Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2021/1040 E. 2022/79 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ

… (İnceleme aşamasında/Duruşmasız)
(Kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında dairemizce hüküm kurulması /HMK m.353/1-b.2)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2021
NUMARASI :…

KARAR TARİHİ : 08/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/02/2022

Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilen dosyanın yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM;
Davacı vekili tarafından verilen 08/11/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin, davalıya ait …. sayılı taşınmazdaki fabrika binasının idari bölümünün dış cephesine ait alüminyum kompozit panel imalatının ve üretim bölümünün dış cephesi sandviç panel imalatlarını yaptığını, iş bedeline yönelik olarak düzenlenen 19/09/2018 tarihli … nolu 118.000,00 TL fatura ile 19/06/2019 tarihli …. nolu 93.007,00 TL tutarlı faturalar bedellerinin kısmen ödendiğini, bakiye 145.980,44 TL alacağın tahsil edilemediğini, bunun üzerine…..Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibe davalının itirazı üzerine işbu davanın açıldığını, bu nedenle davanın kabulü ile davalının takibe yaptığı itirazın iptaline, davalı yanın % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalı vekili tarafından verilen 25/12/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; usul yönünden hak düşürücü süre ve zaman aşımı itirazında bulunduklarını, taraflar arasında iki türlü ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bunlardan ilkinin müvekkili şirket tarafından davacıya “… ,,, vb.” sınai tip gazların satışı, ikincisinin ise müvekkilinin … .fabrika binasının sandviç panel kaplama işinin davacı tarafından üstlenilmesi işi olduğunu, dava konusu …. Nolu 118.000,00 TL faturanın müvekkili şirketin kayıtlarında yer aldığını ancak 020003 nolu 93.007,00 TL faturanın kayıtlarında yer almadığı gibi bilgilerinin de bulunmadığını, taraflar arasında oluşan karşılıklı ticari ilişkinin 2017 yılından bu yana süregeldiğini, …. nolu 93.007,00 TL tutarlı faturadan dolayı karşılıksız olarak davalının borçlandırılmaya çalışıldığını, 118.000,00 TL fatura bedelinin banka aracılığı ile davacıya ödendiğini, bunun dışında davacıya başkaca borcun bulunmadığını, bu sebeple haksız davanın reddine, davacı yanın % 20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/11/2021 tarih 2019/595 Esas ve 2021/847 Karar numaralı kararında özetle; Ankara 7. İcra Müdürlüğü’nün 2019/11100 E sayılı dosyasının tetkikinde takip alacaklısının davacımız, takip borçlusunun davalımız, takip konusunun 19/09/2018 tarihli …. nolu 118.000,00 TL fatura ile 19/06/2019 tarihli 020003 nolu 93.007,00 TL faturalardan kaynaklı faiz ile birlikte 158.965,34 TL alacak olduğu, borçlu itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Tarafların …Formları getirtilmiş, mali müşavir aracılığı ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmış alınan raporda “…Taraflara ait incelemesi yapılan ticari defter ve belgelere göre davacının davalıya düzenlediği 14/09/2018 tarihli 19980 nolu 118.000,00 TL tutarlı faturadan kaynaklı davacının davalıdan takip (20/08/2019 ) ve dava (08/11/2019) tarihi itibariyle 52.973,40 TL tutarında alacaklı olduğu, davacı … Ltd. Şti tarafından davalı … şirketine düzenlenen 19/06/2019 tarihli …. Nolu 93.007,60 TL tutarlı faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi mevcut dava dosyasında fatura konusu eserin davalıya sunulup sunulmadığı da anlaşılamadığından iddia konusu 93.007,60 TL tutarlı bedel hakkında teknik bilirkişilerden rapor istenmesinin takdirinin sayın mahkemenize ait olduğu” denildiği görülmüştür.
