Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/108 E. 2022/483 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2020
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/05/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; davacı müvekkil şirket ile davalı idare arasında akdedilmiş, anahtar teslimi 610.000,00 YTL keşif bedelli “… …” sözleşmesi ile ilgili işin geçici kabulünün 12/07/2005 tarihi, kesin kabulünün de 12/07/2006 tarihi itibariyle yapılmış olduğunu, mahkeme kararıyla; davalı idarenin hukuksuz, kasti keyfi ve kusurlu işlem ve eylemlerinden dolayı, kesin kabulden sonra tamamı geri iade edilmeyen kesin teminat mektupları için, müvekkil davacı şirketin, ödemek zorunda kaldığı teminat mektubu masraflarının faiziyle tahsilini talep ettiklerini, kesin teminat mektuplarının, dava tarihi itibariyle bile davalı idarece, iadesinin sağlanmadığını, bu itibarla; anılan kesin teminat mektuplarının davalı idarece ne zaman iade edileceği bilinmediğinden bu konudaki fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuklarını, Ankara Asliye 10. Ticaret Mahkemesi 17/02/2014T. 20I1/748E. 2014/65K. sayılı kesinleşmiş mahkeme kararıyla sabit, davalı idarenin sebebiyetiyle, bugün dahil geri iade edilmeyen kesin teminat mektupları komisyon bedelleri için davacı müvekkilce ödenmek zorunda kalman masrafların, müvekkil şirketin tacir olduğu gözetilerek reeskont avans faiziyle birlikte, şimdilik 10.000,00 TL’nin tahsiline, mahkeme giderleri ile vekalet ücretinin, müvekkil şirketin tacir olduğu gözetilerek dava tarihinden itibaren reeskont avans faiziyle birlikte davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; … … Binası yapımı işi ile ilgili davacı tarafça Ankara 10. Asliye Ticaret mahkemesinin 2011/748 E. Sayılı dosyası ile davacı tarafından muarazanın giderilmesi ve teminat mektubunun iadesi için dava açılmış olduğunu, anılan davada işbu dava ile bağlı olan bölümün davaya konu Teminat Mektubunun iadesi hususu olduğunu, Ankara 10. Asliye Ticaret mahkemesinin kesinleşmiş olan kararında hiçbir surette anılan teminat mektubuna ilişkin bir hüküm verilmemiş olduğunu, davacının Ankara 10. Asliye Ticaret mahkemesinin ilamını Ankara 6. İcra müdürlüğünün 2014/8050 sayılı dosyası ile icraya koymuş olduğunu, takip talebinde 5.737,81 TL’lik vekalet ücretinin talep edilmemiş olduğunu, 14.04.2014 tarihli icra emrinde belirtilen 34.812,97 TL’nin 25.04.2014 tarihinde ödendiğini, akabinde 27.05.2014 tanzim tarihli bakiye borç muhtırası ile istenen 5.855,48 TL Bakiye Borç alacağının 04.06.2014 tarihinde ödendiğini, lcra müdürlüğünce, 26.08.2014 tarihinde ikinci kez gönderilen bakiye borç muhtırası ile ödenmesi istenilen 7.177,54 TL’nin 29.08.2014 tarihinde ödendiğini. Bu kere, 18.02.2017 tarihinde idareye tebliğ edilen 2014/8050 sayılı dosya numarası ile nisbi alacak adı altında işlemiş faizi ile birlikte toplam 7.234,67 TL’nin ödenmesi için icra emri gönderildiğini, söz konusu icra emrinin ekine Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin Karar Düzeltme Talebinin Reddi Kararının eklenmiş olduğunu, dosyada icra emrine konu olan mahkeme ilamında nisbi alacak diye bir alacak kalemi mevcut olmadığını, bu itibarla 10.01.2017 tarihli icra emrinin iptali ve geriye dönük olarak yapmış oldukları tüm ödemelerin hesaplanarak fazla yapılan ödemenin iadesini sağlamak üzere Ankara 13. İcra mahkemesinin 2017/179 E. Sayılı dosyası ile şikâyet yoluna gidildiğini, söz konusu şikayette bahsi geçen icra emrinde dosya numarasının 2014/8050 olarak yer aldığı, oysa dosyanın yeni numarasının 2017/3604 olarak değiştirildiği. icra emrinin bu sebeple de usulen hatalı olduğunun belirtildiğini, icra dosyasından idarenin 7.183,66 TL fazla ödeme yapmış olduğunun belgelendirildiğini, icra müdürlüğünce fazla ödeme olduğu bilinmesine rağmen nisbi alacak adı altında yeni bir