Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/963 E. 2021/1117 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-a-6 Maddesi Uyarınca Kararın
Kaldırılarak Mahkemesine Gönderilmesi)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2019
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Alacak – Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 25/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/11/2021
BİRLEŞEN ANKARA …

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesine alacak – menfi tespit istemine ilişkin davada mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı – karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; taraflar arasında akdedilen sözleşme ile, davalının müvekkiline ait Ankara İli ….de yer alan binanın dış cephe prekast alüminyum ve silikon giydirme, çelik imalatları ve cam montajları ile diğer işlerini 150 gün içerisinde yapıp teslim etmeyi taahhüt ettiğini, bu işin bedeli olarak müvekkilinin de 100.000,00 TL nakit, 15.6.2015 vadeli 50.000,00 TL, 15.7.2015 vadeli, 50.000,00 TL, 15.8.2015 vadeli 50.000,00 TL, 15.9.2015 vadeli 100.000,00 TL, 15.10.2015 vadeli 100.000,00 TL, 15.11.2015 vadeli, 100.000,00 TL, 29.12.2015 vadeli 100.000,00 TL tutarlı çeklerle ödeme yapmayı taahhüt ettiğini, nakit tutarı ödediğini, diğer çekleri de firmaya teslim ettiğini, bu çeklerden 6 adedinin ödendiğini, sadece son çekin kaldığını, müvekkilinin kendi edimini, eksiksiz olarak ifa etmesine rağmen davalının karşı edimini yerine getirmediğini, bunun üzerine davalıya Ankara 56. Noterliğinin 17.6.2015 tarih….yevmiyeli ihtarnamelerinin keşide edildiğini, firma borcunu ifa etmediği için Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesinden inşaatın seviyesinin tespitinin talep edildiğini,… sayılı dosyasından verilen bilirkişi raporuna göre de henüz imalatına başlanılmayan ve eksik imal edilen işlerin tespitinin yapıldığını, davalının edimlerini yerine getirmemesi, eksik imalat yapılması, imalatların başka şirketlere yaptırılmak zorunda kalınması sebepleriyle Ankara 35. Noterliğinin 10.12.2015 tarih ve …. yevmiyeli ihtarı ile akdin müspet ihlali gerekçe gösterilerek zarar ve cezai şart talebinde bulunulduğunu, gelinen noktada davalıya karşı ödemezlik definin kullanılması zorunluluğunun hasıl olduğunu, bu nedenle çeklerin banka tarafından ödenmesini durdurmak için ihtiyati tedbir niteliğinde ödeme yasağı talep etmek zorunluluğu doğduğunu, davalıya teslim edilen ve ödenmeyen çeklerin tutarını aşan kısmın ise yine davalıdan tahsilini istemek zorunluluğunun hasıl olduğunu, çek bedellerinin ödenmesi durumunda davalının müvekkilinden 150.000,00 TL bedeli haksız yere tahsil etmiş olacağını, sözleşmeye göre 120 günlük gecikmesi olan davalının cezai şart olarak da 50.000,00 TL ödemesi gerektiğini belirterek, davacıya verilen çeklerin ödemesinin durdurulması için 15249 nolu 29.12.2015 keşide tarihli … çeki için ihtiyati tedbir niteliğinde ödeme yasağı konulmasına, bu talebin kabul edilmemesi ve çeklerin ödenmek zorunda kalınması halinde ise alacak toplamı olan 150.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile tahsiline ayrıca, davalının cezai şart olarak 50.000,00 TL ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; müvekkili ile davacı arasında ana taşeron sözleşmesine ilave 2.6.2015 tarihli ek sözleşme ve 15.6.2015 tarihli asansör kulesinin yapımı sözleşmesi imzalandığını, bu ana sözleşme uyarınca müvekkilinin, otel şantiyesinde yapılacak olan dış cephe prekast ve alüminyum silikon cephe giydirme, çelik imalatları, cam montajları, döner kapı, fotosel kapı imalatları yapımı işlerini üstlendiğini, ayrıca sözleşmede belirtilmeyen fazladan yapılan işlerin bulunduğunu, ek sözleşmelerde de yapılan işlerin ve niteliklerinin açıkça belirtildiğini, taşeron sözleşmesindeki işlerin büyük çoğunluğunun, ek sözleşmelerdeki işlerin ise neredeyse tamamının yapıldığını, ana sözleşme ve ek sözleşme dışında yapılan işlerin de bulunduğunu, ancak müvekkilinin kendisine ödenmesi gereken tutarı alamadığı gibi, sözleşme harici istenen işlerin parasını da alamadığını, bununla ilgili olarak Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinde….. sayılı dosya ile dava açtıklarını, ana sözleşme, ek sözleşmeler ve fazladan yapılan işlerin bedelinin belirlenebilmesi için Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin …..D.lş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, mahallinde yapılan inceleme ile yapılan işlerin tutarının belirlendiğini, bu tespitten sonra da müvekkilinin yaptığı ek işler ve imalatlar bulunduğunu, bunların bilirkişi raporunda yer almadığını, davacının alacağı değil borcu bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN ANKARA 11 ATM’ NİN …SAYILI DOSYASINDA;
İDDİA :