Bilirkişi heyetine inşaat mühendisi dahil edilmiş alınan yerinde inceleme suretiyle alınan 18/04/2021 tarihli raporda; “…Yukarıda fotoğraflarda görüldüğü üzere fabrikanın ön cepheden bakıldığında sağ tarafında idari bölümün bulunduğu anlaşılan cephede “alüminyum giydirme cephe” yapıldığının görüldüğü, yapının sol ve arka tarafında yer alan imalata ilişkin kısımların dış cephesinin ise “sandviç panel kaplama” yapıldığı görülmektedir. Davacı taraf takibe konu ettiği “…inşaata alüminyum giydirme cephe yapılması” ifadesini içeren 14.09.2018 tarihli ….. nolu 118.000,00 TL tutarlı fatura ve 19.06.2019 tarihli ….. nolu 93.007,60-TL tutarlı faturadan kaynaklı alacağının olduğunu iddia ederken davalı taraf ise davacı tarafından fabrika binasının sandviç panel kaplamasının yapıldığını iddia etmektedir. Yukarıda da belirtildiği üzere taraflar arasında yapılan bir sözleşmenin dosya kapsamında bulunmadığı, bu sebeple davacı tarafından hangi imalatların hangi tutar üzerinden yapılacağına dair bir tespit yapılamamıştır. Ancak mali incelemelerde yer verilen tespitlerde “… inşaata alüminyum giydirme cephe yapılması” açıklamasını içeren 14.09.2018 tarihli …. nolu 118.000,00 TL tutarlı faturanın tarafların mali kayıtlarında yer aldığı, diğer 19.06.2019 tarihli …. nolu 93.007,60-TL tutarlı faturanın ise davalının kayıtlarında yer almadığı görülmektedir. … Teknik incelemede yer verilen tespitlere göre; Ankara ili… fabrika binasında yapılan “alüminyum giydirme cephe” imalatının davacı tarafından yapıldığına ve davalıya teslim edildiğine dair taraflar arasında yapılan sözleşme, konu imalatın malzemelerinin inşaat alanına sevkine yönelik irsaliye ve benzeri bir belge, eserin teslimine ilişkin herhangi bir belgenin dosya kapsamında görülemediği, kök raporda mali incelemelerde yer verilen tespitlerde “… inşaata alüminyum giydirme cephe yapılması” açıklamasını içeren 14.09.2018 tarihli …. nolu 118.000,00 TL tutarlı faturanın tarafların mali kayıtlarında yer alması sebebi ile faturaya dayalı olarak konu imalatın davacı tarafından yapıldığının kabul edilmesi durumunda, dosya kapsamında taraflar arasında bir sözleşme olmaması sebebi ile konu imalatın hangi tutar üzerinden yapılacağının bilinmemesi nedeniyle 19.06.2019 tarihli …. nolu 93.007,60-TL tutarlı faturadan kaynaklı olarak davacının alacaklı olup olmadığı hususunun tespit edilemediği, davacı yüklenici tarafından söz konusu eserin yapıldığı ve davalıya teslim edildiğini ispatlayan bir belgenin dosya kapsamında sunulması gerektiği ve eserin teslimine ilişkin fatura düzenlenmiş olmasının yeterli olup olmadığı hususunda takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu,…” denildiği, serbest piyasa rayiçleri uyarınca alınan ek raporda “….Kurulumuz mali müşavir üyesi tarafından 15.02.2021 tarihli hazırlanan bilirkişi raporunda 14.09.2018 tarihli 19980 nolu 118.000,00 TL tutarlı faturadan kaynaklı 52.973,40 TL davacının alacaklı olduğu ve 19.06.2019 tarihli 20003 nolu 93.007,60-TL tutarlı faturadan kaynaklı alacak için teknik inceleme yapılması gerektiğinin tespit edildiği, Teknik incelemede yer verilen tespitlere göre; Ankara ili Sincan ilçesi … Mahallesi … fabrika binasında idari bina bölümü dış cephesinde yapılan alüminyum kompozit panel imalatları ve fabrikanın üretim bölümü dış cephesi sandviç panel imalatları ile ilgili yerinde yapılan ölçümler ve piyasa rayiç araştırmaları sonucunda imalatların yapıldığı tarih olan Mart 2018 tarihi itibari ile imalatların tutarının 114.124,88 TL olduğu, takip ve dava tarihi itibari ile imalatların tutarının 171.187,32 TL olduğu, Piyasa rayiçlerine ilişkin yapılan araştırma sonucunda konu imalatların yapım tarihi 2018 yılı Mart ayı itibari ile tutarının 114.124,88 TL olarak hesap edildiği, bu durumda davacının (118.000,00 – 114.124,88 = 3.875,12 TL fazla tutarda fatura düzenlendiği, 52.973,40 – 3.875,12 = 49.098,28 TL) 49.098,28 TL tutarında alacaklı olacağı, bu durumda 93.007,60-TL tutarlı faturadan kaynaklı alacaklı olmayacağı, özetle konu imalatların değer tespitinin yapım tarihi 2018 yılı Mart ayı itibari ile yapılması durumunda davacının 49.098,28 TL tutarında alacaklı olacağı, Piyasa rayiçlerine ilişkin yapılan araştırma sonucunda konu imalatların takip ve dava tarihi itibari ile tutarının 171.187,32 TL olarak hesap edildiği, bu durumda davacının 118.000,00 TL tutarlı faturadan kaynaklı 52.973,40 TL alacaklı olacağı ve ilave olarak 171.187,3 – 118.000,00 = 53.187,32 TL tutarında alacaklı olacağı, özetle konu imalatların değer tespitinin takip ve dava tarihi itibari ile yapılması durumunda davacının 52.973,40 TL + 53.187,32 TL = 106.160,72 TL tutarında alacaklı olacağı,…” denildiği görülmüştür.