icra emri düzenlediği bildirilerek şikâyet edildiğini, kaldı ki, ikinci kez gönderilen Bakiye Borç Muhtırasının (26.08.2014 Tebliğ tarihli) ekinde ibraz edilen dosya hesabı incelendiğinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti için dava açma tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizinin işlendiğinin görülmekte olduğunu, bakiye borç muhtırasının bu sebeple de şikâyete konu edildiğini, dolayısıyla teminat mektubunun bağlı olduğu işe ilişkin mahkeme ilamı neticesi icra müdürlüğü nezdinde yapılan fazla ödeme olması, keza; aynı mahkeme kararı gereği idare lehine hükmedilen 1.558,56 TL ve 2.581,74 TL vekalet ücretleri bulunması nedeniyle davaya konu teminat mektubunun iade edilmemiş olduğunu, teminat mektubunun iade edilmemesinin haklı gerekçeleri sebebiyle hukuka uygun olduğunu, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; Davacı şirketin “Yüklenici”, davalı …nün “İdare” sıfatı ile imzalamış oldukları 05/10/2004 tarihli sözleşme kapsamında, davacı şirketin davalı idareye; dava dışı … … Şubesince 23.09.2004 tanzim tarihli 36.600.000.000,00 ETL (36.600,00 TL) meblağlı teminat mektubu verdiği, davacı yüklenici şirketin davalı idareye karşı 05.10.2004 tarihli sözleşme ile taahhüt ettiği işin 12.07.2005 tarihinde yapılan “Geçici Kabulünün” 23.02.2006 tarihinde ilgili makamca onaylandığı, 23.10.2007 tarihinde makam oluru ile “Kesin Kabulünün” davacı yüklenici şirketin gıyabında yapıldığı, SGK ilişiksizlik belgesinin 14.09.2009 tarihinde davalı idareye ulaşmış olduğu, davalı idarenin, davacı taraftan; işin esasına yönelik herhangi bir alacağı olmadığı, aksine Yargıtayca düzeltilerek onanmış olan 2011/748 E. 2014/K. Nolu 17.02.2014 tarihli kararında davacı tarafın alacaklı olduğunun hüküm altına alındığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 11.4.1. maddesi hükmü gereğince, teminat mektubunun yarısının geçici kabul tutanağının onaylandığı 23.02.2006 (makam onayı) tarihinde, kalanının SGK ilişiksizlik belgesinin davalı İdareye ulaştığı 14.09.2009 tarihinde iade edileceğinin düzenlendiği, buna göre davacının teminat mektubu için yaptığı bilirkişi raporu ile belirlenen 8.642,63 TL masrafın davalı yanca davalıya ödenmesi gerektiğinin anlaşıldığı, bilirkişi raporunda faiz hesabı da yapılmış ise de dava dilekçesinde masrafların faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş olduğundan bu bedele dava tarihinden itibaren taraflar tacir olmakla avans faizi işletilmesine karar verilmesi gerektiği, belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; SGK ilişiksiz belgesinin doğrudan davalının muhatap alınarak SGK tarafından hazırlandığını, mevzuat gereği geçici kabulden sonra 15 gün içinde davalı tarafından sorulması ve sorumluluğun bu süre içinde başlaması gerektiğini, ilişiksiz belgesinin davalıya geç ulaşmasında kendisinin kusurlu olduğunu, teminat mektubu komisyon bedeli faizinin teminat mektubunun iade edilmesi gerektiği tarihten itibaren başlatılması gerektiğini, bilirkişin faiz hesabınında hüküm altına alınması gerektiğini, rapora itirazlarının karşılanmadığını, halen teminat mektubunun haksız olarak davalı tarafından iade edilmediğini, alacak hesabının tabloların göre 57.064,44 TL’ye hükmedilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kararın hukuka aykırı olduğunu, … Genel Müdürlüğü’nün işleminin hukuka uygun olduğunu, dosyaya sundukları beyan ve deliller kapsamında kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, taraf vekilleri tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı yönünden alınması gereken 590,38 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 419,60 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına, artan avansların yatıran taraflara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 17/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
….