Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/971 E. 2022/252 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-a-6 Maddesi Uyarınca Kararın
Kaldırılarak Mahkemesine Gönderilmesi)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/05/2018
NUMARASI …..
DAVA KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
DAVA TARİH : 14/02/2008
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/03/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan asıl ve birleşen davalar eser sözleşmesine dayalı menfi tespit, birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/93 Esas sayılı dosyası eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın reddine, birleşen Ankara 7. ATM’nin 2005/504 Esas sayılı dosyasının reddine, birleşen Ankara 3. ATM’nin 2007/605 Esas sayılı dosyasında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen Ankara 3. ATM’nin 2008/93 Esas sayılı dosyasının kabulüne dair verilen karara karşı süresi içerisinde asıl dosya davacısı … vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Asıl davada davacı vekili; Davalı … tarafından 25/09/2013 tarih ve 15.000,00 TL bedelli senede dayalı olarak … aleyhine Ankara 30 İcra Müdürlüğü’nün 2005/247 E. sayılı takip dosyasından 15.000,00 TL asıl alacak, 35.840 TL faiz, 45 TL komisyon ücreti olmak üzere 50.885,00 TL alacak talep edildiğini; böyle bir borcu bulunmadığını; … … …, eski … ve eski Üye … döneminde Davalı …’e iş yaptırılmış gibi gösterilerek, bu kişiye senetler verildiğini; … yönetim kurulunun 02/02/2002 tarihli 10 nolu kararında “…kooperatifimiz adına yapılacak tüm işlerin alım ve satımına, taahhütte bulunulmasına, kooperatifimiz adına dilediği kişi ve kuruluşlardan borç para alma, senet verme, çek tahsil etme, dilediğinde çek kullanılması için … … …’ın yetkili kılındığı”nı belirtildiğini; daha da önemlisi bu kararın sonradan ilave edilen bir karar olduğunun bu konuda yaptırılan özel bilirkişi incelemesi ile ortaya çıktığını ileri sürerek, müvekkili kooperatifin, Ankara 30. İcra Müdürlüğü’nün 2005/247 E. sayılı takip dosyasından takibe konulan 50.885,00 TL tutarında borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı bir savunma yapmamıştır.
BİRLEŞEN ANKARA 7. … SAYILI DOSYASINDA
İDDİA :
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Davalı … tarafından 15.000,00 YTL bedelli senede dayalı olarak … aleyhine Ankara 30 İcra Müdürlüğü’nün 2005/248 E. sayılı takip dosyasından icra takibi yapıldığını; 15.000,00 TL asıl alacak, 33.085 TL işlemiş faiz, 0,45 TL komisyon ücreti olmak üzere toplam 48.085 TL istendiğini; kooperatifin eski yönetiminin iş yapmış gösterilerek davalıya senetler verdiğini; … … …’a tek başına imza yetkisi verildiğini ve bu durumun … Yasası’na aykırı olduğunu ileri sürerek, kooperatifin Ankara 30. İcra Müdürlüğü’nün 2005/248 sayılı dosyasından takibe koyduğu toplam 48.085,00 TL tutarında borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Davalı vekili; sözleşmelerin o tarihte yönetimde bulunan ve imza yetkisi olan kişilerce imzalanmış olduğunu; işlerin müvekkili tarafından yapılmış olduğunu savunarak, haksız açılan davanın reddi ile %40 inkâr tazminatına karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN ANKARA 3. ATM’NİN 2007/605 E. SAYILI DOSYASINDA
İDDİA :
Davacı vekili; Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2005/565 E. sayılı dava dosyasında kooperatifin iflası talepli (İflas talepli davada … hakkında Ankara … İcra Müdürlüğünün 2005/227, Ankara 30. İcra Müdürlüğü’nün 2004/10420, 2005/246 ve 2005/248 E. sayılı dosyaları ile icra takibi yapıldığı, kesinleşmesine karşın borcun ödenmemesi sebebiyle iflas istenmektedir.) dava açılmış; bu davaya karşı verilen cevap ve karşı dava dilekçesinde, Davacı … tarafından, …’e karşı öne sürülen 65.000,00 TL tutarında borcunun bulunmadığının tespiti ile %40 tazminata karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Karşı dava, Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2005/565 E. sayılı dava iflas dosyasından tefrik edilerek bu Mahkemenin 2007/605 E. sırasına kayıt edilmiş ve 20/03/2008 tarih, 2007/605 E., 2008/91 K. sayılı kararla Mahkememizin 2005/452 E. sayılı dosyası ile birleştirilmiştir.
