Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/955 E. 2021/918 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ

….
(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2019
NUMARASI :….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit, Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 07/10/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ :18/10/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve alacak istemlerine ilişkin davada mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı birleşen davada davacı … Bankası vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkilinin, taraflar arasında 05.06.2000 tarihinde imzalanan sözleşme ile … (Merkez) … … Konutları 3. kısım … … inşaatı işinin yapımını üstlendiğini, taahhütlerini eksiksiz ve kusursuz yerine getirdiğini, 20.03.2002 tarihinde geçici kabulün, 01.04.2002 tarihinde de kesin kabulün yapıldığını, 23.10.2001 tarihinde kesin hakedişin onaylandığını, 22.05.2002 tarihli iş bitirme belgesi verildiğini, davalının 31.12.2003 tarihli yazısı ile müfettiş raporundan bahisle, kazı artığı malzemenin tutanakla belirlenen kesin depo mahalline taşınmadığını, sözleşme ve şartname hükümleri uyarınca 554.304,54TL ‘nın 176.961,81TL fiyat farkı ile birlikte 731.266,41TL nın fazla ödendiğini belirterek, gereğinin yapılmasının istediğini, … l. AHM ‘nin … sayılı dosyası ile yaptırılan tespitle alınan bilirkişi raporunda, … Bankasının iddia ettiği gibi … konutlara 2km mesafede kazı toprağına rastlanmadığı, … konutlar 8. ve 9. bölgelerin batısında, 12. bölgenin doğusunda takriben 22.180 m3 kazı toprağı ile atık malzeme bulunduğu, kesin depo mahallinde ise kazı malzemesi bulunduğunun tespit edildiğini, kaldı ki işin bitim tarihinde davalı yanca çekilen hava fotoğraflarından da döküm yapıldığı iddia edilen mahallerde kazı malzemesi olmadığının görüldüğünü, içerisinde moloz bulunan bu malzemelerin üst yapı müteahhitlerince döküldüğünü, müvekkilinin 510.000m3 kazı artığı taşıdığını, çevrede taşınan kazı malzemesi toplam miktarının 5.000.000m3 olduğunu, bahse konu yerde 22.180m3 malzeme tespit edildiğini, … Belediye Başkanlığının 08.01.2004 tarihli yazısında da … alt yapıdan çıkan kazı malzemesinin belirtilen yere döküldüğünün ifade edildiğini, Ankara 3. AHM ‘nin … sayılı dosyası ile teminat mektuplarının nakde çevrilmemesi için tedbir verildiğini belirterek, müvekkilinin 731.266,41TL borçlu olmadığının tespit edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin eki Kanalizasyon İşleri Özel ve … Şartnamenin 26. maddesinde ve Içmesuyu inşaatlarına ait özel ve … Şartnamenin 9. maddesinde, kullanılmaya elverişli olmayan ve kazı artığı konumunda olan malzemelerin kesin depo yerine taşınacağı, başka yere taşınması halinde taşımaların bedelinin ödenmeyeceğinin hüküm altına alındığını, tüm müteahhitlerin iş kapasitesi dikkate alındığında kesin depo alanında toplam 5.444.942m3 malzeme olması gerektiğini, ancak depo alanında 225.000m3 bulunduğunun tespit edildiğini, davacının 510.931,180m3 kazı artığı malzemeyi kesin depo alanına taşımayarak 731.266.411.506.- Eski TL (731.266,41TL) haksız kazanç elde ettiğini, 31.12.2003 tarihli yazı ile fazla ödenen tutarın 30 gün içerisinde iadesinin istenildiğini, müfettişlik tarafından, … konutların çevresinde rastgele dökülen kazı artığı malzemelerin belirlendiğini, … D.lş sayılı dosyası kapsamında bilirkişinin yüzeysel bir inceleme yaptığını, gerçek durumu yansıtmadığını belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, taraflar arasında 05.06.2000 tarihinde akdedilen sözleşmeden bahisle, müvekkili idare tarafından … istilli mevkiinin kesin depo alanı olarak belirlendiğini, davalı yüklenicinin 510.931,180m3 kazı artığı malzemeyi kesin depo alanına taşımadığını, yapılan incelemede … konutların batı kısmındaki … kanalı boyunca yer yer 2~3m kalınlığında geniş arazilere ve bazı tarlalara yayılarak, sıkıştırdığının tespit edildiğini, malzemenin depolandığı … köy arkası kanal yanı, … köt … merası, … kanalı Palmiye market ve ötesi, … konutlar altı … kanal boyu 100 dönüm, … muhtarının konuyu valiliğe şikayet ettiğini, yine … ‘nin de tazminat talepli davasının devam ettiğini, sözleşme eki şartnameler uyarınca kontrol mühendisinin gösterdiği yerden başka yere yapılan taşımaların bedelinin ödenmeyeceğini, davalıdan bakiye 1.005.566.837.702.