde kefalet ve rehin ve sair feri haklar dahi sakıt olur. Evvelce işleyen faizleri talep hakkının mahfuz bulunduğu beyan edilmiş veya hal icabından neşet eylemiş olmadıkça bu faizler talep olunamaz.”
Davacı şirket davalı aleyhine Ankara 13. ATM’nin…. sayılı alacak davası açmış, Ankara 1. ATM’nin ….sayılı itirazın iptali dosyası ise Ankara 13. ATM’nin …. sayılı dosyası ile birleştirilmiş, mahkemece asıl davada 7.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleştirilen davada ise 89.532,50 TL’lik asıl alacak yönünden itirazın iptaline karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 07/05/2013 tarih ve…. sayılı ilamı ile mahkeme kararı icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı yönünden düzeltilerek onanmış, 13/01/2014 tarihinde karar düzeltme talebi reddedilerek karar kesinleşmiştir. Hükmedilen alacak 02/05/2016 tarihinde ödenmiş olup, eldeki dava 15/05/2017 tarihinde açılmıştır. Söz konusu davada, davacı taşeron fazlaya ilişkin haklarını yahut faiz alacağını saklı tutmamıştır. Asıl alacak ödenmeden davacının faiz yönünden dava açmış olması işlemiş faizlerin saklı tutulduğu anlamına gelir. Ne var ki somut uyuşmazlıkta davacı iş bu davayı asıl alacak ödendikten sonra açmıştır. Diğer yandan davacının asıl alacağın ödenmesi amacıyla başlattığı Ankara 4. İcra Müdürlüğünün….sayılı icra takibinde de 367.789,00 TL’lik asıl alacak talep edilmiş olup, takipte bir faiz alacağından bahsedilmemiştir. Ayrıca Ankara 18. ATM’nin…..Esasına (Ankara 12. ATM’nin ….) kayıtlı davacının davalı aleyhine açtığı davada da mahkeme faiz talebini ayrı bir kalemde istenilmemesi nedeni ile reddine karar vermiş, karar Yargıtay 15. Hukuk Dairesi tarafından onanarak 12/04/2017 tarihinde kesinleşmiştir. Bu açıklamalar BK’nın 113. maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde davacının faiz talep etmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Mahkemenin öncelikle bir ön şart mahiyetindeki bu hususu dikkate alması gereklidir. Somut uyuşmazlıkta davacının faiz talep etme hakkı düşmüş olduğu için dairemizce zamanaşımı def’inin değerlendirilmesine gerek görülmemiştir. Bu nedenlerle Dairemizce mahkeme kararının kaldırılması ve gerekçesinin düzeltilmesi cihetine gidilmiştir.

HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, diğer bir ifade ile kanun koyucu, temyiz kanun yolunda Yargıtay tarafından verilebilen, yerel mahkeme hükmünün gerekçesinin değiştirilerek düzelterek onanması kararını, istinaf mahkemeleri için öngörmeyip, bu halde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiğini düzenlediğinden, Dairemizce davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın REDDİNE,
4-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 1.550,89 TL’nin davacı tarafa iadesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 12.880,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-HMK 333. maddesi gereğince yatırılan gider veya delil avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesini müteakip ilgilisine iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
8-Davacı tarafından peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının hazineye irat kaydına,
9-Davacı tarafından yapılan 98.10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 63,50 TL dosya gönderme masrafı olmak üzere toplam 161,60 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 11/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Katip …
E-imzalıdır