Davacı tarafça taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye alacak için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş olup;
Davalıya ait Ankara ili ,,,, ilçesi … Mahallesi … fabrikasında bulunan idari bina bölümü dış cephesine ait alüminyum kompozit panel imalatları ve fabrikanın üretim bölümünün dış cephesi sandviç panel imalatlarının davacı tarafça imal edilmesi için tarafların anlaştıkları, taraflar arasında yapılacak esere ve değerine ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davalının da davacıya sanayi gazları satışını da yaptığı, eser sözleşmesine ilişkin imalatların davacı tarafça yapılarak davalıya teslim edildiği, imalatların yapılmadığının ya da davacı namına bir başkasına yaptırıldığının davalı tarafça iddia ve ispat edilemediği, taraflar arasında eser değerine yönelik yazılı sözleşme bulunmaması nedeniyle yapım tarihindeki rayiç değerler dikkate alındığında imalatların yapıldığı tarih olan Mart 2018 tarihi itibari ile imalatların tutarının 114.124,88 TL olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtları uyarınca davacının takip tarihi itibariyle ödenmeyen bakiye 49.098,28 TL alacağının bulunduğu, icra dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları ,bilirkişi heyeti raporları ve tüm dosya içeriği ile anlaşılmakla, eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın BK’nın 147. maddesi uyarınca 5 yıllık zaman aşımına tabi olması, icra takip tarihi itibariyle zaman aşımının gerçekleşmediği davalının zaman aşımı itirazı yönünden, alacağın bilirkişi aracılığı ile mahkememizce belirlenmesi nedeniyle likid olmadığı tarafların icra inkar ve kötü niyet tazminat talepleri yönünden gözetilerek davacının davasının kısmen kabulüne, davalının Ankara 7. İcra Müdürlüğü’nün 2019/11100 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 49.098,28 TL asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte devamına, bakiye talebin reddine, şartları oluşmayan davacının icra inkar tazminatı isteminin ve davalının kötüniyet tazminatı isteminin ayrı ayrı redine dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili 07/12/2021 havale tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde özetle; davanın kısmen reddi yönünde verilen mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının 118.000,00 TL bedelli 14/09/2018 tarihli faturaya itirazı bulunmadığından bu faturaya yönelik olarak işin yapımına ilişkin bedele de bir itirazı bulunmadığından ve ödeme savunmasında bulunduğundan bu fatura yönünden davalının ispat yükünü üzerine aldığını, dolayısıyla işin 118.000,00 TL’lik kısmının bilirkişi incelemesi yapılarak tespitine lüzum bulunmadığını,
Tarafların ticari defterlerinin bilirkişi marifetiyle incelenmesi sonucunda 19/06/2019 tarihli 93.007,60 TL bedelli faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmaması nedeniyle bu fatura yönünden teknik bilirkişiden mahkemece rapor aldırıldığı, bunun üzerine teknik bilirkişi raporunda 2018 yılı Mart ayı itibariyle alüminyum kompozit panel ve sandviç panel kaplama işi için piyasa rayiç bedelinin 114.124,88 TL olduğu, bu tutarın 118.000,00 TL bedelli fatura bedelinden mahsubu ile 3.875,12 TL fazla tutarda fatura düzenlendiği hususunda hatalı tespitte bulunulduğu, mahkemece de bu rapora itibar edilerek bu raporun kısmen kabulüne karar verildiğini, oysa ki davalı tarafın 118.000,00 TL bedelli faturaya bir itirazı bulunmadığını, defterlerine kaydettiğini, bu sebeple 118.000,00 TL bedelden geri kalan ve tarafların karşılıklı ticari defterlerinde kayıtlı olan 52.973,40 TL bakiyeden daha düşük bir tutar için hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yine 27/09/2021 tarihli bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, bu rapora karşı yapmış oldukları itirazın değerlendirilmeden eksik rapora dayalı olarak hüküm kurulduğunu, mahallinde yapılan keşif sırasında ölçüm ve metrajların hatalı yapıldığını, bu sebeple bedelin eksik hesaplandığını, davalı çalışanının beyanlarına göre ölçüm ve metrajlarının çıkarıldığını, yapılan imalatların 2018 yılı Mart ayı itibariyle bedelleri hesaplanırken hangi hesaplama araçlarının kullanıldığının raporda belirtilmediğini, hesaplanan fiyatlar dışında müvekkili tarafından yapılan işçilik, nakliye, montaj