- Eski TL (1.005.566,84TL) alacaklı olduklarını belirterek, 1.005.566,84TL ‘nin tahsiline, nakliye için ödenen (tahsil edilen tutarda dahil) toplam 1.006.053,78TL’ nin 20.12.2001 geçici kabul tarihinden itibaren işletilecek MB kısa vadeli avans kredilerine uygulanan reeskont faizi ve %5 BSMV ‘si ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre, idarenin kazı artığı konumunda olan malzemelerin sözleşmede kararlaştırılan depo alanına taşınması için 11 ayrı yüklenici ile anlaşmaya vardığı, nakliye mesafe tutanağının yetkililerce ve yüklenicilerce 13/08/2000 ve 24/01/2001 yıllarında imzalandığı, tutanağa göre taşıma mesafesinin 19.500 km olduğu, geçici ve kesin hakediş raporu hesaplamalarında metrajlandırılarak ve keşiflendirilerek belirlenen depo alanına taşımanın yapıldığına dair tutanakların düzenlendiği, bu tutanakların yetkililerce imza altına alındığı ve daha sonra ilgili makam tarafından onaylandığı, dava konusu işin geçici kabulunun 01-05/04/2002 tarihinde yapıldığı ve 17/05/2002 tarihinde onaylandığı, buna rağmen idarenin müfettişlerince 18/07/2003 tarihinde tutulan tutanak ve yapılan inceleme ile depo alanında yeterli malzeme bulunmamasına dayalı olarak yüklenicilerin malzemeyi depo alanına taşımadıkları iddasından hareketle işin yapılmadığının kabul edilmesinin mümkün olmadığı, aradan geçen zaman boyunca taşınan malzemede eksilme olabileceği gibi depo alanına taşınan malzemenin bedeli ödenen malzemeden az olması halinde dahi işin tamamının 11 ayrı müteahitle yapılması ve eksik taşıma var ise eksik malzemeyi başka bir alana döken mütahitin kim olduğunun belirlenemeyeceği, yine depo alanında bulunan malzemeyi hangi mütahitin taşıdığının da belirlenemeyeceği, bu durumda idarenin yetkililerince düzenlenen ve onaylanan tutanakların içeriğine itibar edilmesi gerektiği gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı birleşen davada davacı … bankası vekili istinaf dilekçesinde özetle; 05/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda müvekkilinin haklılığının açık ve net bir şekilde ortaya konulduğunu, bilirkişi raporunun tamamen aksine verilen kararını haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kazı artığı malzemelerin kesin depo yerlerine taşınmadığının tespit edildiğini ve tutanaklara bağlandığını, bunların konutların etrafına ve yakın civarına gelişi güzel büyük yığınlar halinde döküldüğünü, … … konutlardan çıkan 5.444,942 m3 kazı miktarının büyüklüğü göz önünde bulundurulduğunda kesin depo mahallinde yapılan incelemeler sonucu tespit edilen malzeme miktarı ile kıyaslanamayacağını, yüklenicinin özen ve sadakat borcunun gereği olarak işin kapsamı içinde önemli bir maliyet kalemi teşkil eden kazı artığı malzemenin taşıma mesafesine riayet etmek yükümlülüğü altında olduğunu, şartname hükümlerine göre, ödeme yapılmaması gerektiğinin açık olduğunu, yüklenicinin net ve açık olarak kazı artığı taşıdığına dair hak ediş dışında döküm fişi nakliye fişi veya somut bir belge ibraz etmediğini, delillerin eksik incelendiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve alacak istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle gerekçeli kararda “asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulü ile” kelimelerinin maddi hataya dayalı olduğu, kısa karar, hüküm fıkrası ve gerekçenin içeriğinin uyumlu olduğu anlaşılmakla davalı birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı birleşen davada davacı … Bankası vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl davada davalı birleşen davada davacı tarafından alınması gereken (49.952,80+59,30) 50.012,10 TL istinaf karar harcından peşin alınan 12.597,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 37.415,10 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf başvuru harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 07/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.