SAVUNMA :
Davalı esasa cevap süresi içerisinde bir savunma yapmamıştır.
BİRLEŞEN ANKARA 3. ATM’NİN 2008/93 E. SAYILI DOSYASINDA
İDDİA :
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili … tarafından davalı kooperatifin Ankara ili, … üzerindeki inşaatının sözleşme karşılığı yapıldığını; müvekkilinin alacağının kambiyo senedine bağlandığını ve 25/03/2004 tanzim, 23/06/2004 vadeli, 3.487,00 TL ve 15/02/2003 tanzim, 25/12/2003 vadeli 15.000,00 TL bedelli senetler olmak üzere toplam 18.487,00 TL alacak bulunduğunu; bu sebeple, 15.000,00 TL bedelli senet için 25/12/2005 tarihinden itibaren ve 3.487,00 TL yönünden 23/06/2004 tarihinden itibaren %14 temerrüt faizi ile birlikte alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili yanıt dilekçesinde, asıl dava dosyasındaki iddialarını tekrarlayarak haksız davanın reddi ile %40 tazminata karar verilmesini, savunmuştur. Bu davada, davalı/karşı davacı …, 18.487,00 TL borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller bir arada değerlendirilmiştir. Bilirkişiler kurulunun 26/10/2016 tarihli ek raporunda, faturalarda kullanılan malzemelerin inşaatta kullanılan malzemeler ile örtüşmediğinin ileri sürülmediği gibi faturada yazılı malların inşaatta kullanıldığının kesinlik kazandığını, tespit etmişlerdir. Bilirkişilerin dosyadaki bilgi ve belgelere uyumlu olan ve teknik inceleme sonucu oluşturulan bu tespitleri Mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır. Temel sorun, bonoların dayanağı olan sözleşme koşullarına uygun olarak işin yapılıp yapılmadığıdır. İşin yapıldığı ve faturaların inşaatta kullanılmış olduğu kesinlik kazanmış olmakla bonoların bedelsiz kaldığı savı ispat edilmemiştir. … yemin deliline de dayanmamıştır.
Bu kabul nedeniyle, asıl davada; davacı Kooperatifin Ankara 30. İcra Müdürlüğü’nün 2005/247 E. sayılı takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, bedelsizlik savı ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmelidir. Menfi tespit davası “50.885,00 YTL” olarak açılmıştır. Asıl davada, 08/05/2006 tarihli İİK m.72/(3) uyarınca depo edilen paranın dava neticesine kadar alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmiş ve tedbir kararı infaz edilmiştir. “İİK.’nun 72/4. maddesi hükmü gereğince, menfi tespit davası alacaklı lehine sonuçlandığı takdirde, ihtiyati tedbir nedeniyle alacağını geç almış olan alacaklı lehine ve hiçbir talebe gerek olmaksızın tazminata hükmedilmesi gerekir. Mahkemece davalı yararına bu tazminata hükmedilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir.” (Yarg. 11.HD. 30.04.1983 T., 2354/233; Aynı şekilde 11.HD. 01.04.1982 T., 2027/2299; 11.HD. 07.12.1987 T., 3709/6811 sayılı kararları (Kuru B., Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, sh. 136-137). Bu sebeple, asıl dava dosyası reddedilmekle, resen davalı yararına 50.885,00 TL’nin %40 oranında hesaplanan 20.354,00 TL kötü niyet tazminatına hükmedilmelidir.
Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2005/504 E. , 2006/310 E. sayılı dava dosyasında; birleşen dava; Davacı Kooperatifin Ankara 30. İcra Müdürlüğü’nün 2005/248 E. sayılı takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, bedelsizlik savı ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmelidir. Bu davada, tedbir kararı bulunmamaktadır.
Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/605 E., 2008/91 K. sayılı dava dosyasında: birleşen dava; Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2005/565 E. sayılı dava dosyasında kooperatifin iflası talepli (İflas talepli davada … hakkında Ankara … İcra Müdürlüğünün 2005/227, Ankara 30. İcra Müdürlüğü’nün 2004/10420, 2005/246 ve 2005/248 E. sayılı dosyaları ile icra takibi yapıldığı, kesinleşmesine karşın borcun ödenmemesi sebebiyle iflas istenmektedir.) açtığı davaya karşı açılan karşı davada, Davacı … tarafından, …’e karşı öne sürülen 65.000,00 TL tutarında borcunun bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Bedelsizlik savı ispatlanamadığı gibi, bu dava … tarafından karşı dava olarak açılmıştır. Yalnız dosya kapsamından karşı dava harcının süresinde yatırılmış olduğu … vekilince belgelendirilememiştir. Dolayısıyla usulüne uygun olarak açılan bir karşı dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmelidir.
Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/93 E. sayılı dava dosyasında: birleşen dava; Davacı … tarafından davalı kooperatifin Ankara ili, … üzerindeki inşaatının sözleşme karşılığı yapıldığı ve alacağın kambiyo senedine bağlandığı gerekçesiyle, 25/03/2004 tanzim, 23/06/2004 vadeli, 3.487,00 TL ve 15/02/2003 tanzim, 25/12/2003 vadeli 15.000,00 TL bedelli senetler olmak üzere toplam 18.487,00 TL alacak bulunduğu; bu sebeple, 15.000,00 TL bedelli senet için dava dilekçesindeki talep de gözetilerek 25/12/2005 tarihinden itibaren ve 3.487,00 TL yönünden 23/06/2004 tarihinden itibaren %14 temerrüt faizi ile birlikte alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesine, ilişkindir. Bu davada, davalı/karşı davacı …, 18.487,00 TL borçlu olmadığının tespitini istemektedir. Eser sözleşmelerine konu faturaların inşaatta kullanılmış olduğu kesinlik kazanmış olmakla ve bonoların bedelsiz kaldığı savı ispat edilemediğinden, davanın kabulü ile, 3.487,00 TL alacağın 23.06.2004 tarihinden itibaren ve 15000,00 TL alacağın 25.12.2003 tarihinden itibaren aylık %14 temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ilişkin karar verilmelidir.
Kooperatifin açtığı karşı dava yönünden ise, dosya kapsamından karşı dava harcının süresinde yatırılmış olduğu … vekilince belgelendirilememiştir. Dolayısıyla usulüne uygun olarak açılan bir karşı dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmelidir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Asıl dosya davacısı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli nitelikte bulunmadığını, hükme esas alınamayacağını, davalı …’e senetler veren ve onu taşeron gibi gösteren kooperatifin eski yöneticileri … ve … … hakkında sorumluluk davası açıldığını, bu davanın 9. ATM’nin 2014/402 Esas sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, davalı taşeronun yaptığı bir işin bulunmadığını, bir alacak talep edemeyeceğini, kararda uygulanmasına karar verilen aylık % 14 faiz oranının yasal bir dayanağının olmadığını, Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/13 D. İş sayılı dosyası üzerinden tespiti yapılan işlerin … tarafından yapılmadığını, kooperatifin taşeronu olarak gösterilen …’e verilen senetlerin taşeronun sahte faturalar düzenleyerek oluşturduğu alacak ile ilgili olduğunu, … bir iş yapmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve asıl dosya, birleştirilen 7. ATM 2015/504 Esas sayılı dosya, birleştirilen 3 ATM’nin 2007/605 Esas sayılı davalarının kabulüne, birleştirilen 3. ATM 2008/93 Esas sayılı davanın reddine, bu dosyadaki karşı davanın davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Asıl ve birleşen davalar eser sözleşmesine dayalı menfi tespit, birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/93 Esas sayılı dosyası eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Asıl dosya davacısı … iş sahibi, asıl dosya davalısı … ise taşerondur. Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen Ankara 7. ATM’nin 2005/504 Esas sayılı dosyasının reddine, birleşen Ankara 3. ATM’nin 2007/605 Esas sayılı dosyasında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen Ankara 3. ATM’nin 2008/93 Esas sayılı dosyasında kabulüne karar verilmiş olup, hüküm asıl dosya davacısı vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 15/02/2003 tarihli taşeron sözleşmesi ile, davacı kooperatifin inşaatının sıva işlerinin davalı taşeron tarafından 150.000,00 TL + KDV bedel ile yapılması kararlaştırılmış, iş sahibinin taşerona iş bedeline karşılık bonolar verdiği belirtilmiştir. Bonoların vadelerinde ödenmemesi halinde aylık % 14 temerrüt faizi ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı asıl dosya ve birleştirilen Ankara 3. ATM’nin 2007/605 Esas, Ankara 7. ATM’nin 2005/504 Esas sayılı dosyalarında söz konusu bonoların bedelsiz olduğunu, davalının davacı kooperatife bir iş yapmadığını, … eski yöneticilerinin muvazaalı olarak bonolar düzenlediğini iddia ederek, söz konusu bonolar nedeni ile borçlu olmadığının tespiti talep etmiştir. Ankara 3. ATM’nin 2008/93 Esas sayılı dosyasında taşeron iş bedeli karşılığında aldığı senetler nedeni ile, alacak talebinde bulunmuş, davalı … ise, menfi tespit isteminde bulunmuştur. Mahkemece asıl davanın, birleşen 7. ATM’nin 2005/504 Esas sayılı menfi tespit davalarının reddine, birleşen 3. ATM’nin 2007/605 Esas sayılı dosyasında usulüne uygun olarak açılmış bir karşı dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, birleşen 3. ATM’nin 2008/93 Esas sayılı doyasında davanın kabulü ile, 15.000,00 TL’nin 25/12/2005 tarihinden itibaren aylık % 14 temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, … tarafından usulüne uygun olarak açılmış bir karşı dava bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş, karar asıl dosya davacısı tarafından istinaf edilmiştir.
1- Davacı …, dava ve takibe konu bonoları düzenleyen … görevlileri … ve … hakkında, Ankara 9 ATM’nin 2014/402 Esas sayılı sorumluluk davasının bulunduğunu iddia etmektedir. Mahkemece söz konusu dosya getirtilip incelenerek, bu davaya konu bonolar ve davalı taşeron alacağı konusunda, o dosya üzerinden bir inceleme ve değerlendirme yapılıp yapılmadığı, bu davadaki mahkeme kabulünün aksine delillerin bulunup bulunmadığı araştırılıp irdelenmelidir.
2- Davacı … bedelsizlik iddiasını dosya kapsamındaki yazılı deliller ile ispat edememiştir. Diğer yandan davacı … yetkilileri hakkında görevi kötüye kullanma suçu nedeni ile Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/133 Esas – 2012/130 Karar sayılı dosyasında mahkemece zamanaşımı nedeni ile düşme kararı verilmiş, karar Yargıtay 4. Ceza Dairesi tarafından 28/11/2012 tarihinde 2012/24243 Esas sayılı dosya ile onanarak kesinleşmiştir. Davacı kooperatifin görevi kötüye kullanma iddiası ceza dosyası kapsamı ile de sübut bulmamıştır. Ancak, davalı asıl dosya dayanağı Ankara 30. İcra Dairesinin 2005/247 Esas sayılı takip dosyasında 15.000,00 TL asıl alacak, 35.840,00 TL işlemiş faiz, 45,00 TL komisyon olmak üzere toplam 50.885,00 TL üzerinden icra takibi başlatmış, birleştirilen 3. ATM’nin 2007/605 Esas sayılı dosya dayanağı Ankara 30. İcra Dairesinin 2004/10419 Esas sayılı takip doyasında 15.000,00 TL asıl alacak 32.830,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 47.830,00 TL üzerinden icra takibi başlatmış, birleştirilen 7. ATM’nin 2005/504 Esas sayılı dosya dayanağı Ankara 30. İcra Dairesinin 2005/248 Esas sayılı dosyasında 15.000,00 TL asıl alacak, 33.040,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 48.085,00 TL üzerinden icra takibi başlatmış, mahkemece takip öncesi işlemiş faizler ve komisyon bedelleri yönünden bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan menfi tespit taleplerinin tümden kabulüne karar verilmiştir. Yargılama aşamasında mahkemece alınan 13/01/2014 tarihli heyet raporunda icra dosyasındaki tüm talep kalemleri hakkında inceleme ve değerlendirme yapılmış ve takip öncesi istenilen faiz miktarlarının doğru olmadığı belirtilerek, talep edilebilecek faiz miktarları hesaplanmıştır. Sonradan alınan ikinci ve üçüncü raporda bu hususta bir değerlendirme yapılmamıştır. Mahkemece takip öncesi faiz talepleri ve komisyon talepleri yönünden, birinci bilirkişi raporundaki hesaplamalara itibar edilmemesinin gerekçesi de gösterilmeden menfi tespit talebinin tümden reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Mahkemece icra takiplerinde istenilen faiz ve komisyon talepleri yönünden bir inceleme ve değerlendirme yapılarak, gerektiğinde bu hususta mali müşavir bir bilirkişiden bilirkişi raporu da alınmak sureti ile hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ve değerlendirme sureti ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmadığından, asıl dosya davacısı vekilinin istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip karara bağlanması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl dosya davacısı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/403 Esas, 2018/378 Karar kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip, karara bağlanmak üzere mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Asıl dosya davacısı … tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf başvuru harcının ilk derece mahkemesince verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından asıl dosya davacısı … yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 17/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….