Davacı vekili; asıl davaya verdiği cevap dilekçesindeki hususları tekrarla, hak edişlerinin bir kısmını alamadığını, fazlaya dair hakları saklı kalmak koşuluyla şimdilik 50.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, ana sözleşmenin 10. maddesine göre teminat olarak verilmiş olan 200.000,00 TL tutarındaki … Bankasının …. çek numaralı … …’a ait çekin iadesine karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; söz konusu davanın Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde … E.sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini, davacıya 650.000,00 TL nin üzerinde ödeme yapıldığını, bu miktarın 100.000,00 TL nin nakit, geri kalanının çekle ödendiğini, bu ödemeye rağmen davacının kendi edimlerini gereği gibi yerine getirmediğini, bu hususun Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin …. sayılı dosyası ile tespit edildiğini, Borçlar Kanunu’nun 97. maddesi gereğince davalının öncelikle taahhüt ettiği eseri inşa edip buna ilişkin ücreti talep etmesi gerektiğini, ancak sözleşme bağıtlanırken eser bedelinin davalıya verildiğini, eserin tüm bedelini alan davalının edimini yerine getirmeyerek temerrüde düştüğünü, bu sebeple müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığı gibi alacağı bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “taraflar arasında imzalanan sözleşmeler kapsamında yüklenici … …..adresinde bulunan otel şantiyesinde bilirkişi tarafından tespit dosyaları dikkate alınmak suretiyle yapılan tespitlere göre KDV hariç 336.930,00 TL bedelli işin yapıldığı, ayrıca sözleşme dışı işler kapsamında KDV hariç 161.305,00 TL bedelinde iş yapıldığı, sonuç olarak yapılan işlerin bedelinin KDV dahil 587.917,30 TL olduğu, bu miktara cephe camlarının montaj bedeli eklendiğinde yapılan iş bedelinin KDV dahil 633.467,66 TL olduğu, iş sahibi tarafından yükleniciye 501.200,00 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin mahsubu sonrasında yüklenicinin 132.267,66 TL alacağının kaldığı, cephe camlarının 3. Bir kişiye yaptırıldığının ispat edilmemesi nedeniyle yüklenici tarafından yapıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Davacı -…vekili tarafından 29/12/2015 tarihli ve 100.000,00 TL bedelli çekin…. ödendiğine ilişkin takip talebi, çek fotokopisi ve ödeme belgesinin sunulması nedeniyle bilirkişi tarafından hesaplanan ödeme miktarında yer almayan … nolu ve 29/12/2015 tarihli ve 100.000,00 TL bedelli çek (çekin keşidecisinin….. …. nedeniyle yapılan ödemenin de ödemeler miktarına eklenmesi gerektiği kanaatine varılmakla ödemeler miktarı 601.200,00 TL kabul edilmiş ve ödemenin mahsubu ile bakiye yüklenicinin alacağı 32.267,66 TL olarak tespit edilmiştir. Sonuç olarak birleşen dosyada davacı yüklenicinin 32.267,66 TL alacağının bulunduğu anlaşılmakla birleşen dosyadaki alacak davasının kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl davada iş sahibinin fazla ödemesi bulunmadığından asıl davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar asıl davada cezai şart talebinde bulunulmuş ise de, edimin ifası sırasında iş sahibi tarafından cezai şart alacağının saklı tutulduğu ispat edilemediğinden ve sözleşmenin 9/2 maddesinde ki 10 günlük ihtar yükümlülüğünün yerine getirildiğinin ispat edilemediğinden iş sahibinin ifaya ekli cezai şartı talep edemeyeceği kanaatine varılmakla asıl davadaki cezai şart alacağının da reddine karar verilmiştir. Ayrıca yüklenicinin teminat amacıyla verdiği çekin iadesi talebinde haklı olduğu” gerekçesi ile, birleşen dava yönünden ….. numaralı ve 200.000,00 TL bedelli çekin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Birleşen dosya davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; gerekçeli kararda toplam bedelden düşülen 29/12/2015 tarihli ve 100.000,00 TL bedelli çek bilirkişi raporunda incelenmemiş gibi hesaptan düşüldüğünü oysa, bilirkişi raporunun 5. sayfasında 15/08/2015 tarihli ve …. yevmiye numaralı açıklama kısmında 29/12 vadeli 0015249 nolu ve 100.000,00 TL bedelli borç yazan kısmın tabloda geçtiğini ve hesaba alındığını, yani söz konusu çekin raporda hesaba alındığını bu nedenle, mükerrer olarak hesaptan düşüldüğünü, 30/06/2015 tarihli makbuzda göndericinin … Ltd. Şti. olduğunu alıcının ise … olarak görüldüğünü, davalıya gönderilen bir para olmadığını, bu havalenin hesaba katılmaması gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve birleşen davadaki reddedilen kısım yönünden mahkeme kararının kaldırılarak birleşen davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Asıl dava, eser sözleşmesine alacak – menfi tespit, birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Asıl dosya davacısı iş sahibi , asıl dosya davalısı ise yüklenicidir. Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı – birleşen dosya davacı vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacı taşeron, davalı yüklenicidir. Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği, tam olarak iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir.