gibi ekstra masrafların bulunduğunu, bu masraflar hesaplanmadan ve iş bedeline eklenmeden elde edilen tutarların yanlış olduğunu, yine müvekkilinin kâr marjının da hesaplanmadığını, bu sebeple kâr payının da fiyatlara eklenmesi gerektiğini, eserin teslimi konusunda tanık dinletme taleplerinin reddedildiğini, oysa ki teslim hususunun hukuki fiil olması sebebiyle tanıkla ve her türlü delille ispat edilebileceğini, işin yapıldığına ilişkin tanıkları dinlenmeden karar verildiğini, bu sebeple de kararın hatalı olduğunu, diğer bir hususun da faturaya dayalı alacağın likit bir alacak olması sebebiyle özellikle 118.000,00 TL’lik faturaya konu alacağın davalı tarafın da kabulünde olması sebebiyle bu faturaya konu işin bedelinin de ödenmemiş olması sebebiyle inkar tazminatı istemlerinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi sebebiyle istinaf başvurularının kabulüne, kararın kaldırılarak davalarının tamamının kabulüne ve müvekkili yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 16/12/2021 havale tarihli, davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesine karşı dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dilekçelerini ve beyanlarını tekrar ettiklerini, davalının haksız ve hukuka aykırı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı vekili 29/11/2021 havale tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki uyarınca davacının, müvekkili şirketin … OSB’de 6 parseldeki fabrika binasının sandviç panel kaplama işini yaptığını ve aynı zamanda müvekkili şirket tarafından davacıya … vb. sınai tipi gazların satışının yapıldığını, 118.000,00 TL bedelli faturanın müvekkili şirketin cari hesap ekstrelerinde yer aldığını fakat dava dilekçesine konu edilen 19/06/2019 tarihli 93.007,00 TL tutarındaki faturanın müvekkili şirketin defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi bu faturadan haberinin de olmadığını, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin 2017 yılından bu yana süregeldiğini ve bu ticari ilişkiler sebebiyle kesilen birçok fatura olduğunu, 93.007,00 TL tutarlı faturanın karşılıksız olarak kesildiğini, müvekkilinin 118.000,00 TL tutarındaki faturayı teslim aldığını ve bedellerini farklı bankaların çeşitli çeklerini keşide ederek ve davacıdan tahsilat makbuzunu alarak ödediğini, tarafların ticari defter kayıtları ile vergi dairelerinden celbedilecek Ba-Bs formları incelendiğinde davacı tarafın haksız ve kötü niyetli olduğunun ortaya çıkacağını, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, yapılan işin karşılığının müvekkili tarafından eksiksiz olarak yapıldığını, tüm bu sebeplerle davanın reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurularının kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine ve müvekkili yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355.maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Dava, taraflar arasında sözlü olarak düzenlenen davalıya ait fabrika binasının idari bölümünün dış cephesine ait alüminyum kompozit panel imalatının ve üretim bölümünün dış cephesinin sandviç panel imalatının yapılmasını konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı yüklenici eldeki dava ile sözleşmeye konu edimini yerine getirdiğini, iş bedeli karşılığı olarak düzenlenen 118.000,00 TL bedelli ve 93.007,06 TL bedelli faturaların kısmen ödendiğini, bakiye 145.980,44 TL alacağın ödenmemesi üzerine davalı hakkında başlatılan icra takibine davalının haksız yere itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek davalının takibe yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili davaya cevabında, taraflar arasında ikili ticari ilişkinin bulunduğunu, müvekkili tarafından davacıya gaz satışı yapıldığını, davacının ise davalı müvekkiline ait fabrika binasının sandviç panel kaplama işini yaptığını, iş karşılığı düzenlenen 118.000,00 TL bedelli faturaya itirazları olmadığını, bu faturanın müvekkilinin ticari defterlerine kaydedildiğini ve bu fatura bedelinin muhtelif tarihli banka çekleri ve tahsilat makbuzları ile davacıya ödenmiş olduğunu, bunun dışında takibe konu edilen 93.007,06 TL bedelli faturayı kabul etmediklerini, bu faturanın karşılığının olmadığını, bu sebeplerle davanın reddine ve müvekkili yararına kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda 118.000,00 TL bedelli faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ancak 93.007,06 TL’lik faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, çek ile yapılan ve her iki tarafın defterlerinde yer alıp kabul edilen ödemelere göre davacının davalıdan 118.000,00 TL bedelli fatura karşılığında 52.973,40 TL alacaklı olduğu, yine mahallinde teknik bilirkişi marifetiyle yapılan keşif sonucu düzenlenen inşaat mühendisi bilirkişi raporuna göre davacının yaptığı imalatların yapıldığı yıl itibariyle rayiç değerlerinin 114.124,88 TL olarak tespit edildiği, bu sebeple davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği 114.124,88 TL iş bedeli alacağından davalı tarafından yapılan ödemelerin mahsubu sonucunda davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 49.098,28 TL alacağı bulunduğu anlaşılmakla bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne, davalının takibin 49.098,28 TL’lik asıl alacak kısmına yaptığı itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına ancak takibe konu alacağın yapılan yargılamada aldırılan bilirkişi raporları sonucu belirlenmiş olduğu yani likit bir alacak niteliğinde bulunmadığı kabul edilerek davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, yine reddedilen kısım yönünden davacının kötü niyetli icra takibi yaptığının davalı yanca ispatlanamaması nedeniyle davalının da kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı taraf vekillerince bu karara karşı yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesindeki istinaf sebepleri yönünden dairemizce yapılan değerlendirme sonucunda usul ve yasa hükümlerine aykırı bir durum görülmediğinden ve kararda kamu düzenine aykırılık olarak değerlendirilebilecek ve re’sen gözetilmesi gereken bir aykırılık hali de görülmediğinden davalı vekilinin mahkeme kararına karşı yaptığı istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesindeki istinaf sebepleri yönünden dairemizce yapılan değerlendirme sonucunda ise;
Mahkemece taraf ticari defterleri üzerinde yaptırılan mali müşavir bilirkişi incelemesi sonucunda iş bedeli karşılığı olarak düzenlenen 118.000,00 TL bedelli faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, 93.007,06 TL bedelli faturanın ise kayıtlı olmadığı anlaşılmış ve davalının da 118.000,00 TL bedelli fatura bedeline bir itirazı bulunmayıp fatura bedelinin ödendiğini savunmuş, 93.007,06 TL bedelli fatura içeriğini ise kabul etmeyerek bu faturadan haberdar olmadığını belirtmiştir. Mahkemece teknik bilirkişi marifetiyle davacı tarafından yapılan işin yapıldığı tarihteki yani Mart 2018 tarihi itibariyle mahalli piyasa rayiçleriyle değerinin 114.124,88 TL olarak belirlendiği görülmüş ve mahkemece davacının yaptığı iş karşılığı talep edebileceği alacağın 114.124,88 TL olarak kabulü ile davalı tarafından yapılan ödemelerin mahsubundan sonra davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacağın 49.098,28 TL olacağı kabul edilmiş ise de davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılan 118.000,00 TL bedelli iş bedeli karşılığı olarak düzenlenen faturaya davalı tarafın da karşı koymaması sebebiyle davacının yaptığı iş bedeli karşılığı olarak davalıdan ticari defterlerinde kayıtlı fatura bedeli olan 118.000,00 TL’yi talep edebileceğinden davacının yaptığı işin bedelinin 118.000,00 TL olduğunun kabulü ile davalı tarafından yapılan ödemelerin mahsubundan sonra davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 52.973,40 TL alacağı bulunduğu anlaşılmakla davacının davasının ticari defterlerin delil olmasına dair HMK’daki ve TTK’daki yasal düzenlemeler de dikkate alınarak davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulü gerekirken mahkemece yukarıda belirtildiği şekilde davanın 49.098,28 TL üzerinden kabulüne karar verilmiş olması ve davalı ticari defterlerinde kayıtlı faturaya dayalı alacağın likit bir alacak niteliğinde olduğu gözetilerek kabul edilen asıl alacak üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş olması doğru görülmediğinden dairemizce davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dairemizce, davanın kısmen kabulü ile, davalının hakkında yapılan icra takibinin 52.973,40 TL’lik asıl alacak kısmına yaptığı itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına, takibe konu alacağın davalı ticari defterlerinde kayıtlı faturaya dayalı alacak olması bu sebeple likit bir alacak niteliğinde bulunması sebebiyle davacının icra inkar tazminatı isteminin de kabulü ile davalının kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında davacıya icra inkar tazminatı ödemesine, reddedilen dava yönünden davacının davalı hakkında kötü niyetli olarak takip yaptığının davalı tarafça yasal delillerle kanıtlanamamış olması sebebiyle davalının kötüniyet tazminatı talebinin ise reddine dair esas hakkında yeniden karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1 – Davalı vekilinin, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/11/2021 tarihli, 2019/595 Esas-2021/847 Karar sayılı kararına karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2 – Davacı vekilinin, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/11/2021 tarihli, 2019/595 Esas-2021/847 Karar sayılı kararına karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.2 maddesi uyarınca KABULÜ ile,
3 – Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davalının Ankara 7. İcra Müdürlüğünün 2019/11100 Esas sayılı takip dosyası ile hakkında yapılan icra takibinin 52.973,40 TL’lik asıl alacak kısmına yaptığı itirazın iptali ile takibin bu miktar asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA, davacının fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4 – Davacının icra inkar tazminatı isteminin KISMEN KABULÜ ile, kabul edilen asıl alacak miktarı olan 52.973,40 TL’nin %20’si olan 10.594,68 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5 – Alınması gerekli 3.618,61 TL nispi karar ve ilam harç bedelinden peşin olarak alınan toplam 1.699,51 TL harç bedelinin mahsubu ile kalan 1.919,10 TL harç bedelinin davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.699,51 TL peşin harç bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
6 – İlk derece mahkemesi kararından sonra bakiye karar ve ilam harç bedeli olarak davalıdan tahsiline karar verilen 1.654,39 TL’lik harcın davalıdan tahsili konusunda yazılan harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmiş ise tahsil edilen bu bedelin davalıya iadesi, tahsil edilmemiş ise harç tahsil müzekkeresinin işlemsiz olarak iade edilmesi konusunda ilk derece mahkemesince gerekli işlemlerin yapılmasına,
7 – Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’nin 13/1 ve 2. maddeleri uyarınca hesaplanan ve davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak da gözetilerek 7.686,54 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8 – Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden A.A.Ü.T’nin 13/1 ve 2. maddeleri uyarınca hesaplanan 12.285,66 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9 – Davacı tarafından ilk derece mahkemesi yargılaması sırasında başvurma harcı, tebligat ve müzekkere gideri ile bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 1.851,40 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre hesaplanan 592,44 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
10 – Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11 – Dosyada kalan ve sarf edilmeyen gider avanslarının HMK’nın 333. maddesi gereğince taraflara iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
1 – Davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması sebebiyle alınması gerekli 3.618,61 TL nispi karar ve ilam harç bedelinden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 838,47 TL’nin mahsubu ile kalan 2.780,14 TL istinaf karar ve ilam harç bedelinin davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
2 – Davalı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3 – Davacının istinaf başvurusunun kabul edilmiş olması sebebiyle istinaf karar harcı alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL istinaf peşin karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4 – Davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 44,00 TL tebligat gideri ile 60,60 TL dosya gönderme masrafından oluşan toplam 266,70 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5 – Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 08/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …