Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
….
(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/09/2017
NUMARASI : ….
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ : 19/10/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı idarenin 26/06/2007 tarihli ihale komisyon kararı ile … … … onarım işi ihalesini kazandığını, iş devam ederken davalı tarafından ihale belgeleri içerisinde yer alan iş deneyim belgesinin sahte olduğunun ileri sürüldüğünü, bu iddaya göre … Genel Müdürlüğünün 01/04/2008 tarih ve …… yazısına istinaden davalı idarenin … 1. Noterliğinin 18/04/2008 tarih ve ……… yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmenin fesh edildiğini ve idari şartnamenin 11.1 ve 11.2 maddeleri ile ilgili kanun ve yönetmeliklere göre kesin ve varsa ek teminatların gelir kaydedilerek sözleşmenin feshine ve hesabın genel hükümlere göre tasfiyesine karar verildiğini, sözleşmenin feshine istinaden komisyon oluşturulduğunu, durum tespit komisyonunun 09/07/2008 tarihli raporuna göre 868.470,17 TL imalat bedeli tespit edildiğini, müvekkilinin bu raporu itirazı kayıtla imzaladığını, davalının temerrüde düşürüldüğünü ve yapılan imalatların toplam bedelinin 1.756.519,24 TL olduğunu belirterek, davalının temerrüt tarihi olan 10/07/2008 tarihinden geçerli olmak üzere 1.756.519,24 TL’ye en yüksek banka faizi uygulanmak üzere tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu alacağın müvekkili ile davacı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanmadığını, bu sebeple Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılması gerektiğini, esas bakımından ise müvekkili ile davacı arasında 26/06/2007 tarihinde yapılan dava konusu işin devamı sırasında davacının ihale komisyonuna sunduğu belgelerin usulsüz düzenlendiği anlaşıldığından sözleşmenin feshedildiği, Kamu İhale Kanunu hükümlerine göre davacının 1 yıl süre ile kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan men edildiğinin resmi gazetede yayınlandığını, dava konusu işle ilgili olarak idarenin uğradığı zarar-ziyanın yüklenici tarafından karşılanması gerektiğinin hükme bağlandığını, yine aynı şartnamenin 21. maddesine göre yüklenicinin işe başlama tarihinden kesin kabul tarihine kadar sorumlu olduğunu, kesin kabul onay tarihinden itibaren 15 yıl süreyle müteselsilen sorumluluğunun devam ettiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili; müvekkilinin … … Müdürlüğüne bağlı … … Bölge Müdürlüğünün 26/06/2007 tarihli ihale komisyon kararı gereğince … – … … onarım işi ihalesini aldığını, ihale bedelinin 3.310,000- TL olduğunu, müvekkilinin ihalenin kendisine kaldıktan sonra idare ile sözleşme yaptığını ve işine başladığını, müvekkilinin … Bölge Müdürlüğünün ihalesine katılırken …. almış olduğu 18/01/2007 tarih ve … sayılı iş deneyim belgesini ihale komisyonuna sunduğunu, ihale komisyonunun ihale anında kanun gereğince bu iş deneyim belgesini ilgili müdürlüğe sorarak teyidini aldığını ve doğruluğuna kanat getirdikten sonra müvekkilini ihaleye aldığını ve ihaleyi müvekkiline verdiğini, sahte olduğu iddia edilen iş deneyim belgesini sahte olarak almaya veya kullanmaya müvekkilinin ihtiyacının olmadığını, müvekkilinin çok sayıda iş deneyim belgesinin bulunduğunu, sahteliği iddia edilen iş deneyim belgesinin resmi bir kurum tarafından müvekkiline verildiği, yapılan ihalenin fiyat farksız bir ihale olduğunu, müvekkile tamamlattırılmasında kamunun yararının olduğunu, sözleşme feshedilir ise idare yeniden işi tamamlatmak için ihale açacağından yapılacak olan yeni ihale 2008 yılı birim fiyatlarına göre yapılacağın devletin zararının söz konusu olacağını, müvekkilinin işin %50 lik kısmını geçtiğini, 200.000,00 TL bedelli teminat mektubunun ihtiyati tedbir kararı ile nakde çevrilmesinin durdurulmasını, … ….. 