Taraflar arasında imzalanan tarih içermeyen taşeron sözleşmesi ile davalı, davacıya ait binanın dış cephe, alüminyum slikon giydirme, cam montajı işlerini yapmayı, davacı ise 550.000,00 TL+ KDV iş bedeli ödemeyi taahhüt etmiştir. Davacı, davalının hatalı ve eksik işler yaptığını iddia ederek, … ait 29/12/2015 tarihli ve 100.000,00 TL bedelli çek sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, çek bedelinin yargılama aşamasında ödenmek durumunda kalınması halinde bu çekin istirdatına karar verilmesini, davalıyı fazladan ödendiğini iddia ettiği 50.000,00 Tl’nin iadesini ve sözleşmenin 9. maddesi uyarınca 50.000,00 Tl cezai şart alacağına hükmedilmesini istemiş; davalı asıl davanın reddini dileyerek, birleşen davada eksik ödendiğini iddia ettiği iş bedeli alacaklarının tahsilini ve … Bankası’na ait ….. numaralı çekin iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm birleşen dosya davacı vekilince istinaf edilmiştir.
1-Mahkemece yargılama aşamasında inşaat mühendisi, mali müşavir ve eser sözleşmesi konusunda uzman bilirkişi heyetinden oluşturulan heyetten bilirkişi raporu ve ek rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunun 5. sayfasındaki tablonun 3. satırında 29/12/2015 …… nolu çek açıklaması ile davalı ödemesi olarak değerlendirilen bir kalemin olduğu görülmektedir. Asıl dava davalısı vekilinin esasa ilişkin beyan dilekçesinde 29/12/2015 tarihli çekin icra takibi sonrasında ödendiğini belirterek, bu miktarın davacı ödemesi olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtmiş, mahkemece kök rapordaki yukarıda belirtilen açıklama ile birlikte bir yorum ve değerlendirme yapılmaksızın, asıl dosya davalı vekili beyanına itibar edilerek bilirkişi heyeti ek raporu ile belirtilen 132.367,66 TL yüklenici alacağından 100.000,00 TL’nin düşülmesi suretiyle 32.367,66 TL alacağa hükmedildiği anlaşılmaktadır. … ait 29/12/2015 tarihli ….. nolu ve 100.000,00 TL bedelli çekin belirlenen yüklenici alacağından indirilip indirilemeyeceğinin belirlenebilmesi için ilgili banka şube müdürlüğüne çekin ibraz ve ödeme durumlarının sorulduğu müzekkere yazılmalı, çekin ibraz ve ödeme anındaki görüntüsü arkalı ve önlü bir şekilde istenilmeli, davalı vekilinin beyan dilekçesi ekinde sunduğu belgeler gözetilerek, gerektiğinde ilgili icra müdürlüğüne müzekkere yazılarak, söz konusu çekin ne zaman ödendiği araştırılmalı, eksikler giderildikten sonra bilirkişi heyetinden, davalı vekilinin esasa ilişkin beyan dilekçesi ekinde sunduğu belgeler ve mahkemece getirtilecek belgeler çerçevesinde ek rapor alınmalıdır.
2-30/06/2015 tarihli ve 50.000,00 TL bedelli makbuz ile ilgili yapılan ödeme hususunda davacı defterlerinde ödeme kaydı bulunmasına rağmen, davalı defterlerinde bir tahsilat kaydı bulunmadığı görülmektedir. Bu ödemeye ilişkin makbuz incelendiğinde, göndericisinin davalı şirket olduğu, alıcının ise … olduğu görülmektedir. Mahkemece söz konusu makbuz davacı ödemesi olarak kabul edilmiştir. Makbuzda ismi geçen …’in kim olduğu, davalı şirket ile bir ilgisinin bulunup bulunmadığı hususu araştırılmamıştır. Bu itibarla; davacı şirketten …’in kim olduğu, davalı ile irtibatı hususunda beyanda bulunması istenilmeli buna göre, bu kişinin davalı şirket yetkili temsilcisi yahut yetkili elemanı olup olmadığı araştırılmalı, davalı defterlerinde söz konusu ödeme ile ilgili bir tahsilat kaydının bulunmadığı da gözden kaçırılmamalı, bu hususta anlatıldığı şekilde araştırıldıktan sonra bilirkişiden alınacak ek raporda söz konusu bu ödemenin de davacı ödemesi olarak kabul edilip edilemeyeceği hususunun irdelenmesi istenilmelidir. Mahkemece eksik araştırma ve inceleme suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmadığından, davalı -birleşen dosya davacı vekilinin istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip karara bağlanması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Asıl dosya davalısı – birleşen dosya davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. nolu kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip, karara bağlanmak üzere mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf başvuru harcının ilk derece mahkemesince verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı – birleşen dosya davacısı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.