Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/933 E. 2021/1066 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2019
NUMARASI ……

ASIL DAVA KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı İtirazın İptali
KARŞI DAVA KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
KARAR TARİHİ : 18/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/11/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan asıl dava eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali, karşı dava ise eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı – karşı davalı vekili; müvekkili şirket ile davalı arasında fason üretim sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşme kapamında müvekkili tarafından sözleşmeye konu ürünlerin üretimi ve tesliminin sağlandığını, müvekkilince davalıya kesilen faturaların kesinleştiğini, davalı tarafından bir kısım faturaların ödemesinin yapıldığını, ancak tutarın takibe konu ettikleri kısmının davalı tarafından müvekkiline ödenmediğini, müvekkilinin davalıdan 36.115,40.-TL alacaklı bulunduğunu, alacağın tahsili için icra takibine geçtiklerini, davalının takibe itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek, davalı şirketin Eskişehir 4. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptaline, takibin asıl alacak ve fer’ileriyle birlikte devamına, takibe konu alacağın en az %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı – karşı davacı vekili; öncelikle müvekkilinin adresinin …….olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, müvekkilinin davacı şirkete pantolon dikilmek üzere toplam 11.805,60 m. kumaş teslim ettiğini, bu dikilecek pantolonların ilgili kesim ile ilgili model, resim ve bilgilerini davacıya gönderdiğini, pantolonun birim sarfiyat miktarı bir pantolon için 1,11 m. olduğunu, müvekkilinin davacıya gönderdiği 11.805,60 m. kumaştan davacının 1,11 m. birim kesime göre 10.633 adet pantolon kesip dikip müvekkiline göndermesi gerekiren 9.880 adet gönderdiğini, davacının yani 753 adet eksik pantolon gönderdiğini, davacının eksik gönderim nedeniyle müvekkilinden hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını ileri sürerek davacının davasının reddine karar verilmesini istemiş, karşı davalarında ise , davacının müvekkiline 753 adet pantolon eksik teslim ettiğinden davacının müvekkiline borçlu olmadığını savunara, müvekkilinin davacıdan olan 33.380,05.-TL alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik tahsiline, davacının alacak talebinde haklı çıkması halinde bu alacağın müvekkilinin davacıdan olan 33.380,05. TL alacağı ile takas mahsup yapılmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “taraflar arasında şifahi olarak fason pantolon üretim sözleşmesi yapıldığı, davalının 11.805 mt kumaşı pantolonların üretilmesi için davacıya teslim ettiği ve verdiği sipariş formlarına göre pantolon üretimini talep ettiği, davalı vekilinin sunduğu sipariş emirlerindeki kesim, model, pantolon kalıpları, grafik ve deliller gözetildiğinde, davalının her bir pantolonu 1,14 mt üzerinden imal edilemesini istediği, bu kapsamda davacının kendisine teslim edilen kumaş miktarına göre ve davacının iş emirlerindeki isteklerine uygun olarak pantolonları ürettiği, kumaşın defo ve fire oranı da dikkate alındığında , 9880 adet davacının pantolon üretiminin makul olduğu, bu kapsamda bilirkişi raporu gereğince davacının davalıdan 36.115,40.-TL’lik alacağının doğduğu, davalının davacıdan herhangi bir alacağının ise oluşmadığı ve karşı dava için gereken harçları da yatırmadığı ve takas mahsubu gereken alacağının da oluşmadığı” gerekçesi ile, asıl davanın aşağıdaki biçimde kabulüne, karşı davanın ise reddine karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar; davacı vekilince icra inkar tazminatı isteminde bulunulmuşsa da; alacak eser sözleşmesine dayalı ve bu kapsamda likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminat isteminin ise reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı – karşı davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; yerel mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesine rağmen, karşı dava yönünden yargılama giderlerine dair bir hüküm kurulmadığını, mahkemece karşı dava yönünden kurulan hükmün açık ve anlaşılabilir olmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve karşı dava yönünden yargılama giderleri hususunda da karar verilmesini istemiştir.
Davalı – karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; yerel mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda bir pantolon yapımı için kullanılan kumaş miktarında hesaplama hatası yapıldığını, ayrıca, davacı taraf ticari defterlerinde inceleme yapılmadan hazırlanan bilirkişi raporunun eksik, hatalı, çelişkili ve hüküm kurmaya elverişli olmadığını, yeni bir bilirkişi heyetinden ikinci bir rapor alınması yönündeki taleplerinin mahkemece göz önüne alınmadığını ileri sürerek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Asıl dava eser sözleşmesine dayalı itirazın iptali, karşı dava eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin asıl dava yönünden vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, karşı dava yönünden ise; harcı yatırılarak usulüne uygun olarak açılmış bir dava olmadığından, bu dava yönünden karar verilmesine yer olmadığını dair hüküm kurulması gerekmekte ise de; mahkemenin kabulüne göre de bu davanın reddi sebebi ile davacı karşı davalı lehine bir vekalet ücreti doğmayacağı, karşı dava sebebiyle yapılan yargılama giderlerinin davacı karşı davalıya yüklenmesine yönelik bir hüküm de kurulmadığı, kararın sonucu itibariyle doğru olduğu anlaşılmakla, taraf vekillerinin vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden davacı taraftan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazine’ye irat kaydına,
3-Asıl dava yönünden davalı – karşı davacı taraftan alınması gereken 2.467,04 TL istinaf karar harcından peşin alınan 537,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.930,04 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karşı dava yönünden alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının ilgilisi üzerinde bırakılmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 18/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…..