01/04/2008 tarih ve … sayılı yazısının uygulanmasının ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasına, fesih işleminin iptali ile sözleşmenin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili; … İli, … İlçesinde bulunan anahtar teslimi götürü bedelle ihalesi yapılan, … Hanı 2007-2008 yılları onarım işinden dolayı davacı … tarafından idareleri aleyhine açılan mahkememizin…… sayılı tazminat davasının devam etmesinden dolayı derdestlik itirazında bulunduklarını, davacı tarafça … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. K sayılı ilamı ile açılan feshin iptaline ilişkin dava mahkemece reddedildiğini, böyle olunca mahkeme kararında dahi tazminata ilişkin davanın devam ettiğinin anlaşıldığını, davacı tarafça … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E sayılı davasında da nakde çevrilip irat kaydedilen teminat mektubunun paraya çevrilmesinin uygun olmadığı ve önlenmesi istenmiş olup, yine devam eden davanın konusu olduğunu, bu dava ile ilgili bilirkişi raporu aldırıldığını, bu raporda idarelerinin haklı olduğunu, bu nedenle teminat mektubu bedelinin faiziyle istenmesinin de hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından davalının ihalelerden yasaklılık kararı nedeniyle müvekkilinin uğradığı zarar talep edildiğini, … ……. 18/04/2008 tarih ve …. sayılı yazısında …onaylı raporda yüklenici firmanın iş denetleme belgesinde yer alan imzanın sahte olduğu açıkça belirtildiğini, bu nedenle yasaklılık kararının haklı nedenlerle alındığını, idarece yapılan feshin haksız olmadığı gibi bu konuda idaremize yükletilecek herhangi bir kusurun olmadığı, davacının idaremize gerek maddi gerekse manevi bir tazminat yükletilmesi hukuken mümkün olmadığını, müvekkil idarenin bir kamu kurumu olması ve davalı ile arasında ticari bir ilişki söz konusu olmaması nedeniyle dava miktarına avans faizi işletilmesi hukuken mümkün olmadığını, bu nedenle yersiz ve mesnetsiz açılan davanın reddini ve her türlü yargılama masrafı ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ile dosya kapsamına uygun, teknik veriler içerir ve hükme esas alınan…… Davacının kalan hakediş alacağı (KDV dahil): 573.422,22 TL” olarak hesaplandığı, davacı tarafın yapılan imalat bedeli olan 1.756.519,24-TL nin tahsilini talep ettiği, yapılan hesaplamada KDV dahil tutar 1.248.684,26-TL olduğu, dava açıldıktan sonra 675.262,04 TL ödeme yapılmış olması sebebiyle bu miktar yönünden davanın konusuz kaldığı, birleşen dosya yönünden ise; öncelikle davalı tarafın ihaleyi feshetmesinin haklı olup olmadığının irdelenmesi gerektiği, davacı hakkında açılan … …. sayılı İhaleye … Karıştırma isnatlı dava dosyasında unsurları oluşmayan müsnet suçtan beraatıne karar verilip karar kesinleştiği, yine davacı aleyhine açılan Diyarbakır 3.Ağır Ceza Mahkemesinin…. K sayılı Resmi Belgede Sahtecilik isnatlı dosyasında Kasıt yokluğu sebebiyle Beraatına karar verilmiş olup, kararın kesinleştiği, Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinin ….. K sayılı dava dosyasının yargılama aşamasında, sanık ….. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na şüpheli sıfatı ile alınan savunmasında: “Bana gösterdiğiniz iş deneyim belgesini ben düzenlemedim. Ancak yapılan işin kontrol amiri olarak görevliydim. Şüpheli … anılan işte şantiye şefi olarak görevli olduğuna dair deneyim belgesi ve belge bu sıfatına istinaden verilmiştir. Ancak … bahsedilen işte danışman gibi bir görevi vardır. Resmi sıfatı yoktu. İşin şantiye şefinin ismini hatırlamıyorum. Suç konu belge şüpheli … şantiye şefi olmadığı halde bu sıfatla çalışmış gibi belge düzenlemiş olmasından ibarettir.” şeklinde ifade verdiği, aynı kararda; “Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe” başlığı altında; “Z. …’na gerçeğe aykırı biçimde şantiye şefi sıfatı ile yasal hakkı olmadığı halde 18/01/2007 tarih ve …. nolu iş deneyim belgesi verildiği”nin belirtildiği, davalı idarenin, davacının ihaleye girerken sunduğu iş deneyim belgesinin gerçek olmadığı savı ile sözleşmeyi feshettiği ve davacının ihalelerden men edildiği, yine davacının; … 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 06.12.2011 tarih ve…. karar sayılı karar metninde yer alan savunmasında; “iş deneyim belgesinde bahsi gecen……evi 1998-1999-2000 yıllar restorasyon işini bizzat yüklenici firma olarak yapmadım. Ancak teknik destek verdim. Teknik eleman olarak bu işi yapan ……. Şirketine destek verdim. Bu şirketin … da ve …… şubeleri vardır. Benim bu firma ile aramda yapılmış herhangi bir taşeronluk veya diğer türlü herhangi bir sözleşme yoktur.” şeklindeki ifadesinin yer aldığı, dolayısıyla Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi’nin ve … Ağır Ceza Mahkemesinin yargılamaları sonucu davacının iş deneyim belgesinin gerçek olmadığının ortaya çıktığı, buna göre idarenin sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu, bunun sonucu olarak davacının kâr kaybı, nakte çevrilen teminat bedelinin, mahrum kalınan kar kaybı ve manevi tazminat isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun ekinde yer aldığı belirtilen hesaplamanın rayiç güncel fiyatlar üzerinden yapılmadığını, avans faizi uygulanması gerekirken yasal faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, Ağır Ceza Mahkemesinde müvekkilinin delil yetersizliğinden değil suç kastının bulunmaması nedeniyle beraat ettiğini, bu hususun maddi olgu olup, mahkemeyi bağlayıcı olduğunu, bu durumda feshin haksız olduğunu, temerrüt tarihi olan 10/07/2008 den kısmi ödemenin yapıldığı 01/09/2010 tarihine kadar geçen süre için avans faizinin hesaplanıp hüküm altına alınması gerektiğini, haksız fesih nedeniyle ihalelere girmekten yasaklılık nedeni ile manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini, imalat bedelinin hesaplanmasında serbest piyasa rayiçlerinin dikkate alınması gerektiğini, dosyada tekrar keşif yapılarak bilirkişi raporu alınmasının, iş başka firmaya tamamlattırıldığı için, hukuki yararı bulunmadığını, dosyada birden fazla bilirkişi raporu bulunmakla denkleştirici adalet ilkesi gereğince hüküm kurulması gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada alınan bilirkişi raporu arasında imalat bedeli yönünden fahiş fark olduğunu ve çelişkinin giderilmesi için yeni bir bilirkişi heyeti ile keşif yapılması gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle yargılama sırasında ödenen 675.262,04 TL’nin işlemiş faizi yönünden harcı yatırılarak usulüne göre açılmış bir dava bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl ve birleşen davada davacıdan alınması gereken (59,30 TL+ 59,30 TL) TL istinaf karar harcından peşin alınan 62,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 55,80 TL harcın asıl ve birleşen davada davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Asıl ve birleşen davada davalıdan alınması gereken 39.170,47 TL istinaf karar harcından peşin alınan 9.792,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 29.377,85 TL harcın asıl ve birleşen davada davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 14/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan … Üye … Üye … Katip …